|
- I would like to add some of my own thoughts on Algeria.
- Cezayir ile ilgili bazı düşüncelerimi de eklemek istiyorum.
- We entertain no thoughts whatsoever of new walls or new divisions.
- Yeni duvarlar ya da yeni bölünmeler gibi düşüncelerimiz yok.
- Parliament has in any case expressed its thoughts on the matter.
- Parlamento her halükarda konuya ilişkin düşüncelerini ifade etmiştir.
- The report also has a repressive edge, making it a crime to express one's thoughts.
- Rapor aynı zamanda düşünceleri ifade etmeyi suç haline getiren baskıcı bir yöne de sahiptir.
- These thoughts are reflected in our votes and the amendments tabled.
- Bu düşünceler oylarımıza ve verilen değişiklik önergelerine de yansımıştır.
- I hope, even so, that he will be able to read these simple thoughts in the minutes.
- Öyle bile olsa bu basit düşünceleri tutanaklarda okuyabilmesini umuyorum.
- I believe we ought to have heard your thoughts on all of these points.
- Bütün bu noktalar hakkındaki düşüncelerinizi duymamız gerektiğine inanıyorum.
- Our thoughts are with the victims of these horrendous attacks and those who grieve for them.
- Düşüncelerimiz bu korkunç saldırıların kurbanları ve onlar için yas tutanlarla birliktedir.
- Thank you very much for your comments and thoughts.
- Yorumlarınız ve düşünceleriniz için çok teşekkür ederim.
- Generally speaking, this conflict brings three thoughts to my mind.
- Genel olarak konuşmak gerekirse, bu çatışma aklıma üç düşünceyi getiriyor.
- Our thoughts are with President Bush and the people he leads.
- Düşüncelerimiz Başkan Bush ve liderlik ettiği halkla birlikte.
- That brings me to another aspect of my thoughts on the subject.
- Bu da beni konuyla ilgili düşüncelerimin bir başka yönüne getiriyor.
- My first thoughts are for the 26 Indian sailors, who were saved but of whom nothing has been said.
- İlk düşüncelerim kurtarılan ancak haklarında hiçbir şey söylenmeyen 26 Hintli denizci içindir.
- Our thoughts are also with María Eraunzetamurgil and her grandson, who were victims of a horrendous attack.
- Düşüncelerimiz aynı zamanda korkunç bir saldırının kurbanı olan Maria Eraunzetamurgil ve torunuyla birlikte.
- As we reach the end of this debate, I would like to add a few thoughts to those of my colleagues.
- Bu tartışmanın sonuna gelirken, meslektaşlarımın düşüncelerine birkaç düşünce eklemek istiyorum.
- We intend to share our more detailed thoughts on the matter with Parliament and Council soon.
- Konuya ilişkin daha ayrıntılı düşüncelerimizi yakında Parlamento ve Konsey ile paylaşmayı planlıyoruz.
- That brings me to another aspect of my thoughts on the subject.
- Bu da, beni konuyla ilgili düşüncelerimin bir başka yönüne getiriyor.
- Our thoughts are very much with them at this particular time.
- Bu özel zamanda düşüncelerimiz büyük ölçüde onlarla birlikte.
- Our preliminary thoughts are as follows.
- İlk düşüncelerimiz aşağıdaki gibidir.
- The report also has a repressive edge, making it a crime to express one's thoughts.
- Rapor aynı zamanda düşüncelerini ifade etmeyi suç haline getiren baskıcı bir yöne de sahip.
- I have three thoughts concerning action in the Member States.
- Üye Devletlerdeki eylemlere ilişkin üç düşüncem var.
- That certain parties may be entertaining such thoughts is, of course, no concern of ours.
- Bazı tarafların bu tür düşüncelere sahip olması elbette bizi ilgilendirmiyor.
- These are the thoughts I wanted to present to you on this subject.
- Bu konuda sizlere sunmak istediğim düşünceler bunlar.
- Our thoughts go back to the terrible, criminal years of National Socialism from 1933 to 1945.
- Düşüncelerimiz 1933'ten 1945'e kadar Nasyonal Sosyalizmin korkunç, canice yıllarına geri dönüyor.
- Are there any thoughts on this issue and if so, what are they?
- Bu konuda herhangi bir düşünceniz var mı ve varsa nelerdir?
