|
Kategori |
Türkçe |
İngilizce |
|
General |
|
1 |
Genel |
onur madalyası |
medal of honor i.
|
|
Tom was awarded the Medal of Honor.
Tom'a onur madalyası verildi.
More Sentences
|
2 |
Genel |
onur kırma |
insult i.
|
|
I don't want to insult them.
Onların onurunu kırmak istemiyorum.
More Sentences
|
3 |
Genel |
onur nişanesi |
badge of honor i.
|
|
It's a badge of honor.
Bu bir onur nişanı.
More Sentences
|
4 |
Genel |
onur duymak |
feel honored f.
|
|
Don't you feel honored?
Onur duymuyor musun?
More Sentences
|
5 |
Genel |
onur vermek |
honor f.
|
|
A good student like him brings honor to our class.
Onun gibi iyi bir öğrenci sınıfımıza onur verir.
More Sentences
|
6 |
Genel |
onur duymak |
be honored f.
|
|
I'm honored to work with them.
Onlarla çalışmaktan onur duyuyorum.
More Sentences
|
7 |
Genel |
onur kırıcı |
degrading s.
|
|
The death penalty violates the right to life and is degrading.
Ölüm cezası yaşam hakkını ihlal eder ve onur kırıcıdır.
More Sentences
|
Politics |
|
8 |
Siyasal |
onur konuğu |
guest of honor i.
|
|
Then the guest of honor opens them and expresses his or her appreciation.
Sonra onur konuğu bunları açar ve minnettarlığını ifade eder.
More Sentences
|
Education |
|
9 |
Eğitim |
onur öğrencisi |
honor student i.
|
|
Tom is an honor student.
Tom bir onur öğrencisi.
More Sentences
|
10 |
Eğitim |
(üniversite, okul) onur derecesi |
honor i.
|
|
Fadil graduated with honors.
Fadıl onur derecesiyle mezun oldu.
More Sentences
|
11 |
Eğitim |
ikincilik (onur derecesi) |
second [uk] i.
|
|
Therefore, each university won the first, second and third prize.
Böylece her üniversite birincilik, ikincilik ve üçüncülük ödülünü kazandı.
More Sentences
|
Common Usage |
|
12 |
Yaygın Kullanım |
onur kırıcı |
derogatory s.
|
|
General |
|
13 |
Genel |
onur kurulu |
discipline committee i.
|
|
14 |
Genel |
onur kırıcı durum |
indignity i.
|
|
15 |
Genel |
onur listesi |
honor list i.
|
|
16 |
Genel |
onur meselesi |
point of honour i.
|
|
17 |
Genel |
onur listesi |
hall of fame i.
|
|
|
18 |
Genel |
onur meselesi |
matter of honour i.
|
|
19 |
Genel |
onur kırıcı yayın |
libel i.
|
|
20 |
Genel |
onur kırıcı davranış |
indignity i.
|
|
21 |
Genel |
onur sözü |
word of honour i.
|
|
22 |
Genel |
onur ödülü |
honor award i.
|
|
23 |
Genel |
onur konuğu |
honored guest i.
|
|
24 |
Genel |
onur konuğu |
honoured guest i.
|
|
25 |
Genel |
onur intiharı |
honor suicide i.
|
|
26 |
Genel |
onur intiharı |
honour suicide i.
|
|
27 |
Genel |
onur yürüyüşü |
pride march i.
|
|
28 |
Genel |
onur mücadelesi |
struggle of honor i.
|
|
29 |
Genel |
onur mücadelesi |
struggle of honour i.
|
|
30 |
Genel |
onur kırıcı kovulma |
dishonorable discharge i.
|
|
31 |
Genel |
onur sahibi |
honoree i.
|
|
32 |
Genel |
onur sahibi |
honouree i.
|
|
33 |
Genel |
onur ödülü alan kimse |
honorand i.
|
|
34 |
Genel |
yaşam boyu onur ödülü |
lifetime honorary award i.
