|
Kategori |
Türkçe |
İngilizce |
|
General |
|
1 |
Genel |
şeffaf olmak |
be transparent f.
|
|
Government should be transparent.
Hükümet şeffaf olmalıdır.
More Sentences
|
2 |
Genel |
şeffaf olmayan |
opaque s.
|
|
According to the Dutch Court of Auditors, this is partly due to the loose and opaque wording of EU legislation.
Hollanda Sayıştayına göre bu durum kısmen AB mevzuatının gevşek ve şeffaf olmayan ifadelerinden kaynaklanmaktadır.
More Sentences
|
|
3 |
Genel |
şeffaf olmayan |
non-transparent s.
|
|
If that is the case, this is a premature and non-transparent exercise which does not receive my support.
Eğer durum buysa, bu benim desteğimi almayan erken ve şeffaf olmayan bir uygulamadır.
More Sentences
|
Technical |
|
4 |
Teknik |
şeffaf olmayan |
opaque s.
|
|
This is one of the world's most opaque regimes.
Bu, dünyanın en şeffaf olmayan rejimlerinden biri.
More Sentences
|
Optics |
|
5 |
Optik |
şeffaf olmayan |
untransparent s.
|
|
This sector is currently one of the most centralised and untransparent.
Bu sektör şu anda en merkezi ve şeffaf olmayan sektörlerden biridir.
More Sentences
|
General |
|
6 |
Genel |
şeffaf kopya kağıdı |
tracing paper i.
|
|
7 |
Genel |
şeffaf madde |
transparent substance i.
|
|
8 |
Genel |
şeffaf kağıt üzerine çıkarılan kopya |
tracing i.
|
|
9 |
Genel |
şeffaf olmayış |
opacity i.
|
|
10 |
Genel |
şeffaf taş |
transparent gem i.
|
|
11 |
Genel |
şeffaf kağıt |
cellophane i.
|
|
12 |
Genel |
şeffaf olma özelliği |
limpidity i.
|
|
13 |
Genel |
polislerin ve askerlerin özellikle eylemlerde kullandıkları şeffaf kalkan |
riot shield i.
|
|
14 |
Genel |
şeffaf sır |
glaze i.
|
|
15 |
Genel |
şeffaf olma durumu |
limpidity i.
|
|
16 |
Genel |
yarı şeffaf madde |
translucent substance i.
|
|
17 |
Genel |
şeffaf koli bandı |
clear packing tape i.
|
|
18 |
Genel |
şeffaf koli bandı |
clear box tape i.
|
|
19 |
Genel |
şeffaf koli bandı |
clear box sealing tape i.
|
|
20 |
Genel |
şeffaf bant |
clear tape i.
|
|
21 |
Genel |
şeffaf koli bandı |
clear packaging tape i.
|
|
22 |
Genel |
ön kısmında şeffaf bölüm bulunan zarf |
window envelope i.
|
|
23 |
Genel |
şeffaf folyo |
transparent foil i.
|
|
24 |
Genel |
şeffaf liderlik |
transparent leadership i.
|
|
25 |
Genel |
şeffaf liderlik |
visible leadership i.
|
|
26 |
Genel |
plastik şeffaf ayakkabı |
jelly shoes i.
|
|
27 |
Genel |
şeffaf dosya klasörü |
clear book i.
|
|
28 |
Genel |
şeffaf çanta |
clear bag i.
|
|
29 |
Genel |
şeffaf çanta |
transparent bag i.
|
|
30 |
Genel |
şeffaf dosya |
punched pocket (uk) i.
|
|
31 |
Genel |
şeffaf dosya |
sheet protector (us) i.
|
|
32 |
Genel |
şeffaf kopya kağıdı |
tracing paper i.
|
|
33 |
Genel |
değerli bir taş olan zoisitin şeffaf bir cinsi |
tanzanite i.
|
|
34 |
Genel |
şeffaf plastik |
clear plastic i.
|
|
35 |
Genel |
açılır kapanır şeffaf cd kutusu |
jewel box i.
