|
Kategorie |
Türkisch |
Englisch |
|
General |
|
1 |
General |
kanuna benzer bir çalgı |
zither n.
|
|
2 |
General |
tavşana benzer küçük bir hayvan |
rock hyrax n.
|
|
3 |
General |
martıya benzer bir deniz kuşu |
fulmar n.
|
|
4 |
General |
kahveye benzer bir şey |
coffee of a kind n.
|
|
5 |
General |
bataklık çulluğuna benzer bir kuş |
dowitcher n.
|
|
6 |
General |
tavşana benzer küçük bir hayvan |
cape hyrax n.
|
|
7 |
General |
gözlemeye benzer bir çeşit börek |
fritter n.
|
|
8 |
General |
tavşana benzer küçük bir hayvan |
dassie n.
|
|
9 |
General |
piyanoya benzer bir çalgı |
spinet n.
|
|
10 |
General |
bazı hallerde dalgıçlarca görünen sarhoşluğa benzer bir duyumsuzluk hali |
nitrogen narcosis n.
|
|
11 |
General |
süpürgeotuna benzer bir çalı |
heather n.
|
|
12 |
General |
kulağa benzer bir çıkıntı |
lug n.
|
|
13 |
General |
krikete benzer bir açık hava oyunu |
croquet n.
|
|
14 |
General |
cinasa benzer bir konuşma şekli |
double-entendre n.
|
|
15 |
General |
farklı özelliklere sahip (benzer) nesnelerin bir araya gelip, birbirlerini etkiledikleri ortam |
melting pot n.
|
|
16 |
General |
benzer bir eğilim |
a similar tendency n.
|
|
17 |
General |
yazı turaya benzer bir tür oyun |
rock-paper-scissors n.
|
|
18 |
General |
karda yere uzanıp kolları ve ayakları aşağı yukarı oynatarak meleğe benzer bir şekil oluşturma |
snow angel n.
|
|
19 |
General |
babasu çekirdeklerinden elde edilen hindistan cevizi yağına benzer bir yağ türü |
babacu oil n.
|
|
|
20 |
General |
rakuna benzer, haşarı, afacan bir tür japon köpeği |
tanuki n.
|
|
21 |
General |
devetüyünden ya da benzer bir malzemeden yapılan fırça |
camel's-hair pencil n.
|
|
22 |
General |
devetüyünden ya da benzer bir malzemeden yapılan fırça |
camelshair n.
|
|
23 |
General |
popline benzer, hareli bir kumaş |
tabbinet n.
|
|
24 |
General |
tavlaya benzer eski bir oyun |
aftergame at irish n.
|
|
25 |
General |
bir durumdan öğrenilen becerinin ona benzer başka bir durumda kullanılması |
carry-over n.
|
|
26 |
General |
eskiden özellikle tiyatrolarda oyuncuları yuhalamak amacıyla kullanılan ötürüldüğünde kedi çığlığına benzer bir ses çıkaran düdük |
catcall n.
|
|
27 |
General |
don ateş oyununa benzer bir tür oyun |
red light n.
|
|
28 |
General |
karşılığında benzer bir hizmet veya ödül almak için başka birine hizmet, şirket veya kamu parası sağlayan kişi |
backscratcher n.
|
|
29 |
General |
kolye gibi birbirine zincirleme bağlanmış bir dizi benzer şey |
necklace n.
|
|
30 |
General |
atı burnunu kıstırarak zapt etmeye yarayan alete benzer bir işkence aracı |
barnacle [obsolete] n.
|
|
31 |
General |
benzer türden bir grup eşya |
barrel n.
|
|
32 |
General |
benzer türden bir grup nesne |
barrel n.
|
|
33 |
General |
16. ve 17. yüzyıl iskoçyası'nda suçluların başını uçurmak için kullanılan giyotine benzer bir düzenek |
maiden n.
|
|
34 |
General |
ölümcül şekilde sokan deniz anasına benzer bir deniz canlısı |
man-of-war n.
|
|
35 |
General |
ölümcül şekilde sokan deniz anasına benzer bir deniz canlısı |
portuguese man-of-war n.
|
|
36 |
General |
rumbaya benzer latin amerika kökenli dört dörtlük bir dans |
mambo n.
|
|
37 |
General |
gravürcülerin bir gravür tabanının yüzeyini pürüzlü hale getirmek veya çıplak bakır üzerinde baskı sonrası noktalı desene benzer bir etki yaratmak için kullandığı kaba bir baskı kalıbı |
matter n.
|
|
38 |
General |
gravürcülerin bir gravür tabanının yüzeyini pürüzlü hale getirmek veya çıplak bakır üzerinde baskı sonrası noktalı desene benzer bir etki yaratmak için kullandığı kaba bir baskı kalıbı |
mattoir n.
|
|
39 |
General |
genellikle ispanyol kökenli amerikalılar tarafından giyilen pançoya benzer su geçirmez bir giysi |
manga n.
|
|
|
40 |
General |
yerliler tarafından brezilya ve bolivya'nın amazon ormanlarında yaşadığı ileri sürülen insan boyutunda tembel hayvana benzer kırmızı kürklü bir yaratık |
mapinguari n.
|
|
41 |
General |
yerliler tarafından brezilya ve bolivya'nın amazon ormanlarında yaşadığı ileri sürülen insan boyutunda tembel hayvana benzer kırmızı kürklü bir yaratık |
mapinguary n.
|
|
42 |
General |
mahkeme süreçlerini yürütmesi ve şerifinkine benzer çeşitli görevleri yerine getirmesi için abd'nin her bir daire kazasına atanan idare memuru |
marshall n.
