steal - Englisch Türkisch Sätze
Englisch Türkisch
steal çalmak v.
  • This of course applies equally to the tracking down of stolen nuclear material and its safe storage.
  • Bu durum elbette çalınan nükleer malzemenin izinin sürülmesi ve güvenli bir şekilde saklanması için de geçerlidir.
  • Because Hong Kong was once stolen from China and subsequently leased, China was entitled to have it returned.
  • Hong Kong bir zamanlar Çin'den çalındığı ve daha sonra kiralandığı için Çin'in burayı geri alma hakkı vardı.
  • Lastly, our institutions should find out whether the money stolen from the Peruvian people is indeed in our banks.
  • Son olarak kurumlarımız Peru halkından çalınan paranın gerçekten bankalarımızda olup olmadığını öğrenmelidir.
Show More (1266)
steal çalma v.
  • I would rather starve than start stealing.
  • Çalmaya başlamaktansa açlıktan ölmeyi tercih ederim.
  • Tom was arrested for stealing a napkin at a restaurant.
  • Tom bir restoranda peçete çalmaktan tutuklandı.
  • She is guilty of stealing.
  • O, çalmaktan suçludur.
Show More (25)
steal hırsızlık yapmak v.
  • Tom told his children it was wrong to steal.
  • Tom çocuklarına hırsızlık yapmanın yanlış olduğunu söylemiş.
  • Tom was caught stealing.
  • Tom hırsızlık yaparken yakalandı.
  • She told me how it was wrong to steal.
  • Bana hırsızlık yapmanın ne kadar yanlış olduğunu anlattı.
Show More (22)
steal hırsızlık n.
  • It's a steal.
  • Bu bir hırsızlık.
  • This is a real steal.
  • Bu gerçek bir hırsızlık.
Show More (-1)
steal yürütmek v.
  • Somebody stole my umbrella.
  • Birisi şemsiyemi yürütmüş.
  • Someone stole my umbrella.
  • Birisi şemsiyemi yürütmüş.
Show More (-1)
steal aşırmak v.
  • I stole this from him.
  • Bunu ondan aşırdım.
  • He is capable of stealing.
  • O aşırma yeteneğine sahip.
Show More (-1)
steal süzülmek v.
  • She softly stole out of the room.
  • O sessizce odadan dışarı süzüldü.
Show More (-2)
steal çalınmış adj.
  • It was probably stolen.
  • Muhtemelen çalınmıştır.
Show More (-2)
steal kelepir n.
  • This is a real steal.
  • Bu gerçek bir kelepir.
Show More (-2)