|
|
36 |
Genel |
sümüksü, macun kıvamında-yapışkan, genellikle şeffaf ve yeşil renkte satılan oyun hamuru |
flubber i.
|
|
37 |
Genel |
sakızağacındaki çatlaklardan sızan ve başlıca cila yapımında kullanılan, sarımsı-yeşilimsi renkte şeffaf ve aromatik bir reçine |
mastich i.
|
|
38 |
Genel |
birbiriyle karışık ve şeffaf cama gömülü renkli camdan yapılma ince çubuk ve tüpler |
millefiore glass i.
|
|
39 |
Genel |
eskimiş porselende oldukça şeffaf olan benek |
moon i.
|
|
40 |
Genel |
cam gibi şeffaf olma |
hyalescence i.
|
|
41 |
Genel |
şeffaf şey |
hyalin i.
|
|
42 |
Genel |
şeffaf şey |
hyaline i.
|
|
|
43 |
Genel |
şeffaf olma |
limpitude i.
|
|
44 |
Genel |
şeffaf bir tür porselen |
lithophane i.
|
|
45 |
Genel |
şeffaf elmas kristali |
glassy i.
|
|
46 |
Genel |
şeffaf elmas kristali |
glassie i.
|
|
47 |
Genel |
ince ve şeffaf kumaş |
gossamer i.
|
|
48 |
Genel |
(buza benzer şeffaf kristalleri olan) bir feldspat türü |
ice spar i.
|
|
49 |
Genel |
yağa batırılarak şeffaf ve suya dayanıklı hale getirilmiş kağıt |
oilpaper i.
|
|
50 |
Genel |
japon balığı akvaryumu olarak kullanılan şeffaf cam kase |
goldfish bowl i.
|
|
51 |
Genel |
paketlemede kullanılan ince, esnek ve şeffaf kağıt |
film i.
|
|
52 |
Genel |
sunum amaçlı üzerine işaretlemeler yapılan ince, şeffaf ve plastik bir malzeme |
foil i.
|
|
53 |
Genel |
sahne ışıklarını renklendirmek için üzerine konan renkli ve şeffaf kağıt |
gelatin i.
|
|
54 |
Genel |
sahne ışıklarını renklendirmek için üzerine konan renkli ve şeffaf kağıt |
gelatine i.
|
|
55 |
Genel |
tam şeffaf olmama |
semipellucidity i.
|
|
56 |
Genel |
şeffaf buz |
silver storm i.
|
|
57 |
Genel |
şeffaf şey |
crystal i.
|
|
58 |
Genel |
küçük şeffaf kağıt zarf |
pochette i.
|
|
59 |
Genel |
ufak bir heykelcik/figür içeren bir tür şeffaf mermer |
sulphide i.
|
|
60 |
Genel |
üzerine şeffaf bir kağıt koyup kopyasını çıkarmak |
trace f.
|
|
61 |
Genel |
şeffaf olmak |
transpare [obsolete] f.
|
|
62 |
Genel |
(şeffaf yüzey) leke veya çizgi ile dolmak |
cloud f.
|
|
63 |
Genel |
şeffaf ambalaj ile sarmak |
prepackage f.
|
|
64 |
Genel |
şeffaf pakete sarmak |
prepackage f.
|
|
65 |
Genel |
parlak ve şeffaf |
glare s.
|
|
66 |
Genel |
şeffaf olmayan |
nontransparent s.
|
|
67 |
Genel |
kısmen şeffaf |
semicrystalline s.
|
|
68 |
Genel |
daha şeffaf |
sheerer s.
|
|
69 |
Genel |
şeffaf olmayan |
non-transparent s.
|
|
70 |
Genel |
şeffaf olmayan |
intransparent s.
|
|
71 |
Genel |
şeffaf olmayan |
nebulose s.
|
|
72 |
Genel |
ince, esnek ve kısmen şeffaf olan |
membranaceous s.
|
|
73 |
Genel |
ince, esnek ve kısmen şeffaf olan |
membraneous s.
