|
Kategori |
İngilizce |
Türkçe |
|
| Common Usage |
|
| 1 |
Yaygın Kullanım |
police officer i.
|
polis memuru |
|
To date forty customs officials and forty-seven police officers have been sacked.
Bugüne kadar kırk gümrük memuru ve kırk yedi polis memuru görevden alındı.
More Sentences
|
| 2 |
Yaygın Kullanım |
police station i.
|
polis karakolu |
|
By the same token, we take this opportunity to denounce the torture practiced in Egyptian police stations.
Aynı şekilde bu vesileyle Mısır polis karakollarında uygulanan işkenceyi de kınıyoruz.
More Sentences
|
| 3 |
Yaygın Kullanım |
police station i.
|
karakol |
|
Many cases of torture happen during incommunicado detention in police stations.
Pek çok işkence vakası, karakollarda dışarıyla haberleşmesiz gözaltı esnasında meydana gelmektedir.
More Sentences
|
| General |
|
| 4 |
Genel |
police dog i.
|
polis köpeği |
|
The police dog found trace amounts of cocaine in his luggage.
Polis köpeği valizinde eser miktarda kokain buldu.
More Sentences
|
| 5 |
Genel |
police department i.
|
polis karakolu |
|
Sami went to the police department.
Sami polis karakoluna gitti.
More Sentences
|
| 6 |
Genel |
police department i.
|
emniyet müdürlüğü |
|
Six of those detained were released after being interrogated at the İzmir Police Department.
Gözaltına alınanlardan altısı İzmir Emniyet Müdürlüğü'ndeki sorgularının ardından serbest bırakıldı.
More Sentences
|
|
|
| 7 |
Genel |
the police i.
|
polisler |
|
The EU Budget will, in the coming year, bear the joint costs of the Police Mission in Bosnia.
AB Bütçesi önümüzdeki yıl Bosna'daki Polis Misyonunun ortak masraflarını karşılayacaktır.
More Sentences
|
| 8 |
Genel |
police informer i.
|
polis muhbiri |
|
Tom found out that John was a police informer.
Tom John'un bir polis muhbiri olduğunu öğrendi.
More Sentences
|
| 9 |
Genel |
secret police i.
|
gizli polis |
|
Undercover secret police officers dressed as demonstrators mounted particularly brutal attacks.
Gösterici kılığına girmiş gizli polis memurları özellikle acımasız saldırılar düzenledi.
More Sentences
|
| 10 |
Genel |
police force i.
|
polis kuvveti |
|
The coup d'état was crushed by the regular army and police forces.
Hükumet darbesi, düzenli ordu ve polis kuvvetleri tarafından engellendi.
More Sentences
|
| 11 |
Genel |
police academy i.
|
polis akademisi |
|
The police academy does exist virtually.
Polis akademisi fiilen mevcuttur.
More Sentences
|
| 12 |
Genel |
police administration i.
|
polis yönetimi |
|
A new affair is agitating the police administration.
Yeni bir olay polis yönetimini tedirgin ediyor.
More Sentences
|
| 13 |
Genel |
police officer i.
|
polis |
|
What we are looking for is not a conventional community police officer.
Aradığımız şey geleneksel bir toplum polisi değil.
More Sentences
|
| 14 |
Genel |
police sergeant i.
|
polis çavuşu |
|
Tom became a police sergeant.
Tom bir polis çavuşu oldu.
More Sentences
|
| 15 |
Genel |
police station i.
|
polis merkezi |
|
I'm at the police station.
Polis merkezindeyim.
More Sentences
|
| 16 |
Genel |
police car i.
|
polis arabası |
|
The police car was driving at fairly high speed.
Polis arabası, oldukça yüksek bir hızla gidiyordu.
More Sentences
|
| 17 |
Genel |
police investigation i.
|
polis araştırması |
|
A police investigation is underway.
Bir polis araştırması sürüyor.
More Sentences
|
| 18 |
Genel |
police state i.
|
polis devleti |
|
This is a new kind of police state aimed at intruding into our private lives.
Bu, özel hayatlarımıza müdahale etmeyi amaçlayan yeni bir tür polis devletidir.
More Sentences
|
| 19 |
Genel |
police detective i.
|
dedektif |
|
Tom is a police detective.
Tom bir polis dedektifi.
More Sentences
|
| 20 |
Genel |
police headquarters i.
|
polis karargahı |
|
Tom has been taken to police headquarters.
Tom polis karakoluna götürüldü.
More Sentences
|
| 21 |
Genel |
chief of police i.
|
emniyet müdürü |
|
The chief of police told reporters that both a member of the public and a police officer had been injured in last night's altercation.
Emniyet müdürü gazetecilere yaptığı açıklamada dün geceki kavgada hem bir vatandaşın hem de bir polis memurunun yaralandığını söyledi.
More Sentences
|
| 22 |
Genel |
police training i.
|
polis eğitimi |
|
Furthermore, the Commission has recently started a programme of support to police training in Algeria.
Ayrıca Komisyon yakın zamanda Cezayir'de polis eğitimine yönelik bir destek programı başlatmıştır.
More Sentences
|
| 23 |
Genel |
police protection i.
|
polis koruması |
|
Do you need police protection?
Polis korumasına ihtiyacın var mı?
More Sentences
|
| 24 |
Genel |
police informant i.
|
polis muhbiri |
|
Sami thought Layla was a police informant.
Sami, Layla'nın polis muhbiri olduğunu düşünüyordu.
More Sentences
|
| 25 |
Genel |
police report i.
|
polis raporu |
|
Dan has a copy of the police report.
Dan'de polis raporunun bir kopyası var.
More Sentences
|
| 26 |
Genel |
riot police i.
|
çevik kuvvet |
|
The riot police arrived on the scene.
Çevik kuvvet polisleri olay yerine geldi.
More Sentences
|
| 27 |
Genel |
police department i.
|
polis merkezi |
|
Sami went to the police department.