|
|
35 |
Genel |
onur kırıcı suçlama |
attaintment i.
|
|
36 |
Genel |
onur listesindeki kimse |
hall of famer i.
|
|
37 |
Genel |
onur kaynağı |
mense [dialect] [uk] i.
|
|
38 |
Genel |
onur nişanı |
honor i.
|
|
39 |
Genel |
onur kırıcı olma |
derogatoriness i.
|
|
40 |
Genel |
oxford üniversitesi'nin klasik bilimler lisans programından özellikle onur derecesiyle mezun olmak için geçilmesi gereken son sınav |
great i.
|
|
41 |
Genel |
oxford üniversitesi'nin klasik bilimler lisans programından özellikle onur derecesiyle mezun olmak için geçilmesi gereken son sınava hazırlanmak için alınan ders |
great i.
|
|
42 |
Genel |
onur yemeği |
roast i.
|
|
43 |
Genel |
(sağlık, servet, onur, umut) tam hasara veya ciddi bozulmaya sebep olan şey |
ruination i.
|
|
44 |
Genel |
onur kırma |
dishonour [uk] i.
|
|
45 |
Genel |
onur kırma |
dishonor [us] i.
|
|
46 |
Genel |
onur kırma |
disobligation i.
|
|
47 |
Genel |
onur kırma |
disobligement i.
|
|
48 |
Genel |
onur yürüyüşü |
pride parade i.
|
|
49 |
Genel |
onur nişanı rozeti |
plaque i.
|
|
50 |
Genel |
onur nişanı rozeti |
placque i.
|
|
51 |
Genel |
onur veya şövalye nişanı olarak takılan kurdele |
cordon i.
|
|
52 |
Genel |
onur kırıcı davranışlar |
flagitiousness i.
|
|
53 |
Genel |
britanya'nın kültür ve eğitimini dünyaya yayma amaçlı kurulmuş bir konsey tarafından verilen modern bir onur ödülü |
freedom of the city i.
|
|
54 |
Genel |
onur vermek |
honour f.
|
|
55 |
Genel |
onur nişanı vermek |
honour f.
|
|
56 |
Genel |
onur vermek |
grace f.
|
|
57 |
Genel |
onur kırıcı yayın yapmak |
libel f.
|
|
|
58 |
Genel |
(onur/ödül) vermek |
confer f.
|
|
59 |
Genel |
onur madalyası ile ödüllendirilmek |
be awarded the medal of honour f.
|
|
60 |
Genel |
onur madalyası ile ödüllendirilmek |
be awarded the medal of honor f.
|
|
61 |
Genel |
onur madalyasıyla ödüllendirilmek |
be awarded the medal of honour f.
|
|
62 |
Genel |
onur madalyasıyla ödüllendirilmek |
be awarded the medal of honor f.
|
|
63 |
Genel |
birini onur konuğu olarak kabul etmek |
receive someone as an honored guest f.
|
|
64 |
Genel |
onur duymak |
be honoured f.
|
|
65 |
Genel |
onur listesine girmek |
make an honor roll f.
|
|
66 |
Genel |
onur listesine eklemek |
inshrine [us/canada] f.
|
|
67 |
Genel |
(onur konuğu olarak) kokteylde ağırlanmak |
cocktail f.
|
|
68 |
Genel |
onur duymak |
be honoured f.
|
|
69 |
Genel |
onur kırıcı |
insulting s.
|
|
70 |
Genel |
onur kırıcı |
caustic s.
|
|
71 |
Genel |
onur kırıcı |
dishonourable s.
|
|
72 |
Genel |
onur kırıcı |
discreditable s.
|
|
73 |
Genel |
onur duymuş |
honoured s.
|
|
74 |
Genel |
onur kırıcı |
infra dig s.
|
|
75 |
Genel |
onur kırıcı |
infradig s.
|
|
76 |
Genel |
onur kırıcı |
humiliating s.
|
|
77 |
Genel |
onur kırıcı |
injurious s.