|
|
74 |
Genel |
yüzeyi yarı şeffaf hale getirilmiş |
ground-glass s.
|
|
75 |
Genel |
yarı şeffaf |
diaphaned s.
|
|
76 |
Genel |
şeffaf benekli |
fenestrate s.
|
|
77 |
Genel |
şeffaf benekli |
fenestrated s.
|
|
78 |
Genel |
hafif, şeffaf ve yumuşak |
filmy s.
|
|
79 |
Genel |
şeffaf dokusu sebebiyle sise benzeyen |
gauzelike s.
|
|
80 |
Genel |
ince ve şeffaf |
pleural s.
|
|
81 |
Genel |
yarı şeffaf |
semilucent s.
|
|
82 |
Genel |
kısmen şeffaf |
subpellucid s.
|
|
83 |
Genel |
yalnızca kenarları şeffaf |
subtranslucent s.
|
|
84 |
Genel |
şeffaf bir biçimde |
perspicuously zf.
|
|
85 |
Genel |
şeffaf bir biçimde |
transparently zf.
|
|
86 |
Genel |
şeffaf şekilde |
glazily zf.
|
|
87 |
Genel |
şeffaf madde anlamı veren ön ek |
hyalo- ök.
|
|
Idioms |
|
88 |
Deyim |
şeffaf iletişim kurmak |
speak as (one) finds f.
|
|
89 |
Deyim |
şeffaf olmak |
speak as (one) finds f.
|
|
90 |
Deyim |
(bir konuda) şeffaf olmak |
make no bones about (something) f.
|
|
91 |
Deyim |
bir konuda/bir şey yapma konusunda şeffaf olmak |
make no bones about something/about doing something f.
|
|
92 |
Deyim |
şeffaf bir kutunun içinde |
under glass s.
|
|
93 |
Deyim |
şeffaf olmayan bir şekilde |
in a smoke-filled room expr.
|
|
Trade/Economic |
|
94 |
Ticaret/Ekonomi |
adresin görüneceği kısmı şeffaf olan zarf |
window envelope i.
|
|
95 |
Ticaret/Ekonomi |
şeffaf piyasa |
transparent market i.
|
|
96 |
Ticaret/Ekonomi |
şeffaf ambalaj |
prepack i.
|
|
97 |
Ticaret/Ekonomi |
şeffaf paket |
prepack i.
|
|
98 |
Ticaret/Ekonomi |
şeffaf poşet |
prepack i.
|
|
99 |
Ticaret/Ekonomi |
şeffaf kargo poşeti |
prepack i.
|
|
100 |
Ticaret/Ekonomi |
şeffaf ambalaj |
prepackage i.
|
|
101 |
Ticaret/Ekonomi |
şeffaf paket |
prepackage i.
|
|
102 |
Ticaret/Ekonomi |
şeffaf poşet |
prepackage i.
|
|
103 |
Ticaret/Ekonomi |
şeffaf kargo poşeti |
prepackage i.
|
|
Politics |
|
104 |
Siyasal |
şeffaf devlet |
transparent-open state i.
|
|
105 |
Siyasal |
şeffaf maliyetlendirme |
transparent costing i.
|
|
Technical |
|
106 |
Teknik |
yarı şeffaf madde |
transparent substance i.
|
|
107 |
Teknik |
hafif ve şeffaf |
sheer i.
|
|
108 |
Teknik |
kılıf ambalajın şeffaf kısmı |
blister pack i.
|
|
109 |
Teknik |
sıvı seviye veya miktarını gösteren şeffaf gösterge |
sight gage i.
|
|
110 |
Teknik |
şeffaf levha |
templet i.
|
|
111 |
Teknik |
şeffaf levha |
template i.
|
|
112 |
Teknik |
şeffaf mermer |
calcite i.
|
|
113 |
Teknik |
şeffaf malzemeler |
transparent materials i.
|
|
114 |
Teknik |
şeffaf bağlantı |
transparent connection i.
|
|
115 |
Teknik |
şeffaf alçıtaşı |
selenite i.