Sami polis merkezine gitti.
More Sentences
|
| 28 |
Genel |
police helicopter i.
|
polis helikopteri |
|
A police helicopter located Dan's car.
Bir polis helikopteri Dan'ı arabasının yerini tespit etti.
More Sentences
|
| 29 |
Genel |
police badge i.
|
polis rozeti |
|
Tom showed Mary a police badge and asked her to give him her ID.
Tom Mary'ye bir polis rozeti gösterdi ve kimliğini vermesini istedi.
More Sentences
|
| 30 |
Genel |
undercover police officer i.
|
sivil polis memuru |
|
He was caught by an undercover police officer.
O bir sivil polis memuru tarafından yakalandı.
More Sentences
|
| 31 |
Genel |
police intervention i.
|
polis müdahalesi |
|
Whatever the case, the problem cannot be resolved by greater police intervention in the Member States.
Durum ne olursa olsun, sorun Üye Devletlerde daha fazla polis müdahalesi ile çözülemez.
More Sentences
|
| 32 |
Genel |
campus police i.
|
kampüs polisi |
|
She called the campus police.
Kampüs polisini aradı.
More Sentences
|
| 33 |
Genel |
police chief i.
|
polis şefi |
|
Sami scheduled a second meeting with the police chief.
Sami polis şefiyle ikinci bir görüşme ayarladı.
More Sentences
|
| 34 |
Genel |
police cruiser i.
|
polis arabası |
|
The police cruiser pulled to a stop near the spot where the accident happened.
Polis aracı kazanın olduğu yere yakın bir yerde durdu.
More Sentences
|
| 35 |
Genel |
police inspector i.
|
polis müfettişi |
|
I know who killed the police inspector.
Polis müfettişini kimin öldürdüğünü biliyorum.
More Sentences
|
| 36 |
Genel |
call the police f.
|
polisi aramak |
|
You better treat me nice or I'll call the police.
Bana iyi davransan iyi olur, yoksa polisi arayacağım.
More Sentences
|
| 37 |
Genel |
call the police f.
|
polisi çağırmak |
|
You better treat me nice or I'll call the police.
Bana kibar davransan iyi olur yoksa polisi çağırırım.
More Sentences
|
| 38 |
Genel |
under police supervision zf.
|
polis gözetiminde |
|
The shop is kept under police supervision.
Dükkan, polis gözetimi altında tutuluyor.
More Sentences
|
| Colloquial |
|
| 39 |
Konuşma Dili |
call the police expr.
|
polisi ara |
|
Go ahead and call the police.
Hadi durma, polisi ara.
More Sentences
|
| Law |
|
| 40 |
Hukuk |
police brutality i.
|
polis şiddeti |
|
There are too many victims of police brutality.
Polis şiddetinin çok fazla kurbanı var.
More Sentences
|
| 41 |
Hukuk |
police interrogation i.
|
polis sorgusu |
|
Sami was in the police interrogation room.
Sami polis sorgu odasındaydı.
More Sentences
|
| 42 |
Hukuk |
police patrol i.
|
polis devriyesi |
|
He fled when he saw the police patrol.
Polis devriyesini görünce kaçtı.
More Sentences
|
| 43 |
Hukuk |
police brutality i.
|
polis vahşeti |
|
Regularly met by mob violence and police brutality, hundreds of freedom riders were beaten and jailed.
Düzenli olarak mafya şiddeti ve polis vahşeti ile karşılaşan yüzlerce özgürlük savaşçısı dövüldü ve hapse atıldı.
More Sentences
|
| 44 |
Hukuk |
police force i.
|
polis teşkilatı |
|
Institutionalised racism is a significant problem within the police force.
Kurumsallaşmış ırkçılık polis teşkilatı içinde önemli bir sorundur.
More Sentences
|
| Politics |
|
| 45 |
Siyasal |
secret police i.
|
gizli polis |
|
Undercover secret police officers dressed as demonstrators mounted particularly brutal attacks.
Gösterici kılığındaki gizli polis memurları özellikle acımasız saldırılar düzenlediler.
More Sentences
|
| 46 |
Siyasal |
police cooperation i.
|
polis işbirliği |
|
Naturally, we need bilateral police cooperation worthy of the name.
Doğal olarak, adına yakışır ikili polis işbirliğine ihtiyacımız var.
More Sentences
|
|
|
| 47 |
Siyasal |
police state i.
|
polis devleti |
|
Someone even went so far as to say that we could move towards a police state.
Hatta birileri polis devletine doğru ilerleyebileceğimizi söyleyecek kadar ileri gitti.
More Sentences
|
| 48 |
Siyasal |
border police i.
|
sınır polisi |
|
My second question concerns the border police.
İkinci sorum sınır polisi ile ilgili.
More Sentences
|
| Education |
|
| 49 |
Eğitim |
police college i.
|
polis koleji |
|
With regard to the Police College, we already have temporary headquarters.
Polis Koleji ile ilgili olarak, halihazırda geçici bir merkezimiz var.
More Sentences
|
| General |
|
| 50 |
Genel |
police captain i.
|
komiser |
|
| 51 |
Genel |
police blotter i.
|
karakol kayıt defteri |
|
| 52 |
Genel |
police station i.
|
merkez |
|
| 53 |
Genel |
police war i.
|
polis savaşı |
|
| 54 |
Genel |
police station i.
|
emniyet |
|
| 55 |
Genel |
police lieutenant i.
|
polis yüzbaşısı |
|
| 56 |
Genel |
police squad i.
|
polis müfrezesi |
|
| 57 |
Genel |
police in literature i.
|
edebiyatta polis |
|
| 58 |
Genel |
police soldier i.
|
jandarma |
|
| 59 |
Genel |
military police i.
|
askeri zabıta |
|
| 60 |
Genel |
the police i.
|
polis (kuruluş) |
|
| 61 |
Genel |
police record i.
|
fiş |
|
| 62 |
Genel |
police commissioner i.