|
|
43 |
General |
orta çağ'da süvarilerin zırh delmek için kullandıkları, başının bir kısmı sivri olan çekice benzer bir silah |
martel n.
|
|
44 |
General |
orta çağ'da süvarilerin zırh delmek için kullandıkları, başının bir kısmı sivri olan çekice benzer bir silah |
martel-de-fer n.
|
|
45 |
General |
orta çağ'da süvarilerin zırh delmek için kullandıkları, başının bir kısmı sivri olan çekice benzer bir silah |
martel de fer n.
|
|
46 |
General |
two step dansına benzer brezilya menşeli bir salon dansı |
maxixe n.
|
|
47 |
General |
two step dansına benzer brezilya menşeli bir salon dansı |
brazilian maxixe n.
|
|
48 |
General |
two step dansına benzer brezilya menşeli bir salon dansına eşlik eden müzik |
maxixe n.
|
|
49 |
General |
görsel bir algıya benzer bir anı görüntüsü |
memory picture n.
|
|
50 |
General |
meskit ağacının tohum zarflarından elde edilen, akasya zamkına benzer bir sakız |
mesquite gum n.
|
|
51 |
General |
(jonglörlükte) bir ip veya kablonun ucunda döndürülen, poi toplarına benzer bir aksesuar |
meteor n.
|
|
52 |
General |
bir şeyi başlatan ve bitiren benzer iki şeyden biri |
bookend n.
|
|
53 |
General |
yün başlığa benzer kask şekilli bir başlık |
helmet n.
|
|
54 |
General |
bir dizi benzer konutun parçası olan müstakil ev |
home unit [australia/new zealand] n.
|
|
55 |
General |
bir yerden benzer başka yere giden kimse |
hopper n.
|
|
56 |
General |
kesere benzer küçük bir aletle deriye açılan spiral oyuklara pigment sürülmesi ile yapılan bir maori dövmesi |
moko n.
|
|
57 |
General |
ingiliz işçilerin giydiği önlüğe benzer bol bir giysi |
gaberdine n.
|
|
58 |
General |
(genellikle gemi güvertesinde oynanan) halka oyununa benzer bir oyun |
bull n.
|
|
59 |
General |
(genellikle gemi güvertesinde oynanan) halka oyununa benzer bir oyun |
bull board n.
|
|
60 |
General |
tasarruf veya birlikte üretim için bir araya getirilen benzer araçlar bütünü |
gang n.
|
|
61 |
General |
bazı kaynak sularının yüzeyinde veya çevresinde bulunan yumurta akına benzer yapışkan bir madde |
glairin n.
|
|
62 |
General |
paralelogramın köşelerinden birini içeren benzer bir paralelogramın çıkarılmasından sonra kalan kısmı |
gnomon n.
|
|
63 |
General |
şeytantersine benzer acı bir zamk reçine karışımı |
gum albanum n.
|
|
64 |
General |
(buza benzer şeffaf kristalleri olan) bir feldspat türü |
ice spar n.
|
|
65 |
General |
bir birim olarak kabul edilen sekiz benzer şey |
octette n.
|
|
66 |
General |
(hanedanlık armaları) grifona benzer kısa kuyruklu efsanevi bir yaratık |
opinicus n.
|
|
67 |
General |
(kuzey yarım küre kışında kutlanan) noel'e benzer bir kutlama |
ozmas n.
|
|
68 |
General |
bir robotun veya insan olmayan bir aygıtın insana, canlı bir varlığa çok benzer olmasına karşın hissedilen huzursuzluk hissi |
uncanny valley n.
|
|
69 |
General |
küçük çekiçle çalınan fincan tabağına benzer elektrikli bir çan |
gong bell n.
|
|
70 |
General |
etnik veya kültürel olarak benzer bir ırka veya halka mensup kimse |
cousin n.
|
|
71 |
General |
pelerine benzer yarasa kollu bir kadın kıyafeti |
dolman n.
|
|
72 |
General |
tavlaya benzer bir oyun |
doublet n.
|
|
73 |
General |
(17 ve 18. yüzyıllara ait) camlet kumaşa benzer bir kıyafet kumaşı |
paragon [obsolete] n.
|
|
74 |
General |
tavlaya benzer eski bir oyun türü |
parchisi n.
|
|
75 |
General |
(beyzbolda bir kaleden diğerine geçmeye benzer) üç kişilik bir çocuk oyunu |
pickle n.
|
|
76 |
General |
mürekkebe benzer yoğun bir preparat |
ink n.
|
|
77 |
General |
şeftaliye benzer meyveleri olan bir ağaç |
peach n.
|
|
78 |
General |
fötr şapkaya benzer kıvrık kenarlı bir kadın şapkası |
postilion n.
|
|
79 |
General |
fötr şapkaya benzer kıvrık kenarlı bir kadın şapkası |
postillion n.
|
|
|
80 |
General |
kahveye benzer içecek alternatifi sunan bir marka |
postum® n.
|
|
81 |
General |
tek bir şeyi sarmalayan benzer iki nesne |
sandwich n.
|
|
82 |
General |
dönen güneşe benzer görüntü yaratan bir havai fişek türü |
saxon n.
|
|
83 |
General |
insana benzer nesli tükenmiş bir primat türü |
prehominid n.
|
|
84 |
General |
rambutana benzer bir meyve |
pulasan n.
|
|
85 |
General |
rambutana benzer bir meyve |
pulassan n.
|
|
86 |
General |
cüzdana benzer bölmeli bir kılıf |
pocket secretary n.
|
|
87 |
General |
(yunanca) tau harfine benzer bir haç |
st. anthony's cross n.
|
|
88 |
General |
topa benzer bir silah türü |
supergun n.
|
|
89 |
General |
neredeyse/yaklaşık (bir şeyle) aynı/benzer olmak |
come close v.
