ummak

"ummak" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 41 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Common Usage
1	Yaygın Kullanım	ummak	expect f.
Many, I expect, will recall her direct and unpretentious personality and style. Pek çok kişinin onun doğrudan ve gösterişsiz kişiliğini ve tarzını hatırlayacağını umuyorum. More Sentences
2	Yaygın Kullanım	ummak	anticipate f.
I anticipated a quiet vacation in the mountains. Ben, dağlarda sessiz bir tatil umuyordum. More Sentences
3	Yaygın Kullanım	ummak	hope f.
I hope that, from 2004, the digital tachograph will prevent black sheep from finding new boltholes! Umarım 2004'ten itibaren dijital takograf, kara koyunların yeni sığınaklar bulmasını engelleyecektir! More Sentences
General
4	Genel	ummak	trust f.
I trust you have no complaints. Umarım şikayetiniz yoktur. More Sentences
5	Genel	ummak	think f.
I think that'll be enough. Onun yeterli olacağını umuyorum. More Sentences
6	Genel	ummak	anticipate f.
There was a larger crowd at the concert than we had anticipated. Konserde umduğumuzdan daha büyük bir kalabalık vardı. More Sentences
7	Genel	ummak	hope f.
I hope the budgetary authority will be more helpful and increase the allocation. Bütçe otoritesinin daha fazla yardımcı olacağını ve tahsisatı artıracağını umuyorum. More Sentences
8	Genel	ummak	expect f.
We expect to be able to present this proposal in April 2002. Bu öneriyi Nisan 2002'de sunabilmeyi umuyoruz. More Sentences
Phrasals
9	Öbek Fiiller	ummak	look to f.
We are looking to you for help. Sizden yardım umuyoruz. More Sentences
Technical
10	Teknik	ummak	hope f.
This would be an impairment of the directive, and I hope the proposal is not adopted. Bu, direktife zarar vermek anlamına gelecektir ve umarım bu öneri kabul edilmez. More Sentences
11	Teknik	ummak	expect f.
I expect your morning could have been more pleasant. Sabahınızın daha keyifli geçmesini umuyorum. More Sentences
General
12	Genel	ummak	be in hopes of f.
13	Genel	ummak	look f.
14	Genel	ummak	have something in prospect f.
15	Genel	ummak	look for f.
16	Genel	ummak	bargain on f.
17	Genel	ummak	figure on f.
18	Genel	ummak	bargain for f.
19	Genel	ummak	foresee f.
20	Genel	ummak	reckon on f.
21	Genel	ummak	reckon f.
22	Genel	ummak	think [obsolete] f.
23	Genel	ummak	trow [obsolete] f.
24	Genel	ummak	lite [dialect] f.
25	Genel	ummak	ope [dialect] f.
26	Genel	ummak	opine f.
27	Genel	ummak	opinion [dialect] f.
28	Genel	ummak	believe f.
29	Genel	ummak	forehold f.
30	Genel	ummak	preoccupate [obsolete] f.
31	Genel	ummak	see f.
32	Genel	ummak	presume f.
33	Genel	ummak	suppose f.
Phrasals
34	Öbek Fiiller	ummak	look after f.
35	Öbek Fiiller	ummak	bank on f.
36	Öbek Fiiller	ummak	look forward to f.
37	Öbek Fiiller	ummak	bargain for f.
38	Öbek Fiiller	ummak	will to f.
39	Öbek Fiiller	ummak	see for [dialect] f.
Idioms
40	Deyim	ummak	expect of f.
Archaic
41	Eski Kullanım	ummak	opiniate f.

"ummak" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 46 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Idioms
1	Deyim	bir şeyi ummak	hope for something f.
We would have hoped for something different. Farklı bir şeyler umabilirdik. More Sentences
General
2	Genel	en kötü ihtimalin gerçekleşeceğini ummak	expect the worst f.
3	Genel	medet ummak	hope for help f.
4	Genel	medet ummak	appeal to f.
5	Genel	en iyi biçimde sonuçlanmasını ummak	hope for the best f.
6	Genel	iyi sonuçlanmasını ummak	hope for the best f.
7	Genel	medet ummak	rely on f.
8	Genel	medet ummak	repose hope in f.
9	Genel	bir şeyin gerçekleşmeyeceğini ummak	wish away f.
10	Genel	sürekli ummak	overhope [dialect] [uk] f.
11	Genel	saflık derecesinde en iyisini ummak	optimist s.
Phrasals
12	Öbek Fiiller	birinden medet ummak	look to somebody f.
13	Öbek Fiiller	bir şeyi ummak	bargain for f.
14	Öbek Fiiller	(birinden/bir şeyden) medet ummak	repose in (someone or something) f.
15	Öbek Fiiller	'-den medet ummak	turn to f.
16	Öbek Fiiller	bir şeyi ummak	bargain for something f.
17	Öbek Fiiller	bir şeyi ummak	bargain on something f.
18	Öbek Fiiller	(bir şeyi) ummak	bargain on (something) f.
19	Öbek Fiiller	(bir şeyin olacağını/gerçekleşeceğini) ummak	count on (something) f.
20	Öbek Fiiller	(bir şeyin olacağını/gerçekleşeceğini) ummak	count upon (something) f.
21	Öbek Fiiller	(bir şeyi) ummak	figure on (something) f.
22	Öbek Fiiller	birinin sözünü tutmasını/anlaşmaya uymasını ummak/beklemek	hold someone to something f.
23	Öbek Fiiller	(sözünü tutmasını) beklemek/ummak	hold to (something) f.
24	Öbek Fiiller	(bir şeye sadık kalmasını, sözünde durmasını) beklemek/ummak	hold to (something) f.
25	Öbek Fiiller	-i ummak	hope for f.
26	Öbek Fiiller	(bir şeyi) ummak/beklemek	reckon on (something) f.
27	Öbek Fiiller	(bir şeyi) ummak/beklemek	reckon upon (something) f.
Colloquial
28	Konuşma Dili	avanta ummak	get in on the act f.
29	Konuşma Dili	çare ummak	have recourse to f.
Idioms
30	Deyim	başarılı olmayı beklemek/ummak	wait for (one's) boat to come in f.
31	Deyim	başarılı olmayı beklemek/ummak	wait for (one's) ship to come in f.
32	Deyim	olmamasını/yapmamasını ummak	could do without (something) f.
33	Deyim	olmamasını/yapmamasını ummak	could/can do without something f.
34	Deyim	uçan kuştan medet ummak	grasp at straws f.
35	Deyim	uçan kuştan medet ummak	clutch at straws f.
36	Deyim	avanta kollamak/ummak	be in on the act f.
37	Deyim	avanta ummak	be in on the act f.
38	Deyim	avanta ummak	get in on the act f.
39	Deyim	uçan kuştan medet ummak	clutch at a straw f.
40	Deyim	uçan kuştan medet ummak	clutch/grasp at straws f.
41	Deyim	planların tutacağını/şansın yaver gideceğini ummak/beklemek	cross one's fingers f.
42	Deyim	planların tutacağını/şansın yaver gideceğini ummak/beklemek	keep one's fingers crossed f.
43	Deyim	dışarıdan/başkalarından medet ummak	depend on the kindness of strangers f.
44	Deyim	bir şey ummak	have (high) hopes of something f.
45	Deyim	bir şeyi ummak	have one's heart set on something f.
46	Deyim	bir şey ummak/beklemek	have (high) hopes of something f.