|
polis komiseri |
|
| 63 |
Genel |
police action i.
|
polis işi |
|
| 64 |
Genel |
police misconduct i.
|
polis kötü muamelesi |
|
| 65 |
Genel |
chief of police i.
|
polis müdürü |
|
| 66 |
Genel |
police and the press i.
|
polis ve basın |
|
| 67 |
Genel |
police superintendent i.
|
komiser |
|
| 68 |
Genel |
ottoman police law i.
|
osmanlı polis teşkilatı nizamnamesi |
|
| 69 |
Genel |
police unit i.
|
emniyet birimi |
|
| 70 |
Genel |
secret police i.
|
gizli polis teşkilatı |
|
| 71 |
Genel |
justice police i.
|
adli polis |
|
| 72 |
Genel |
chief of police i.
|
emniyet amiri |
|
| 73 |
Genel |
police captain i.
|
polis şefi |
|
| 74 |
Genel |
under police escort i.
|
polis gözetiminde |
|
| 75 |
Genel |
the police i.
|
polis memurları |
|
| 76 |
Genel |
police constable i.
|
polis memuru |
|
| 77 |
Genel |
german police dog i.
|
alman polis köpeği |
|
| 78 |
Genel |
police boat i.
|
polis botu |
|
| 79 |
Genel |
police and mass media i.
|
polis ve kitle iletişim araçları |
|
| 80 |
Genel |
national police agency i.
|
ulusal polis ajansı |
|
| 81 |
Genel |
police force i.
|
polis kuruluş |
|
| 82 |
Genel |
police force i.
|
kolluk kuvveti |
|
| 83 |
Genel |
police psychology i.
|
polis psikolojisi |
|
| 84 |
Genel |
police case i.
|
vukuat |
|
| 85 |
Genel |
motor police i.
|
motosikletli polis |
|
| 86 |
Genel |
police post i.
|
nokta |
|
| 87 |
Genel |
police ethics i.
|
polis ahlakı |
|
| 88 |
Genel |
police headquarters i.
|
emniyet müdürlüğü |
|
| 89 |
Genel |
the police i.
|
emniyet |
|
| 90 |
Genel |
police search i.
|
arama tarama |
|
| 91 |
Genel |
municipal police i.
|
belediye zabıtası |
|
| 92 |
Genel |
police sketch i.
|
robot resim |
|
| 93 |
Genel |
police school i.
|
polis okulu |
|
| 94 |
Genel |
police record i.
|
adli sicil |
|
| 95 |
Genel |
police commissioner i.
|
komiser |
|
| 96 |
Genel |
police supervision i.
|
gözaltına alma |
|
| 97 |
Genel |
mounted police i.
|
atlı polis |
|
| 98 |
Genel |
under police escort i.
|
polis korumasıyla |
|
| 99 |
Genel |
police station i.
|
kulluk |
|
| 100 |
Genel |
children police i.
|
çocuk polisi |
|
| 101 |
Genel |
military police i.
|
inzibat |
|
| 102 |
Genel |
police power i.
|
polis gücü |
|
| 103 |
Genel |
police office i.
|
emniyet müdürlüğü |
|
| 104 |
Genel |
private police i.
|
özel polis |
|
| 105 |
Genel |
police questioning i.
|
polis sorgulaması |
|
| 106 |
Genel |
tort liability of police i.
|
polisin haksız fiil sorumluluğu |
|
| 107 |
Genel |
riot police i.
|
toplum polisi |
|
| 108 |
Genel |
traffic police i.
|
trafik polisi |
|
| 109 |
Genel |
police search i.
|
polis çevirmesi |
|
| 110 |
Genel |
police stop i.
|
polis çevirmesi |
|
| 111 |
Genel |
municipal police force i.
|
belediye polisi |
|
| 112 |
Genel |
moral police i.
|
ahlak zabıtası |
|
| 113 |
Genel |
police alarm i.
|
polis alarmı |
|
| 114 |
Genel |
international criminal police organization i.
|
interpol |
|
| 115 |
Genel |
escorted by police (officers) i.
|
polis nezaretinde |
|
| 116 |
Genel |
police intelligence bureau i.
|
emniyet istihbarat dairesi |
|
| 117 |
Genel |
police intelligence bureau secretary i.
|
emniyet istihbarat dairesi başkanlığı |
|
| 118 |
Genel |
police commander i.
|
polis amiri |
|
| 119 |
Genel |
police commander i.
|
polis şefi |
|
| 120 |
Genel |
police barrier i.
|
güvenlik engeli |
|
| 121 |
Genel |
metropolitan police i.
|
metropolitan polisi |
|
| 122 |
Genel |
police-community relations i.
|
polis-toplum ilişkileri |
|
| 123 |
Genel |
police line-up i.
|
polis kordonu |
|
| 124 |
Genel |
police office i.
|
karakol |
|
| 125 |
Genel |
police forces i.
|
emniyet güçleri |
|
| 126 |
Genel |
police spy i.
|
polis ajanı |
|
| 127 |
Genel |
a statement made at a police station i.
|
karakol ifadesi |
|
| 128 |
Genel |
police officer i.
|
zabıta memuru |
|
| 129 |
Genel |
police crime line i.
|
polis ihbar hattı |
|
| 130 |
Genel |
new york police department i.
|
newyork polis departmanı |
|
| 131 |
Genel |
police crime tip line i.
|
polis ihbar hattı |
|
| 132 |
Genel |
police cap i.
|
polis şapkası |
|
| 133 |
Genel |
police hat i.
|
polis şapkası |
|
| 134 |
Genel |
chief police constable i.
|
emniyet genel müdürü |
|
| 135 |
Genel |
police building i.
|
emniyet binası |
|
| 136 |
Genel |
clash between the police and the demonstrators i.
|
polis ile göstericiler arasında yaşanan çatışma |
|
| 137 |
Genel |
clash between the police and the demonstrators i.
|
polis ile göstericiler arasında yaşanan arbede |
|
| 138 |
Genel |
chief officer of police i.
