tok

"tok" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 1 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
General
1	Genel	tok i.	yuva yapma yeri

"tok" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 14 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Common Usage
1	Yaygın Kullanım	tok	full s.
Thanks, I'm full. Teşekkürler, ben tokum. More Sentences
General
2	Genel	tok	filled s.
He is not a believer whose stomach is filled while his neighbor goes hungry. Komşusu açken tok yatan inançlı değildir. More Sentences
3	Genel	tok	sated s.
After a satisfying meal, he felt sated. Doyurucu bir yemekten sonra artık toktu. More Sentences
Common Usage
4	Yaygın Kullanım	tok	satiated s.
General
5	Genel	tok	riding hood i.
6	Genel	tok	stodgy s.
7	Genel	tok	satiate s.
8	Genel	tok	tough s.
9	Genel	tok	quat s.
10	Genel	tok	rounded s.
11	Genel	tok	pley s.
Idioms
12	Deyim	tok	under (one's) belt s.
13	Deyim	tok	under one's belt s.
Technical
14	Teknik	tok	firm s.

"tok" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 77 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	pamuklu tok kumaş	drill i.
She made a safari jacket from green cotton drill. Yeşil renkte pamuklu tok kumaştan bir safari ceketi dikti. More Sentences
2	Genel	tok olmak	be full f.
Tom said that he was full. Tom tok olduğunu söyledi. More Sentences
3	Genel	tok hissetmek	feel full f.
Eating more slowly will help you feel fuller. Daha yavaş yemek daha tok hissetmenize yardımcı olacaktır. More Sentences
4	Genel	karnı tok	full s.
Your desserts are tempting, but we are full. Tatlılarınız çok cazip ama karnımız tok. More Sentences
5	Genel	tok ses	dead sound i.
6	Genel	tok ses	clump i.
7	Genel	tok ses	rich voice i.
8	Genel	tok ses	rich sound i.
9	Genel	tok gümleme sesi	oomph i.
10	Genel	(at) tok vuruş	round trot i.
11	Genel	tok diye düşme sesi	flump i.
12	Genel	tok ve berrak sesli olma	orotundity i.
13	Genel	tok ve berrak sesli olma	ororotundity i.
14	Genel	tok ve yumuşak düşme sesi	slump [scotland] i.
15	Genel	tok tutmak	be filling f.
16	Genel	tok bir gümbürtü çıkarmak	clonk f.
17	Genel	tok diye düşürmek	flump f.
18	Genel	tok (aç olmamak)	full s.
19	Genel	tok (ses)	rich s.
20	Genel	tok (ses)	rotund s.
21	Genel	tok (ses)	deep s.
22	Genel	gönlü tok	contented s.
23	Genel	tok sözlü	bluff s.
24	Genel	gözü tok	contented s.
25	Genel	(ses) tok	rich s.
26	Genel	aşırı tok	overcrammed s.
27	Genel	tok sesli	round s.
28	Genel	(ses) tok	round s.
29	Genel	tok sözlü	outspoken s.
30	Genel	(ses) tok	pectoral s.
31	Genel	tok sesli olmayan	slender s.
32	Genel	tok karnına	on a full stomach zf.
33	Genel	gözü tok bir şekilde	contentedly zf.
34	Genel	tok bir ses çıkararak	kerplunk zf.
Phrasals
35	Öbek Fiiller	(birini bir şeye) kadar tok tutmak	last (one) (up) until (something) f.
36	Öbek Fiiller	(birini bir süre) idare etmek/götürmek (tok tutmak)	set (someone) up for (something) f.
37	Öbek Fiiller	(birini bir süre) için tok tutmak	set (someone) up for (something) f.
38	Öbek Fiiller	(birine bir süre) yetmek (tok tutmak)	set (someone) up for (something) f.
39	Öbek Fiiller	(birini) idare etmek (tok tutmak)	set (someone) up f.
40	Öbek Fiiller	(birini) tok tutmak	set (someone) up f.
Proverb
41	Atasözü	tok açın halinden anlamaz	half the world knows not how the other half lives
42	Atasözü	tok açın halinden anlamaz	one half of the world does not know how the other half lives
Colloquial
43	Konuşma Dili	bunlara karnım tok benim	can't fool me expr.
Idioms
44	Deyim	tok satıcı	reluctant seller i.
45	Deyim	aç/tok karnına seyahat etmek	run on empty f.
46	Deyim	tok bir sesi olmak	have a plum in your mouth f.
47	Deyim	tok karnına seyahat etmek	travel on a full stomach f.
48	Deyim	tok yola çıkmak	travel on a full stomach f.
49	Deyim	karnı tok	under (one's) belt s.
50	Deyim	karnı tok	under one's belt s.
51	Deyim	karnı tok ve rahat	fat and happy s.
52	Deyim	karnı tok sırtı pek	fat and happy s.
53	Deyim	karnı tok sırtı pek	a full belly and a happy heart expr.
54	Deyim	sırtı pek karnı tok	in easy circumstances expr.
Speaking
55	Konuşma	boş lafa karnım tok	fine words butter no parsnips expr.
56	Konuşma	bunlara karnım tok benim	I don't buy it expr.
57	Konuşma	bu laflara karnım tok	I am not buying it expr.
58	Konuşma	bunlara karnım tok benim	I am not buying it/that expr.
59	Konuşma	karnım tok	I'm not prepared to believe that expr.
Technical
60	Teknik	çekintisiz tok bakır	tough pitch copper i.
61	Teknik	elektrolitik tok bakır	electrolytic tough pitch copper i.
62	Teknik	tok oturmuş bakır	tough pitch copper i.
63	Teknik	tok tutum	full handle i.
64	Teknik	tok alaşım	tough alloy i.
65	Teknik	tok metal	tough metal i.
66	Teknik	tok kırılma	silky fracture i.
67	Teknik	tok tutum	firm handle i.
68	Teknik	tok çelik	tough steel i.
69	Teknik	tok (metal)	tough s.
Textile
70	Tekstil	tok tutum	full handle i.
71	Tekstil	tok tutum	firm handle i.
Tobacco
72	Tütün	tok içimli	stronger flavour s.
Forestry
73	Ormancılık	dolu ve tok (kereste)	tight s.
Music
74	Müzik	(ses) tok	pear-shaped s.
75	Müzik	tok sesli ve güçlü ritmik vuruşlu	solid s.
Archaic
76	Eski Kullanım	gözü tok	sober s.
Star Wars
77	Star Wars	braha'tok-sınıfı silah gemisi	braha'tok-class gunship i.