yorgun

"yorgun" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 100 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Common Usage
1	Yaygın Kullanım	yorgun	exhausted s.
They said they're exhausted. Yorgun olduklarını söylediler. More Sentences
2	Yaygın Kullanım	yorgun	weary s.
Women I meet throughout the Member States are also extremely weary. Üye Devletler genelinde karşılaştığım kadınlar da son derece yorgun. More Sentences
3	Yaygın Kullanım	yorgun	tired s.
All too often, we have seen accidents caused by tired drivers. Yorgun sürücülerin neden olduğu kazalara çok sık şahit oluyoruz. More Sentences
General
4	Genel	yorgun	fatigued s.
As a result of always being hungry and fatigued, that dog finally died. Her zaman aç ve yorgun olmanın sonucu olarak, o köpek sonunda öldü. More Sentences
5	Genel	yorgun	done s.
Tom is done, isn't he? Tom yorgun, değil mi? More Sentences
6	Genel	yorgun	dead tired s.
I feel dead tired. Aşırı yorgun hissediyorum. More Sentences
7	Genel	yorgun	tired s.
All too often, we have seen accidents caused by tired drivers. Yorgun sürücülerin neden olduğu kazalara çok sık şahit oluyoruz. More Sentences
8	Genel	yorgun	worn s.
You look worn out. Yorgun görünüyorsun. More Sentences
9	Genel	yorgun	pooped s.
I'm pooped. Yorgunum. More Sentences
Sport
10	Spor	yorgun	tired s.
All too often, we have seen accidents caused by tired drivers. Yorgun sürücülerin neden olduğu kazalara çok sık şahit oluyoruz. More Sentences
11	Spor	yorgun	fatigued s.
As a result of always being hungry and fatigued, that dog finally died. Her zaman aç ve yorgun olmanın sonucu olarak, o köpek sonunda öldü. More Sentences