|
polis şefi |
|
| 139 |
Genel |
police patrol squad i.
|
devriye ekipleri |
|
| 140 |
Genel |
police patrol squad i.
|
devriye ekibi |
|
| 141 |
Genel |
police raid i.
|
polis baskını |
|
| 142 |
Genel |
police siren i.
|
polis sireni |
|
| 143 |
Genel |
police car siren i.
|
polis sireni |
|
| 144 |
Genel |
dating police i.
|
ahlak zabıtası |
|
| 145 |
Genel |
deputy police chief i.
|
komiser yardımcısı |
|
| 146 |
Genel |
municipal police officer i.
|
belediye zabıta memuru |
|
| 147 |
Genel |
police investigation i.
|
polis incelemesi |
|
| 148 |
Genel |
boston police department i.
|
boston polis teşkilatı |
|
| 149 |
Genel |
police officers i.
|
polis memurları |
|
| 150 |
Genel |
dozens of police i.
|
düzinelerce polis |
|
| 151 |
Genel |
metropolitan police service (uk) i.
|
büyük şehir polis teşkilatı (ingiltere) |
|
| 152 |
Genel |
3rd degree police chief i.
|
3. sınıf emniyet müdürü |
|
| 153 |
Genel |
2nd degree police chief i.
|
2. sınıf emniyet müdürü |
|
| 154 |
Genel |
1st degree police chief i.
|
1. sınıf emniyet müdürü |
|
| 155 |
Genel |
4th degree police chief i.
|
4. sınıf emniyet müdürü |
|
| 156 |
Genel |
police car i.
|
polis otosu |
|
| 157 |
Genel |
police radio i.
|
polis telsizi |
|
| 158 |
Genel |
commissioner of police i.
|
emniyet müdürü |
|
| 159 |
Genel |
police commissioner i.
|
emniyet müdürü |
|
| 160 |
Genel |
turkish national police academy i.
|
polis akademisi |
|
| 161 |
Genel |
police patrol officer i.
|
devriye memuru |
|
| 162 |
Genel |
prefecture of police i.
|
paris bölgesi emniyet müdürlüğü |
|
| 163 |
Genel |
police probe i.
|
polis incelemesi |
|
| 164 |
Genel |
police probe i.
|
polis soruşturması |
|
| 165 |
Genel |
los angeles police department (lapd) i.
|
los angeles polis departmanı |
|
| 166 |
Genel |
undercover police officer i.
|
sivil polis |
|
| 167 |
Genel |
police officer in uniform i.
|
resmi üniformalı polis memuru |
|
| 168 |
Genel |
police incident intervention vehicle i.
|
poma |
|
| 169 |
Genel |
police officer in plain clothes i.
|
sivil kıyafetli polis memuru |
|
| 170 |
Genel |
police response i.
|
polis müdahalesi |
|
| 171 |
Genel |
municipal police i.
|
zabıta |
|
| 172 |
Genel |
police team i.
|
polis ekibi |
|
| 173 |
Genel |
state police i.
|
eyalet polisi |
|
| 174 |
Genel |
police emergency line i.
|
polis imdat hattı |
|
| 175 |
Genel |
police record i.
|
polis kayıtları |
|
| 176 |
Genel |
police arrival time i.
|
polis intikal süresi |
|
| 177 |
Genel |
police drama i.
|
polisiye roman veya film |
|
| 178 |
Genel |
police procedural i.
|
polisiye roman veya film |
|
| 179 |
Genel |
police chief i.
|
ilçe emniyet müdürü |
|
| 180 |
Genel |
police chief i.
|
emniyet amiri |
|
| 181 |
Genel |
police cruiser i.
|
polis devriye aracı |
|
| 182 |
Genel |
police jury i.
|
(louisiana dini bölgesinde) bölge jürisi |
|
| 183 |
Genel |
police jury i.
|
louisiana dini bölgesinde faaliyet gösteren idari organ |
|
| 184 |
Genel |
police matron i.
|
kadın polis |
|
| 185 |
Genel |
police matron i.
|
kadın polis memuru |
|
| 186 |
Genel |
police reporter i.
|
polis muhabiri |
|
| 187 |
Genel |
police reporter i.
|
polis haberleri yapan muhabir |
|
| 188 |
Genel |
police work i.
|
polis soruşturması |
|
| 189 |
Genel |
police work i.
|
suç faaliyetlerinin araştırılması |
|
| 190 |
Genel |
unmarked police vehicle [uk] i.
|
sivil polis aracı |
|
| 191 |
Genel |
police video i.
|
polis videosu |
|
| 192 |
Genel |
take somebody to the police station f.
|
karakola çekmek |
|
| 193 |
Genel |
be wanted by the police f.
|
polis tarafından aranmak |
|
| 194 |
Genel |
(of a suspected criminal) be sought by the police for questioning f.
|
aranılmak |
|
| 195 |
Genel |
take (someone) to police station f.
|
polis merkezine götürmek |
|
| 196 |
Genel |
take (someone) to police station f.
|
merkeze çekmek |
|
| 197 |
Genel |
take (someone) to police station f.
|
merkeze götürmek |
|
| 198 |
Genel |
take (someone) to police station f.
|
polis merkezine çekmek |
|
| 199 |
Genel |
take (someone) to police station f.
|
polis merkezine almak |
|
| 200 |
Genel |
take (someone) to police station f.
|
karakola almak |
|
| 201 |
Genel |
take (someone) to police station f.
|
karakola çekmek |
|
| 202 |
Genel |
take (someone) to police station f.
|
karakola götürmek |
|
| 203 |
Genel |
report the murder to the police f.
|
cinayeti polise bildirmek |
|
| 204 |
Genel |
report to the police f.
|
polise bildirmek |
|
| 205 |
Genel |
end up in police station f.
|
karakolluk olmak |
|
| 206 |
Genel |
(police) take control of a road f.