|
|
90 |
General |
benzer bir özelliği paylaşmak |
share a similar feature v.
|
|
91 |
General |
karda yere uzanıp kolları ve ayakları aşağı yukarı oynatarak meleğe benzer bir şekil oluşturmak |
snow angel v.
|
|
92 |
General |
birine/bir şeye benzer bir duruş sergilemek |
cameo v.
|
|
93 |
General |
(bir şeyi) aynı veya benzer bir şeyle başlatıp bitirmek |
bookend v.
|
|
94 |
General |
şişeden su dökülmesi sesine benzer bir ses çıkarmak |
guggle v.
|
|
95 |
General |
burun çekmeye benzer bir ses çıkarmak |
snuffle v.
|
|
96 |
General |
zara benzer bir şeyin oluşumu ile karakterize edilen |
membrane-forming adj.
|
|
97 |
General |
pirinç veya benzer bir metalle kenarlanmış |
brassbound adj.
|
|
98 |
General |
kalçaya benzer bir özelliği olan |
hipped adj.
|
|
99 |
General |
ustalığı olan bir kadına benzer |
mistressly adj.
|
|
100 |
General |
metal bir objenin çıkardığı çınlama sesine benzer |
ding-dong adj.
|
|
101 |
General |
yapı veya etki açısından başka bir şeyle benzer olan |
on-air adj.
|
|
102 |
General |
bir tür akordeona benzer |
concertina adj.
|
|
103 |
General |
ürkütücü bir şekilde benzer |
eerily similar adj.
|
|
104 |
General |
korimbe benzer bir şekilde |
corymbosely adv.
|
|
105 |
General |
benzer bir şekilde |
similarly adv.
|
|
106 |
General |
ağaca benzer bir şekilde |
arboreally adv.
|
|
107 |
General |
benzer bir şekilde |
connately adv.
|
|
108 |
General |
alşimiye benzer bir şekilde |
alchemically adv.
|
|
109 |
General |
benzer bir şekilde |
analogically adv.
|
|
110 |
General |
birbirine benzer bir şekilde |
similarly adv.
|
|
111 |
General |
benzer bir anlayışla |
in a similar vein adv.
|
|
112 |
General |
benzer bir yolla |
in a similar way adv.
|
|
113 |
General |
benzer bir şekilde |
very much like adv.
|
|
114 |
General |
süte benzer bir şekilde |
milkily adv.
|
|
115 |
General |
çok benzer bir şekilde |
close adv.
|
|
116 |
General |
inciye benzer bir şekilde |
pearly adv.
|
|
117 |
General |
sarkıta benzer bir şekilde |
stalactitically adv.
|
|
118 |
General |
damla taşa benzer bir şekilde |
stalactitically adv.
|
|
119 |
General |
bala benzer anlamı veren bir ön ek |
mell- pref.
|
|
120 |
General |
bala benzer anlamı veren bir ön ek |
melli- pref.
|
|
121 |
General |
(belirtilen) yönden yılana benzer anlamını veren bir ön ek |
ophio- pref.
|
|
122 |
General |
tüye benzer anlamını veren bir ön ek |
pinnati- pref.
|
|
123 |
General |
benzer anlamına gelen bir ön ek |
sym- pref.
|
|
124 |
General |
benzer anlamına gelen bir ön ek |
syn- pref.
|
|
125 |
General |
benzer anlamını veren bir son ek |
-ly suf.
|
|
Phrasals |
|
126 |
Phrasals |
benzer bir davranışla eşlik etmek |
follow up v.
|
|
127 |
Phrasals |
birini/bir şeyi benzer şeyler arasından ayırt etmek |
pick from v.
|
|
128 |
Phrasals |
(biriyle/bir şeyle) benzer özelliklere sahip olmak |
match up with (someone or something else) v.
|
|
129 |
Phrasals |
benzer (biriyle/bir şeyle) kıyaslandığında yeterince iyi olmak |
stack up to someone or something v.
|
|
130 |
Phrasals |
benzer (biriyle/bir şeyle) mukayese edildiğinde onun kadar iyi olmak/ona yetişmek |
stack up to someone or something v.
|
|
131 |
Phrasals |
(birine/bir şeye) benzer olmak |
stack up to someone or something v.
|
|
132 |
Phrasals |
(biriyle/bir şeyle) benzer özelliklere sahip olmak |
match up to (someone or something) v.
|
|
133 |
Phrasals |
(birine/bir şeye) benzer olmak |
rank with (someone or something) v.
|
|
134 |
Phrasals |
(birine/bir şeye) benzer/aynı olarak görmek |
rank with (someone or something) v.
|
|
Phrases |
|
135 |
Phrases |
eleştiri yönelten kişiyi geçmişte benzer bir şey yapmış olmakla suçlayarak kendini aklama çabası |
tu quoque n.
|
|
136 |
Phrases |
çok sayıda kişinin aynı anda benzer davranışları göstermesini niteleyen bir ifade |
it must be something in the water expr.
|
|
137 |
Phrases |
'-a benzer bir şey |
to this/that effect expr.
|
|
138 |
Phrases |
(bir şeye) çok benzer |
on the lines of (something) expr.
|
|
139 |
Phrases |
(bir şeye) kabaca/genel hatlarıyla benzer |
on the lines of (something) expr.
|
|
140 |
Phrases |
(bir şeye) üç aşağı beş yukarı benzer |
on the lines of (something) expr.
|
|
141 |
Phrases |
(birine/bir şeye) benzer |
after the fashion of (someone or something) expr.
|
|
142 |
Phrases |
(birine/bir şeye) benzer şekilde |
after the fashion of (someone or something) expr.