|
|
116 |
Teknik |
şeffaf kaynak perdesi |
transparent welding curtain i.
|
|
117 |
Teknik |
şeffaf duvar |
translucent wait i.
|
|
118 |
Teknik |
şeffaf kaynak şeridi |
transparent welding strip i.
|
|
119 |
Teknik |
şeffaf kaynak paravanı |
transparent welding screen i.
|
|
120 |
Teknik |
şeffaf cila |
clear enamel i.
|
|
121 |
Teknik |
şeffaf yapıştırıcı |
cellophane tape i.
|
|
122 |
Teknik |
şeffaf silikon |
transparent silicone i.
|
|
123 |
Teknik |
şeffaf kontrol kağıdı |
control sheet i.
|
|
124 |
Teknik |
şeffaf kaplama |
clear enamel i.
|
|
125 |
Teknik |
şeffaf tabaka |
clear coating i.
|
|
126 |
Teknik |
şeffaf kaplama |
clear coat i.
|
|
127 |
Teknik |
uçak cilalaması için şeffaf malzemelerin deney yöntemleri |
test methods for transparent materials for aircraft glazing i.
|
|
128 |
Teknik |
uçaklarda cam olarak kullanılan şeffaf malzemeler |
transparent materials for aircraft glazing i.
|
|
129 |
Teknik |
yarı şeffaf kağıt |
translucent paper i.
|
|
130 |
Teknik |
tepegöz ile kullanılmak üzere şeffaf olarak üretilmiş resim |
viewgraph i.
|
|
131 |
Teknik |
tüplü televizyon alıcısı ekranını çevreleyen şeffaf veya opak kenarlık |
mask i.
|
|
132 |
Teknik |
(dalgıç başlığının önündeki) şeffaf plaka |
window i.
|
|
133 |
Teknik |
pencereye benzeyen şeffaf parça |
window i.
|
|
134 |
Teknik |
zarf üzerinde adresin göründüğü şeffaf kısım |
window i.
|
|
135 |
Teknik |
katot ışınlı osiloskop gibi ölçüm cihazlarının önünde yer alan şeffaf ölçek |
graticule i.
|
|
136 |
Teknik |
sanat eseri veya fotoğrafın üzerindeki şeffaf kaplama |
overlay i.
|
|
137 |
Teknik |
sanat eserinin üzerinde bulunup baskı ressamının izleyeceği birtakım talimatları içeren şeffaf kaplama |
overlay i.
|
|
138 |
Teknik |
harita veya fotoğraf gibi bir materyalin üzerine bindirilecek olan grafikli şeffaf katman |
overlay i.
|
|
139 |
Teknik |
girişim veya polarizasyon özellikleri sebebiyle bazı dalga boyunlarındaki ışınları daha iyi ileterek bir çeşit süzgeç görevi gören şeffaf malzeme |
filter i.
|
|
140 |
Teknik |
şeffaf tabaka |
sight i.
|
|
141 |
Teknik |
yarı şeffaf |
translucent s.
|
|
142 |
Teknik |
özellikle şeffaf yüzeylerde nem oluşmasını önleyen |
antifog s.
|
|
143 |
Teknik |
özellikle şeffaf yüzeylerde nem oluşmasını önleyen |
antifogging s.
|
|
Computer |
|
144 |
Bilgisayar |
şeffaf şifreleme |
transparent encryption i.
|
|
145 |
Bilgisayar |
şeffaf zemin |
transparent backgrounds i.
|
|
Telecom |
|
146 |
Telekom |
şeffaf kodlu veri haberleşmesi |
code-transparent data communication i.
|
|
147 |
Telekom |
şeffaf köprüleme |
transparent bridging i.
|
|
148 |
Telekom |
şeffaf şebeke |
transparent network i.
|
|
149 |
Telekom |
şeffaf gözlü zarf |
envelope with a transparent panel i.
|
|
Textile |
|
150 |
Tekstil |
şeffaf keten |
toile i.
|
|
151 |
Tekstil |
şeffaf lens |
achromatic lens i.