|
yolu tutmak |
|
| 207 |
Genel |
place under police supervision f.
|
polis nezareti altına almak |
|
| 208 |
Genel |
call the police f.
|
polis çağırmak |
|
| 209 |
Genel |
be manhandled by the police f.
|
polis tarafından tartaklanmak |
|
| 210 |
Genel |
be manhandled by the police f.
|
polis tarafından yaka paça dışarı çıkarılmak |
|
| 211 |
Genel |
assist the police f.
|
polise yardımcı olmak |
|
| 212 |
Genel |
have the police arrest someone f.
|
birini polise tutuklattırmak |
|
| 213 |
Genel |
run from the police f.
|
polisten kaçmak |
|
| 214 |
Genel |
assault a police officer f.
|
bir polis memuruna saldırmak |
|
| 215 |
Genel |
meddle in police business f.
|
polisin işine karışmak |
|
| 216 |
Genel |
take someone to the police station f.
|
birini karakola çekmek/götürmek |
|
| 217 |
Genel |
cooperate with police in hopes of reducing his sentence f.
|
cezasının indirilmesi beklentisiyle/umuduyla polisle işbirliği yapmak |
|
| 218 |
Genel |
do police work f.
|
polislik mesleğini icra etmek |
|
| 219 |
Genel |
go to the police f.
|
polise gitmek |
|
| 220 |
Genel |
remain in (police) custody f.
|
tutuklu kalmak |
|
| 221 |
Genel |
(of a suspected criminal) be sought by the police for questioning f.
|
polis tarafından aran(ıl)mak |
|
| 222 |
Genel |
wanted by the police s.
|
polis tarafından aranılan |
|
| 223 |
Genel |
escorted by police (officers) s.
|
(polis) nezaretinde |
|
| 224 |
Genel |
wanted by the police s.
|
polis tarafından aranan |
|
| 225 |
Genel |
accompanied by police (officers) zf.
|
(polis) nezaretinde |
|
| 226 |
Genel |
accompanied by police (officers) zf.
|
polis nezaretinde |
|
| 227 |
Genel |
pig (police in gear) kısalt.
|
çevik kuvvet |
|
| Phrases |
|
| 228 |
İfadeler |
police line do not cross expr.
|
polis hattı geçmeyiniz |
|
| Colloquial |
|
| 229 |
Konuşma Dili |
grammar police i.
|
dil bilgisi polisi |
|
| 230 |
Konuşma Dili |
grammar police i.
|
gramer polisi |
|
| 231 |
Konuşma Dili |
grammer police i.
|
gördüğü dilbilgisi hatalarını düzeltmeyi kendine görev edinmiş kişi |
|
| 232 |
Konuşma Dili |
grammar police i.
|
internet yazışmalarındaki imla hatalarına sürekli müdahale eden kimse |
|
| 233 |
Konuşma Dili |
plastic police i.
|
polis destek kuvveti |
|
| 234 |
Konuşma Dili |
plastic police i.
|
yetkisi polisten az olup polise destek veren kamu görevlisi sınıfları |
|
| 235 |
Konuşma Dili |
talk to the police f.
|
polisle konuşmak |
|
| 236 |
Konuşma Dili |
lead police on chase f.
|
polisi peşine takmak |
|
| 237 |
Konuşma Dili |
go to the police f.
|
polise gitmek |
|
| 238 |
Konuşma Dili |
somebody call the police expr.
|
biri polisi arasın |
|
| 239 |
Konuşma Dili |
somebody call the police! expr.
|
birisi polis çağırsın! |
|
| 240 |
Konuşma Dili |
a police officer was killed today expr.
|
bugün bir polis öldürüldü |
|
| 241 |
Konuşma Dili |
we have to call the police expr.
|
polisi aramalıyız |
|
| 242 |
Konuşma Dili |
contact your local police expr.
|
yerel polisinizle temas kurun |
|
| Idioms |
|
| 243 |
Deyim |
give oneself over to the police f.
|
polise teslim olmak |
|
| 244 |
Deyim |
go to the police f.
|
polise başvurmak |
|
| Speaking |
|
| 245 |
Konuşma |
I'm a police officer expr.
|
ben polisim |
|
| 246 |
Konuşma |
why didn't you go to the police? expr.
|
neden polise gitmediniz? |
|
| 247 |
Konuşma |
why didn't you go to the police? expr.
|
neden polise gitmedin? |
|
| 248 |
Konuşma |
I'm calling the police expr.
|
polisi arıyorum |
|
| 249 |
Konuşma |
do the police know who you are? expr.
|
polis kim olduğunu biliyor mu? |
|
| 250 |
Konuşma |
when the police questioned me expr.
|
polis beni sorguladığında |
|
| 251 |
Konuşma |
did you go to the police? expr.
|
polise gittin mi? |
|
| 252 |
Konuşma |
I want to be a police officer expr.
|
polis olmak istiyorum |
|
| 253 |
Konuşma |
this is the police expr.
|
polis konuşuyor |
|
| 254 |
Konuşma |
did you call the police? expr.
|
polisi aradın mı? |
|
| 255 |
Konuşma |
did you call the police? expr.
|
polisi aradınız mı? |
|
| 256 |
Konuşma |
we've got to call the police expr.
|
polisi aramalıyız |
|
| 257 |
Konuşma |
the police will remove any vehicles which are illegally parked expr.
|
polis illegal olarak park edilmiş bütün araçları kaldıracak |
|
| Trade/Economic |
|
| 258 |
Ticaret/Ekonomi |
anti smuggling and organized crime department of police office of ankara i.
|
ankara emniyet müdürlüğü kaçakçılık ve organize suçlarla şube müdürlüğü |
|
| 259 |
Ticaret/Ekonomi |
municipal police i.
|
belediye zabıtası |
|
| 260 |
Ticaret/Ekonomi |
local police i.
|
belediye zabıtası |
|
| 261 |
Ticaret/Ekonomi |
maritime police i.