|
|
78 |
Genel |
onur verici |
honourary s.
|
|
79 |
Genel |
onur kırıcı |
degradant s.
|
|
80 |
Genel |
onur verici |
honorary s.
|
|
81 |
Genel |
onur verici |
flattering s.
|
|
82 |
Genel |
onur duymuş |
honored s.
|
|
83 |
Genel |
onur kırıcı olmayan |
offenseless s.
|
|
84 |
Genel |
onur kırıcı olmayan |
offenceless s.
|
|
85 |
Genel |
onur kırıcı |
dishonorable s.
|
|
86 |
Genel |
çok onur duyan |
top-proud s.
|
|
87 |
Genel |
onur duymayan |
unhonoured s.
|
|
88 |
Genel |
onur duymamış |
unhonoured s.
|
|
89 |
Genel |
onur kırıcı |
vitriolous s.
|
|
90 |
Genel |
onur nişanıyla katılınan |
honorable s.
|
|
91 |
Genel |
onur verici |
honorific s.
|
|
92 |
Genel |
onur kırıcı |
humiliant s.
|
|
93 |
Genel |
onur kırıcı |
derogant s.
|
|
94 |
Genel |
onur kırıcı |
offensive s.
|
|
95 |
Genel |
onur kırıcı |
disreputable s.
|
|
96 |
Genel |
onur kırıcı |
salty s.
|
|
97 |
Genel |
onur kırıcı |
disadvantageous s.
|
|
98 |
Genel |
onur verici |
flatterous [obsolete] s.
|
|
99 |
Genel |
onur kırıcı bir şekilde |
caustically zf.
|
|
100 |
Genel |
onur kırıcı bir şekilde |
discreditably zf.
|
|
101 |
Genel |
onur ile |
reputably zf.
|
|
102 |
Genel |
onur vermeden |
unflatteringly zf.
|
|
103 |
Genel |
onur kırıcı şekilde |
derogately zf.
|
|
Phrasals |
|
104 |
Öbek Fiiller |
ile onur vermek |
grace with f.
|
|
105 |
Öbek Fiiller |
biri/bir şey için onur kaynağı olmak |
credit to someone or something f.
|
|
Colloquial |
|
106 |
Konuşma Dili |
onur meselesi |
a point of honour i.
|
|
107 |
Konuşma Dili |
onur meselesi yaparak |
in honour bound expr.
|
|
Idioms |
|
108 |
Deyim |
onur konuğu |
(the) man/woman of the hour i.
|
|
109 |
Deyim |
onur konuğu |
(the) woman of the moment i.
|
|
110 |
Deyim |
onur lekeleyici davranış |
a blot on escutcheon i.
|
|
111 |
Deyim |
onur lekeleyici davranış |
a blot on one's escutcheon i.
|
|
112 |
Deyim |
onur konuğu |
man of the hour i.
|
|
113 |
Deyim |
onur listesi |
roll of honor i.
|
|
114 |
Deyim |
onur listesi |
roll of honour i.
|
|
115 |
Deyim |
onur lekeleyici davranış |
a blot on the escutcheon [uk] i.
|
|
116 |
Deyim |
onur lekeleyici davranış |
a blot on one's escutcheon [uk] i.
|
|
117 |
Deyim |
bir onur |
a feather in your cap i.
|
|
118 |
Deyim |
onur meselesi |
a point of honor [us] i.
|
|
119 |
Deyim |
(bir şeyin) onur kırıcı tarafı |
the seamier side (of something) i.
|
|
120 |
Deyim |
onur sözü |
his, her word of honour [uk] i.
|
|
121 |
Deyim |
onur sözü |
his, her word of honor [us] i.
|
|
122 |
Deyim |
birisine onur vermek |
do someone credit f.
|
|
123 |
Deyim |
onur göstermek |
hold in high honour f.
|
|
124 |
Deyim |
onur göstermek |
hold in high esteem f.
