İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | very likely zf. | büyük bir olasılıkla | ||
Tom is very likely to be late. Tom büyük bir olasılıkla geç kalacak. More Sentences |
||||
Genel | very likely zf. | büyük ihtimalle | ||
It's very likely he'll come. Büyük ihtimalle gelecek. More Sentences |
||||
Speaking | ||||
Konuşma | very likely expr. | kuvvetle muhtemel |
İngilizce | Türkçe | |
---|---|---|
Colloquial | ||
Konuşma Dili | most/very likely expr. | büyük ihtimalle |
Konuşma Dili | most/very likely expr. | büyük olasılıkla |
Konuşma Dili | most/very likely expr. | yüksek ihtimalle |
Konuşma Dili | most/very likely expr. | büyük bir olasılıkla |