|
|
152 |
Tekstil |
şeffaf ve ince (kumaş) |
sheer i.
|
|
153 |
Tekstil |
şeffaf sandalet |
jelly i.
|
|
154 |
Tekstil |
şeffaf sandalet |
jelly sandal i.
|
|
155 |
Tekstil |
ipek, reyon, yün veya pamuktan dokunan, kırışık bir dokusu olan musline benzer hafif ve şeffaf bir kumaş |
mousseline i.
|
|
156 |
Tekstil |
şeffaf ve buruşuk ipek |
silk organza i.
|
|
157 |
Tekstil |
yarı şeffaf |
translucent s.
|
|
158 |
Tekstil |
(makine işi dantel) şeffaf bir alt kumaş üzerinde yapılmış |
burnt-out s.
|
|
Architecture |
|
159 |
Mimarlık |
şeffaf kubbe |
bubble i.
|
|
160 |
Mimarlık |
şeffaf kubbe |
bubble top i.
|
|
Construction |
|
161 |
İnşaat |
pencerelerde kullanılan şeffaf bir mermer türü |
fengite i.
|
|
Lighting |
|
162 |
Aydınlatma |
sahne ışığını renklendirmek için üzerine konan şeffaf ve renkli kağıt |
gel i.
|
|
Dyeing |
|
163 |
Boyacılık |
şeffaf krom oksit |
transparent chromium oxide i.
|
|
164 |
Boyacılık |
renksiz şeffaf polyester folyo |
colourless transparent polyester foil i.
|
|
165 |
Boyacılık |
(boya pigmenti) şeffaf tonlu |
inert s.
|
|
Automotive |
|
166 |
Otomotiv |
baz ve şeffaf kat düzeni |
base and clear system i.
|
|
167 |
Otomotiv |
şeffaf tavan |
bubble top i.
|
|
168 |
Otomotiv |
şeffaf olmayan kutulu aküler |
non transiticent case batteries i.
|
|
169 |
Otomotiv |
şeffaf kutu |
transparent case i.
|
|
Aeronautic |
|
170 |
Havacılık |
şeffaf buzlanma |
clear ice i.
|
|
171 |
Havacılık |
şeffaf uçak kokpit kanopisi |
bubble i.
|
|
Marine |
|
172 |
Denizcilik |
şeffaf örtü |
blister i.
|
|
173 |
Denizcilik |
geminin navigasyonunda kullanılan şeffaf çizelge |
plotting board i.
|
|
Mining |
|
174 |
Maden |
şeffaf prizma kristalleri halindeki sulu bir fosfat |
hopeite i.
|
|
Medical |
|
175 |
Medikal |
bazı cilt sorunlarında ortaya çıkan şeffaf bir madde |
hyalin i.
|
|
176 |
Medikal |
bazı cilt sorunlarında ortaya çıkan şeffaf bir madde |
hyaline i.
|
|
177 |
Medikal |
gözü sararak retinadan ayıran şeffaf membran |
hyaloid i.
|
|
178 |
Medikal |
korneanın iç yüzeyini kaplayan esnek yapıya sahip şeffaf bir zar |
descemet's membrane i.
|
|
179 |
Medikal |
ameliyatta gözün lensi çıkarıldıktan sonra yerine implante edilen şeffaf ve plastik bir lens |
iol i.
|
|
180 |
Medikal |
çizgili kas liflerinin fibrilleri arasındaki şeffaf ve yarı akışkan madde |
sarcoplasm i.
|
|
Anatomy |
|
181 |
Anatomi |
memelilerin yumurtalarının etrafını saran şeffaf jölemsi glikoprotein tabakası |
zona pellucida i.
|
|
182 |
Anatomi |
memelilerin yumurtalarının etrafını saran şeffaf jölemsi glikoprotein tabakası |
zo′na i.
|
|
183 |
Anatomi |
memelilerin yumurtalarının etrafını saran şeffaf jölemsi glikoprotein tabakası |
egg coat i.