General
12	Genel	yorgun	beat out f.
13	Genel	yorgun	used up s.
14	Genel	yorgun	wearier s.
15	Genel	yorgun	jaded s.
16	Genel	yorgun	washed out s.
17	Genel	yorgun	forworn s.
18	Genel	yorgun	whacked s.
19	Genel	yorgun	stale s.
20	Genel	yorgun	languorous s.
21	Genel	yorgun	forspent s.
22	Genel	yorgun	all out s.
23	Genel	yorgun	harassed s.
24	Genel	yorgun	all in s.
25	Genel	yorgun	effete s.
26	Genel	yorgun	tuckered out s.
27	Genel	yorgun	weariful s.
28	Genel	yorgun	pooped out s.
29	Genel	yorgun	worn to a frazzle s.
30	Genel	yorgun	wan s.
31	Genel	yorgun	drawn s.
32	Genel	yorgun	toilworn s.
33	Genel	yorgun	bushed s.
34	Genel	yorgun	off s.
35	Genel	yorgun	spent s.
36	Genel	yorgun	aweary s.
37	Genel	yorgun	listless s.
38	Genel	yorgun	washed-out s.
39	Genel	yorgun	run-down s.
40	Genel	yorgun	ragged s.
41	Genel	yorgun	alamort s.
42	Genel	yorgun	care-tuned s.
43	Genel	yorgun	lame s.
44	Genel	yorgun	lame s.
45	Genel	yorgun	tewed [obsolete] s.
46	Genel	yorgun	tireling [obsolete] s.
47	Genel	yorgun	all-a-mort s.
48	Genel	yorgun	unfestlich s.
49	Genel	yorgun	unrefreshed s.
50	Genel	yorgun	unrested s.
51	Genel	yorgun	épuisé s.
52	Genel	yorgun	wabbit [scotland] s.
53	Genel	yorgun	limp s.
54	Genel	yorgun	blown s.
55	Genel	yorgun	depleted s.
56	Genel	yorgun	run-down s.
57	Genel	yorgun	gone s.
58	Genel	yorgun	fatigate [obsolete] s.
59	Genel	yorgun	deadbeat s.
60	Genel	yorgun	flabbergasted s.
61	Genel	yorgun	slumbersome s.
62	Genel	yorgun	beat-out s.
Colloquial
63	Konuşma Dili	yorgun	zapped out s.
64	Konuşma Dili	yorgun	cashed s.
65	Konuşma Dili	yorgun	clapped out s.
66	Konuşma Dili	yorgun	dead on one's feet s.
67	Konuşma Dili	yorgun	put to it s.
68	Konuşma Dili	yorgun	jiggered s.
69	Konuşma Dili	yorgun	rough s.
70	Konuşma Dili	yorgun	stoked out s.
71	Konuşma Dili	yorgun	puckerood [new zealand] s.
Idioms
72	Deyim	yorgun	all-a-mort s.
73	Deyim	yorgun	dead beat s.
74	Deyim	yorgun	fed up s.
75	Deyim	yorgun	dead on feet s.
76	Deyim	yorgun	dead on your feet s.
77	Deyim	yorgun	dragged through a hedge backwards expr.
78	Deyim	yorgun	at your lowest ebb expr.
79	Deyim	yorgun	on your last legs expr.
Slang
80	Argo	yorgun	trashed s.
81	Argo	yorgun	lame-ass s.
82	Argo	yorgun	puggled s.
83	Argo	yorgun	whacked-out s.
84	Argo	yorgun	wacked-out s.
85	Argo	yorgun	flaked out s.
86	Argo	yorgun	freaked s.
87	Argo	yorgun	freaked (out) s.
88	Argo	yorgun	dished s.
89	Argo	yorgun	whacked out s.
90	Argo	yorgun	zosted (a shortening of exhausted) s.
British Slang
91	İngiliz Argosu	yorgun	fubared s.
92	İngiliz Argosu	yorgun	powfagged s.
93	İngiliz Argosu	yorgun	nackered s.
94	İngiliz Argosu	yorgun	shot s.
95	İngiliz Argosu	yorgun	slaughtered s.
96	İngiliz Argosu	yorgun	paggered s.
97	İngiliz Argosu	yorgun	spackered s.
98	İngiliz Argosu	yorgun	knackered s.
99	İngiliz Argosu	yorgun	knacked s.
100	İngiliz Argosu	yorgun	bollocksed s.

"yorgun" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 212 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	yorgun düşmek	be worn out f.
His wife is worn out after looking after the children. Karısı çocuklara bakmaktan yorgun düşmüş. More Sentences
2	Genel	yorgun hissetmek	feel tired f.
Tom was starting to feel tired. Tom yorgun hissetmeye başlıyordu. More Sentences
3	Genel	yorgun olmak	be tired f.
I didn't know Tom would be tired. Tom'un yorgun olacağını bilmiyordum. More Sentences
4	Genel	sesi yorgun gelmek	sound tired f.
When I talked with him on the phone, he sounded tired. Onunla telefonda konuştuğumda sesi yorgun geliyordu. More Sentences
5	Genel	çok yorgun	bushed s.
I'm bushed. Ben çok yorgunum. More Sentences
6	Genel	çok yorgun	weary s.
In the meanwhile, this people has become so weary. Bu arada bu halk çok yorgun düştü. More Sentences
7	Genel	yorgun argın	dead tired s.
Tom came home dead tired. Tom eve yorgun argın geldi. More Sentences
8	Genel	tükenmiş (yorgun vb)	exhausted s.
We danced to the music for hours until we were all exhausted. Hepimiz tükenene kadar saatlerce müzik eşliğinde dans ettik. More Sentences
9	Genel	çok yorgun	exhausted s.
He was exhausted when he got home. Eve geldiğinde çok yorgundu. More Sentences
10	Genel	çok yorgun	done s.
Tom seemed to be done. Tom çok yorgun görünüyordu. More Sentences
11	Genel	yorgun düşmüş	worn out s.
I'm all worn out. Tamamıyla yorgun düştüm. More Sentences
12	Genel	çok yorgun	sat s.
The old lady sitting next to you on the bus looked very tired. Otobüste yanınızda oturan yaşlı kadın çok yorgun görünüyordu. More Sentences
