|
Kategori |
İngilizce |
Türkçe |
|
| Common Usage |
|
| 1 |
Yaygın Kullanım |
spend the night f.
|
gecelemek |
|
Why not spend the night?
Neden gecelemiyorsun?
More Sentences
|
| 2 |
Yaygın Kullanım |
spend the night f.
|
geceyi geçirmek |
|
Can I spend the night?
Geceyi geçirebilir miyim?
More Sentences
|
| 3 |
Yaygın Kullanım |
at night zf.
|
geceleyin |
|
We arrived in New York at night.
Geceleyin New York'a vardık.
More Sentences
|
| 4 |
Yaygın Kullanım |
at night zf.
|
geceleri |
|
Even its smallest movements were likely to keep you awake at night.
En küçük hareketleri bile sizi geceleri uykusuz bırakabilir.
More Sentences
|
| General |
|
| 5 |
Genel |
night watchman i.
|
gece bekçisi |
|
Tom is the night watchman.
Tom gece bekçisidir.
More Sentences
|
| 6 |
Genel |
night school i.
|
gece okulu |
|
Tom goes to night school.
Tom gece okuluna gider.
More Sentences
|
| 7 |
Genel |
last night i.
|
dün akşam |
|
I was at the Bureau meeting last night and I am not aware that the Bureau actually took any final decisions.
Dün akşam Büro toplantısındaydım ve Büro'nun herhangi bir nihai karar aldığından haberdar değilim.
More Sentences
|
| 8 |
Genel |
night owl i.
|
gece kuşu |
|
Tom's a real night owl, and often does his best writing after midnight.
Tom gerçek bir gece kuşudur ve genellikle en iyi yazılarını gece yarısından sonra yazar.
More Sentences
|
| 9 |
Genel |
night duty i.
|
gece nöbeti |
|
He is on night duty tonight.
Bu gece gece nöbetinde.
More Sentences
|
| 10 |
Genel |
last night i.
|
dün gece |
|
By the way, according to the participants, last night's sitting was of extremely high quality.
Bu arada, katılımcılara göre dün geceki oturum son derece kaliteli geçti.
More Sentences
|
| 11 |
Genel |
tomorrow night i.
|
yarın akşam |
|
How about tomorrow night at nine?
Yarın akşam 9'a ne dersin?
More Sentences
|
| 12 |
Genel |
last night i.
|
geçen gece |
|
I got here last night.
Buraya geçen gece geldim.
More Sentences
|
| 13 |
Genel |
night flight i.
|
gece uçuşu |
|
We are discussing night flights, noise pollution and especially sleeping disorders.
Gece uçuşlarını, gürültü kirliliğini ve özellikle uyku bozukluklarını tartışıyoruz.
More Sentences
|
| 14 |
Genel |
night work i.
|
gece çalışması |
|
I'll be up all night working.
Bütün gece çalışacağım.
More Sentences
|
| 15 |
Genel |
night shift i.
|
gece vardiyası |
|
Fadil was working a night shift.
Fadıl gece vardiyasında çalışıyordu.
More Sentences
|
| 16 |
Genel |
night watchman i.
|
gece bekçisi |
|
Tom is the night watchman.
Tom gece bekçisi.
More Sentences
|
| 17 |
Genel |
tomorrow night i.
|
yarın gece |
|
The surprise party for Laura is not tonight, but tomorrow night.
Laura için sürpriz parti bu gece değil, yarın gece.
More Sentences
|
|
|
| 18 |
Genel |
sleepless night i.
|
uykusuz gece |
|
The affair cost me many sleepless nights.
Konu bana birçok uykusuz gecelere mal oldu.
More Sentences
|
| 19 |
Genel |
night walking i.
|
gece yürüyüşü |
|
There's something wonderful about night walks.
Gece yürüyüşlerinde harika bir şey var.
More Sentences
|
| 20 |
Genel |
wedding night i.
|
düğün gecesi |
|
No one's seen her since the wedding night.
Düğün gecesinden beri onu gören olmadı.
More Sentences
|
| 21 |
Genel |
starry night i.
|
yıldızlı gece |
|
Make a wish on a starry night.
Yıldızlı gecede bir dilek tut.
More Sentences
|
| 22 |
Genel |
friday night i.
|
cuma gecesi |
|
Rabbi Tom gave the sermon on Friday night.
Cuma gecesi vaazı Haham Tom verdi.
More Sentences
|
| 23 |
Genel |
sunday night i.
|
pazar gecesi |
|
This European Council will decide on a text on Sunday night.
Avrupa Konseyi Pazar gecesi bir metin üzerinde karar verecek.
More Sentences
|
| 24 |
Genel |
saturday night i.
|
cumartesi gecesi |
|
Since Saturday night, rail freight has been prevented completely from going through the tunnel.
Cumartesi gecesinden bu yana demiryolu taşımacılığının tünelden geçmesi tamamen engellenmiştir.
More Sentences
|
| 25 |
Genel |
night i.
|
akşam |
|
That night her opportunity came and she took it.
O akşam eline bir imkan geçti ve o da kullandı.
More Sentences
|
| 26 |
Genel |
the other night i.
|
geçen gece |
|
When we were there the other night, 12 Palestinians were evicted from 12 flats in the middle of the city.
Geçen gece biz oradayken 12 Filistinli şehrin ortasındaki 12 daireden tahliye edildi.
More Sentences
|
| 27 |
Genel |
spend the night f.
|
konaklamak |
|
Why not spend the night?
Neden konaklamıyorsun?
More Sentences
|
| 28 |
Genel |
by night zf.
|
gece |
|
We work by day, and rest by night.
Gündüz çalışıyoruz, gece dinleniyoruz.
More Sentences
|
| 29 |
Genel |
at night zf.
|
gece |
|
Some of my fellow Members have complained that this debate is taking place at night.
Bazı üyelerimiz, bu tartışmanın gece vakti yapıldığını söyleyerek şikayet etti.
More Sentences
|
| 30 |
Genel |
day and night zf.
|
gece gündüz |
|
Has anyone got a clue what it is like to lamb a flock of sheep day and night?
Gece gündüz bir koyun sürüsünü gütmenin nasıl bir şey olduğu hakkında bir fikri olan var mı?
More Sentences
|
| 31 |
Genel |
in the night zf.
|
gece |
|
On those occasions, the Council spent the night here and Question Time was held in the night sitting.
Bu vesilelerle Konsey geceyi burada geçirdi ve gece oturumunda Soru Zamanı gerçekleştirildi.