|
|
184 |
Anatomi |
memelilerin yumurtalarının etrafını saran şeffaf jölemsi glikoprotein tabakası |
pellucid zone i.
|
|
185 |
Anatomi |
memelilerin yumurtalarının etrafını saran şeffaf jölemsi glikoprotein tabakası |
zona striata i.
|
|
186 |
Anatomi |
memelilerin yumurtalarının etrafını saran şeffaf jölemsi glikoprotein tabakası |
stratum lucidum i.
|
|
Dentistry |
|
187 |
Diş Hekimliği |
şeffaf diş teli |
clear braces i.
|
|
188 |
Diş Hekimliği |
şeffaf diş teli |
clear aligners i.
|
|
189 |
Diş Hekimliği |
şeffaf akrilikten kaide plağı |
translucent acrylic baseplate i.
|
|
190 |
Diş Hekimliği |
şeffaf plak |
clear aligner i.
|
|
Pathology |
|
191 |
Patoloji |
retinanın altında şeffaf maddelerin birikmesi ile oluşan göz hastalığı |
drusen i.
|
|
Optics |
|
192 |
Optik |
şeffaf bir küpün 12 kenarını da gösteren ve her iki yönde algılanabilen optik yanılsamalı çizim |
necker cube i.
|
|
193 |
Optik |
şeffaf arka plan üzerine opak çizgileri olan optik ağ |
transmission grating i.
|
|
194 |
Optik |
gözdeki iris tabakasının arkasında yer alan çift tümsekli şeffaf yapı |
crystalline lens i.
|
|
195 |
Optik |
şeffaf bir ortamın farklı renklerdeki ışığı kırılma ile ayrıştırma gücü |
dispersive power i.
|
|
Printing |
|
196 |
Baskı Teknikleri |
her bir rengin basılı maddesinin ana baskının üzerine yerleştirilmiş şeffaf bir kağıtta hazırlanması şeklindeki çok renkli baskı nüshası hazırlama yöntemi |
overlay i.
|
|
Food Engineering |
|
197 |
Gıda |
şeffaf olmayan |
opaque s.
|
|
Gastronomy |
|
198 |
Mutfak |
jelatinle yapılan meyve aromalı şeffaf tatlı |
jelly i.
|
|
199 |
Mutfak |
şeffaf bir tabakayla kaplamak |
glaze f.
|
|
Math |
|
200 |
Matematik |
sürgülü cetvel üzerinde kayan şeffaf kare |
cursor i.
|
|
Physics |
|
201 |
Fizik |
şeffaf bir ortam içerisinde genelde basınç ve sıcaklık farkları sebebiyle meydana gelen ve ortamdaki diğer bölgelerden kırılma indisi farklı olan kısımlar veya şeritler |
schlieren i.
|
|
Chemistry |
|
202 |
Kimya |
ispanyol batı hint adalarına özgü, verniklerde ve parfümlerde kullanılan şeffaf sarımsı balsam |
capivi i.
|
|
203 |
Kimya |
yüksek derecede tokluk sergileyen şeffaf bir seramik bileşik |
aluminum oxynitride i.
|
|
204 |
Kimya |
elemi reçinesinden elde edilen şeffaf, renksiz bir yağ |
elemin i.
|
|
205 |
Kimya |
çinko ve amilden oluşan renksiz ve şeffaf bir sıvı |
zinc amyle i.
|
|
206 |
Kimya |
çinko ve etilden oluşan renksiz şeffaf ve zehirli bir sıvı |
zinc ethyl i.
|
|
207 |
Kimya |
çeşitli sebze ve hayvansal maddelerden kuru damıtma ile elde edilen şeffaf, yağlı bir sıvı |
eupione i.
|
|
208 |
Kimya |
tatlı kokulu şeffaf bir sıvı |
hypnone i.
|
|
209 |
Kimya |
şeffaf veya sarı renkli monobazik bir asit |
hypophosphorous acid i.
|
|
210 |
Kimya |
yarı şeffaf |
translucid s.
