|
- Despite recent, tragic events, flying remains an extremely safe form of transport.
- Son zamanlarda yaşanan trajik olaylara rağmen, uçmak son derece güvenli bir ulaşım şekli olmaya devam etmektedir.
- Above all, though, they regard flying as extremely expensive.
- Her şeyden önce, uçmanın son derece pahalı olduğunu düşünüyorlar.
- They regard flying in Europe as safe.
- Avrupa'da uçmanın güvenli olduğunu düşünüyorlar.
- The extra cost this entails obviously falls to the traveller who must be fully aware of the actual cost of flying.
- Bunun gerektirdiği ekstra maliyet, uçmanın gerçek maliyetinin tamamen farkında olması gereken yolcuya düşmektedir.
- Nowadays flying is a massive business; there is no doubt about it.
- Günümüzde uçmak çok büyük bir iş; buna hiç şüphe yok.
- In the limited speaking time I have, I want to focus on just one aspect and that is the health aspects of flying.
- Sahip olduğum sınırlı konuşma süresinde sadece bir konuya odaklanmak istiyorum ve bu da uçmanın sağlıkla ilgili yönleri.
- Nowadays, flying is a massive business; there is no doubt about it.
- Günümüzde uçmak çok büyük bir iş; buna hiç şüphe yok.
- Instead of flying out at once, Maybe we could leave the following day.
- Hemen uçmak yerine, belki ertesi gün gidebiliriz.
- Flying is too expensive.
- Uçmak fazla pahalı.
- I know that you're afraid of flying, but flying is not dangerous.
- Uçmaktan korktuğunu biliyorum ama uçmak tehlikeli değildir.
- Flying is too expensive.
- Uçmak çok pahalı.
- Do you like flying?
- Uçmayı sever misin?
- I'm not afraid of flying.
- Uçmaktan korkmam.
- I prefer traveling by train to flying.
- Trenle seyahat etmeyi uçmaya tercih ederim.
- Flying is the quickest way to travel.
- Uçmak seyahat etmenin en hızlı yoludur.
- I haven't decided yet, but I prefer flying to going by train.
- Henüz karar vermedim ama trenle gitmektense uçmayı tercih ederim.
- I haven't decided yet, but I prefer flying to going by train.
- Henüz karar vermedim ama uçmayı trenle gitmeye tercih ederim.
- The crane, unlike the dog, has never dreamed of flying.
- Turna, köpeğin aksine, uçmayı hiç hayal etmedi.
- I know you're afraid of flying.
- Uçmaktan korktuğunu biliyorum.
- Flying against a strong wind is very difficult.
- Güçlü bir rüzgara karşı uçmak çok zordur.
- I've always had a fear of flying.
- Her zaman uçmaktan korkmuşumdur.
- Flying causes a lot of pollution.
- Uçmak çok kirliliğe neden olur.
- I hate flying.
- Uçmaktan nefret ediyorum.
- I'm afraid of flying.
- Ben uçmaktan korkuyorum.
- I hate flying.
- Uçmaktan nefret ederim.
- He is scared of flying on an airplane.
- Uçakta uçmaktan korkuyor.
- Flying is fun.
- Uçmak eğlencelidir.
- Tom is afraid of flying, isn't he?
- Tom uçmaktan korkuyor, değil mi?
- I don't like flying.
- Uçmayı sevmiyorum.
- Statistically speaking, flying in a plane is much safer than traveling by car.
- İstatistiksel olarak konuşursak bir uçakla uçmak bir arabayla seyahat etmekten çok daha güvenlidir.
- The cost of flying overseas has risen with the cost of fuel.
- Yurt dışına uçmanın maliyeti yakıt maliyetiyle birlikte arttı.
- Flying is the quickest way to travel.
- Uçmak seyahat etmek için en hızlı yoldur.
- Flying is safer than taking a bus.
- Uçmak otobüse binmekten daha güvenli.
- I've never enjoyed flying.
- Uçmaktan hiç zevk almadım.
- I'm not afraid of flying.
- Uçmaktan korkmuyorum.
- I'm afraid of flying.
- Uçmaktan korkuyorum.
- Flying causes a lot of pollution.
- Uçmak çok fazla kirliliğe neden oluyor.