More Sentences
|
| 32 |
Genel |
this night zf.
|
bu gece |
|
This night will also pass away.
Bu gece de geçip gidecek.
More Sentences
|
| 33 |
Genel |
all night zf.
|
gece boyunca |
|
All night outside with no food, freezing, and he didn't even catch a cold.
Gece boyunca dışarıda yiyecek bir şey olmadan o dondurucu soğukta nezle bile olmamış.
More Sentences
|
| 34 |
Genel |
every night zf.
|
her gece |
|
Tom went drinking almost every night.
Tom hemen hemen her gece içmeye gitti.
More Sentences
|
| 35 |
Genel |
throughout the night zf.
|
gece boyunca |
|
Evidence shows children sleep more peacefully throughout the night with lemon balm.
Kanıtlar, çocukların melisa ile gece boyunca daha huzurlu uyuduklarını göstermektedir.
More Sentences
|
| 36 |
Genel |
all night long zf.
|
gece boyunca |
|
I cried all night long.
Ben bütün gece boyunca ağladım.
More Sentences
|
| 37 |
Genel |
night and day zf.
|
gece gündüz |
|
Mary followed me night and day.
Mary beni gece gündüz izledi.
More Sentences
|
|
|
| 38 |
Genel |
in the night zf.
|
geceleyin |
|
In the night, I once again had the same dream.
Geceleyin bir kez daha aynı rüyayı gördüm.
More Sentences
|
| 39 |
Genel |
in one night zf.
|
bir gecede |
|
In one night, the prophet Zechariah received eight visions from the Lord.
Zekeriya peygamber bir gecede Tanrı'dan sekiz görü aldı.
More Sentences
|
| 40 |
Genel |
next night zf.
|
ertesi gece |
|
The next night, I did not sleep well.
Ertesi gece iyi uyuyamadım.
More Sentences
|
| 41 |
Genel |
at night zf.
|
geceleri |
|
We will fight with enemies of truth at night.
Hakikat düşmanları ile geceleri mücadele edeceğiz.
More Sentences
|
| 42 |
Genel |
good night ünl.
|
iyi geceler |
|
OK, my dear, good night!
Tamam, canım, iyi geceler!
More Sentences
|
| Phrases |
|
| 43 |
İfadeler |
later that night expr.
|
(o) gecenin ilerleyen saatlerinde |
|
Later that night, Tom told Mary what had happened.
O gecenin ilerleyen saatlerinde Tom olanları Mary'ye anlattı.
More Sentences
|
| Colloquial |
|
| 44 |
Konuşma Dili |
a night person i.
|
gece insanı |
|
I'm not a night person.
Ben gece insanı değilim.
More Sentences
|
| 45 |
Konuşma Dili |
a night owl i.
|
gece kuşu |
|
Tom's a night owl, but he's very sluggish in the morning.
Tom bir gece kuşudur, ama sabahları çok halsiz oluyor.
More Sentences
|
| 46 |
Konuşma Dili |
monday night i.
|
pazartesi gecesi |
|
Monday night is pizza night at our house.
Pazartesi gecesi bizim evde pizza gecesi.
More Sentences
|
| 47 |
Konuşma Dili |
say good night expr.
|
iyi geceler de |
|
Say good night, Tom.
Tom, iyi geceler de.
More Sentences
|
| Common Usage |
|
| 48 |
Yaygın Kullanım |
night table i.
|
komodin |
|
| 49 |
Yaygın Kullanım |
night s.
|
gece |
|
| General |
|
| 50 |
Genel |
night blindness i.
|
gece körlüğü |
|
| 51 |
Genel |
night light i.
|
gece kandili |
|
| 52 |
Genel |
night light i.
|
gece lambası |
|
| 53 |
Genel |
night blindness i.
|
tavukkarası |
|
| 54 |
Genel |
night heron i.
|
gece balıkçılı |
|
| 55 |
Genel |
first night i.
|
açılış gecesi |
|
| 56 |
Genel |
wedding night i.
|
zifaf gecesi |
|
| 57 |
Genel |
night owl i.
|
geceleri geç yatmayı adet edinen |
|
| 58 |
Genel |
night watchman i.
|
pazvant |
|
| 59 |
Genel |
nuptial night i.
|
gerdek gecesi |
|
| 60 |
Genel |
this time of the night i.
|
akşam akşam |
|
| 61 |
Genel |
bara'at night i.
|
berat kandili |
|
| 62 |
Genel |
blessed night i.
|
kandil gecesi |
|
| 63 |
Genel |
night shift i.
|
gece mesaisi |
|
| 64 |
Genel |
premiere night i.
|
gala gecesi |
|
| 65 |
Genel |
night nurse i.
|
gece hemşiresi |
|
| 66 |
Genel |
night time i.
|
gece vakti |
|
| 67 |
Genel |
night sweat i.
|
gece terlemesi |
|
| 68 |
Genel |
wedding night i.
|
gerdek gecesi |
|
| 69 |
Genel |
night i.
|
tün |
|
| 70 |
Genel |
night owl i.
|
geceleri geç yatmayı adet edinen kimse |
|
| 71 |
Genel |
night life i.
|
gece hayatı |
|
| 72 |
Genel |
night tariff i.
|
gece tarifesi |
|
| 73 |
Genel |
late night hour i.
|
gecenin geç saatleri |
|
| 74 |
Genel |
night school i.
|
gece bölümü |
|
| 75 |
Genel |
white night i.
|
beyaz gece |
|
| 76 |
Genel |
night school i.
|
akşam okulu |
|
| 77 |
Genel |
holy night on which the birth of prophet mohammad is marked i.
|
mevlid kandili |
|
|
|
| 78 |
Genel |
night letter i.
|
geceleri ucuz fiyatla gönderilen telgraf |
|
| 79 |
Genel |
night watchman i.
|
gece nöbetçisi |
|
| 80 |
Genel |
night club i.
|
pavyon |
|
| 81 |
Genel |
walpurgis night i.
|
30 nisan gecesi |
|
| 82 |
Genel |
the dead of night i.
|
gecenin körü |
|
| 83 |
Genel |
workman on the night shift i.
|
gece işçisi |
|
| 84 |
Genel |
watch night i.
|
yılın son gecesi |
|
| 85 |
Genel |
first night i.
|
gala |
|
| 86 |
Genel |
night rider i.
|
geceleri baskın yapan çeteye mensup kişi |
|
| 87 |
Genel |
night watch i.