|
|
143 |
Phrases |
birine/bir şeye benzer |
after the fashion of somebody/something expr.
|
|
144 |
Phrases |
birine/bir şeye benzer şekilde |
after the fashion of somebody/something expr.
|
|
145 |
Phrases |
(birine/bir şeye) benzer |
after the fashion of (someone or something) expr.
|
|
146 |
Phrases |
(birine/bir şeye) benzer şekilde |
after the fashion of (someone or something) expr.
|
|
147 |
Phrases |
birine/bir şeye benzer |
after the fashion of somebody/something expr.
|
|
148 |
Phrases |
birine/bir şeye benzer şekilde |
after the fashion of somebody/something expr.
|
|
149 |
Phrases |
(biriyle/bir şeyle) benzer (yön, özellik) |
in common (with someone or something) expr.
|
|
150 |
Phrases |
birine/bir şeye benzer olarak |
in common with somebody/something expr.
|
|
151 |
Phrases |
(biriyle/bir şeyle) aynı/benzer amaçları, idealleri paylaşan |
in phase (with someone or something) [uk] expr.
|
|
152 |
Phrases |
(biriyle/bir şeyle) aynı/benzer zevkleri paylaşan |
in phase (with someone or something) [uk] expr.
|
|
153 |
Phrases |
(biriyle/bir şeyle) aynı/benzer amaçları, idealleri paylaşan |
in sync (with someone or something) expr.
|
|
154 |
Phrases |
(biriyle/bir şeyle) aynı/benzer zevkleri paylaşan |
in sync (with someone or something) expr.
|
|
Proverb |
|
155 |
Proverb |
(birine/bir şeye) benzer |
after the style of (someone or something) expr.
|
|
156 |
Proverb |
(birine/bir şeye) benzer şekilde |
after the style of (someone or something) expr.
|
|
157 |
Proverb |
(birine/bir şeye) benzer |
after the style of (someone or something) expr.
|
|
158 |
Proverb |
(birine/bir şeye) benzer şekilde |
after the style of (someone or something) expr.
|
|
159 |
Proverb |
bir grubun tasarladığı at, deveye benzer |
a camel is a horse designed by a committee
|
|
Colloquial |
|
160 |
Colloquial |
amfetamin gibi uyarıcılara benzer fiziksel ve psikolojik etkileri olan öforik bir uyarıcı |
flakka n.
|
|
161 |
Colloquial |
amfetamin gibi uyarıcılara benzer fiziksel ve psikolojik etkileri olan öforik bir uyarıcı |
gravel n.
|
|
162 |
Colloquial |
tebeşirle yere çizilen bir tahta üzerinde şişe kapakları veya benzer şeylerle oynanan bir çocuk oyunu |
skully n.
|
|
163 |
Colloquial |
-e benzer bir tarzda |
in a fashion similar to expr.
|
|
164 |
Colloquial |
buna benzer herhangi bir şey |
anything of the kind expr.
|
|
165 |
Colloquial |
ona benzer bir şey |
anything like that expr.
|
|
166 |
Colloquial |
ona benzer bir şey |
something like that expr.
|
|
167 |
Colloquial |
benzer bir şey |
anything like expr.
|
|
168 |
Colloquial |
(birinin bir şeye) benzer bir hali mi var? |
does (one) look like (something)? expr.
|
|
169 |
Colloquial |
veya benzer bir şey |
or something expr.
|
|
170 |
Colloquial |
veya benzer bir şey |
or something (like that) expr.
|
|
171 |
Colloquial |
veya benzer bir şey |
or the like expr.
|
|
Idioms |
|
172 |
Idioms |
(araba kazası ya da ona benzer bir yol kenarı hadisesini izlemek için yavaşlayan şoförlerin yarattığı) hıncahınç trafik |
gapers' block n.
|
|
173 |
Idioms |
en ufak esintide sönebilecek bir mum ışığına benzer şey veya durum |
candle in the wind n.
|
|
174 |
Idioms |
dans, balo ya da benzer bir etkinlikte bir kadının dans edeceği erkeklerin listesi |
a dance card n.
|
|
175 |
Idioms |
(bir şeye) yakın/benzer olmak |
be on the lines of (something) v.
|
|
176 |
Idioms |
(bir şeye) benzer olmak |
be along the lines of (something) v.
|
|
177 |
Idioms |
(birine/bir şeye) benzer davranmak |
be in step (with somebody/something) v.
|
|
178 |
Idioms |
(biriyle/bir şeyle) aynı/benzer bakış açısına/fikirlere sahip olmak |
get in sync (with someone or something) v.
|
|
179 |
Idioms |
birine veya bir şeye benzer |
close to (someone or something) adj.
|
|
180 |
Idioms |
(birine/bir şeye) benzer |
reminiscent of (someone or something) adj.
|
|
181 |
Idioms |
benzer bir bağlamda |
along these lines expr.
|
|
182 |
Idioms |
benzer bir bağlamda |
along those lines expr.
|
|
183 |
Idioms |
benzer bir bağlamda |
along similar lines expr.
|
|
184 |
Idioms |
benzer sorunların varken başkalarını eleştirme anlamında kullanılan bir deyim |
physician, heal thyself expr.
|
|
185 |
Idioms |
(birine/bir şeye) benzer şekilde/benzetilerek |
after the fashion of expr.
|
|
186 |
Idioms |
(birine/bir şeye) benzer şekilde/benzetilerek |
after the style of expr.
|
|
Trade/Economic |
|
187 |
Trade/Economic |
benzer bir varlıkla tamamen veya kısmen takas edilen varlığın maliyeti |
cost of an asset acquired in exchange or part exchange for similar asset n.