|
|
Biology |
|
211 |
Biyoloji |
(numuneleri) sıvıya daldırarak şeffaf hale getirmek |
clear f.
|
|
212 |
Biyoloji |
neredeyse şeffaf |
hyaline s.
|
|
213 |
Biyoloji |
küçük şeffaf benekleri olan |
perforate s.
|
|
Biochemistry |
|
214 |
Biyokimya |
bitkilerin hava organlarını örten ince şeffaf zar olarak meydana gelen bir selüloz |
cutose i.
|
|
Marine Biology |
|
215 |
Deniz Biyolojisi |
şeffaf ve halkalı deniz solucanlarını içeren bir cins |
tomopteris i.
|
|
216 |
Deniz Biyolojisi |
şeffaf kafalı balık |
macropinna microstoma i.
|
|
217 |
Deniz Biyolojisi |
şeffaf kafa macropinna microstoma balığı |
macropinna microstoma i.
|
|
218 |
Deniz Biyolojisi |
anatina ve akraba cinslere ait çift kabuklu tuzlu su istiridyelerinin şeffaf kabuğu |
lantern shell i.
|
|
219 |
Deniz Biyolojisi |
güney amerika'ya özgü küçük şeffaf bir tatlı su balığı |
x-ray fish (pristella maxillaris) i.
|
|
220 |
Deniz Biyolojisi |
çok ince, yassı ve şeffaf gövdesi olan bir deniz balığı |
morris i.
|
|
221 |
Deniz Biyolojisi |
şeffaf kabuklu larvası |
glass shrimp i.
|
|
222 |
Deniz Biyolojisi |
şeffaf kabuklu larvası |
glass-crab i.
|
|
223 |
Deniz Biyolojisi |
eski dünya'da yaşayan, centropomidae familyasına mensup ambassis cinsi şeffaf gövdeli küçük balıklara verilen ad |
glassfish i.
|
|
224 |
Deniz Biyolojisi |
solucanımsı şeffaf gövdeleri bulunan, kıllı çeneliler şubesine mensup çeşitli küçük planktonik deniz canlılarına verilen ad |
glassworm i.
|
|
225 |
Deniz Biyolojisi |
solucanımsı şeffaf gövdeleri bulunan, kıllı çeneliler şubesine mensup çeşitli küçük planktonik deniz canlılarına verilen ad |
arrowworm i.
|
|
226 |
Deniz Biyolojisi |
solucanımsı şeffaf gövdeleri bulunan, kıllı çeneliler şubesine mensup çeşitli küçük planktonik deniz canlılarına verilen ad |
arrow-worm i.
|
|
227 |
Deniz Biyolojisi |
beyazımsı veya şeffaf çeşitli balıklara verilen ad |
ghostfish i.
|
|
228 |
Deniz Biyolojisi |
şeffaf ve serbest yüzücü bir halkalı solucan grubu |
gymnocopa i.
|
|
229 |
Deniz Biyolojisi |
serbest yüzen şeffaf ve parlak renkli formları içine alan bir hydrozoa takımı |
siphonophora i.
|
|
Astronomy |
|
230 |
Gökbilim |
uzay mekiğinin uç kısmında bulunan gözlem amaçlı şeffaf kubbe |
astrohatch i.
|
|
231 |
Gökbilim |
uzay mekiğinin uç kısmında bulunan gözlem amaçlı şeffaf kubbe |
astrodome i.
|
|
232 |
Gökbilim |
(ptolemaik sistemde) sabit yıldız ve primum mobile bölgeleri arasında var olduğuna inanılan iki şeffaf küre |
crystalline heavens i.
|
|
Zoology |
|
233 |
Zooloji |
vitrina ve akraba cinsileri oluşturan çeşitli şeffaf ve küçük kara salyangozlarına verilen ad |
glass-snail i.
|
|
234 |
Zooloji |
şeffaf, ince ve hassas kabuklu bir karasal karındanbacaklı cinsi |
vitrina i.