|
gece nöbeti |
|
| 88 |
Genel |
first night i.
|
gala gecesi |
|
| 89 |
Genel |
night club i.
|
bar |
|
| 90 |
Genel |
qadr night i.
|
kadir gecesi |
|
| 91 |
Genel |
the night of power i.
|
kadir gecesi |
|
| 92 |
Genel |
night mail i.
|
gece postası |
|
| 93 |
Genel |
night light i.
|
idare lambası |
|
| 94 |
Genel |
white night i.
|
yukarı enlemlerde havanın tam olarak kararmadığı gecelere verilen isim |
|
| 95 |
Genel |
night i.
|
karanlık |
|
| 96 |
Genel |
twelfth night i.
|
onikinci gece |
|
| 97 |
Genel |
night soil i.
|
geceleri boşaltılan pislik |
|
| 98 |
Genel |
night charge i.
|
(telefonda) gece tarifesi |
|
| 99 |
Genel |
holy night i.
|
kandil (gecesi) |
|
| 100 |
Genel |
night training i.
|
gece eğitimi |
|
| 101 |
Genel |
night phone i.
|
gece telefonu |
|
| 102 |
Genel |
night namaz i.
|
teheccüd |
|
| 103 |
Genel |
henna night i.
|
kına gecesi |
|
| 104 |
Genel |
stag night i.
|
bekarlığa veda partisi |
|
| 105 |
Genel |
stag night i.
|
bekarlığa veda |
|
| 106 |
Genel |
night star i.
|
gece yıldızı |
|
| 107 |
Genel |
stag night i.
|
düğünden önce erkeklerin kendi aralarında yaptığı eğlence |
|
| 108 |
Genel |
fly-by-night company i.
|
paravan şirket |
|
| 109 |
Genel |
day-night reverser i.
|
gündüz-gece şalteri |
|
| 110 |
Genel |
fly-by-night i.
|
vurguncu |
|
| 111 |
Genel |
night-club i.
|
gazino |
|
| 112 |
Genel |
night-walker i.
|
uyurgezer |
|
| 113 |
Genel |
night-light i.
|
gece açık bırakılan loş ışık |
|
| 114 |
Genel |
night-watchman i.
|
bekçi |
|
| 115 |
Genel |
night-watchman i.
|
gececi |
|
| 116 |
Genel |
night-worker i.
|
gececi |
|
| 117 |
Genel |
night-walker i.
|
fahişe |
|
| 118 |
Genel |
night-robe i.
|
gecelik |
|
| 119 |
Genel |
night-worker i.
|
gece işçisi |
|
| 120 |
Genel |
night i.
|
gece |
|
| 121 |
Genel |
night-pharmacy i.
|
nöbetçi eczane |
|
| 122 |
Genel |
night crew i.
|
gece postası |
|
| 123 |
Genel |
night walker i.
|
uyurgezer |
|
| 124 |
Genel |
night table i.
|
yatak başucu masası |
|
| 125 |
Genel |
night bird i.
|
gece kuşu |
|
| 126 |
Genel |
night shift i.
|
gece postası |
|
| 127 |
Genel |
night setback i.
|
gece için azaltma ayarı |
|
| 128 |
Genel |
fly-by-night i.
|
borcunu ödemeyen kimse |
|
| 129 |
Genel |
the night of repentance i.
|
beraat kandili |
|
| 130 |
Genel |
the night of the long knives i.
|
katliam gecesi |
|
| 131 |
Genel |
night time i.
|
gece |
|
| 132 |
Genel |
midsummer night i.
|
yaz dönümü arifesi |
|
| 133 |
Genel |
st john's night i.
|
yaz dönümü arifesi |
|
| 134 |
Genel |
sira night i.
|
sıra gecesi |
|
| 135 |
Genel |
night of decree i.
|
kadir gecesi |
|
| 136 |
Genel |
night-owl i.
|
gece kuşu |
|
| 137 |
Genel |
night of measures i.
|
kadir gecesi |
|
| 138 |
Genel |
hen night i.
|
düğünden önce kadınların kendi aralarında yaptığı eğlence |
|
| 139 |
Genel |
a night of passion i.
|
tutku dolu bir gece |
|
| 140 |
Genel |
a night of passion i.
|
tutkulu bir gece |
|
| 141 |
Genel |
stag night i.
|
erkeklerin bekarlığa veda partisi |
|
| 142 |
Genel |
hen's night i.
|
düğünden önce kadınların kendi aralarında yaptığı eğlence |
|
| 143 |
Genel |
bucks night i.
|
erkeklerin bekarlığa veda partisi |
|
| 144 |
Genel |
hen's night i.
|
kadınların bekarlığa veda partisi |
|
| 145 |
Genel |
bucks night i.
|
düğünden önce erkeklerin kendi aralarında yaptığı eğlence |
|
| 146 |
Genel |
starless night i.
|
yıldızsız gece |
|
| 147 |
Genel |
night market i.
|
akşam pazarı |
|
| 148 |
Genel |
night market i.
|
gece pazarı |
|
| 149 |
Genel |
night journey i.
|
miraç |
|
| 150 |
Genel |
night prayer i.
|
yatsı namazı |
|
| 151 |
Genel |
night dress i.
|
gece elbisesi |
|
| 152 |
Genel |
night dress i.
|
gece kıyafeti |
|
| 153 |
Genel |
quiz night i.
|
bir masa etrafında 6-8 yarışmacının katıldığı ve kazanana hediyelerin verildiği bir yarışma |
|
| 154 |
Genel |
night out i.
|
gececi otel görevlisinin boş günü |
|
| 155 |
Genel |
night travel i.
|
gece yolculuğu |
|
| 156 |
Genel |
night trip i.
|
gece yolculuğu |
|
| 157 |
Genel |
night ride i.
|
gece yolculuğu |
|
| 158 |
Genel |
a night to remember i.
|
unutulmayacak bir gece |
|
| 159 |
Genel |
a night to remember i.
|
hatırlanacak bir gece |
|
| 160 |
Genel |
night robe i.
|
gecelik |
|
| 161 |
Genel |
night clothes i.
|
gecelik |
|
| 162 |
Genel |
night of the murder i.
|
cinayet gecesi |
|
| 163 |
Genel |
night court i.
|
nöbetçi mahkeme |
|
| 164 |
Genel |
night patrol i.
|
gece devriyesi |
|
| 165 |
Genel |
bonfire night i.
