mevki

"mevki" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 49 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Common Usage
1	Yaygın Kullanım	mevki	position i.
Too many positions held are marked by national interests alone and ideological mindsets. Sahip olunan çok sayıda mevki, yalnızca ulusal çıkarlar ve ideolojik zihniyetler tarafından belirlenmektedir. More Sentences
General
2	Genel	mevki	niche i.
I have a niche position in in today's hard employment climate. Günümüzün zorlu istihdam ortamında özel bir mevkideyim. More Sentences
3	Genel	mevki	location i.
Our house is in a convenient location. Evimiz ulaşım açısından rahat bir mevkide. More Sentences
4	Genel	mevki	seat i.
He was in the hot seat. O çok sorumlulukları olan önemli bir mevkideydi. More Sentences
5	Genel	mevki	situation i.
Our new flat is in a favorable situation, next to a park. Yeni dairemiz uygun bir mevkide, bir parkın yanında. More Sentences
6	Genel	mevki	station i.
Tom married above his station. Tom mevkisinin üstünde biriyle evlendi. More Sentences
Trade/Economic
7	Ticaret/Ekonomi	mevki	position i.
Too many positions held are marked by national interests alone and ideological mindsets. Sahip olunan çok sayıda mevki, yalnızca ulusal çıkarlar ve ideolojik zihniyetler tarafından belirlenmektedir. More Sentences
8	Ticaret/Ekonomi	mevki	situation i.
Our new flat is in a favorable situation, next to a park. Yeni dairemiz uygun bir mevkide, bir parkın yanında. More Sentences
9	Ticaret/Ekonomi	mevki	seat i.
He was in the hot seat. O çok sorumlulukları olan önemli bir mevkideydi. More Sentences
Law
10	Hukuk	mevki	position i.
Too many positions held are marked by national interests alone and ideological mindsets. Sahip olunan çok sayıda mevki, yalnızca ulusal çıkarlar ve ideolojik zihniyetler tarafından belirlenmektedir. More Sentences
Technical
11	Teknik	mevki	station i.
Tom married above his station. Tom mevkisinin üstünde biriyle evlendi. More Sentences
Military
12	Askeri	mevki	location i.
Our house is in a convenient location. Evimiz ulaşım açısından rahat bir mevkide. More Sentences
General
13	Genel	mevki	place i.
14	Genel	mevki	condition i.
15	Genel	mevki	rank i.
16	Genel	mevki	promotion i.
17	Genel	mevki	berth i.
18	Genel	mevki	commission i.
19	Genel	mevki	standing i.
20	Genel	mevki	class i.
21	Genel	mevki	portfolio i.
22	Genel	mevki	capacity i.
23	Genel	mevki	status i.
24	Genel	mevki	lay i.
25	Genel	mevki	slot i.
26	Genel	mevki	spot i.
27	Genel	mevki	footing i.
28	Genel	mevki	degree i.
29	Genel	mevki	state i.
30	Genel	mevki	estate i.
31	Genel	mevki	lie i.
32	Genel	mevki	locus i.
33	Genel	mevki	locality i.
34	Genel	mevki	situs i.
35	Genel	mevki	effect i.
36	Genel	mevki	site i.
37	Genel	mevki	chair i.
38	Genel	mevki	range i.
39	Genel	mevki	emplacement i.
40	Genel	mevki	basis i.
41	Genel	mevki	basis i.
42	Genel	mevki	bench i.
43	Genel	mevki	level i.
44	Genel	mevki	pew [obsolete] i.
45	Genel	mevki	stall [obsolete] i.
Trade/Economic
46	Ticaret/Ekonomi	mevki	locality i.
Law
47	Hukuk	mevki	degree i.
48	Hukuk	mevki	locus i.
Technical
49	Teknik	mevki	site i.

"mevki" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 152 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	sosyal mevki	social status i.