- I've never enjoyed flying.
- Uçmaktan hiç hoşlanmadım.
- Human beings succeeded in flying into space.
- İnsanoğlu uzaya uçmayı başardı.
- He is scared of flying on an airplane.
- Uçakla uçmaktan korkuyor.
- I've always had a fear of flying.
- Her zaman uçmaktan korktum.
- The crane, unlike the dog, has never dreamed of flying.
- Turna, köpeğin aksine, uçmayı hiç hayal etmemiş.
- Do you ever dream about flying through the sky?
- Gökyüzünde uçmayı hiç hayal eder misin?
- Driving in the dark feels like flying!
- Karanlıkta araba kullanmak uçmak gibi!
- I don't like flying.
- Uçmaktan hoşlanmam.
- I have no fear of flying.
- Uçmaktan korkmuyorum.
- I know that you're afraid of flying, but flying is not dangerous.
- Uçmaktan korktuğunu biliyorum ama uçmak tehlikeli değil.
- Tom hates flying.
- Tom uçmaktan nefret eder.
- Flying is fun.
- Uçmak keyiflidir.
- Flying is fun.
- Uçmak zevklidir.
- Tom is afraid of flying.
- Tom uçmaktan korkuyor.
- Statistically speaking, flying in a plane is much safer than traveling by car.
- İstatistiksel olarak konuşursak, uçakla uçmak arabayla seyahat etmekten çok daha güvenlidir.
Show More (49)
|
|
- Clear skies, swallows flying in from all around, calm seas, incredible sunshine.
- Açık gökyüzü, dört bir yandan uçan kırlangıçlar, sakin denizler, inanılmaz güneş ışığı.
- Unlike most other flying insects, they have only two wings.
- Diğer uçan böceklerin çoğunun aksine, yalnızca iki kanatları vardır.
- That he saw flying space reptilians.
- Uçan uzay sürüngenlerini gördüğünü.
- It's a flying bird.
- Bu uçan bir kuş.
- Fred saw the plane flying over Zurich.
- Fred, Zürih üzerinde uçan uçağı gördü.
- When he eats an acorn, Mario transforms into a flying squirrel.
- Meşe palamudu yediğinde, Mario uçan bir sincaba dönüşür.
- A bat flying in the sky looks like a butterfly.
- Gökyüzünde uçan bir yarasa kelebeğe benziyor.
- The air was full of flying bullets.
- Hava uçan mermilerle doluydu.
- Have you ever seen a flying elephant?
- Hiç uçan bir fil gördün mü?
- Have you ever seen a flying elephant?
- Hiç uçan bir fil gördünüz mü?
- Have you ever seen a flying elephant?
- Sen hiç uçan bir fil gördün mü?
- Have you ever seen an unidentified flying object?
- Hiç tanımlanamayan uçan bir cisim gördünüz mü?
- Have you ever seen an unidentified flying object?
- Hiç tanımlanamayan uçan nesne gördün mü?
Show More (10)
|
|
- Our flying time tonight will be just under 6 hours, but I'll see if I can speed things up a bit.
- Bu geceki uçuş süremiz 6 saatin biraz altında olacak ama bakalım işleri biraz hızlandırabilecek miyim?
- If it hadn't been for Lindbergh's luck and his knowledge of flying, he could never have succeeded in crossing the Atlantic.
- Lindbergh'in şansı ve uçuş bilgisi olmasaydı, Atlantiği geçmeyi asla başaramazdı.
- If it hadn't been for Lindbergh's luck and his knowledge of flying, he could never have succeeded in crossing the Atlantic.
- Lindbergh'in şansı ve uçuş bilgisi olmasaydı, Atlantik'i geçmeyi asla başaramazdı.
- Tom is a flying instructor.
- Tom bir uçuş eğitmeni.
- Tom is an expert pilot with thousands of hours of flying time.
- Tom binlerce saatlik uçuşu olan uzman bir pilot.
- The cost of flying overseas has risen with the cost of fuel.
- Yakıt maliyetiyle birlikte deniz aşırı ülkelere uçuş maliyeti arttı.
- Tom is a flying instructor.
- Tom bir uçuş eğitmenidir.
Show More (4)
|