|
|
188 |
Trade/Economic |
benzer bir varlıkla tamamen veya kısmen takas edilen/değiştirilen varlığın maliyeti |
cost of an asset acquired in exchange or part exchange for similar asset n.
|
|
189 |
Trade/Economic |
benzer olmayan bir varlıkla tamamen veya kısmen takas edilen/değiştirilen varlığın maliyeti |
cost of an asset acquired in exchange or part exchange for dissimilar asset n.
|
|
190 |
Trade/Economic |
benzer olmayan bir varlıkla tamamen veya kısmen takas edilen varlığın maliyeti |
cost of an asset acquired in exchange or part exchange for dissimilar asset n.
|
|
191 |
Trade/Economic |
(yatırılan fonları) benzer türden yeni bir yatırıma yatırmak |
roll over v.
|
|
Law |
|
192 |
Law |
bir başkasına zarar veren bir kimsenin yaraladığı kişi tarafından benzer derecede cezalandırılması |
talion n.
|
|
193 |
Law |
belirli bir bölgede uyruğu veya vatandaşlığından bağımsız olarak herkese benzer şekilde uygulanan kanun |
territorial law n.
|
|
194 |
Law |
(ispanyol hukukunda) ihzar müzekkeresine benzer bir usul |
amparo n.
|
|
Politics |
|
195 |
Politics |
amerikan partisine benzer ilkelere sahip kısa ömürlü bir siyasi parti |
native american party n.
|
|
196 |
Politics |
eğer bir ülke ya da bölgede önemli bir gelişme yaşanırsa etrafındakilerin de benzer olaylar yaşayacağına dayalı teori |
domino theory n.
|
|
Technical |
|
197 |
Technical |
boru şeklinde cama benzer bir madde |
thunder tube n.
|
|
198 |
Technical |
boru şeklinde cama benzer bir madde |
fulgurite n.
|
|
199 |
Technical |
cama benzer bir plastik çeşidi |
plexiglass n.
|
|
200 |
Technical |
cama benzer bir yüzey |
glare n.
|
|
201 |
Technical |
deriye benzer bir tür kumaş |
leatherloth n.
|
|
202 |
Technical |
gerilim üretmek için bir elektrolit içinde etki yapan benzer olmayan iki metal levha veya elektrot |
voltaic couple n.
|
|
203 |
Technical |
kesere benzer bir alet |
hack hammer n.
|
|
204 |
Technical |
saat mekanizmasına benzer şekilde çalışarak atmosferin nemini sürekli olarak kayıt eden bir cihaz |
hygrograph n.
|
|
205 |
Technical |
yarasalarınkine benzer basit bir sonar sistemi |
a bat-like sonar system n.
|
|
206 |
Technical |
alçıdan veya benzer bir malzeme ile kum, mürdesenk ve bezir yağı karışımından yapılan, bir şablonu desteklemek için oluşturulan şekil |
match n.
|
|
207 |
Technical |
benzer şekilli bir tahtaya sıkı sıkı oturması için bir kenarında oluk, diğer kenarında ise dil bulunan bir tahta |
matched board n.
|
|
208 |
Technical |
bir sahnenin çekimi sırasında seçilen alanı karartmak için kamerada veya tab etme girişinde kullanılan anahtar deliğine benzer bir açıklık barındırabilen mat bir plak |
matte n.
|
|
209 |
Technical |
vidanınkine benzer bir prensiple çalışan konveyör |
worm n.
|
|
210 |
Technical |
hızlı şekilde ölçü krokisi almak veya alan boyaması yapmak için kullanılan, kameraya benzer bir gereç |
mirrorscope n.
|
|
211 |
Technical |
üzerinde ağaca benzer siyah veya kahverengi izler bulunan bir akik çeşidi |
dendrachate n.
|
|
212 |
Technical |
manyetik eğimdeki değişikliklere azami düzeyde duyarlı olan, yerkürenin manyetik yönünü gösteren iğneye benzer bir alet |
dip circle n.
|
|
213 |
Technical |
kuyumcu tozuna benzer amaçla kullanılan bir oksit |
rouge n.
|
|
214 |
Technical |
sürgülü ağırlığı olan, el terazisine benzer bir tartı |
scalebeam n.
|
|
215 |
Technical |
sürgülü cetvele benzer bir şifreleme aygıtı |
slide n.
|
|
216 |
Technical |
teodolite benzer bir ölçüm aleti |
surveyor's transit n.
|
|
217 |
Technical |
ısı ile eriterek cama veya cama benzer bir maddeye dönüştürmek |
vitrify v.
|
|
218 |
Technical |
ısı ile eriterek cama veya cama benzer bir maddeye dönüştürülemeyen |
unvitrifiable adj.
|
|
219 |
Technical |
ısı ile eriterek cama veya cama benzer bir maddeye dönüştürülmemiş |
unvitrified adj.
|
|
220 |
Technical |
benzer uzunluktaki başka bir org düğmesinden bir oktav veya daha yüksek sesi olan |
harmonic adj.
|
|
221 |
Technical |
grese benzer bir biçimde |
greasily adv.
|
|
222 |
Technical |
-e benzer bir varyans |
a variance similar to expr.
|
|
Computer |
|
223 |
Computer |
alan adının bir başkası tarafından alınması veya ileride satılmak amacıyla kötü niyetli kişilerin benzer alan adlarını tescil etmesi |
cybersquatting n.
|
|
224 |
Computer |
kompakt diske benzer bir veri depolama mekanizmasına sahip uzunçalar boyutlarında bir disk |
laserdisc n.
|
|
225 |
Computer |
kompakt diske benzer bir veri depolama mekanizmasına sahip uzunçalar boyutlarında bir disk |
laserdisk n.
