sevinmek

"sevinmek" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 15 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Common Usage
1	Yaygın Kullanım	sevinmek	rejoice f.
I believe that many poor people in Asia, Africa and other parts of the world have rejoiced. Asya, Afrika ve dünyanın diğer bölgelerindeki pek çok yoksul insanın sevindiğine inanıyorum. More Sentences
General
2	Genel	sevinmek	rejoice f.
This is a reason to rejoice. Sevinmek için bir sebeptir bu. More Sentences
3	Genel	sevinmek	delight f.
Much to my delight, the Communist system collapsed in Central and Eastern Europe in 1989. 1989 yılında Orta ve Doğu Avrupa'da Komünist sistemin çökmesi beni çok sevindirdi. More Sentences
4	Genel	sevinmek	be glad f.
His family was glad to hear that he had arrived safely. Ailesi sağ salim vardığını duyunca çok sevindi. More Sentences
5	Genel	sevinmek	be pleased f.
I am pleased to see you again. Sizi tekrar gördüğüme sevindim. More Sentences
6	Genel	sevinmek	be delighted f.
I'm delighted to see you again. Seni tekrar gördüğüme sevindim. More Sentences
7	Genel	sevinmek	be happy f.
The kids will be happy to see you. Çocuklar seni gördüğüne sevinecek. More Sentences
8	Genel	sevinmek	exult f.
The people exulted over their good luck. İnsanlar iyi şansları için sevindiler. More Sentences
9	Genel	sevinmek	gladden f.
10	Genel	sevinmek	laugh f.
11	Genel	sevinmek	glory f.
12	Genel	sevinmek	crow f.
13	Genel	sevinmek	cheer up f.
14	Genel	sevinmek	congratulate one's self f.
15	Genel	sevinmek	joy f.

"sevinmek" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 63 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	çok sevinmek	be overjoyed f.
When they saw the star, they were overjoyed. Yıldızı gördüklerinde çok sevindiler. More Sentences
2	Genel	çok sevinmek	be thrilled f.
Tom is going to be thrilled to see you. Tom seni gördüğüne çok sevinecek. More Sentences
3	Genel	çok sevinmek	thrill f.
I'm thrilled to see it. Bunu gördüğüme çok sevindim. More Sentences
4	Genel	çok sevinmek	jubilate f.
5	Genel	çok sevinmek	have a fit f.
6	Genel	sinsice sevinmek	gloat f.
7	Genel	çok sevinmek	rejoice at f.
8	Genel	çok sevinmek	exult f.
9	Genel	çok sevinmek	rejoice over f.
10	Genel	çok sevinmek	exalt at f.
11	Genel	çok sevinmek	crow over f.
12	Genel	çok sevinmek	exult in f.
13	Genel	çok sevinmek	jump for joy f.
14	Genel	çok sevinmek (bir zaferden sonra)	exult f.
15	Genel	çok sevinmek	exult at f.
16	Genel	çok sevinmek	be delighted with f.
17	Genel	aşırı sevinmek	jump for joy f.
18	Genel	aşırı sevinmek	feel extremely happy f.
19	Genel	aşırı sevinmek	feel great joy f.
20	Genel	aşırı sevinmek	rejoice f.
21	Genel	-e çok sevinmek	glory f.
22	Genel	adına sevinmek	feel happy for someone f.
23	Genel	adına sevinmek	be happy for someone f.
24	Genel	çok sevinmek	overcrow f.
25	Genel	abartarak sevinmek	roar f.
26	Genel	çok sevinmek	crow f.
Phrasals
27	Öbek Fiiller	(bir şeyden) dolayı çok sevinmek	exult over (something) f.
28	Öbek Fiiller	(bir şey) nedeniyle çok sevinmek	exult over (something) f.
29	Öbek Fiiller	çok sevinmek	jump for (something) f.
30	Öbek Fiiller	başkaları için önemi olmayan bir şeye sevinmek	geek out about (someone or something) f.
31	Öbek Fiiller	kendi kendine sevinmek/heyecanlanmak	geek out about (someone or something) f.
32	Öbek Fiiller	başkaları için önemi olmayan bir şeye sevinmek	geek out over (someone or something) f.
33	Öbek Fiiller	kendi kendine sevinmek/heyecanlanmak	geek out over (someone or something) f.
34	Öbek Fiiller	(bir şeye) çok sevinmek	exult at (something) f.
35	Öbek Fiiller	(bir şeye) çok sevinmek	exult in (something) f.
36	Öbek Fiiller	(bir şeyden dolayı) çok sevinmek	jump from (something) f.
37	Öbek Fiiller	(bir şeye) çok sevinmek	rejoice at (something) f.
38	Öbek Fiiller	(bir şeye) çok sevinmek	rejoice in (something) f.
39	Öbek Fiiller	(bir şeye) çok sevinmek	rejoice over (something) f.
Colloquial
40	Konuşma Dili	(birinin) gitmesine sevinmek	be glad to see the back of (someone) f.
41	Konuşma Dili	(birinden) kurtulduğuna sevinmek	be glad to see the back of (someone) f.
42	Konuşma Dili	(bir şeyin) bitmesine sevinmek	be glad to see the back of (something) f.
43	Konuşma Dili	(bir şeyden) kurtulduğuna sevinmek	be glad to see the back of (something) f.
44	Konuşma Dili	birinin/bir şeyin gitmesine sevinmek	be glad to see the back of someone or something [uk] f.
45	Konuşma Dili	birinden/bir şeyden kurtulduğuna sevinmek	be glad to see the back of someone or something [uk] f.
Idioms
46	Deyim	sevinmek/mutlu olmak	be made up with (something) f.
47	Deyim	aşırı sevinmek	be like a dog with two tails f.
48	Deyim	birinin gitmesine sevinmek	be (glad/happy/pleased) to see the back of somebody f.
49	Deyim	birinden kurtulduğuna sevinmek	good riddance to bad rubbish f.
50	Deyim	çok sevinmek	be walking on air f.
51	Deyim	deli gibi sevinmek	be over the moon f.
52	Deyim	çok sevinmek	be floating on air f.
53	Deyim	çok sevinmek	dance on air f.
54	Deyim	(keyifle) içten içe sevinmek	be rubbing (one's) hands (with glee) f.
55	Deyim	içten içe sevinmek	be rubbing your hands f.
56	Deyim	(keyifle) içten içe sevinmek	be rubbing your hands with glee f.
57	Deyim	(birine/bir şeye) çok sevinmek	be thrilled with (someone or something) f.
58	Deyim	çok sevinmek	be (as) pleased as punch f.
59	Deyim	(biri) duyduğuna sevinmek	be music to (one's) ears f.
60	Deyim	duyduğuna sevinmek	be (like) music to your ears f.
61	Deyim	duyduğuna sevinmek	be music to your ears f.
62	Deyim	çok sevinmek/memnun olmak	be tickled to death f.
63	Deyim	aşırı sevinmek/mutlu olmak	be thrilled to death