İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | transitional s. | geçici | ||
The extended feed ban remains in force as a transitional measure until 30 June 2003. Genişletilmiş yem yasağı 30 Haziran 2003 tarihine kadar geçici bir önlem olarak yürürlükte kalacaktır. More Sentences |
||||
Genel | transitional s. | muvakkat | ||
Genel | transitional s. | geçişken | ||
Politics | ||||
Siyasal | transitional s. | geçişe veya değişikliğe ait | ||
Architecture | ||||
Mimarlık | transitional i. | batı avrupa'da 11. ve 12. yüzyılın başlarında kullanılan bir mimari stil | ||
Medical | ||||
Medikal | transitional s. | transisyonel | ||
Biology | ||||
Biyoloji | transitional i. | monosit | ||
Biyoloji | transitional i. | tek akyuvar | ||
Archaeology | ||||
Arkeoloji | transitional s. | mezolitik | ||
Arkeoloji | transitional s. | ms. 900–987 arası maya kültürüne ait veya ilgili |