|
|
226 |
Computer |
(benzer renklerde noktaları bir araya getirerek) sistemde bulunmayan rengi yaratmaya çalışmak |
dither v.
|
|
227 |
Computer |
konuşmaya benzer bir etkileşim sürdürmek |
converse v.
|
|
228 |
Computer |
konuşmaya benzer bir etkileşim yürütmek |
converse v.
|
|
Informatics |
|
229 |
Informatics |
entegre devre paketlemeye benzer bir çip paketleme teknolojisi |
zip (zig-zag inline package) n.
|
|
Mechanic |
|
230 |
Mechanic |
makineyi yağlamak için kullanılan, tabancaya benzer bir el pompası |
grease-gun n.
|
|
Textile |
|
231 |
Textile |
deriye benzer bir tür kumaş |
leathercloth n.
|
|
232 |
Textile |
tüvite benzer yeşil kaba bir yünlü kumaş |
kendal green n.
|
|
233 |
Textile |
mao zedong ve onun yönetimindeki çin halkı tarafından giyilen dik yakalı, gömleğe benzer düz bir ceket |
mao jacket n.
|
|
234 |
Textile |
komünist çin'de yaygın olarak giyilen, bol pantolon ve gömleğe benzer, dik yakalı ve düz bir ceketten oluşan basit bir giyim tarzı |
mao suit n.
|
|
235 |
Textile |
ipek, reyon, yün veya pamuktan dokunan, kırışık bir dokusu olan musline benzer hafif ve şeffaf bir kumaş |
mousseline n.
|
|
236 |
Textile |
fitilli kadifeye benzer ağır bir kumaş |
bedford cord n.
|
|
237 |
Textile |
serj kumaşa benzer yünlü bir kumaş türü |
say n.
|
|
238 |
Textile |
çıkıntılı bir topuzun benzer başka bir parçadaki deliğe geçtiği bir ilikleme gereci |
popper n.
|
|
239 |
Textile |
deniz kabuğuna benzer kavisli bir kenar oluşturan ilmik |
shell n.
|
|
Construction |
|
240 |
Construction |
gemi kalafat ustalarının eklenti yerlerine son halini vermek için kullandıkları keskiye benzer oluklu bir alet |
making-iron n.
|
|
Woodworking |
|
241 |
Woodworking |
americana cinsi tropik bir ağacın sandalağacı odununa benzer odunu |
false sandalwood n.
|
|
Dyeing |
|
242 |
Dyeing |
zümrüt yeşiline benzer bir renk |
alkali green n.
|
|
243 |
Dyeing |
zümrüt yeşiline benzer bir renk |
helvetia green n.
|
|
244 |
Dyeing |
mısır rengine benzer açık sarı bir renk |
maize n.
|
|
245 |
Dyeing |
centiyan çiçeğine benzer bir menekşe renginde |
gentian violet adj.
|
|
Automotive |
|
246 |
Automotive |
testereninkilere benzer dişleri olup honlama taşında kullanılan dişli bir alet |
comb n.
|
|
Aeronautic |
|
247 |
Aeronautic |
uçak parçasının veya benzer bir parçanın erişebileceği uzaklık |
retreat n.
|
|
Marine |
|
248 |
Marine |
portatif kaburgasının üzerine kauçuklu yelken bezi gerilmiş olan, kanoya benzer küçük bir tekne |
foldboat n.
|
|
249 |
Marine |
portatif kaburgasının üzerine kauçuklu yelken bezi gerilmiş olan, kanoya benzer küçük bir tekne |
folding boat n.
|
|
250 |
Marine |
skutere benzer bir deniz motoru |
sea scooter n.
|
|
251 |
Marine |
skutere benzer bir deniz motoru |
water scooter n.
|
|
Mining |
|
252 |
Mining |
silikat zinciri içeren benzer kristal yapıları olan ve başlıca sodyum, kalsiyum, magnezyum, demir ve alüminyumdan oluşan bir mineral grubu |
amphibole group n.
|
|
253 |
Mining |
ozokerite çok benzer bir taşıl kum |
zietrisikite n.
|
|
254 |
Mining |
elmasa benzer zirkonya türevi sentetik bir değerli taş |
cubic zirconium n.
|
|
255 |
Mining |
feldspata benzer mineralli bir pegmatit |
pegmatoid n.
|
|
256 |
Mining |
aleve benzer parlak sarı, turuncu ve kırmızı renkli bir opal türü |
fire opal n.
|
|
257 |
Mining |
aleve benzer parlak sarı, turuncu ve kırmızı renkli bir opal türü |
girasol n.
|
|
Medical |
|
258 |
Medical |
hastalığa sebep olan bir maddeye benzer bir madde ile yapılan tedavi |
homeotherapy n.
|
|
259 |
Medical |
karpuzun üzerindeki bantlara benzer şekilde midede paralel kırmızılıların oluşması ile karakterize bir mide oluşumu |
watermelon stomach n.
|
|
260 |
Medical |
meksika ve diğer latin amerika ülkelerinde görülen tifo ya da tifüse benzer bir hastalık |
tabardillo n.
|
|
261 |
Medical |
yüzün aslanyüzüne benzer bir ifade aldığı cüzam tipi |
leontiasis n.
|
|
262 |
Medical |
hastalığa neden olan etkene benzer ancak onunla aynı olmayan bir etkenin kullanıldığı tedavi yöntemi |
homoeotherapy n.
|
|
263 |
Medical |
sarısabır ve tarçına benzer hint bitkisinden elde edilen bağırsak boşaltıcı bir toz |
picra n.
|
|
Anatomy |
|
264 |
Anatomy |
sığ bir kaviteye benzer |
glenoid adj.