|
|
125 |
Deyim |
(bir şeyi yapmayı) onur meselesi haline getirmek |
feel honour-bound to do something f.
|
|
126 |
Deyim |
(bir şeyi yapmayı) onur meselesi haline getirmek |
be honour-bound to do something f.
|
|
127 |
Deyim |
(bir şeyi yapmayı) onur meselesi haline getirmek |
feel honor-bound to do something f.
|
|
128 |
Deyim |
(birşeyi yapmayı) onur meselesi haline getirmek |
be honour bound to do something f.
|
|
129 |
Deyim |
(birşeyi yapmayı) onur meselesi haline getirmek |
feel honor bound to do something f.
|
|
130 |
Deyim |
(bir şeyi yapmayı) onur meselesi haline getirmek |
be honor-bound to do something f.
|
|
131 |
Deyim |
onur kırıcı bir durumda/şekilde ölmek |
die like a dog f.
|
|
132 |
Deyim |
onur meselesi olmak |
be honor-bound f.
|
|
133 |
Deyim |
(bir şeyi yapmaktan) onur duymak |
be/feel honoured (to do something) f.
|
|
134 |
Deyim |
bir şeyi yapmayı onur meselesi haline getirmek/olarak kabul etmek |
be/feel duty/honour bound to do something [uk] f.
|
|
135 |
Deyim |
bir şeyi yapmayı onur meselesi haline getirmek/olarak kabul etmek |
be/feel duty/honor bound to do something [us] f.
|
|
136 |
Deyim |
(olumsuz) bir şeyi onur nişanesi olarak/gururla taşımak |
wear (something) as a badge of honor f.
|
|
137 |
Deyim |
(olumsuz) bir şeyi onur nişanesi olarak kabul etmek/saymak |
wear (something) as a badge of honor f.
|
|
138 |
Deyim |
şeref/onur/namus meselesi yapmış |
honor bound s.
|
|
139 |
Deyim |
şeref/onur/namus meselesi yapmış |
honour bound s.
|
|
140 |
Deyim |
onur kırıcı |
beneath one's dignity expr.
|
|
141 |
Deyim |
(bir şeyi yapmak) onur meselesi olmuş |
(in) honor bound (to do something) expr.
|
|
142 |
Deyim |
(bir şeyi yapmak) onur/namus meselesi olarak zorunlu hale gelmiş |
(in) honor bound (to do something) expr.
|
|
143 |
Deyim |
onur kırıcı |
beneath dignity expr.
|
|
144 |
Deyim |
onur kırıcı |
beneath somebody's dignity expr.
|
|
145 |
Deyim |
onur kırıcı |
beneath your dignity expr.
|
|
Formal |
|
146 |
Resmi |
onur duymuş |
hon.(honored) kısalt.
|
|
Speaking |
|
147 |
Konuşma |
onur duydum |
I'm honored expr.
|
|
148 |
Konuşma |
onur duyarım |
I would be honored expr.
|
|
149 |
Konuşma |
onur duydum |
I am humbled expr.
|
|
150 |
Konuşma |
onur duydum |
I am honored expr.
|
|
151 |
Konuşma |
onur duyarım |
I feel honored expr.
|
|
152 |
Konuşma |
onur duydum |
it's an honor expr.
|
|
153 |
Konuşma |
onur duyarım |
I'd be honored expr.
|
|
Trade/Economic |
|
154 |
Ticaret/Ekonomi |
onur kurulu üyesi |
honorary board member i.
|
|
Law |
|
155 |
Hukuk |
nypd'de özellikle silahlı bir çatışmada başarılı olmuş polislere verilen ikinci en yüksek onur madalyası |
combat cross i.
|
|
156 |
Hukuk |
gözler önünde onur kırma |
publication of a libel i.
|
|
157 |
Hukuk |
onur kırıcı |
defamatory s.
|
|
Politics |
|
158 |
Siyasal |
ingiltere'de ortaçağdan bu yana devam eden garter şövalyelik onur nişanı sisteminin başında yer alan kişi |
chancellor of the order of the Garter i.