|
|
Botanic |
|
235 |
Botanik |
zincir biçiminde dizilmiş şeffaf sporları olan mantar cinsi |
ceratostomella i.
|
|
History |
|
236 |
Tarih |
şeffaf ayakkabı |
jelly shoe i.
|
|
Meteorology |
|
237 |
Meteoroloji |
şeffaf buz |
glaze i.
|
|
238 |
Meteoroloji |
şeffaf buz |
glazed frost i.
|
|
Geology |
|
239 |
Jeoloji |
vezüv yanardağı'ndaki volkanik maddede bulunan kahverengi veya turuncu renkte şeffaf camsı bir mineral |
humite i.
|
|
240 |
Jeoloji |
şeffaf kuvars |
crystal i.
|
|
Military |
|
241 |
Askeri |
radar sonuçlarının karşılaştırılması ve tanımlanması için radar ekranına yerleştirilmiş şeffaf tabaka |
radarscope overlay i.
|
|
242 |
Askeri |
şeffaf kağıtla kestirme |
tracing paper resection i.
|
|
243 |
Askeri |
şeffaf tatbik krokisi |
block plot i.
|
|
244 |
Askeri |
şeffaf kanat buzu |
clear ice i.
|
|
245 |
Askeri |
şeffaf kanat buzu |
glaze i.
|
|
246 |
Askeri |
şeffaf kağıtla kestirme yöntemi |
tracing paper method i.
|
|
Sport |
|
247 |
Spor |
içine insan girebilen büyük, hava yastıklı şeffaf eğlence topu |
zorb i.
|
|
248 |
Spor |
şeffaf eğlence topu içine girerek dolaşan kimse |
zorbonaut i.
|
|
249 |
Spor |
(buz hokeyinde) hokey sahasını çevreleyen şeffaf siper |
glass i.
|
|
250 |
Spor |
şeffaf eğlence topu içine girerek dolaşmak |
zorb f.
|
|
Art |
|
251 |
Sanat |
seramik veya porselene şeffaf sır uygulama |
aemail ombrant i.
|
|
252 |
Sanat |
ziftten elde edilen şeffaf kahverengi bir pigment veya cila |
bitumen i.
|
|
Painting |
|
253 |
Resim |
renk tonları ile oynamak için tablo yüzeyine uygulanan yarı şeffaf tabaka |
glaze i.
|
|
254 |
Resim |
renk tonları ile oynamak için tablo yüzeyini yarı şeffaf bir tabaka ile kaplamak |
glaze f.
|
|
Theatre |
|
255 |
Tiyatro |
tiyatro kostümlerinde, sahne dekorlarında ve perdelerde kullanılan, sert bir yüzeyi olan, şeffaf, pamuklu bez veya keten |
theatrical gauze i.
|
|
Photography |
|
256 |
Fotoğrafçılık |
şeffaf kayrak taşı |
transparent slate i.
|
|
257 |
Fotoğrafçılık |
şeffaf olmayan malzemeleri görüntülemek için kullanılan projektör |
opaque projector [us/canada] i.
|
|
258 |
Fotoğrafçılık |
film veya klişe yüzeyindeki şeffaf nokta |
pinhole i.
|
|
259 |
Fotoğrafçılık |
(baskı üzerindeki lekeleri) şeffaf pigment ile çıkarmak |
spot f.
|
|
Librarianship |
|
260 |
Kütüphanecilik |
çocuklara okumayı öğretme amacıyla kullanılan ve şeffaf boynuz kağıdı ile korunan tek sayfalık eski bir el kitabı |
hornbook i.
|
|
Archaic |
|
261 |
Eski Kullanım |
camsı şeffaf yüzey |
hyaline i.
|
|
Entomology |
|
262 |
Böcek Bilimi |
(bazı güvelerin kanatlarında) şeffaf benek |
fenestra i.
|
|
263 |
Böcek Bilimi |
ince, şeffaf, ağsı kanatları olan (sinek, böcek) |
lace-winged s.
|
|
Star Wars |
|
264 |
Star Wars |
şeffaf çelik |
transparisteel i.
|
|