Türkçe | İngilizce | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | müdafaa etmek | defend f. | ||
Are you defending him? Onu müdafaa ediyor musun? More Sentences |
||||
Law | ||||
Hukuk | müdafaa etmek | defend f. | ||
Don't defend Fadil. Fadıl'ı müdafaa etmeyin. More Sentences |
||||
General | ||||
Genel | müdafaa etmek | champion f. | ||
Genel | müdafaa etmek | advocate f. | ||
Genel | müdafaa etmek | plead f. | ||
Genel | müdafaa etmek | premediate f. | ||
Genel | müdafaa etmek | plete f. | ||
Phrasals | ||||
Öbek Fiiller | müdafaa etmek | stand for f. | ||
Colloquial | ||||
Konuşma Dili | müdafaa etmek | stick-up f. | ||
Law | ||||
Hukuk | müdafaa etmek | advocate f. | ||
Archaic | ||||
Eski Kullanım | müdafaa etmek | hold out f. |
Türkçe | İngilizce | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | şiddetle müdafaa etmek | take up cudgels for f. | ||
Genel | yerini müdafaa etmek | maintain f. | ||
Phrasals | ||||
Öbek Fiiller | (birini biri/bir şey) karşısında müdafaa etmek | intercede (for someone) (with someone or something) f. | ||
Öbek Fiiller | (kendini/birini bir şeyle) müdafaa etmek | defend (oneself or someone) with (something) f. | ||
Öbek Fiiller | (birini/bir şeyi birine/bir şeye) karşı müdafaa etmek | defend (someone or something) against (someone or something) f. | ||
Öbek Fiiller | (birini/bir şeyi biri/bir şey) karşısında müdafaa etmek | defend (someone or something) against (someone or something) f. | ||
Öbek Fiiller | -e karşı müdafaa etmek | defend against f. | ||
Öbek Fiiller | karşısında müdafaa etmek | defend against f. | ||
Öbek Fiiller | ile müdafaa etmek | defend with f. | ||
Öbek Fiiller | (birini) müdafaa etmek | fend for f. | ||
Idioms | ||||
Deyim | kendini müdafaa etmek | fight one's corner f. | ||
Deyim | kendini müdafaa etmek | fight your corner [uk] f. |