|
|
159 |
Siyasal |
bm işkence ve başka zalimce insanlık dışı ve onur kırıcı davranış ya da cezaya karşı sözleşme |
un convention against torture and other cruel inhuman degrading treatment punishment i.
|
|
160 |
Siyasal |
ingiliz kraliyeti onur nişanı |
order of the british empire i.
|
|
161 |
Siyasal |
kongre onur madalyası |
congressional medal of honour i.
|
|
162 |
Siyasal |
onur belgesi |
certificate of honor i.
|
|
163 |
Siyasal |
onur belgesi |
certificate of honour i.
|
|
164 |
Siyasal |
onur konuğu |
guest of honour i.
|
|
165 |
Siyasal |
(ingiliz) kraliyet onur nişanı |
order of the british empire i.
|
|
166 |
Siyasal |
kraliçe'nin doğum gününde verilen onur ödülleri |
birthday honours [uk] i.
|
|
Social Sciences |
|
167 |
Sosyal Bilimler |
büyük şirketlerin, lgbtq+ topluluğunu gerçek anlamda desteklemeden onur ayı'ndan faydalanmaya çalışması |
rainbow capitalism i.
|
|
168 |
Sosyal Bilimler |
onur ayı |
pride month i.
|
|
Education |
|
169 |
Eğitim |
üçüncü sınıf onur derecesi |
third [brit] i.
|
|
170 |
Eğitim |
amerikan ulusal onur topluluğu |
american national honor society i.
|
|
171 |
Eğitim |
dekanlık onur ödülü |
dean's honor award i.
|
|
172 |
Eğitim |
onur öğrencisi |
honors student i.
|
|
173 |
Eğitim |
onur listesi |
honor roll i.
|
|
174 |
Eğitim |
onur belgesi |
certificate of honor i.
|
|
175 |
Eğitim |
onur belgesi |
certificate of honour i.
|
|
176 |
Eğitim |
seçkin onur öğrencisi |
distinguished honor student i.
|
|
177 |
Eğitim |
yüksek onur öğrencisi |
high honor student i.
|
|
178 |
Eğitim |
yüksek onur belgesi |
certificate of high honor i.
|
|
179 |
Eğitim |
yüksek onur öğrencisi |
high honour student i.
|
|
180 |
Eğitim |
onur derecesi olmayan üniversite diploması |
unclassified degree i.
|
|
181 |
Eğitim |
(oxford üniversitesi'nde) onur derecesi veren bir ders |
honour school i.
|
|
182 |
Eğitim |
onur derecesi |
honours i.
|
|
183 |
Eğitim |
onur derecesi |
honours degree i.
|
|
184 |
Eğitim |
(oxford üniversitesi'nde) felsefe, siyaset ve ekonomi onur okulu |
modern greats i.
|
|
185 |
Eğitim |
(oxford üniversitesi'nde) felsefe, siyaset ve ekonomi onur programı |
modern greats i.
|
|
186 |
Eğitim |
oxford üniversitesi'nde giren adayların üç onur sınıfına göre yerleştirildiği ilk genel sınav |
mods i.
|
|
187 |
Eğitim |
üniversite onur derecesi alanlar grubu |
class [uk] i.
|
|
188 |
Eğitim |
(üniversitede klasik onur derecesi için gerçekleştirilen) final sınavı |
classical tripos examination i.
|
|
189 |
Eğitim |
(onur derecesi alan) oxford üniversitesi mezunu |
classman i.
|
|
190 |
Eğitim |
(cambridge üniversitesi ve benzerinde onur derecesi yerine) geçer not alan öğrenci grubu |
poll i.
|
|
191 |
Eğitim |
onur derecesi olmayan cambridge üniversitesi mezunu |
pollman i.
|
|
192 |
Eğitim |
birinci sınıf onur derecesi |
first-class honours degree i.