|
guy fawkes'ın kuklasını yakma şenliği |
|
| 166 |
Genel |
night walk i.
|
gece yürüyüşü |
|
| 167 |
Genel |
night editor i.
|
gece editörü |
|
| 168 |
Genel |
reunion night i.
|
şeb-i arus |
|
| 169 |
Genel |
opening night i.
|
açılış gecesi |
|
| 170 |
Genel |
night lamp i.
|
gece lambası |
|
| 171 |
Genel |
night of union i.
|
şeb-i aruz |
|
| 172 |
Genel |
night of henna i.
|
kına gecesi |
|
| 173 |
Genel |
the children of the night i.
|
gecenin çocukları |
|
| 174 |
Genel |
lovely night i.
|
tatlı gece |
|
| 175 |
Genel |
restless night i.
|
uykusuz/huzursuz gece |
|
| 176 |
Genel |
wine night i.
|
şarap gecesi |
|
| 177 |
Genel |
night-time i.
|
gece |
|
| 178 |
Genel |
night-time i.
|
gece vakti |
|
| 179 |
Genel |
a night with heavy rain i.
|
sağanak yağışlı gece |
|
| 180 |
Genel |
a night of heavy rain i.
|
sağanak yağışlı gece |
|
| 181 |
Genel |
night club i.
|
gece kulübü |
|
| 182 |
Genel |
night sergeant i.
|
gece çavuşu |
|
| 183 |
Genel |
the darkness of night i.
|
gecenin karanlığı |
|
| 184 |
Genel |
miggy night i.
|
yaramazlık gecesi |
|
| 185 |
Genel |
cabbage night i.
|
yaramazlık gecesi |
|
| 186 |
Genel |
mizzy night i.
|
yaramazlık gecesi |
|
| 187 |
Genel |
devil's night i.
|
yaramazlık gecesi |
|
| 188 |
Genel |
goosing night i.
|
yaramazlık gecesi |
|
| 189 |
Genel |
hell night i.
|
yaramazlık gecesi |
|
| 190 |
Genel |
mischief night i.
|
yaramazlık gecesi |
|
| 191 |
Genel |
gate night i.
|
yaramazlık gecesi |
|
| 192 |
Genel |
a good night kiss i.
|
iyi geceler öpücüğü |
|
| 193 |
Genel |
sunday night blues i.
|
pazar sendromu |
|
| 194 |
Genel |
all-night party i.
|
tüm gece süren parti |
|
| 195 |
Genel |
star-studded night i.
|
yıldızlı gece |
|
| 196 |
Genel |
star-studded night i.
|
(genelde gökyüzü için söylenir) yıldızlarla dolu gece |
|
| 197 |
Genel |
stormy night i.
|
fırtınalı gece |
|
| 198 |
Genel |
the queen of the night i.
|
gecenin kraliçesi |
|
| 199 |
Genel |
clear night i.
|
bulutsuz gece |
|
| 200 |
Genel |
night stroll i.
|
gece yürüyüşü |
|
| 201 |
Genel |
night soup i.
|
gece çorbası |
|
| 202 |
Genel |
night i.
|
özel gece |
|
| 203 |
Genel |
night i.
|
gece etkinliği |
|
| 204 |
Genel |
night i.
|
alacakaranlık |
|
| 205 |
Genel |
night i.
|
cinsel ilişki zamanı |
|
| 206 |
Genel |
night i.
|
gece vardiyası |
|
| 207 |
Genel |
night i.
|
uyku zaman |
|
| 208 |
Genel |
night ark i.
|
altı ila üç fit boyutunda çıtalı bir zemine sahip küçük kümes |
|
| 209 |
Genel |
night blue i.
|
gece mavisi |
|
| 210 |
Genel |
night blue i.
|
çivit mavisinden daha yeşil ve soluk koyu grimsi mavi |
|
| 211 |
Genel |
night bell i.
|
gece çanı |
|
| 212 |
Genel |
night bell i.
|
gece zili |
|
| 213 |
Genel |
night shift i.
|
gece mesaisi ekibi |
|
| 214 |
Genel |
night shift i.
|
gece çalışan işçiler |
|
| 215 |
Genel |
night shift i.
|
gece nöbeti |
|
| 216 |
Genel |
night stick i.
|
cop |
|
| 217 |
Genel |
night stick i.
|
polis copu |
|
| 218 |
Genel |
night watch i.
|
gece nöbetçisi |
|
| 219 |
Genel |
night watch i.
|
gece vardiyacısı |
|
| 220 |
Genel |
night watch i.
|
gece gözcüsü |
|
| 221 |
Genel |
night watch i.
|
gece bekçisi |
|
| 222 |
Genel |
night man i.
|
gece çalışan tuvalet temizlikçisi |
|
| 223 |
Genel |
night man i.
|
gece görevlisi |
|
| 224 |
Genel |
night-sight i.
|
geceleri loş ışıkta görme yeteneği |
|
| 225 |
Genel |
night-sight i.
|
gece görüşü |
|
| 226 |
Genel |
night-stop i.
|
seyahatte verilen gece molası |
|
| 227 |
Genel |
date night i.
|
randevu gecesi |
|
| 228 |
Genel |
date night i.
|
buluşma gecesi |
|
| 229 |
Genel |
white night i.
|
uykusuz gece |
|
| 230 |
Genel |
midsummer night i.
|
yaz gün dönümünden önceki akşam |
|
| 231 |
Genel |
gala night i.
|
gala gecesi |
|
| 232 |
Genel |
movie night i.
|
film gecesi |
|
| 233 |
Genel |
film night i.
|
film gecesi |
|
| 234 |
Genel |
guest night i.
|
kulüp veya kolej üyelerinin arkadaşlarını misafir olarak getirdikleri akşam etkinliği |
|
| 235 |
Genel |
one-night stand i.
|
tek gecelik komedi gösterilerinin sergilendiği yer (şehir, kasaba) |
|
| 236 |
Genel |
one-night stand i.
|
tek gecelik ilişki için kalınan yer |
|
| 237 |
Genel |
good-night i.
|
infaz edilen bir suçlunun hikayesini anlatan balad |
|
| 238 |
Genel |
fly-by-night i.
|
güvenilmez kimse |
|
| 239 |
Genel |
fly-by-night i.
|
ilkesiz kimse |
|
| 240 |
Genel |
fly-by-night i.
|
kaypak kimse |
|
| 241 |
Genel |
fly-by-night i.
|
kısa ömürlü ve güvenilmez (şirket) oluşum |
|
| 242 |
Genel |
fly-by-night i.