- I thank you for providing me the opportunity to share my thoughts with you.
- Düşüncelerimi sizlerle paylaşma fırsatı verdiğiniz için teşekkür ederim.
- It is a great honour to speak and share some of my thoughts and feelings with you.
- Konuşmak ve bazı duygu ve düşüncelerimi sizlerle paylaşmak benim için büyük bir onurdur.
- The second point about the approach adopted in the report is that it is thoughts, above all, which are to be punished.
- Raporda benimsenen yaklaşımla ilgili ikinci nokta, cezalandırılacak olanın her şeyden önce düşünceler olduğudur.
- Parliament has in any case expressed its thoughts on the matter.
- Parlamento her halükarda bu konudaki düşüncelerini ifade etmiştir.
- We are completely open to Parliament's thoughts on the subject.
- Parlamentonun bu konudaki düşüncelerine tamamen açığız.
- The early thoughts of Parliament on this consultative idea would be especially welcome.
- Parlamentonun bu istişari fikir hakkındaki erken düşünceleri özellikle memnuniyetle karşılanacaktır.
- There are people who have similar beliefs or thoughts like that.
- Buna benzer inançları ya da düşünceleri olan insanlar var.
- Our thoughts, feelings, and emotions affect the space we live in.
- Düşüncelerimiz, hislerimiz ve duygularımız içinde bulunduğumuz ortamı etkiler.
- Our thoughts, feelings, and emotions affect the space we live in.
- Düşüncelerimiz, duygularımız ve duygularımız yaşadığımız yeri de etkiler.
- Our thoughts, feelings, and emotions affect the space we live in.
- Düşüncelerimiz, hislerimiz ve duygularımız yaşadığımız ortamı etkiliyor.
- Have a listen and let me know your thoughts.
- Bir dinleyin ve düşüncelerinizi bana bildirin.
- Sami fantisized on horrible thoughts.
- Sami korkunç düşünceler hayal ediyordu.
- You seem to be having second thoughts.
- Düşüncelerinde tereddüt ediyor gibisin.
- We often hide our thoughts in front of others.
- Biz sık sık başkalarının önünde düşüncelerimizi gizleriz.
- I appreciate your thoughts.
- Düşüncelerinizi takdir ediyorum.
- Do you feel like you have any racing thoughts that you cannot get rid of?
- Kurtulamadığınız düşünceleriniz varmış gibi hissediyor musunuz?
- Let us know your thoughts about this.
- Bu konudaki düşüncelerinizi bize bildirin.
- Your thoughts are of no significance at all.
- Düşüncelerinizin hiçbir anlamı yok.
- What are your thoughts on this matter?
- Bu konudaki düşünceleriniz nelerdir?
- He put his thoughts on paper.
- Düşüncelerini kağıda döktü.
- I will never find thoughts of hope and dreams.
- Ben asla umut ve hayallerin düşüncelerini bulmayacağım.
- How can you read thoughts?
- Düşünceleri nasıl okuyabilirsin?
- What are your thoughts on that?
- O konudaki düşünceleriniz nedir?
- What are your thoughts on this?
- Bu konudaki düşünceleriniz neler?
- Have a listen and let me know your thoughts.
- Dinleyin ve bana düşüncelerinizi bildirin.
- Just let me get my thoughts in order.
- Bırak da düşüncelerimi düzene sokayım.
- I find it difficult to articulate my thoughts into words.
- Düşüncelerimi kelimelere dökmekte zorlanıyorum.
- We express our thoughts by means of languages.
- Biz düşüncelerimizi diller vasıtasıyla ifade ederiz.
- Change your thoughts, and you change your world.
- Düşüncelerinizi değiştirin ve dünyanızı değiştirin.
- My earliest thoughts were about phonetics.
- En eski düşüncelerim fonetik hakkındaydı.
- Thank you again for your good thoughts.
- Güzel düşünceleriniz için tekrar teşekkür ederim.
- For me, it is difficult to express my thoughts in words.
- Benim için, düşüncelerimi kelimelerle ifade etmek zordur.
- We often hide our thoughts in front of others.
- Başkalarının önünde düşüncelerimizi sık sık gizleriz.
- Why do you hide your thoughts?
- Düşüncelerini neden gizliyorsun?
- We can normally conceal our thoughts from others.
- Normalde düşüncelerimizi başkalarından gizleyebiliriz.