|
deniz zabıtası |
|
| 262 |
Ticaret/Ekonomi |
municipal police i.
|
idari zabıta |
|
| Law |
|
| 263 |
Hukuk |
association of chief police officers (acpo) i.
|
polis yöneticileri birliği |
|
| 264 |
Hukuk |
police violence i.
|
polis şiddeti |
|
| 265 |
Hukuk |
police clearance (certificate) i.
|
adli sicil |
|
| 266 |
Hukuk |
judicial police i.
|
adli kolluk |
|
| 267 |
Hukuk |
judicial police i.
|
adli kolluk |
|
| 268 |
Hukuk |
justice police i.
|
adli polis |
|
| 269 |
Hukuk |
judicial police i.
|
adli polislik |
|
| 270 |
Hukuk |
police certificate i.
|
adli sicil kaydı |
|
| 271 |
Hukuk |
police record i.
|
adli sicil kaydı |
|
| 272 |
Hukuk |
police file containing a person's previous convictions i.
|
adli sicil kaydı |
|
| 273 |
Hukuk |
judicial police i.
|
adli zabıta |
|
| 274 |
Hukuk |
police vice department i.
|
ahlak kumar büro amirliği |
|
| 275 |
Hukuk |
public order police i.
|
asayiş polisi |
|
| 276 |
Hukuk |
police van i.
|
cezaevi arabası |
|
| 277 |
Hukuk |
police wagon i.
|
cezaevi arabası |
|
| 278 |
Hukuk |
chief police officer i.
|
emniyet amiri |
|
| 279 |
Hukuk |
police intelligence department i.
|
emniyet istihbarat dairesi başkanlığı |
|
| 280 |
Hukuk |
police enquiry report i.
|
fezleke |
|
| 281 |
Hukuk |
police investigation report i.
|
fezleke |
|
| 282 |
Hukuk |
police blotter i.
|
günlük olay kaydı |
|
| 283 |
Hukuk |
undercover police program i.
|
gizli polis programı |
|
| 284 |
Hukuk |
police blotter i.
|
günlük vukuat kaydı |
|
| 285 |
Hukuk |
police lineup of suspects i.
|
gerçek suçluyu teşhis etmek icin (karakolda polis tarafindan) şüphelilerin sıraya dizilmesi |
|
| 286 |
Hukuk |
police blotter i.
|
günlük işlenen suçların tutulduğu karakol kayıt kağıdı |
|
| 287 |
Hukuk |
police wagon i.
|
hapishane arabası |
|
| 288 |
Hukuk |
police van i.
|
hapishane arabası |
|
| 289 |
Hukuk |
district police department i.
|
ilçe emniyet müdürlüğü |
|
| 290 |
Hukuk |
provincial police chief i.
|
il emniyet müdürü |
|
| 291 |
Hukuk |
police wagon i.
|
mahkum arabası |
|
| 292 |
Hukuk |
financial police i.
|
mali polis |
|
| 293 |
Hukuk |
police van i.
|
mahkum arabası |
|
| 294 |
Hukuk |
anti-organized crime police i.
|
organize suçlarla mücadele polisi |
|
| 295 |
Hukuk |
narcotic police i.
|
narkotik polis |
|
| 296 |
Hukuk |
police department for auto theft i.
|
oto hırsızlığı büro amirliği |
|
| 297 |
Hukuk |
police supervision i.
|
polis nezareti |
|
| 298 |
Hukuk |
head of police i.
|
polis müdürü |
|
| 299 |
Hukuk |
police incident i.
|
polis vakası |
|
| 300 |
Hukuk |
police court i.
|
polis mahkemesi |
|
| 301 |
Hukuk |
chief of police i.
|
polis müdürü |
|
| 302 |
Hukuk |
police integrity i.
|
polis bütünlüğü |
|
| 303 |
Hukuk |
police violence i.
|
polis şiddeti |
|
| 304 |
Hukuk |
number of police patrol i.
|
polis devriyesi sayısı |
|
| 305 |
Hukuk |
police abuse i.
|
polis istismarı |
|
| 306 |
Hukuk |
victim of police abuse i.
|
polis istismarı kurbanı |
|
| 307 |
Hukuk |
police inquiry i.
|
polis sorgusu |
|
| 308 |
Hukuk |
resisting a police officer i.
|
polise mukavemet |
|
| 309 |
Hukuk |
obstructing a police officer i.
|
polise mukavemet |
|
| 310 |
Hukuk |
police harassment i.
|
polis zorbalığı |
|
| 311 |
Hukuk |
police integrity i.
|
polis meslek ahlakı bütünlüğü |
|
| 312 |
Hukuk |
police brutality i.
|
polis zulmü |
|
| 313 |
Hukuk |
police certificate i.
|
sabıka kayıt belgesi |
|
| 314 |
Hukuk |
police court i.
|
sulh mahkemesi |
|
| 315 |
Hukuk |
police court magistrate i.
|
sulh hakimi |
|
| 316 |
Hukuk |
anti-terror police i.
|
terörle mücadele polisi |
|
| 317 |
Hukuk |
police supervision i.
|
zabıta nezareti |
|
| 318 |
Hukuk |
city police i.
|
zabıta |
|
| 319 |
Hukuk |
royal canadian mounted police i.
|
kanada kraliyet atlı polisi |
|
| 320 |
Hukuk |
police case i.
|
polis vakası |
|
| 321 |
Hukuk |
police case i.
|
vaka |
|
| 322 |
Hukuk |
police justice i.
|
sulh mahkemesi hakimi |
|
| 323 |
Hukuk |
police offenses i.
|
(karar yetkisi bölge mahkemesinde olan) hafif suçlar |
|
| 324 |
Hukuk |
police offenses i.
|
yüz kızartıcı suçlar |
|
| 325 |
Hukuk |
police precinct i.
|
belirli bir kolluk kuvvetine bağlı bölge |
|
| 326 |
Hukuk |
police precinct i.