13	Genel	çok yorgun	dead s.
I feel dead tired. Çok yorgun hissediyorum. More Sentences
Speaking
14	Konuşma	yorgun görünüyorsun	you look tired expr.
You look tired. Yorgun görünüyorsun. More Sentences
15	Konuşma	yorgun değil misin?	aren't you tired? expr.
Aren't you tired? Yorgun değil misin? More Sentences
16	Konuşma	yorgun musun?	are you tired? expr.
Are you tired right now? Şu an yorgun musun? More Sentences
Common Usage
17	Yaygın Kullanım	yorgun düşmüş	tired s.
General
18	Genel	yorgun ve tembel yürüyüş	slouch i.
19	Genel	yorgun argın yürüme	trudge i.
20	Genel	yorgun olma durumu	wanness i.
21	Genel	kendini toparlama (hasta/yorgun)	rally i.
22	Genel	kendini toparlama (hasta/yorgun kişi)	rally i.
23	Genel	yorgun kadın	tired woman i.
24	Genel	yorgun at	hack i.
25	Genel	yorgun bakan gözler	tired-looking eyes i.
26	Genel	yorgun mermi	tired bullet i.
27	Genel	yorgun kimse	tireling i.
28	Genel	yorgun hayvan	tireling i.
29	Genel	yorgun tavır	jadery [obsolete] i.
30	Genel	zihni aşırı yorgun kimse	zombie i.
31	Genel	yorgun savaşçı	weary warrior i.
32	Genel	yorgun olma	flabbergastation i.
33	Genel	yorgun olma	flagginess i.
34	Genel	kendini toparlamak (hasta/yorgun kişi)	rally f.
35	Genel	yorgun argın hareket etmek	trail along f.
36	Genel	yorgun argın ve tembel tembel yürümek	slouch f.
37	Genel	yorgun argın yürümek	trudge f.
38	Genel	yorgun düşürmek	poop f.
39	Genel	çok yorgun olmak	be fagged out f.
40	Genel	yorgun düşmek	be tired out f.
41	Genel	yorgun düşmek	be dead tired f.
42	Genel	yorgun düşmek	be tired f.
43	Genel	yorgun düşmek	grow weary f.
44	Genel	yorgun düşmek	become tired f.
45	Genel	yorgun düşmek	get tired f.
46	Genel	yorgun olmak	feel tired f.
47	Genel	yorgun düşmek	exhaust f.
48	Genel	yorgun olmak	be all beat up f.
49	Genel	çalışmaktan yorgun düşmek	be worn out from working f.
50	Genel	yorgun argın yürümek	trace [dialect] f.
51	Genel	yorgun argın yürümek	traik [scottish] f.
52	Genel	yorgun argın yürümek	trail f.
53	Genel	yorgun argın yürümek	trash [dialect] f.
54	Genel	yorgun düşmek	wilt f.
55	Genel	yorgun düşmek	knock up [dated] f.
56	Genel	ağlamaktan yorgun düşmek	forweep f.
57	Genel	yorgun düşmek	sowp [obsolete] [scotland] f.
58	Genel	çok yorgun	beat s.
59	Genel	çok yorgun	jaded s.
60	Genel	daha yorgun	wearier s.
61	Genel	çok yorgun	dead beat s.
62	Genel	çok yorgun	all in s.
63	Genel	aşırı yorgun	fagged s.
64	Genel	en yorgun	weariest s.
65	Genel	çok yorgun	worn to a frazzle s.
66	Genel	çok yorgun	shattered s.
67	Genel	çok yorgun	soporose s.
68	Genel	yorgun düşmüş	dog-tired s.
69	Genel	çok yorgun	fagged s.
70	Genel	çok yorgun	well-tired s.
71	Genel	yorgun göz	bleary-eyed s.
72	Genel	yorgun göz	blear-eyed s.
73	Genel	yorgun (göz)	bleary s.
74	Genel	yorgun düşmüş	exhausted s.
75	Genel	çok yorgun	exhaustipated s.
76	Genel	seyahatten yorgun düşmüş	travel-tainted s.
77	Genel	çok yorgun	bone-weary s.
78	Genel	yorgun olmayan	unexhausted s.
79	Genel	yorgun düşmemiş	unexhausted s.
80	Genel	yorgun düşürülemez	untirable s.
81	Genel	yorgun olmayan	untired s.
82	Genel	çok yorgun	jiggered s.
83	Genel	çok yorgun	blethered [dialect] s.
84	Genel	solgun ve yorgun	hollow-eyed s.
85	Genel	aşırı yorgun	depleted s.
86	Genel	yorgun düşmüş	detrite s.
87	Genel	çok yorgun	heavy-laden s.
88	Genel	aşırı yorgun	overfatigued s.
89	Genel	aşırı yorgun	overtired s.
90	Genel	aşırı yorgun	overweary s.
91	Genel	aşırı yorgun	dog-weary s.
92	Genel	yorgun ve bıkkın	irk [dialect] s.
93	Genel	kısmen yorgun	feeblish s.
94	Genel	çok yorgun	forweary [obsolete] s.
95	Genel	yorgun düşmüş	foughten [scotland] s.
96	Genel	yorgun düşmüş	stank [obsolete] s.
97	Genel	aşırı yorgun	surfoot [obsolete] s.
98	Genel	yorgun bir şekilde	wearily zf.
99	Genel	yorgun bir biçimde	jadedly zf.
100	Genel	yorgun bir halde	effetely zf.
101	Genel	yorgun bir şekilde	wearyingly zf.
102	Genel	yorgun bir biçimde	wearily zf.
103	Genel	yorgun bir şekilde	weary zf.
104	Genel	yorgun şekilde	flaggingly zf.
Phrasals
105	Öbek Fiiller	at binmekten yorgun düşmek	ride down f.
106	Öbek Fiiller	koşarak yorgun düşmek	run out f.
107	Öbek Fiiller	yorgun düşmek	run down f.
108	Öbek Fiiller	yorgun düşürmek	run down f.
109	Öbek Fiiller	yorgun düşürmek	beat down f.
