temelde

"temelde" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 7 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	temelde	basically zf.
The Committee on Foreign Affairs has examined the Commission proposal and basically agrees with its approach. Dışişleri Komisyonu Komisyon teklifini incelemiş ve temelde yaklaşımına katılmıştır. More Sentences
2	Genel	temelde	essentially zf.
Our document is essentially based on three principles. Belgemiz temel olarak üç ilkeye dayanmaktadır. More Sentences
3	Genel	temelde	fundamentally zf.
I fully support the Commission's proposal and it is fundamentally important that its content remains intact. Komisyon'un önerisini tamamen destekliyorum ve içeriğinin olduğu gibi kalması temel önem taşımaktadır. More Sentences
Colloquial
4	Konuşma Dili	temelde	in principle zf.
Idioms
5	Deyim	temelde	under one's skin expr.
6	Deyim	temelde	under the skin expr.
Archaic
7	Eski Kullanım	temelde	physically zf.

"temelde" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 19 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Phrases
1	İfadeler	bu temelde	on this basis expr.
I believe it is on this basis that we should carry on working in the future. Gelecekte de bu temelde çalışmaya devam etmemiz gerektiğine inanıyorum. More Sentences
General
2	Genel	eşit temelde adaylık	candidacy on equal footing i.
3	Genel	temelde tahıl ve bakliyat tüketimine dayalı bir diyet uygulayarak uzun ve sağlıklı bir hayat yaşamayı öngören bir öğreti	macrobiotics i.
4	Genel	temelde anlaşmak	be in substantial agreement f.
5	Genel	temelde olan	underlying s.
6	Genel	temelde/esas olarak .... nedenle	mainly due to ed.
Phrasals
7	Öbek Fiiller	temelde odaklanmak	come down (to) f.
Phrases
8	İfadeler	temelde/esas olarak .... nedenle	due mainly to expr.
Idioms
9	Deyim	özünde/temelde benzer olmak	be (all) brothers/sisters under the skin f.
10	Deyim	özünde/temelde birbirine benzemek	be (all) brothers/sisters under the skin f.
11	Deyim	özünde/temelde aynı duyguları paylaşmak	be (all) brothers/sisters under the skin f.
Law
12	Hukuk	bir karineye dayanan ancak temelde mevcut olmayan yasal hak	colour of law i.
Politics
13	Siyasal	ayrımcı olmayan temelde	on a non-discriminatory basis expr.
Chemistry
14	Kimya	esas olarak/temelde çözünür	practically soluble s.
Biology
15	Biyoloji	gametleri temelde vejetatif hücrelerle aynı boyut ve yapısal özelliklere sahip olan	hologamous s.
Social Sciences
16	Sosyal Bilimler	birbirleri ile etkileşim içerisinde olan bir grubun temelde daha sonraki etkileşimlerinde referans alabileceği bilgi, inançlar, değerler ve geleneklerden oluşan sistemin bütünü	idioculture i.
17	Sosyal Bilimler	toplumu sosyalist temelde yeniden yapılandırarak clyde, iskoçya ve indiana'da sanayi toplumu kurmayı amaçlayan kimse	owenite i.
Geology
18	Jeoloji	temelde olivin ve ortopiroksenden oluşan peridotit kayaç	mountain soap i.
Music
19	Müzik	temelde aynı yöntem ile ses üreten müzik aletleri	family i.