yayınlamak - Türkçe İngilizce Sözlük

yayınlamak

"yayınlamak" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 34 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
yayınlamak publish f.
In the previous discharge report, the Bureau and the Secretary-General were asked to publish a study on this.
Bir önceki görevden alma raporunda Büro ve Genel Sekreter'den bu konuda bir çalışma yayınlamaları istenmişti.

More Sentences
General
yayınlamak produce f.
I should like to thank everyone and hope that the Council will produce a Directive soon.
Herkese teşekkür ediyor ve Konseyin yakında bir Yönerge yayınlayacağını umuyorum.

More Sentences
yayınlamak run f.
All the local newspapers ran the story of the lost boy.
Tüm yerel gazeteler kayıp çocuğun hikayesini yayınladı.

More Sentences
yayınlamak bring out f.
The writer is bringing out a new book next month.
Yazar, önümüzdeki ay yeni bir kitap yayınlayacak.

More Sentences
yayınlamak broadcast f.
The radio station broadcasts a very strong signal.
Radyo istasyonu çok güçlü bir sinyal yayınlıyor.

More Sentences
yayınlamak release f.
The company released a press release.
Şirket bir basın bülteni yayınladı.

More Sentences
Trade/Economic
yayınlamak publish f.
The evaluation reports are periodically published on ECHO's website, once Member States have been informed.
Değerlendirme raporları, Üye Devletler bilgilendirildikten sonra periyodik olarak ECHO'nun web sitesinde yayınlanır.

More Sentences
yayınlamak issue f.
The Court of Auditors has, for the seventh time in succession, refused to issue a statement of assurance.
Sayıştay, art arda yedinci kez bir güvence beyanı yayınlamayı reddetti.

More Sentences
Technical
yayınlamak print f.
A newspaper printed a story about the operation.
Bir gazete operasyonla ilgili bir haber yayınladı.

More Sentences
yayınlamak issue f.
The firm sits over there in Luxembourg and laughs at us, while the Commission issues another fatuous communication.
Firma Lüksemburg'da oturup bize gülüyor, Komisyon ise bir başka saçma tebliğ yayınlıyor.

More Sentences
Computer
yayınlamak post f.
I should like to call upon the Bank's president to post something on its web site in this connection.
Banka başkanına bu bağlamda web sitesinde bir şeyler yayınlaması çağrısında bulunmak istiyorum.

More Sentences
General
yayınlamak emit f.
yayınlamak put forth f.
yayınlamak transmit f.
yayınlamak herald f.
yayınlamak promulgate f.
yayınlamak telecast f.
yayınlamak feature f.
yayınlamak televise f.
yayınlamak give forth f.
yayınlamak run off f.
yayınlamak make widely known f.
yayınlamak air f.
yayınlamak beam f.
yayınlamak blaze f.
yayınlamak dish (up) f.
yayınlamak protest [obsolete] f.
yayınlamak subscribe [obsolete] f.
Phrasals
yayınlamak show forth f.
yayınlamak bring something out f.
Trade/Economic
yayınlamak emit f.
Politics
yayınlamak proclaim f.
Technical
yayınlamak televise f.
Telecom
yayınlamak network [brit] f.

"yayınlamak" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 91 sonuç

Türkçe İngilizce
General
yeniden yayınlamak reissue f.
Can you reissue them right away?
Onları derhal yeniden yayınlayabilir misiniz?

More Sentences
tekrar yayınlamak rerun f.
Today's show is a rerun.
Bugünkü program bir tekrar yayını.

More Sentences
uyarı yayınlamak issue a warning f.
The Department of Health is issuing a warning.
Sağlık Bakanlığı bir uyarı yayınlıyor.

More Sentences
kitap yayınlamak publish a book f.
Dan wanted to publish a book.
Dan bir kitap yayınlamak istiyordu.

More Sentences
yeniden yayınlamak rerun f.
The TV network decided to rerun the popular series.
TV kanalı, popüler diziyi yeniden yayınlamaya karar verdi.

More Sentences
manifesto yayınlamak manifesto f.
Mr Prodi, you deemed it appropriate to launch a political manifesto in Italy last week.
Sayın Prodi, geçen hafta İtalya'da bir siyasi manifesto yayınlamayı uygun gördünüz.

More Sentences
internetten canlı yayınlamak webcast f.
The conference was webcasted live for remote participants to join.
Konferans, uzaktan katılımcıların katılabilmesi için internet üzerinden canlı yayınlanıyordu.

More Sentences
Idioms
(bildiri vb) yayınlamak put out f.
They had no control over what other media put out.
Diğer medyanın yayınladıkları üzerinde hiçbir kontrolleri yoktu.

More Sentences
Media
(videoyu) youtube'da yayınlamak youtube f.
Tom posted the video on YouTube.
Tom videoyu YouTube'da yayınladı.