|
|
Psychology |
|
265 |
Psychology |
öğrenilen bir yanıtın benzer bir uyarana aktarılması |
generalisation n.
|
|
266 |
Psychology |
öğrenilen bir yanıtın benzer bir uyarana aktarılması |
generalization n.
|
|
267 |
Psychology |
öğrenilen bir yanıtın benzer bir uyarana aktarılması |
stimulus generalization n.
|
|
268 |
Psychology |
öğrenilen bir yanıtın benzer bir uyarana aktarılması |
stimulus generalisation n.
|
|
269 |
Psychology |
artmış telkin edilme duyarlılığı ile karakterize uykuya benzer yapay olarak tetiklenmiş bir trans hali |
hypnosis n.
|
|
270 |
Psychology |
telepatik bir etki veya sempatik titreşim yoluyla, bir olay veya eylemin gelecekte benzer olay veya eylemlere neden olabileceği düşüncesi |
morphic resonance n.
|
|
271 |
Psychology |
bir başkasına benzer davranış kalıplarının oluşmasını sağlayacak şekilde (davranış) sergilemek |
model v.
|
|
Physiology |
|
272 |
Physiology |
idrarın boşaltılmasına benzer bir his |
vesical tenesmus n.
|
|
273 |
Physiology |
solunum borusundaki bir salgı sebebiyle oluşan horlamaya benzer hırıltı |
rhonchal n.
|
|
Pathology |
|
274 |
Pathology |
dokunun karaciğer dokusuna benzer bir maddeye dönüşüp katılaşması |
hepatization n.
|
|
275 |
Pathology |
dokunun karaciğer dokusuna benzer bir maddeye dönüşüp katılaşması |
hepatisation n.
|
|
276 |
Pathology |
su çiçeğinde olanlara benzer döküntülere yol açan bir abortif çiçek hastalığı |
horn pox n.
|
|
277 |
Pathology |
solunum borusundaki bir salgı sebebiyle oluşan horlamaya benzer titreşimli solunum sesi |
rhoncus n.
|
|
278 |
Pathology |
iskoçya'ya özgü yaws hastalığına benzer bulaşıcı bir hastalık |
sibbens n.
|
|
Pharmaceutics |
|
279 |
Pharmaceutics |
astım, amfizem ve benzer akciğer rahatsızlıklarının tedavisinde kullanılan bronşları genişleten bir madde |
alupent® n.
|
|
280 |
Pharmaceutics |
astım, amfizem ve benzer akciğer rahatsızlıklarının tedavisinde kullanılan bronşları genişleten bir madde |
metaproterenol n.
|
|
281 |
Pharmaceutics |
geçmişte frengi ve benzer enfeksiyonların tedavisinde kullanılan, arsenik içeren bir ilaç |
arsphenamine n.
|
|
282 |
Pharmaceutics |
başka bir maddeninkine benzer farmakolojik etkiler gösteren madde |
mimetic n.
|
|
283 |
Pharmaceutics |
gelincikte bulunup opyuma benzer etkiler gösteren kimyasal bir bileşik |
rhoeadine n.
|
|
Parasitology |
|
284 |
Parasitology |
kafadanbacaklılarda bulunan solucana benzer bir parazit grubu |
mesozoa n.
|
|
285 |
Parasitology |
deniz omurgasızlarında bulunan, kirpikli hücrelerden oluşan bir dış katmana sahip çeşitli solucana benzer küçük parazitler |
mesozoan n.
|
|
Printing |
|
286 |
Printing |
ketene benzer bir dokuya sahip kağıt |
linen n.
|
|
287 |
Printing |
ketene benzer bir dokuya sahip kağıt |
linen paper n.
|
|
Veterinary |
|
288 |
Veterinary |
atlarda görülen, sakağıya benzer bulaşıcı bir hastalık |
farcy n.
|
|
289 |
Veterinary |
çiçek hastalığına benzer bir at hastalığı |
horsepox n.
|
|
290 |
Veterinary |
çiçek hastalığına benzer virütik bir koyun-keçi hastalığı |
sheep pox n.
|
|
Food Engineering |
|
291 |
Food Engineering |
sütün fermente edilmesi ile üretilen yoğurta benzer bir süt ürünü |
madzoon n.
|
|
292 |
Food Engineering |
sütün fermente edilmesi ile üretilen yoğurta benzer bir süt ürünü |
matzoon n.
|
|
Gastronomy |
|
293 |
Gastronomy |
yiyecek ya da içecek olarak hazırlanan, meşe palamudu ve kakaodan yapılan çikolataya benzer bir madde |
racahout n.
|
|
294 |
Gastronomy |
turşu ve konservesi yapılan, kokusu ve tadı kayısıya benzer bir meyve |
kai apple [south africa] n.
|
|
295 |
Gastronomy |
derby peynirine benzer bir ingiliz peyniri |
wiltshire n.
|
|
296 |
Gastronomy |
manyok kökünden elde edilen talaşa benzer bir tür un |
woodmeal n.
|
|
297 |
Gastronomy |
bal likörüne benzer bir içki |
melicratory n.
|
|
298 |
Gastronomy |
rendelenmiş bayır turpunun sirke veya benzer bir madde ile ıslatılması sonucu oluşturulan baharat |
horse-radish n.
|
|
299 |
Gastronomy |
karamelaya benzer bir tür lokmalık şeker |
molasses kiss n.
|
|
300 |
Gastronomy |
polonya'ya özgü donuta benzer bir hamur işi |
paczki n.
|
|
301 |
Gastronomy |
lavaşa benzer ince bir ekmek türü |
paratha n.
|
|
302 |
Gastronomy |
muhallebiye benzer bir sütlü tatlı |
panna cotta n.