|
polis bölgesi |
|
| 327 |
Hukuk |
be sought by the police f.
|
polis tarafından aranmak |
|
| 328 |
Hukuk |
be sought by the police for questioning f.
|
polis sorgusu için aranmak |
|
| 329 |
Hukuk |
wpc (woman police constable) [uk] kısalt.
|
kadın polis memuru |
|
| 330 |
Hukuk |
rnwmp (royal northwest mounted police) kısalt.
|
kanada kraliyet atlı polisi |
|
| Politics |
|
| 331 |
Siyasal |
police regulation i.
|
asayiş kuralları |
|
| 332 |
Siyasal |
european police office i.
|
avrupa birliği polis teşkilatı |
|
| 333 |
Siyasal |
police regulation i.
|
asayiş yönetmeliği |
|
| 334 |
Siyasal |
european police office i.
|
avrupa polis ofisi |
|
| 335 |
Siyasal |
city police i.
|
belediye zabıtası |
|
| 336 |
Siyasal |
local police i.
|
belediye zabıtası |
|
| 337 |
Siyasal |
municipal police i.
|
belediye zabıtası |
|
| 338 |
Siyasal |
county police i.
|
bölge polis teşkilatı |
|
| 339 |
Siyasal |
state police power i.
|
devletin yasa yapma ve koyduğu yasaları tatbik gücü |
|
| 340 |
Siyasal |
state police power i.
|
devlet polis gücü |
|
| 341 |
Siyasal |
municipal police i.
|
idari zabıta |
|
| 342 |
Siyasal |
police chief of the district i.
|
ilçe emniyet müdürü |
|
| 343 |
Siyasal |
royal canadian mounted police (rcmp) i.
|
kanada kraliyet atlı polisi |
|
| 344 |
Siyasal |
police force i.
|
kolluk kuvveti |
|
| 345 |
Siyasal |
the metropolitan police i.
|
londra polis teşkilatı |
|
| 346 |
Siyasal |
metropolitan police service i.
|
londra polis teşkilatı |
|
| 347 |
Siyasal |
police terror i.
|
polis terörü |
|
| 348 |
Siyasal |
police power i.
|
polisin yetkileri |
|
| 349 |
Siyasal |
law of police powers i.
|
polis vazife ve salahiyetleri kanunu |
|
| 350 |
Siyasal |
police special operations team i.
|
polis özel harekat timi |
|
| 351 |
Siyasal |
police and judicial cooperation in criminal matters i.
|
polis ve cezai konularda adli işbirliği |
|
| 352 |
Siyasal |
city police i.
|
şehir polisi |
|
| 353 |
Siyasal |
national police week i.
|
ulusal polis haftası |
|
| 354 |
Siyasal |
international criminal police organization i.
|
uluslararası kriminal polis örgütü |
|
| 355 |
Siyasal |
international criminal police organization i.
|
uluslararası kriminal polis teşkilatı |
|
| 356 |
Siyasal |
aliens police i.
|
yabancılar polisi |
|
| 357 |
Siyasal |
clash between police and demonstrators i.
|
polis ile göstericiler arasındaki çatışma |
|
| 358 |
Siyasal |
riot police i.
|
ayaklanmaları bastırmakla görevli polis |
|
| 359 |
Siyasal |
riot police i.
|
ayaklanma polisi |
|
| 360 |
Siyasal |
pace (police and criminal evidence act) i.
|
ingiltere ve galler'deki polis memurlarına yönelik bir yasa |
|
| Institutes |
|
| 361 |
Kurum/Kuruluş |
european police office i.
|
avrupa polis teşkilatı |
|
| 362 |
Kurum/Kuruluş |
association of the european and mediterranean police forces and gendarmerie with military status i.
|
avrupa ve akdeniz askeri statülü zabıta ve jandarmalar birliği |
|
| 363 |
Kurum/Kuruluş |
turkish national police i.
|
emniyet genel müdürlüğü (kurum resmi sitesi) |
|
| 364 |
Kurum/Kuruluş |
police intelligence agency i.
|
emniyet istihbarat dairesi |
|
| 365 |
Kurum/Kuruluş |
coordination directorate of police i.
|
emniyet koordine müdürlüğü |
|
| 366 |
Kurum/Kuruluş |
police directorate i.
|
ilçe emniyet müdürlüğü |
|
| 367 |
Kurum/Kuruluş |
istanbul police headquarters i.
|
istanbul emniyet müdürlüğü |
|
| 368 |
Kurum/Kuruluş |
police department auto theft unit i.
|
oto hırsızlığı büro amirliği |
|
| 369 |
Kurum/Kuruluş |
police department for auto theft i.
|
oto hırsızlığı büro amirliği |
|
| 370 |
Kurum/Kuruluş |
saps (south african police service) i.
|
güney afrika polis teşkilatı |
|
| Tourism |
|
| 371 |
Turizm |
tourism police i.
|
turizm polisi |
|
| Automotive |
|
| 372 |
Otomotiv |
police vehicle i.
|
polis aracı |
|
| 373 |
Otomotiv |
police light i.
|
tepe lambası |
|
| 374 |
Otomotiv |
police light bar i.
|
tepe lambası |
|
| 375 |
Otomotiv |
traffic police i.
|
trafik polisi |
|
| Traffic |
|
| 376 |
Trafik |
police traffic stop i.
|
polisin çevirme yapması |
|
| 377 |
Trafik |
police traffic stop i.
|
trafik çevirmesi |
|
| 378 |
Trafik |
police traffic stop i.
|
trafikte polis çevirmesi |
|
| 379 |
Trafik |
police report i.
|
zabıt (trafik kazası) |
|
| Aeronautic |
|
| 380 |
Havacılık |
air police i.
|
hava zabıtası |
|
| Marine |
|
| 381 |
Denizcilik |
maritime police i.
|
deniz polisi |
|
| 382 |
Denizcilik |
maritime police i.
|
deniz zabıtası |
|
| Zoology |
|
| 383 |
Zooloji |
german police dog i.