|
gecelere akmayı seven kimse |
|
| 243 |
Genel |
fly-by-night i.
|
(kredi konusunda) risk taşıyan kimse |
|
| 244 |
Genel |
fly-by-night i.
|
gece kuşu |
|
| 245 |
Genel |
fly-by-night i.
|
geceleri uçan canlı |
|
| 246 |
Genel |
fly-by-night i.
|
gece seyahat eden kimse |
|
| 247 |
Genel |
fly-by-night i.
|
iş için sürekli seyahat eden kimse |
|
| 248 |
Genel |
fore-night i.
|
akşamın alacakaranlık ile uyku vakti arasında kalan bölümü |
|
| 249 |
Genel |
school night i.
|
ertesi sabahında okul olan gece |
|
| 250 |
Genel |
school night i.
|
ertesi gün işgünü olan gece |
|
| 251 |
Genel |
stay awake all night f.
|
sabahı bulmak |
|
| 252 |
Genel |
stay for the night f.
|
konaklamak |
|
| 253 |
Genel |
sit up all night f.
|
sabahlamak |
|
| 254 |
Genel |
make a night of it f.
|
sabaha kadar eğlenmek |
|
| 255 |
Genel |
stay awake all night f.
|
sabahı etmek |
|
| 256 |
Genel |
retire for the night f.
|
yatmaya gitmek |
|
| 257 |
Genel |
sleep the night through f.
|
uykusunu almak |
|
| 258 |
Genel |
be up all night f.
|
sabahlamak |
|
| 259 |
Genel |
sit up all night f.
|
sabahı etmek |
|
| 260 |
Genel |
sit up all night f.
|
sabahı bulmak |
|
| 261 |
Genel |
retire for the night f.
|
uyumaya gitmek |
|
| 262 |
Genel |
spend the night in f.
|
gecelemek |
|
| 263 |
Genel |
spend the night out in the cold f.
|
ayazlamak |
|
| 264 |
Genel |
work night and day f.
|
gecesini gündüzüne katmak |
|
| 265 |
Genel |
work day and night f.
|
gecesini gündüzüne katmak |
|
| 266 |
Genel |
have a very enjoyable night f.
|
felekten bir gece çalmak |
|
| 267 |
Genel |
go out at night f.
|
gece dışarı çıkmak |
|
| 268 |
Genel |
stay the night f.
|
geceyi geçirmek |
|
| 269 |
Genel |
wake in the night f.
|
gece uyanmak |
|
| 270 |
Genel |
go out at night f.
|
gece sokağa çıkmak |
|
| 271 |
Genel |
eat at night f.
|
gece yemek |
|
| 272 |
Genel |
stay the night f.
|
gecelemek |
|
| 273 |
Genel |
run through a series of one-night stands f.
|
bir dizi tek gecelik aşk yaşamak |
|
| 274 |
Genel |
stay up all night f.
|
sabahı bulmak |
|
| 275 |
Genel |
stay up all night f.
|
sabahlamak |
|
| 276 |
Genel |
stay up all night f.
|
sabahı etmek |
|
| 277 |
Genel |
stay up all night f.
|
bütün gece ayakta kalmak |
|
| 278 |
Genel |
(night) set in f.
|
karanlık bastırmak |
|
| 279 |
Genel |
stay up all night f.
|
bütün gece uyumamak |
|
| 280 |
Genel |
work or study late into the night f.
|
gece geç saatlere kadar çalışmak |
|
| 281 |
Genel |
come out at night f.
|
geceleyin ortaya çıkmak |
|
| 282 |
Genel |
make camp for the night f.
|
gece için kamp kurmak |
|
| 283 |
Genel |
prove his whereabouts on the night in question f.
|
olay gecesi nerede olduğunu ispatlamak |
|
| 284 |
Genel |
kiss someone good night f.
|
iyi geceler öpücüğü vermek |
|
| 285 |
Genel |
stop somewhere for the night f.
|
bir yerde gecelemek |
|
| 286 |
Genel |
stop somewhere for the night f.
|
gecelemek için bir yerde durmak |
|
| 287 |
Genel |
get up in the middle of the night f.
|
gecenin bir yarısında kalkmak |
|
| 288 |
Genel |
spend one’s new year's night in istanbul f.
|
yılbaşı gecesini istanbul’da geçirmek |
|
| 289 |
Genel |
spend one’s new year's night in ankara f.
|
yılbaşı gecesini ankara’da geçirmek |
|
| 290 |
Genel |
howl all night long f.
|
(köpek) bütün gece ulumak |
|
| 291 |
Genel |
(for night) to fall f.
|
gece çökmek |
|
| 292 |
Genel |
work all night f.
|
tüm gece çalışmak |
|
| 293 |
Genel |
get through the night f.
|
geceyi atlatmak |
|
| 294 |
Genel |
spend the night in jail f.
|
geceyi nezarethanede geçirmek |
|
| 295 |
Genel |
soak the beans the night before f.
|
kuru fasulyeleri bir gece önceden ıslatmak |
|
| 296 |
Genel |
spend a night in jail f.
|
kodeste bir gece geçirmek |
|
| 297 |
Genel |
be as different as night and day f.
|
birbirinden gece gündüz kadar farklı olmak |
|
| 298 |
Genel |
have a one-night stand f.
|
tek gecelik ilişki yaşamak |
|
| 299 |
Genel |
have a one-night stand f.
|
tek gecelik aşk yaşamak |
|
| 300 |
Genel |
have a one-night stand f.
|
tek gecelik heyecan yaşamak |
|
| 301 |
Genel |
have a quiet night in f.
|
sessiz bir gece geçirmek |
|
| 302 |
Genel |
walk alone at night f.
|
gece yalnız yürümek |
|
| 303 |
Genel |
night f.
|
gecelemek |
|
| 304 |
Genel |
night f.
|
gece geçirmek |
|
| 305 |
Genel |
all-night s.
|
bütün gece süren (bir olay) |
|
| 306 |
Genel |
one-night s.
|
bir gecelik |
|
| 307 |
Genel |
night-time s.
|
gece |
|
| 308 |
Genel |
fly-by-night s.
|
kapkaççı |
|
| 309 |
Genel |
night s.
|
geceyle ilgili |
|
| 310 |
Genel |
night s.
|
geceye ait |
|
| 311 |
Genel |
night s.
|
gece konulu |
|
| 312 |
Genel |
night s.