2	Genel	mevki sahibi	dignitary i.
3	Genel	rahat mevki	bed of roses i.
4	Genel	mevki veya kıdemce küçük olan kimse	junior i.
5	Genel	ikinci mevki	back seat i.
6	Genel	yüksek mevki	eminence i.
7	Genel	ekonomik mevki	economy class i.
8	Genel	baş mevki	forehand i.
9	Genel	en yüksek mevki	pride of place i.
10	Genel	yüksek bir mevki	eminence i.
11	Genel	yetkili mevki	key position i.
12	Genel	lüks mevki	luxury class i.
13	Genel	lüks mevki	lounge i.
14	Genel	taşıtta birinci mevki	first class i.
15	Genel	ileri karakol mevki	outpost i.
16	Genel	müstahkem mevki	stronghold i.
17	Genel	yüksek mevki sahibi	dignitary i.
18	Genel	yüksek mevki	dignity i.
19	Genel	sosyal mevki	station in life i.
20	Genel	birinci mevki bileti	first class ticket i.
21	Genel	birinci mevki	first class i.
22	Genel	özel mevki	particular situation i.
23	Genel	içtimai mevki	social standing i.
24	Genel	turistik mevki	tourist class i.
25	Genel	sosyal mevki	social position i.
26	Genel	yüksek mevki	high post i.
27	Genel	müstahkem mevki	redoubt i.
28	Genel	(bir şeyin/kişinin) niteliklerine uygun mevki ya da konum	niche i.
29	Genel	akademik dünyanın bir parçası olmayan mevki	nonfaculty i.
30	Genel	yüksek mevki	altitude i.
31	Genel	yüksek mevki	eminency i.
32	Genel	mevki ve kıdemce aşağı olan adam	underman i.
33	Genel	kilise görevlisinin sahip olduğu mevki veya yetki alanı	beadlery i.
34	Genel	(bir meslekte veya kurumda) yüksek mevki	big time i.
35	Genel	mevki sahibi kimse	wig i.
36	Genel	servet ve mevki elde etmek için güzelliğini ve cazibesini kullanan kadın	hetaera i.
37	Genel	yanlış mevki	misposition i.
38	Genel	müstahkem mevki	munition [obsolete] i.
39	Genel	sorumluluk gerektiren mevki	office i.
40	Genel	bir dereceye kadar icra yetkisi gerektiren mevki	office i.
41	Genel	mevki peşinde koşan kimse	office seeker i.
42	Genel	müstahkem mevki	piece [obsolete] i.
43	Genel	yüksek mevki sahibi kimse	fat-cat i.
44	Genel	baş mevki	first water i.
45	Genel	ikinci mevki yer	second class i.
46	Genel	mevki sahibi kimse	somebody i.
47	Genel	rütbe, mevki yükseltmek	raise f.
48	Genel	mevki vermek	chair f.
49	Genel	mevki, prestij ve itibardan yoksun bırakmak	destroy f.
50	Genel	yüksek (mevki)	eminent s.
51	Genel	birinci mevki	first-class s.
52	Genel	ikinci mevki	second-class s.
53	Genel	rütbe ve mevki itibarıyla süslü kürk giymiş (kimse)	ermined s.
54	Genel	tüm mevki ve rütbelerden olan	great and small s.
55	Genel	bir mevki, işlev veya aşama için normal kabul edilenden yaşlı	overage s.
56	Genel	bir mevki, işlev veya aşama için normal kabul edilenden yaşlı	over-age s.
57	Genel	(özellikle yaş, mevki, sınıf açısından) aynı gruba ait olan	peer s.
58	Genel	mevki sahibi	prestige s.
59	Genel	mevki anlamına gelen son ek	-cy snk.
Phrasals
60	Öbek Fiiller	mevki üstlenmek	state it f.
Colloquial
61	Konuşma Dili	en yüksek mevki	pride of place i.
62	Konuşma Dili	üst mevki	upper i.
Idioms
63	Deyim	kendini beğenmiş mevki sahibi memur	high-muck-a-muck i.
64	Deyim	kendini beğenmiş mevki sahibi memur	pooh-bah i.
65	Deyim	mevki basamakları	corporate ladder i.
66	Deyim	ölen kişiden kalan mevki/koltuk	dead men's shoes i.
67	Deyim	mevki/rütbe/itibar açısından aşağı/alt seviyede olmak	sit below the salt f.
68	Deyim	mevki/rütbe/itibar açısından aşağı/alt seviyede olmak	sit beneath the salt f.
69	Deyim	(istediğini yaptırmak için birine olan) mevki/makam üstünlüğünü kullanmak	pull rank on someone f.
70	Deyim	(istediğini yaptırmak için birine olan) mevki/makam üstünlüğünü kullanmak	pull rank (on one) f.
71	Deyim	bir şirket ya da kurumda en en düşük mevki	at the bottom of the food chain zf.
72	Deyim	mevki/rütbe/itibar açısından aşağı/alt seviyede	beneath the salt zf.
Trade/Economic
73	Ticaret/Ekonomi	ekonomik mevki	economy class i.
74	Ticaret/Ekonomi	ikinci mevki	second class i.
75	Ticaret/Ekonomi	mevki alma	barratry i.
76	Ticaret/Ekonomi	mevki farkı	excess fare i.
77	Ticaret/Ekonomi	mevki satma	barratry i.
78	Ticaret/Ekonomi	üçüncü mevki	third class i.
79	Ticaret/Ekonomi	yurt dışı mevki	overseas post i.
Law
80	Hukuk	içtimai mevki	station in life i.
81	Hukuk	jüriye ait mevki	jury box i.
82	Hukuk	devlet dairelerinde veya kiliselerde mevki alma veya satma	barretry i.
83	Hukuk	kamu menfaatini etkileyen davalarda mevki olarak başsavcıdan sonra gelen savcı	solicitor general i.
84	Hukuk	(britanya'da) mevki olarak başsavcıdan sonra gelen kraliyet savcısı	solicitor general i.
85	Hukuk	mevki ve kıdemce küçük olan	junior s.
Politics
86	Siyasal	daha yüksek rütbeli bir amiri olmayan feodal mevki	alod i.
87	Siyasal	acil boşalan mevki	emergency vacancy i.
88	Siyasal	görevlisi seçimle atanan memuriyet ya da mevki	elective office i.
89	Siyasal	hanedan armalarıyla ilgili devlet makamındaki en yüksek mevki	king of arms i.
90	Siyasal	(karolenj imparatorluğu ve ardıl devletlerde) en başta sınır bölgesinin yönetiminden sorumlu komutanlara verilen ve sonrasında soyluluk unvanı haline gelmiş bir mevki	margrave i.