Colloquial
110	Konuşma Dili	çok yorgun olmak	be half-dead f.
111	Konuşma Dili	yorgun düşmek	cheese off f.
112	Konuşma Dili	aşırı yorgun olmak	have had it f.
113	Konuşma Dili	birini hasta/yorgun/bitap düşürmek	lay someone low f.
114	Konuşma Dili	yorgun düşmek	be shot f.
115	Konuşma Dili	yorgun olmak	be burned out f.
116	Konuşma Dili	düşecek kadar yorgun	fit to drop s.
117	Konuşma Dili	düşecek kadar yorgun	ready to drop s.
118	Konuşma Dili	yorgun düşmüş	done in (or up) s.
119	Konuşma Dili	yorgun düşmüş	done up s.
120	Konuşma Dili	yorgun düşmüş	done in s.
121	Konuşma Dili	çok yorgun	worn to a frazzle s.
122	Konuşma Dili	yorgun düşmüş	hacked s.
123	Konuşma Dili	aşırı yorgun	beat s.
124	Konuşma Dili	çok yorgun	half-dead [uk] s.
125	Konuşma Dili	yorgun düşmüş	all tuckered out s.
126	Konuşma Dili	yorgun düşmüş	all tuckered out s.
127	Konuşma Dili	yorgun düşmüş	beat tired s.
128	Konuşma Dili	çok yorgun	all-in expr.
129	Konuşma Dili	çok yorgun	all-in expr.
Idioms
130	Deyim	yorgun/bitkin kimse	limp dishrag i.
131	Deyim	yorgun/bitkin kimse	limp rag i.
132	Deyim	yorgun/bitkin kimse	wet dishrag i.
133	Deyim	yorgun/bitkin kimse	wet rag i.
134	Deyim	çok yorgun görünmek	look like death warmed up f.
135	Deyim	çok yorgun olmak	feel like death warmed up f.
136	Deyim	çok yorgun olmak	be dead tired f.
137	Deyim	çok yorgun olmak	be lost in the bush f.
138	Deyim	çok yorgun olmak	be punch-drunk f.
139	Deyim	çok yorgun olmak	be bushed f.
140	Deyim	hasta/yorgun/bitap düşürmek	lay somebody low f.
141	Deyim	yorgun düşmek	be all tuckered out f.
142	Deyim	yorgun düşmek	be tuckered out f.
143	Deyim	yorgun düşmek	get all tuckered out f.
144	Deyim	yorgun düşmek	get tuckered out f.
145	Deyim	yorgun düşmek	be all done in f.
146	Deyim	yorgun düşmek	be on the ragged edge f.
147	Deyim	yorgun düşünceye kadar ağlamak	cry oneself to sleep f.
148	Deyim	yorgun düşmek	be done in f.
149	Deyim	çok yorgun olmak	feel like death f.
150	Deyim	çok yorgun olmak	feel like death warmed over f.
151	Deyim	çok çalışmaktan yorgun düşmek	run (oneself) into the ground f.
152	Deyim	çok çalışmaktan yorgun düşmek	run yourself into the ground f.
153	Deyim	uykusuz/yorgun olmasına rağmen ayakta durmaya çalışmak	be out on (one's) feet f.
154	Deyim	çok çalışmaktan yorgun düşmek	drive/run/work yourself into the ground f.
155	Deyim	yorgun düşmek	hit the wall f.
156	Deyim	(birini) hasta/yorgun/bitap düşürmek	lay (one) low f.
157	Deyim	yarı ölü gibi/çok yorgun	all-a-mort s.
158	Deyim	doğuştan yorgun	born tired s.
159	Deyim	her zaman yorgun	born tired s.
160	Deyim	yorgun düşmüş	dead beat s.
161	Deyim	yorgun argın	dead beat s.
162	Deyim	yorgun düşmüş	played out s.
163	Deyim	yorgun argın	dog tired s.
164	Deyim	fiziksel olarak/duygusal olarak/zihnen yorgun	ridden hard and put away wet [us] s.