|
gece özelliği taşıyan |
|
| 313 |
Genel |
night s.
|
gece meydana gelen |
|
| 314 |
Genel |
night s.
|
gece düzenlenen |
|
| 315 |
Genel |
night s.
|
gece çalışan |
|
| 316 |
Genel |
night s.
|
gece görevi yapan |
|
| 317 |
Genel |
night s.
|
gece göreviyle ilgili |
|
| 318 |
Genel |
night s.
|
gece aktif olan |
|
| 319 |
Genel |
night s.
|
geceleri ortaya çıkan |
|
| 320 |
Genel |
night-eyed s.
|
geceleri görme yeteneği olan |
|
| 321 |
Genel |
night-eyed s.
|
keskin gözlü |
|
| 322 |
Genel |
night-faring s.
|
gece vakti yolculuk yapan |
|
| 323 |
Genel |
night-faring s.
|
gece vakti yurtdışına seyahat eden |
|
| 324 |
Genel |
all-night s.
|
gece boyu açık |
|
| 325 |
Genel |
all-night s.
|
tüm gece açık |
|
| 326 |
Genel |
late-night s.
|
gece geç saatte olan |
|
| 327 |
Genel |
fly-by-night s.
|
güvenilmez veya ilkesiz |
|
| 328 |
Genel |
fly-by-night s.
|
(iş anlaşmalarında) kaypak |
|
| 329 |
Genel |
fly-by-night s.
|
istikrarsız |
|
| 330 |
Genel |
fly-by-night s.
|
geçici |
|
| 331 |
Genel |
fly-by-night s.
|
temelsiz |
|
| 332 |
Genel |
fly-by-night s.
|
kısa ömürlü |
|
| 333 |
Genel |
fly-by-night s.
|
gelip geçici |
|
| 334 |
Genel |
day and night zf.
|
hiç durmadan |
|
| 335 |
Genel |
at dead of night zf.
|
gece yarısı |
|
| 336 |
Genel |
by day as well as night zf.
|
hem gece hem gündüz |
|
| 337 |
Genel |
under cloud of night zf.
|
karanlıktan istifade ederek |
|
| 338 |
Genel |
day and night zf.
|
akşam sabah |
|
| 339 |
Genel |
at dead of night zf.
|
el ayak çekilince |
|
| 340 |
Genel |
by night zf.
|
geceleyin |
|
| 341 |
Genel |
all the livelong night zf.
|
hiç bitmeyecekmiş gibi gelen bir gece boyunca |
|
| 342 |
Genel |
night and day zf.
|
hiç durmadan |
|
| 343 |
Genel |
from morning till night zf.
|
sabahtan akşama kadar |
|
| 344 |
Genel |
by night zf.
|
karanlıkta |
|
| 345 |
Genel |
at the livelong night zf.
|
hiç bitmeyecekmiş gibi gelen gece boyunca |
|
| 346 |
Genel |
night and day zf.
|
durmadan |
|
| 347 |
Genel |
in the watches of the night zf.
|
geceleyin |
|
| 348 |
Genel |
far into the night zf.
|
gece geç vakte kadar |
|
| 349 |
Genel |
all night long zf.
|
bütün gece |
|
| 350 |
Genel |
last night zf.
|
akşamdan |
|
| 351 |
Genel |
all night long zf.
|
sabaha kadar |
|
| 352 |
Genel |
from morning to night zf.
|
sabahtan akşama kadar |
|
| 353 |
Genel |
at this time of (the night) zf.
|
bu saatte |
|
| 354 |
Genel |
at this time of (the night) zf.
|
gecenin bu saatinde |
|
| 355 |
Genel |
at this time of (the night) zf.
|
gecenin bu saati |
|
| 356 |
Genel |
at this time of (the night) zf.
|
gece gece |
|
| 357 |
Genel |
night after night zf.
|
geceler boyu |
|
| 358 |
Genel |
night after night zf.
|
gecelerce |
|
| 359 |
Genel |
night after night zf.
|
üst üste her gece |
|
| 360 |
Genel |
in a night zf.
|
bir gecede |
|
| 361 |
Genel |
the night before zf.
|
bir önceki gece |
|
| 362 |
Genel |
in a cold winter night zf.
|
soğuk bir kış gecesinde |
|
| 363 |
Genel |
night by night zf.
|
geceler boyu |
|
| 364 |
Genel |
night by night zf.
|
birçok gece |
|
| 365 |
Genel |
night by night zf.
|
gecelerce |
|
| 366 |
Genel |
deep into the night zf.
|
gecenin ilerlemiş saatlerinde |
|
| 367 |
Genel |
good night ünl.
|
allah rahatlık versin |
|
| 368 |
Genel |
good night! ünl.
|
iyi geceler! |
|
| 369 |
Genel |
good night ünl.
|
iyi geceler! |
|
| 370 |
Genel |
night-night ünl.
|
iyi geceler! |
|
| 371 |
Genel |
good night expr.
|
hadi ya |
|
| 372 |
Genel |
good night expr.
|
daha neler |
|
| 373 |
Genel |
night-night exclam.
|
(konuşma dilinde) iyi geceler |
|
| Phrasals |
|
| 374 |
Öbek Fiiller |
things that go bump in the night expr.
|
gece hayaletler/hortlaklar çıkacak sanma |
|
| Phrases |
|
| 375 |
İfadeler |
have a good night f.
|
iyi bir gece geçirmek |
|
| 376 |
İfadeler |
under the cloak of night expr.
|
gecenin karanlığından faydalanarak |
|
| 377 |
İfadeler |
have a good night expr.
|
iyi geceler |
|
| 378 |
İfadeler |
good night, sleep tight, don't let the bedbugs bite expr.
|
iyi geceler, iyi uykular |
|
| 379 |
İfadeler |
after a sleepless night expr.
|
uykusuz geçen bir gecenin ardından |
|
| 380 |
İfadeler |
red sky at night, shepherd's delight expr.
|
güzel havanın habercisi |
|
| 381 |
İfadeler |
red sky at night, shepherd's delight expr.
|
geceleyin gökyüzü kırmızıysa çobanın yüzü güler |
|
| 382 |
İfadeler |
red sky at night, shepherd's delight expr.
|
güneş gökyüzünü kızıla boyarsa, yarın hava güzel olacak demektir |
|
| 383 |
İfadeler |
red sky at night, sailor's delight expr.
|
günbatımı esnasında kızıllaşmış gökyüzü (sonraki gün havanın güzel olacağına yorulur) |
|
| Proverb |
|
| 384 |
Atasözü |
all cats are grey at night i.