|
alman çoban köpeği |
|
| 384 |
Zooloji |
german police dog i.
|
alman kurt köpeği |
|
| 385 |
Zooloji |
german police dog i.
|
alman kurdu |
|
| Education |
|
| 386 |
Eğitim |
police vocational college i.
|
polis meslek yüksek okulu |
|
| 387 |
Eğitim |
police academy i.
|
polis meslek yüksek okulu |
|
| 388 |
Eğitim |
police vocational high school i.
|
polis meslek yüksek okulu |
|
| Literature |
|
| 389 |
Edebiyat |
thought police i.
|
düşünce polisi |
|
| 390 |
Edebiyat |
thought police i.
|
otoriter rejimlerde insanların düşüncelerini kısıtlayan bir grup insan |
|
| Linguistics |
|
| 391 |
Dilbilim |
police motu i.
|
papua yeni gine'de yaygın olarak konuşulan motu dilinin basitleştirilmiş karma versiyonu |
|
| Military |
|
| 392 |
Askeri |
corps of military police i.
|
askeri inzibat teşkilatı |
|
| 393 |
Askeri |
military police corps i.
|
askeri inzibat teşkilatı |
|
| 394 |
Askeri |
military police i.
|
askeri inzibat |
|
| 395 |
Askeri |
security police i.
|
abd hava kuvvetlerinde güvenliği sağlayan birlikler |
|
| 396 |
Askeri |
military police school i.
|
askeri inzibat okulu |
|
| 397 |
Askeri |
corps of military police i.
|
askeri inzibat sınıfı |
|
| 398 |
Askeri |
military police corps i.
|
askeri inzibat sınıfı |
|
| 399 |
Askeri |
military police i.
|
askeri polis |
|
| 400 |
Askeri |
united nations military police i.
|
birleşmiş milletler askeri inzibat teşkilatı |
|
| 401 |
Askeri |
multinational advisory police element i.
|
çok uluslu polis danışma unsuru |
|
| 402 |
Askeri |
security police investigation i.
|
güvenlik polisi araştırma birimleri |
|
| 403 |
Askeri |
security police training exercise evaluation programme i.
|
güvenlik polisi eğitim alıştırma değerlendirme programı |
|
| 404 |
Askeri |
security police equipment monitoring agency i.
|
güvenlik polisi teçhizat takip kontrol teşkilatı |
|
| 405 |
Askeri |
security police exercise i.
|
güvenlik polis tatbikatı |
|
| 406 |
Askeri |
security police operation security i.
|
güvenlik polisi güvenlik harekatı |
|
| 407 |
Askeri |
security police operation law enforcement i.
|
güvenlik polisi yasa koruma harekatı |
|
| 408 |
Askeri |
security police squadron i.
|
güvenlik polis taburu |
|
| 409 |
Askeri |
security police plans and programmes i.
|
güvenlik polis plan ve programları |
|
| 410 |
Askeri |
air force office of security police i.
|
hava kuvvetleri güvenlik polis birimi |
|
| 411 |
Askeri |
military police i.
|
jandarma |
|
| 412 |
Askeri |
police sergeant i.
|
polis komiser muavini |
|
| 413 |
Askeri |
armed forces police i.
|
silahlı kuvvetler inzibatı |
|
| 414 |
Askeri |
traffic control police i.
|
trafik kontrol polisi |
|
| 415 |
Askeri |
police officer i.
|
temizlik subayı |
|
| 416 |
Askeri |
international police task force i.
|
uluslararası polis görev kuvveti |
|
| 417 |
Askeri |
inadequate police protection i.
|
yetersiz polis koruması |
|
| 418 |
Askeri |
kitchen police i.
|
mutfakta çalışan askeri personel |
|
| 419 |
Askeri |
kitchen police i.
|
askerlikte aşçılara yardım etme görevi |
|
| 420 |
Askeri |
police (up) f.
|
(askeri kamp) düzenlemek |
|
| 421 |
Askeri |
police (up) f.
|
(askeri kamp) temizlemek |
|
| 422 |
Askeri |
police (up) f.
|
(askeri kamp) düzene sokmak |
|
| 423 |
Askeri |
police (up) f.
|
(askeri kamp) derleyip toparlamak |
|
| Slang |
|
| 424 |
Argo |
police informer i.
|
ajan |
|
| 425 |
Argo |
police informer i.
|
ispiyoncu |
|
| 426 |
Argo |
police informer i.
|
muhbir |
|
| 427 |
Argo |
police informer i.
|
polis ajanı |
|
| 428 |
Argo |
police groupie i.
|
yalnızca polislerle çıkan/sevgili olan kız |
|
| 429 |
Argo |
police officer i.
|
zargo |
|
| 430 |
Argo |
police officer i.
|
aynasız |
|
| 431 |
Argo |
call the care police expr.
|
sana belediye baksın |
|
| British Slang |
|
| 432 |
İngiliz Argosu |
trumpton (police use) i.
|
itfaiye |
|
| 433 |
İngiliz Argosu |
spin someone's drum (police use) f.
|
birinin evini aramak |
|
| Star Wars |
|
| 434 |
Star Wars |
coruscant police sector 417 i.
|
coruscant polis sektörü 417 |
|
| 435 |
Star Wars |
dagger-d police fighter i.
|
hançer-h polis savaşçısı |
|
| 436 |
Star Wars |
military police i.
|
askeri polis |
|
| 437 |
Star Wars |
mos eisley police station i.
|
mos eisley polis istasyonu |
|
| 438 |
Star Wars |
n-x police cruiser i.
|
n-x polis krüvazörü |
|
| 439 |
Star Wars |
republic police gunship i.
|
cumhuriyet polis silah gemisi |
|
| 440 |
Star Wars |
taris civil authority police cruiser i.
|
taris sivil otorite polis krüvazörü |
|
| 441 |
Star Wars |
vandalar city police station i.
|
vandalar şehri polis istasyonu |
|