165	Deyim	fiziksel olarak/duygusal olarak/zihnen yorgun	ridden hard and put up wet [us] s.
166	Deyim	fiziksel olarak/duygusal olarak/zihnen yorgun	rode hard and put away wet s.
167	Deyim	fiziksel olarak/duygusal olarak/zihnen yorgun	rode hard and put up wet [us] s.
168	Deyim	yorgun/bitkin halde	(all) shot to hell s.
169	Deyim	yorgun ama pes etmemiş	bloody but unbowed s.
170	Deyim	çok yorgun	ready to drop expr.
171	Deyim	çok yorgun	more dead than alive expr.
172	Deyim	yorgun argın	like death warmed up expr.
173	Deyim	yorgun argın	out of gas expr.
174	Deyim	(çalışmaktan) hışı çıkmış/yorgun düşmüş	the worse for wear expr.
175	Deyim	yorgun argın	been through the mill expr.
176	Deyim	çok yorgun görünen	death warmed up expr.
177	Deyim	uykusuz/yorgun olmasına rağmen ayakta durmaya çalışan	out on (one's) feet expr.
Speaking
178	Konuşma	baba yorgun	daddy is tired expr.
179	Konuşma	neden yorgun hissediyorsun?	why do you feel tired? expr.
180	Konuşma	o kadar yorgun değilim	I'm not really that tired expr.
181	Konuşma	sesin yorgun geliyor	you sound tired expr.
182	Konuşma	yorgun olmalısın	you must be tired expr.
183	Konuşma	yorgun musun?	bist du müde? [german] expr.
Medical
184	Medikal	(hastalık veya açlık nedeniyle) yorgun ve çökmüş yüz	hippocratic face i.
185	Medikal	(hastalık veya açlık nedeniyle) yorgun ve çökmüş yüz	hippocratic facies i.
Psychology
186	Psikoloji	kişiyi yorgun ve elden ayaktan düşüren bir duygusal rahatsızlık	nervous exhaustion i.
Astronomy
187	Gökbilim	yorgun ışık	tired light i.
Breeding
188	Hayvancılık	yaşlı ve yorgun (at)	way-wise s.
Archaic
189	Eski Kullanım	yorgun ve tembel yürüyüş	lounge i.
190	Eski Kullanım	yorgun hissetmek	overwatch f.
191	Eski Kullanım	yorgun olmayan	inexhausted s.
Slang
192	Argo	yaşlı, yorgun, zayıf at	plug i.
193	Argo	yorgun kimse	veggy i.
194	Argo	yorgun kimse	veggie i.
195	Argo	çok yorgun olmak	be dragging ass f.
196	Argo	(aşırı esrar kullanımı sonucu) yorgun düşmüş	bonged (out) s.
197	Argo	çok yorgun	clanked s.
198	Argo	aşırı yorgun	zonked out s.
199	Argo	çok yorgun	nackered s.
200	Argo	çok yorgun	dragged out s.
201	Argo	çok yorgun	zonked out s.
202	Argo	yorgun düşmüş	shagged out s.
203	Argo	yorgun düşmüş	fagged out s.
204	Argo	(aşırı esrar kullanımı sonucu) yorgun düşmüş	bonged s.
205	Argo	yorgun düşmüş	cream-crackered s.
206	Argo	yorgun düşmüş	fagged-out s.
British Slang
207	İngiliz Argosu	yorgun/çökmüş gözler	eyes like piss holes i.
208	İngiliz Argosu	yorgun bir günün sonunda rahatlamak amacıyla içilen içki	livener i.
209	İngiliz Argosu	sulu/yorgun göz	bog-eyed s.
210	İngiliz Argosu	yorgun düşmüş	cream crackered expr.
Modern Slang
211	Modern Argo	yorgun düşmüş	all done in s.
Star Wars
212	Star Wars	yorgun gezgin	the weary traveler i.