More Sentences
General
rapor yayınlamak publish a report i.
tekrar yayınlamak revive f.
telsizden yayınlamak radio f.
internette yayınlamak publish on internet f.
resmi gazetede yayınlamak gazette f.
radyodan yayınlamak radio f.
yayınlamak (internette) publish on f.
televizyonda yayınlamak televise f.
makale yayınlamak publish an article f.
konuşma yayınlamak broadcast a speech f.
genelge yayınlamak issue a circular letter f.
genelge yayınlamak issue a circular f.
ihale yayınlamak publish a tender f.
fotoğraf yayınlamak publish photo f.
yeniden yayınlamak relay f.
naklen yayınlamak relay f.
site yayınlamak publish a site f.
canlı yayınlamak broadcast live f.
bildiri yayınlamak publish a notice f.
kırmızı bülten yayınlamak issue a red notice for f.
video kaydı/ görüntüsü yayınlamak feature video footage f.
reklam yayınlamak publish advertisement f.
reklam yayınlamak publish an ad f.
reklam yayınlamak broadcast an ad f.
reklam yayınlamak publish ad f.
reklam yayınlamak advertise f.
canlı yayınlamak live-stream f.
haber yayınlamak news f.
başkasına ait yazıyı kendisininmiş gibi yayınlamak lift f.
bildiri yayınlamak memo f.
bildiri yayınlamak memorandum f.
bülten yayınlamak bulletin f.
emir yayınlamak direct f.
halka açık yerde yayınlamak placard f.
internette yayınlamak publish f.
programı birden fazla lokasyondan aynı anda yayınlamak simulcast f.
programı birden fazla dağıtım kanalında eş zamanlı yayınlamak simulcast f.
monolog yayınlamak soliloquy [rare] f.
yayınlamak (tv/radyo) carry f.
Phrasals
aynı konu hakkında art arda haber yayınlamak follow up f.
olarak yayınlamak/dağıtmak issue as something f.
(yayınlamak amacıyla) basmak put something in (to) print f.
bir şeyi/yazıyı bir yayının içinde yayınlamak print something in something f.
başkasının eserini kendininmiş gibi yayınlamak rip off f.
(bir şey) yayınlamak give forth (something) [dated] f.
(bir şeyi bir şey) olarak yayınlamak issue (something) as (something) f.
(bir şeyi bir şey) şeklinde/formatında yayınlamak issue (something) as (something) f.
olarak yayınlamak/dağıtmak issue as f.
Colloquial
(birinin) kişisel bilgilerini internette yayınlamak doxx (one) f.
bir şeyi twitter'da canlı yayınlamak live-tweet f.
Idioms
yazılı bir eseri yayınlamak get into print f.
yazılı bir eseri ilk kez bastırıp yayınlamak get into print f.
(biri/bir şey) arandığına dair bir ilan/duyuru yayınlamak put out a call for (someone or something) f.
resmi olarak yayınlamak be/go on record f.
resmi olarak yayınlamak put something on record f.
(yayınlamak amacıyla) basmak put in print f.
Media
tekrar naklen yayınlamak rebroadcast f.
basın açıklaması yayınlamak issue a press release f.
yayınlamak (tv yayını) air f.
(birinin) hakkında yanlış bilgi yayınlamak mislight f.
(gazete, dergi yazısını) mahlas kullanarak yayınlamak byline f.
tekrar yayınlamak rebroadcast f.
Advertising
tekrar reklam yayınlamak readvertise f.
Technical
dizi yayınlamak (tv) serialize i.
dizi yayınlamak (tv) serialise i.
aynı anda yayınlamak (program) simulcast f.
radyo ile yayınlamak broadcast f.
Computer
internette yayınlamak amacıyla kişinin kendisini çektiği fotoğraf selfie i.
internette yayınlamak amacıyla bir çiftin kendilerini çektiği fotoğraf usie i.
internette genelde animasyon yayınlamak için kullanılan, grafik, ses ve video bilgisi içeren bir dosya formatı markası flash® i.
internet üzerinden canlı olarak yayınlamak stream f.
internette, genellikle kötü niyetle, birine ait bilgileri aramak ve yayınlamak dox f.
Telecom
birinin fotoğrafını telefonla gizlice çekip internette yayınlamak clog f.
Television
televizyonda yayınlamak üzere haber yazan gazeteci telejournalist i.
naklen yayınlamak relay f.
(televizyonda) renkli yayınlamak colorcast f.
(televizyonda) renkli yayınlamak colourcast f.
(derleme olarak veya ek özelliklerle) tekrar yayınlamak double-dip f.
(doktor için) normal yayın saatleri dışında özel programlar yayınlamak download f.
Radio
radyodan yayınlamak wireless f.
Military
emir yayınlamak issue an order f.
Slang
kişisel bilgilerini internette yayınlamak doxx f.