|
geceleri tüm kediler gridir |
|
| 385 |
Atasözü |
all cats are grey at night i.
|
karanlıkta bütün kediler gridir |
|
| 386 |
Atasözü |
all cats are grey at night i.
|
gece/karanlıkta her şey birbirine benzer |
|
| 387 |
Atasözü |
all cats are grey by night i.
|
geceleri tüm kediler gridir |
|
| 388 |
Atasözü |
all cats are grey by night i.
|
karanlıkta bütün kediler gridir |
|
| 389 |
Atasözü |
all cats are grey by night i.
|
gece/karanlıkta her şey birbirine benzer |
|
| 390 |
Atasözü |
(if you) sing before breakfast, (you'll) cry before night
|
kahvaltıdan önce şarkı söyleyen akşam olmadan ağlar |
|
| 391 |
Atasözü |
(if you) sing before breakfast, (you'll) cry before night
|
sabah gülen akşam olmadan ağlar |
|
| 392 |
Atasözü |
(if you) sing before breakfast, (you'll) cry before night
|
sabah gülersen akşam olmadan ağlarsın |
|
| 393 |
Atasözü |
(if you) sing before breakfast, (you'll) cry before night
|
dereyi görmeden paçayı sıvama |
|
| 394 |
Atasözü |
(if you) sing before breakfast, (you'll) cry before night
|
acele işe şeytan karışır |
|
| 395 |
Atasözü |
(if you) sing before breakfast, (you'll) cry before night
|
acele yürüyen yolda kalır |
|
| 396 |
Atasözü |
sing before breakfast, you'll cry before night
|
kahvaltıdan önce şarkı söyleyen akşam olmadan ağlar |
|
| 397 |
Atasözü |
sing before breakfast, you'll cry before night
|
sabah gülen akşam olmadan ağlar |
|
| 398 |
Atasözü |
sing before breakfast, you'll cry before night
|
sabah gülersen akşam olmadan ağlarsın |
|
| 399 |
Atasözü |
all cats are gray after dark/at night
|
köre renkten bahsolunmaz |
|
| 400 |
Atasözü |
all cats are gray after dark/at night
|
köre elvandan bahsolunmaz |
|
| 401 |
Atasözü |
all cats are gray after dark/at night
|
zifiri karanlıkta her şey siyahtır/aynıdır |
|
| 402 |
Atasözü |
all cats are gray at night
|
zifiri karanlıkta her şey aynıdır |
|
| 403 |
Atasözü |
all cats are gray at night
|
köre renkten bahsolunmaz |
|
| 404 |
Atasözü |
all cats are gray at night
|
karanlıkta bütün kediler gridir |
|
| 405 |
Atasözü |
all cats are gray by night
|
zifiri karanlıkta her şey aynıdır |
|
| 406 |
Atasözü |
all cats are gray by night
|
köre renkten bahsolunmaz |
|
| 407 |
Atasözü |
all cats are gray by night
|
karanlıkta bütün kediler gridir |
|
| 408 |
Atasözü |
all cats are gray at night
|
zifiri karanlıkta her şey aynıdır |
|
| 409 |
Atasözü |
all cats are gray at night
|
köre renkten bahsolunmaz |
|
| 410 |
Atasözü |
all cats are gray at night
|
karanlıkta bütün kediler gridir |
|
| 411 |
Atasözü |
all cats are gray by night
|
zifiri karanlıkta her şey aynıdır |
|
| 412 |
Atasözü |
all cats are gray by night
|
köre renkten bahsolunmaz |
|
| 413 |
Atasözü |
all cats are gray by night
|
karanlıkta bütün kediler gridir |
|
| Colloquial |
|
| 414 |
Konuşma Dili |
night bird i.
|
geceleri uyumayıp oturan kimse |
|
| 415 |
Konuşma Dili |
night bird i.
|
gece sokaklarda gezen külhanbeyi |
|
| 416 |
Konuşma Dili |
night bird i.
|
gecelerin adamı |
|
| 417 |
Konuşma Dili |
a one-night stand i.
|
tek gecelik ilişki |
|
| 418 |
Konuşma Dili |
a one-night stand i.
|
tek atımlık ilişki |
|
| 419 |
Konuşma Dili |
a one-night stand i.
|
bir gecelik macera |
|
| 420 |
Konuşma Dili |
a one-night stand i.
|
tek günlük gösteri |
|
| 421 |
Konuşma Dili |
a one-night stand i.
|
tek günlük sahne performansı |
|
| 422 |
Konuşma Dili |
one-night stand i.
|
bir gecelik ilişki |
|
| 423 |
Konuşma Dili |
day-and-night i.
|
biteviye |
|
| 424 |
Konuşma Dili |
a one-night stand i.
|
bir gecelik macera |
|
| 425 |
Konuşma Dili |
a one-night stand i.
|
bir günlük aşk |
|
| 426 |
Konuşma Dili |
a summer night i.
|
bir yaz gecesi |
|
| 427 |
Konuşma Dili |
big night i.
|
büyük gece |
|
| 428 |
Konuşma Dili |
a one-night stand i.
|
bir gecelik aşk |
|
| 429 |
Konuşma Dili |
a very special night i.
|
çok özel bir gece |
|
| 430 |
Konuşma Dili |
night of the fight i.
|
dövüş gecesi |
|
| 431 |
Konuşma Dili |
dead of night i.
|
gecenin ilerlemiş saati |
|
| 432 |
Konuşma Dili |
end of the night i.
|
gecenin sonu |
|
| 433 |
Konuşma Dili |
night guy i.
|
gececi |
|
| 434 |
Konuşma Dili |
night guy i.
|
gece otel görevlisi |
|
| 435 |
Konuşma Dili |
night guy i.
|
gececi resepsiyonist |
|
| 436 |
Konuşma Dili |
night celebration i.
|
gece kutlaması |
|
| 437 |
Konuşma Dili |
end of the night i.
|
gece sonu |
|
| 438 |
Konuşma Dili |
dead of night i.
|
gece yarısından sonraki zaman |
|
| 439 |
Konuşma Dili |
dead of night i.
|
gecenin yarısı |
|
| 440 |
Konuşma Dili |
dead of night i.
|
gecenin körü |
|
| 441 |
Konuşma Dili |
morning, noon, and night i.
|
sabah/öğle ve akşam/gece |
|
| 442 |
Konuşma Dili |
last night i.