91	Siyasal	prens veya yüksek rütbeli papaz gibi mevki sahibi fransızlara verilen onursal bir unvan	messeigneurs i.
92	Siyasal	yüksek mevki sahibi kimse	hierarch i.
Tourism
93	Turizm	turistik mevki (uçakta/gemide)	tourist class i.
94	Turizm	turistik mevki	tourism class i.
Technical
95	Teknik	mevki farkı	azimuth difference i.
96	Teknik	mevki sabitleyici	pointer i.
Transportation
97	Ulaştırma	turist mevki	tourist i.
Railway
98	Demiryolu	turist mevki	tourist car i.
99	Demiryolu	turist mevki	tourist coach i.
Aeronautic
100	Havacılık	mevki tayini	fix i.
101	Havacılık	mevki belirtici radyo cihazı	compass locater i.
102	Havacılık	mevki planı	site plan i.
Marine
103	Denizcilik	hakiki mevki	true position i.
104	Denizcilik	mevki açısı	target angle i.
105	Denizcilik	rasadi mevki	observed position i.
Education
106	Eğitim	akademik mevki	academic post i.
107	Eğitim	görev süresi olan akademik mevki ile ilgili	tenurable s.
History
108	Tarih	hanedan armalarıyla ilgili devlet makamındaki en yüksek mevki	king-of-arms i.
Religious
109	Dini	papazlıkta kapı görevlisini, şeytan kovucuyu, vaizi ve rahip yardımcısını içeren en düşük dört mevki	minor orders i.
Geography
110	Coğrafya	coğrafi mevki koruma duvarı	geo-fence i.
111	Coğrafya	coğrafi mevki koruma duvarı	geofence i.
Military
112	Askeri	aletle teçhiz edilmiş mevki	instrumentation site i.
113	Askeri	basınç mevki hattı	pressure line of position i.
114	Askeri	beyan edilmiş mevki	declared site i.
115	Askeri	beyan edilmiş mevki denetimi	declared site inspection i.
116	Askeri	çok mevki hattı ile noktalama	running fix i.
117	Askeri	hassas mevki tayin seyrüsefer	short-range air navigation i.
118	Askeri	havadaki mevki	air position i.
119	Askeri	hassas mevki	sensitive position i.
120	Askeri	ışık ölçmesiyle kestirilen mevki	flash ranging location i.
121	Askeri	mevki fark giderme katsayısı	reduction coefficient i.
122	Askeri	mevki yüksekliği	height of site i.
123	Askeri	müstahkem mevki	fortress i.
124	Askeri	mevki hattı	position line i.
125	Askeri	mevki tayini	point designation i.
126	Askeri	mevki saat açısı	local hour angle i.
127	Askeri	mevki dairesi	circle of position i.
128	Askeri	mevki hazırlığı	site preparation i.
129	Askeri	mevki farkı düzeltmesi	parallax correction i.
130	Askeri	mevki hastanesi	post hospital i.
131	Askeri	mevki farkı	gun parallax i.
132	Askeri	müstahkem mevki	stronghold i.
133	Askeri	mevki araştırması	site survey i.
134	Askeri	mevki farkı giderme tertibatı	parallax offset mechanism i.
135	Askeri	müstahkem mevki	fortified area i.
136	Askeri	müstahkem mevki	fort i.
137	Askeri	önemli mevki	sensitive position i.
138	Askeri	önceden kestirilen mevki	predicted position i.
139	Askeri	plan mevki göstergesi	plan position indicator i.
140	Askeri	standart mevki bulma sistemi	standard positioning system i.
141	Askeri	yeniden mevki tayini	relocation i.
142	Askeri	yeniden mevki tayin saati	relocation clock i.
143	Askeri	yeni kurulmuş ve tahkim edilmiş askeri bir mevki veya garnizon	presidio i.
144	Askeri	zahiri mevki	apparent position i.
145	Askeri	iyi tahkim edilmiş mevki	hedgehog i.
146	Askeri	müstahkem mevki	hedgehog i.
147	Askeri	ileri mevki	forward post i.
Football
148	Futbol	(amerikan ve kanada futbolu) hücum çizgisi oyuncusu ile top tutucu arasında kalan bir mevki	slotback i.
Archaic
149	Eski Kullanım	mevki sahibi kimse	dignity i.
150	Eski Kullanım	mevki sahibi erkek	sire i.
151	Eski Kullanım	(mevki) boşalmak	fall f.
152	Eski Kullanım	(makam, mevki) yükseltmek	prefer f.