| İngilizce | Türkçe | |||
|---|---|---|---|---|
| Common Usage | ||||
| Yaygın Kullanım | strive f. | uğraşmak | ||
|
Only in this way can the results we are striving for be achieved. Uğraştığımız sonuçlara ancak bu şekilde ulaşabiliriz. More Sentences |
||||
| Yaygın Kullanım | strive f. | çabalamak | ||
|
We all strive to please our customers. Hepimiz müşterilerimizi memnun etmeye çabalıyoruz. More Sentences |
||||
| General | ||||
| Genel | strive f. | gayret etmek | ||
|
I strive not to make sudden movements. Ani hareketler yapmamaya gayret ediyorum. More Sentences |
||||
| Genel | strive f. | çaba göstermek | ||
|
Respect for other cultural values is of course very much worth striving for. Diğer kültürel değerlere saygı gösterilmesi elbette çaba göstermeye değerdir. More Sentences |
||||
| Genel | strive f. | mücadele etmek | ||
|
The Union will have to strive hard to combat transnational criminal networks. Birlik, sınır aşan suç şebekeleriyle mücadele etmek için yoğun çaba sarf etmek zorunda kalacaktır. More Sentences |
||||
| Genel | strive f. | çalışmak | ||
|
Indeed, the Council is striving to include payment appropriations which correspond to the actual implementation options. Nitekim Konsey, gerçek uygulama seçeneklerine karşılık gelen ödeme ödeneklerini dahil etmeye çalışmaktadır. More Sentences |
||||
| Genel | strive f. | çaba sarfetmek | ||
| Genel | strive f. | yeltenmek | ||
| Genel | strive f. | uğraşmak | ||
| Genel | strive f. | didinmek | ||
| Genel | strive f. | çekişmek | ||
| Genel | strive f. | çabasında olmak | ||
| Genel | strive f. | büyük çaba göstermek | ||
| Irregular Verb | ||||
| Irregular Verb | strive f. | strove/strived - striven/strived | ||
