Türkçe | İngilizce | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | yıkılmak | break down f. | ||
Aziz, at a time like this, one should go for it, not break down. Aziz, böyle bir zamanda yıkılmak yerine devam etmek gerekir. More Sentences |
||||
Genel | yıkılmak | come down f. | ||
Have those barriers come down yet? Bu bariyerler henüz yıkılmadı mı? More Sentences |
||||
Genel | yıkılmak | fall f. | ||
The EU stands or falls according to whether or not a common, effective legal system is established. AB, ortak ve etkin bir hukuk sisteminin kurulup kurulmamasına göre ayakta kalır ya da yıkılır. More Sentences |
||||
Genel | yıkılmak | be destroyed f. | ||
How many houses were destroyed in Iraq? Irak'ta kaç tane ev yıkıldı? More Sentences |
||||
Genel | yıkılmak | give way f. | ||
The wall gave way in the earthquake. Depremde duvar yıkıldı. More Sentences |
||||
Genel | yıkılmak | fall down f. | ||
The house fell down in an earthquake. Depremde ev yıkıldı. More Sentences |
||||
Genel | yıkılmak | be demolished f. | ||
A few old buildings need to be demolished. Birkaç eski binanın yıkılması gerekiyor. More Sentences |
||||
Genel | yıkılmak | tumble down f. | ||
If you take away a cornerstone, much more may come tumbling down. Bir köşe taşını kaldırırsanız, çok daha fazlası yıkılabilir. More Sentences |
||||
Genel | yıkılmak | cave in f. | ||
Next thing I knew, my whole world just caved in. Bir sonraki bildiğim şey, tüm dünyamın başıma yıkıldığıydı. More Sentences |
||||
Genel | yıkılmak | collapse f. | ||
The house collapsed in an earthquake. Depremde ev yıkıldı. More Sentences |
||||
Genel | yıkılmak | crush f. | ||
She was crushed by the bad news. Kötü haberle yıkıldı. More Sentences |
||||
Phrasals | ||||
Öbek Fiiller | yıkılmak | fall in f. | ||
The Berlin Wall fell in 1989. Berlin Duvarı 1989'da yıkıldı. More Sentences |
||||
Öbek Fiiller | yıkılmak | crash down f. | ||
Like a house of cards, Tom's dreams and plans came crashing down around him. Tom'un hayal ve planları, kağıttan bir kule gibi yıkıldı. More Sentences |
||||
Politics | ||||
Siyasal | yıkılmak | collapse f. | ||
The bridge collapsed when one of the cables snapped. Kablolardan biri kopunca köprü yıkıldı. More Sentences |
||||
General | ||||
Genel | yıkılmak | go to ruin f. | ||
Genel | yıkılmak | crack up f. | ||
Genel | yıkılmak | topple over f. | ||
Genel | yıkılmak | drop down f. | ||
Genel | yıkılmak | founder f. | ||
Genel | yıkılmak | cave f. | ||
Genel | yıkılmak | drop f. | ||
Genel | yıkılmak | shipwreck f. | ||
Genel | yıkılmak | wrack f. | ||
Genel | yıkılmak | disembark f. | ||
Genel | yıkılmak | go f. | ||
Genel | yıkılmak | crumble f. | ||
Genel | yıkılmak | fall to pieces f. | ||
Genel | yıkılmak | topple down f. | ||
Genel | yıkılmak | tumble f. | ||
Genel | yıkılmak | sink f. | ||
Genel | yıkılmak | clear out f. | ||
Genel | yıkılmak | be ruined f. | ||
Genel | yıkılmak | fall over f. | ||
Genel | yıkılmak | be wrecked f. | ||
Genel | yıkılmak | go to pieces f. | ||
Genel | yıkılmak | fail f. | ||
Genel | yıkılmak | come to grief f. | ||
Genel | yıkılmak | break f. | ||
Genel | yıkılmak | give f. | ||
Genel | yıkılmak | gnaw at f. | ||
Genel | yıkılmak | degringolade f. | ||
Genel | yıkılmak | degringoler f. | ||
Genel | yıkılmak | implode f. | ||
Genel | yıkılmak | downcome f. | ||
Genel | yıkılmak | downfall f. | ||
Genel | yıkılmak | shrivel f. | ||
Genel | yıkılmak | slip up f. | ||
Phrasals | ||||
Öbek Fiiller | yıkılmak | go down f. | ||
Öbek Fiiller | yıkılmak | fall into f. | ||
Öbek Fiiller | yıkılmak | go out f. | ||
Öbek Fiiller | yıkılmak | fall to (something) f. | ||
Colloquial | ||||
Konuşma Dili | yıkılmak | go for a burton f. | ||
Konuşma Dili | yıkılmak | wink out f. | ||
Konuşma Dili | yıkılmak | be (all) shot (to pieces) f. | ||
Idioms | ||||
Deyim | yıkılmak | end in smoke f. | ||
Deyim | yıkılmak | go under the wrecking ball f. | ||
Deyim | yıkılmak | crumple up f. | ||
Deyim | yıkılmak | turn in on (oneself) f. | ||
Deyim | yıkılmak | be in tatters f. | ||
Deyim | yıkılmak | come unstuck f. | ||
Deyim | yıkılmak | become unstuck f. | ||
Deyim | yıkılmak | fall to bits f. | ||
Slang | ||||
Argo | yıkılmak | be shot to pieces f. |