|
son gece |
|
| 443 |
Konuşma Dili |
a one-night stand i.
|
tek gecelik aşk serüveni |
|
| 444 |
Konuşma Dili |
a one-night stand i.
|
tek gecelik aşk macerası |
|
| 445 |
Konuşma Dili |
a stag night/party i.
|
(erkekler için) bekarlığa veda partisi |
|
| 446 |
Konuşma Dili |
bank night [obsolete] [us] i.
|
banka gecesi |
|
| 447 |
Konuşma Dili |
bank night [obsolete] [us] i.
|
piyango gecesi |
|
| 448 |
Konuşma Dili |
bank night [obsolete] [us] i.
|
büyük bunalım sırasında sinema izleyicilerinden birine çıkan nakit para şeklindeki piyango |
|
| 449 |
Konuşma Dili |
ladies' night i.
|
kadınlar gecesi |
|
| 450 |
Konuşma Dili |
ladies' night i.
|
bar veya kulüpte kadınlar için promosyon yapılan gece |
|
| 451 |
Konuşma Dili |
saturday-night special i.
|
kolay elde edilen ucuz ve küçük kalibreli silah |
|
| 452 |
Konuşma Dili |
not get more than two hours of sleep a night f.
|
gecede iki saatten fazla uyuyamamak |
|
| 453 |
Konuşma Dili |
keep someone up at night f.
|
geceleri uykusunu kaçırmak |
|
| 454 |
Konuşma Dili |
make a day/night/weekend of it f.
|
bütün gün/gece/hafta sonu bir şey yapmak |
|
| 455 |
Konuşma Dili |
make a day/night/weekend of it f.
|
bütün günü/geceyi/hafta sonunu bir şey yaparak geçirmek |
|
| 456 |
Konuşma Dili |
spend the night f.
|
başkasının evinde kalmak |
|
| 457 |
Konuşma Dili |
spend the night f.
|
yatıya kalmak |
|
| 458 |
Konuşma Dili |
spend the night f.
|
yatılı misafir olarak kalmak |
|
| 459 |
Konuşma Dili |
spend the night f.
|
geceyi başkasının evinde geçirmek |
|
| 460 |
Konuşma Dili |
spend the night f.
|
başkasının evinde yatıya kalmak |
|
| 461 |
Konuşma Dili |
spend the night f.
|
başkasında kalmak |
|
| 462 |
Konuşma Dili |
spend the night f.
|
geceyi biriyle geçirmek |
|
| 463 |
Konuşma Dili |
spend the night f.
|
geceyi biriyle birlikte/beraber geçirmek |
|
| 464 |
Konuşma Dili |
spend the night f.
|
gece birlikte kalmak |
|
| 465 |
Konuşma Dili |
spend the night f.
|
biriyle yatmak |
|
| 466 |
Konuşma Dili |
spend the night with somebody/together f.
|
geceyi biriyle geçirmek |
|
| 467 |
Konuşma Dili |
spend the night with somebody/together f.
|
geceyi biriyle birlikte/beraber geçirmek |
|
| 468 |
Konuşma Dili |
spend the night with somebody/together f.
|
geceyi birlikte/beraber geçirmek |
|
| 469 |
Konuşma Dili |
spend the night with somebody/together f.
|
gece birlikte kalmak |
|
| 470 |
Konuşma Dili |
spend the night with somebody/together f.
|
biriyle yatmak |
|
| 471 |
Konuşma Dili |
stay the night f.
|
başkasının evinde kalmak |
|
| 472 |
Konuşma Dili |
stay the night f.
|
yatıya kalmak |
|
| 473 |
Konuşma Dili |
stay the night f.
|
yatılı misafir olarak kalmak |
|
| 474 |
Konuşma Dili |
stay the night f.
|
geceyi başkasının evinde geçirmek |
|
| 475 |
Konuşma Dili |
stay the night f.
|
başkasının evinde yatıya kalmak |
|
| 476 |
Konuşma Dili |
stay the night f.
|
başkasında kalmak |
|
| 477 |
Konuşma Dili |
stay the night f.
|
geceyi biriyle geçirmek |
|
| 478 |
Konuşma Dili |
stay the night f.
|
geceyi biriyle birlikte/beraber geçirmek |
|
| 479 |
Konuşma Dili |
stay the night f.
|
gece birlikte kalmak |
|
| 480 |
Konuşma Dili |
stay the night f.
|
biriyle yatmak |
|
| 481 |
Konuşma Dili |
one night zf.
|
bir gece |
|
| 482 |
Konuşma Dili |
it'll take you all night expr.
|
bu bütün gecenizi alır |
|
| 483 |
Konuşma Dili |
under the cloak of night expr.
|
geceden yararlanarak |
|
| 484 |
Konuşma Dili |
different as night and day expr.
|
gece gündüz kadar farklı |
|
| 485 |
Konuşma Dili |
good night all expr.
|
hepinize iyi geceler |
|
| 486 |
Konuşma Dili |
day-and-night expr.
|
gece gündüz durmadan |
|
| 487 |
Konuşma Dili |
at the end of the night expr.
|
gecenin sonunda |
|
| 488 |
Konuşma Dili |
late into the night expr.
|
gece geç saatlere kadar |
|
| 489 |
Konuşma Dili |
in the middle of the night expr.
|
gecenin yarısında |
|
| 490 |
Konuşma Dili |
night, night sleep tight expr.
|
iyi geceler, tatlı rüyalar |
|
| 491 |
Konuşma Dili |
good night honey expr.
|
iyi geceler tatlım |
|
| 492 |
Konuşma Dili |
under the cloak of night expr.
|
karanlıktan yararlanarak |
|
| 493 |
Konuşma Dili |
late that night expr.
|
o gecenin sonlarına doğru |
|
| 494 |
Konuşma Dili |
late that night expr.
|
o gecenin sonunda |
|
| 495 |
Konuşma Dili |
next saturday night expr.
|
önümüzdeki cumartesi gecesi |
|
| 496 |
Konuşma Dili |
forget about the other night expr.
|
önceki geceyi unut |
|
| 497 |
Konuşma Dili |
on the night in question expr.
|
söz konusu gece |
|
| 498 |
Konuşma Dili |
different as night and day expr.
|
tamamen farklı |
|
| 499 |
Konuşma Dili |
on this exact night expr.
|
tam da bu gecede |
|
| 500 |
Konuşma Dili |
the early hours (of the night) expr.
|
gecenin geç saatleri |
|