|
|
193 |
Eğitim |
(cambridge üniversitesi'nde onur derecesi için girilen sınava) girişi ertelemek |
degrade f.
|
|
194 |
Eğitim |
onur derecesine ait |
honours s.
|
|
195 |
Eğitim |
(kısaca) onur derecesine ait |
hons s.
|
|
196 |
Eğitim |
(kısaca) onur derecesi |
hons (honours) kısalt.
|
|
Linguistics |
|
197 |
Dilbilim |
onur verici bir kelime |
honorific i.
|
|
History |
|
198 |
Tarih |
herhangi bir müslüman yöneticiye verilen onur unvanı |
cherif i.
|
|
199 |
Tarih |
herhangi bir müslüman yöneticiye verilen onur unvanı |
sherif i.
|
|
200 |
Tarih |
herhangi bir müslüman yöneticiye verilen onur unvanı |
shereef i.
|
|
201 |
Tarih |
herhangi bir müslüman yöneticiye verilen onur unvanı |
sharif i.
|
|
202 |
Tarih |
(hindistan ve orta doğu'da) üst rütbeli kimsenin astına onur nişanesi olarak verdiği cüppe veya hediye |
khilat i.
|
|
203 |
Tarih |
müslüman yöneticiye verilen onur unvanı |
scherif i.
|
|
Religious |
|
204 |
Dini |
tevrat okumaya çağrılmaktan duyulan onur |
aliyah i.
|
|
205 |
Dini |
tevrat okumaya çağrılmaktan duyulan onur |
aliya i.
|
|
206 |
Dini |
papadan onur nişanı alan kimse |
count i.
|
|
Military |
|
207 |
Askeri |
onur nişanı |
legion of honour i.
|
|
208 |
Askeri |
yenilen orduya tanınan onur hakkı |
honors of war i.
|
|
209 |
Askeri |
yenilen orduya tanınan onur hakkı |
honours of war i.
|
|
210 |
Askeri |
(ingiliz kraliyet onur nişanı'nda) komutanın altındaki rütbeden olan kimse |
officer i.
|
|
211 |
Askeri |
abd onur madalyası |
congressional medal of honor i.
|
|
212 |
Askeri |
askeri onur nişanesi |
salute i.
|
|
213 |
Askeri |
ingiliz kraliyeti onur nişanına sahip kimse |
mbe (member of the order of the british empire) kısalt.
|
|
Sport |
|
214 |
Spor |
onur üyesi |
honorary member i.
|
|
215 |
Spor |
oxford üniversitesi'nden en yüksek onur derecesini alan kimse |
oxford blue i.
|
|
216 |
Spor |
(oxford üniversitesi) en yüksek onur dereceli kimse |
oxford blue i.
|
|
Basketball |
|
217 |
Basketbol |
onur listesi'ne alınmış kimse |
enshrinee i.
|
|
218 |
Basketbol |
onur listesi'ne almak |
enshrine [us/canada] f.
|
|
Baseball |
|
219 |
Beysbol |
ulusal beysbol onur listesi |
national baseball hall of fame i.
|
|
Latin |
|
220 |
Latince |
en yüksek onur ile |
summa cum laude i.
|
|
221 |
Latince |
onur derecesi |
honoris causa i.
|
|
222 |
Latince |
saygı veya onur simgesi olarak |
honoris causa zf.
|
|
Archaic |
|
223 |
Eski Kullanım |
onur vermek |
aggrace f.
|
|
Slang |
|
224 |
Argo |
onur duyulacak başarı |
a feather in someone's cap i.
|
|
225 |
Argo |
onur verici açıklama |
wrap-up [australia] i.
|
|
Sociology |
|
226 |
Sociology |
onur bayrağı |
pride flag i.
|
|
Star Wars |
|
227 |
Star Wars |
ft-5a onur muhafızı |
ft-5a honor guard i.
|
|
228 |
Star Wars |
lasan yüksek onur muhafızı |
lasan high honor guard i.
|
|