- Can you give your thoughts on that?
- Bu konudaki düşüncelerinizi söyleyebilir misiniz?
- Around the world thoughts shall fly in the twinkling of an eye.
- Dünyanın her yerinde düşünceler göz açıp kapayıncaya kadar uçar.
- I can't collect my thoughts.
- Düşüncelerimi toparlayamıyorum.
- I look forward to hearing your thoughts on this matter.
- Bu konu hakkındaki düşüncelerini duymaya can atıyorum.
- I understood your feelings and thoughts even without words.
- Sözcükler olmadan bile duygularını ve düşüncelerini anladım.
- Great thoughts come from the heart.
- Büyük düşünceler kalpten gelir.
- What are your thoughts about Japan's economy?
- Japonya'nın ekonomisi hakkında düşünceleriniz nedir?
- Become aware of your thoughts.
- Düşüncelerinizin farkında olun.
- My thoughts are with all of you.
- Düşüncelerim hepinizle birlikte.
- He put his thoughts on paper.
- O, düşüncelerini kağıda döktü.
- For me, it is difficult to express my thoughts in words.
- Benim için düşüncelerimi kelimelerle ifade etmek zor.
- For a girl of her age, Mary expresses very clever, remarkable thoughts.
- Onun yaşındaki bir kıza göre, Mary çok zeki ve dikkat çekici düşünceler ifade ediyor.
- I am certain that you have noble thoughts.
- Yüce düşüncelerin olduğundan eminim.
- Do you feel like you have any racing thoughts that you cannot get rid of?
- Kafanızdan atamadığınız düşüncelerle uğraşıyormuş gibi hissediyor musunuz?
- As usual, his thoughts were extremely academic.
- Her zamanki gibi, düşünceleri son derece akademikti.
- We express our thoughts by means of language.
- Düşüncelerimizi dil aracılığıyla ifade ediyoruz.
- The words of a drunk man are the thoughts of a sober man.
- Sarhoş bir adamın sözleri ayık bir adamın düşünceleridir.
- I don't trust people who don't have their own thoughts.
- Kendi düşünceleri olmayan insanlara güvenmem.
- Think happy thoughts.
- Mutlu düşünceler düşünün.
- Become aware of your thoughts.
- Düşüncelerinin farkına var.
- Words express thoughts.
- Kelimeler düşünceleri ifade eder.
- I understood your feelings and thoughts even without words.
- Duygu ve düşüncelerini kelimeler olmadan da anladım.
- Do you have any other thoughts on the issue?
- Konuyla ilgili başka düşünceleriniz var mı?
- He put down his thoughts in his notebook.
- Düşüncelerini not defterine yazdı.
- Tom paused to collect his thoughts.
- Tom düşüncelerini toplamak için durakladı.
- I have a few thoughts.
- Birkaç düşüncem var.
- I want to share my thoughts with you.
- Düşüncelerimi seninle paylaşmak istiyorum.
- Thoughts are expressed by means of words.
- Düşünceler kelimeler vasıtasıyla ifade edilirler.
- We express our thoughts by means of languages.
- Düşüncelerimizi diller aracılığıyla ifade ederiz.
- Most people are incapable of verbalising their thoughts clearly.
- Çoğu insan düşüncelerini açıkça ifade etmekten acizdir.
- Tom couldn't put his thoughts in order.
- Tom düşüncelerini sıraya koyamadı.
- I appreciate your thoughts.
- Düşünceleriniz için minnettarım.
- He understood your feelings and thoughts even without words.
- O senin duygularını ve düşüncelerini kelimeler olmadan da anladı.
- He put down his thoughts in his notebook.
- Düşüncelerini defterine geçirdi.
- He is not good at putting his thoughts into words.
- Düşüncelerini kelimelere dökme konusunda iyi değil.
- I have my own thoughts on that subject.
- Bu konuda kendi düşüncelerim var.
- I find it difficult to articulate my thoughts into words.
- Düşüncelerimi kelimelerle ifade etmeyi zor buluyorum.
- I share your thoughts.
- Düşüncelerinizi paylaşıyorum.
- Thoughts are expressed by means of words.
- Düşünceler kelimeler yoluyla ifade edilir.
- Tell us your thoughts.
- Düşüncelerini söyle bize.
Show More (97)
|