|
|
303 |
Gastronomy |
dondurmaya benzer yarı dondurulmuş bir italyan tatlısı |
semifreddo n.
|
|
304 |
Gastronomy |
krepe benzer tatlı bir yiyecek |
crumpet n.
|
|
305 |
Gastronomy |
tereyağına benzer bir peynir çeşidi |
slipcoat cheese n.
|
|
306 |
Gastronomy |
kuş lokumuna benzer bir şekerleme |
succade n.
|
|
Math |
|
307 |
Math |
benzer bir kümeyi alt küme olarak kapsayan küme |
file extension n.
|
|
Chemistry |
|
308 |
Chemistry |
metanın iyi tanımlanmış asit özelliklerine sahip, renksiz yağlı veya kristalli, kloroforma benzer bir nitro türevi |
nitroform n.
|
|
309 |
Chemistry |
trimetilene benzer varsayımsal bir hidrokarbon |
tetramethylene n.
|
|
310 |
Chemistry |
naftalininkine benzer bir kokusu olan ve linyit katranında bulunan kristal heterosiklik bir bileşik |
thianaphthene n.
|
|
311 |
Chemistry |
naftalininkine benzer bir kokusu olan ve linyit katranında bulunan kristal heterosiklik bir bileşik |
benzothiophene n.
|
|
312 |
Chemistry |
tiyonaftene benzer bir çift tiyofen çekirdeği |
thiophthene n.
|
|
313 |
Chemistry |
asetilene benzer gazlı bir hidrokarbon |
allylene n.
|
|
314 |
Chemistry |
hümik aside benzer bir asidin tuzu |
sacchulmate n.
|
|
315 |
Chemistry |
karbonik ve silisik asite benzer zirkonyum tuzundan elde edilen bir asit |
zirconic acid n.
|
|
316 |
Chemistry |
sakızağacının çözünmez kalıntısından elde edilen kauçuğa benzer beyaz, amorf ve kuvvetli bir madde |
masticin n.
|
|
317 |
Chemistry |
manganitleri oluşturan, sülfüröz aside benzer kuramsal bir bileşik |
manganous acid n.
|
|
318 |
Chemistry |
amonyağa benzer balık kokusuna sahip renksiz, yanıcı ve alkali bir gaz |
methyl amine n.
|
|
319 |
Chemistry |
klordana benzer böcek ilacı olarak kullanılan beyaz bir toz |
heptachlor n.
|
|
320 |
Chemistry |
acı bademe benzer tadı olan uçucu bir sıvı veya oldukça zehirli bir gaz |
hydrogen cyanide n.
|
|
321 |
Chemistry |
kokarcanınkine benzer güçlü kokusu olan uçucu bir sıvı |
butyl mercaptan n.
|
|
322 |
Chemistry |
doğu hindistan'da yetişen çok yıllık bir bitkinin köklerinden elde edilen, turuncu-kırmızı renk veren alizarine benzer bir madde |
munjistin n.
|
|
323 |
Chemistry |
kampene benzer bir sıvı türü |
peucil n.
|
|
324 |
Chemistry |
(güneşe veya benzer bir ışığa maruz kaldıktan sonra) gece parlayan fosforlu bir madde |
solar phosphori n.
|
|
325 |
Chemistry |
su haricindeki bir çözücünün hidroliz tepkimesindeki suya benzer bir rolde olduğu alkoliz gibi tepkime |
solvolysis n.
|
|
326 |
Chemistry |
hidrata benzer kükürtlü bir bileşik |
sulphydrate n.
|
|
327 |
Chemistry |
fehling çözeltisini veya benzer bir reaktifi kolay indirgemeyen |
nonreducing adj.
|
|
328 |
Chemistry |
hümik aside benzer bir aside ait veya ilgili |
sacchulmic adj.
|
|
329 |
Chemistry |
antrasene benzer sarımsı kırmızı renkte kristalli bir madde |
rufiopin adj.
|
|
330 |
Chemistry |
bileşikte benzer bir osmik bileşikteki değerlikten daha düşük değerliği olan (osmiyum) |
osmous adj.
|
|
331 |
Chemistry |
benzer konumlarda olan birbirinin yerine geçen iki gruba sahip türev anlamı veren bir ön ek |
meta- pref.
|
|
332 |
Chemistry |
benzer isimli belirli bir bileşik ile bağlantılı kimyasal bileşik anlamı veren son ek |
-ein suf.
|
|
Biology |
|
333 |
Biology |
insan dışındaki bir canlının insana benzer tepkisi |
emotion n.
|
|
334 |
Biology |
tulumlular alt şubesinde appendicularia ve benzer cinsleri içeren bir takım |
larvalia n.
|
|
335 |
Biology |
tulumlular alt şubesinde appendicularia ve benzer cinsleri içeren bir takım |
copelata n.
|
|
336 |
Biology |
toprağa gömülü uzun bir sapa ve karnabahara benzer sarı-kahverengi bir şapkaya sahip bir mantar |
wynnea sparassoides n.
|
|
337 |
Biology |
çift kabuklu yumuşakçaların kabuklarının açılıp kapanmasını sağlayana benzer bir yapı veya parça |
hinge n.
|
|
338 |
Biology |
ortak atayı paylaşan bir grup benzer dna dizisinden her biri |
homolog n.
|
|
339 |
Biology |
ortak atayı paylaşan bir grup benzer dna dizisinden her biri |
homologue n.
|
|
340 |
Biology |
başka bir şeyle benzer yapı ve evrimsel kökene sahip olup farklı işlevle kullanılan parça veya organ |
homotype n.
|
|
341 |
Biology |
yumruya benzer yeraltı sporoforlarına sahip bir mantar cinsi |
rhizopogon n.
|
|
342 |
Biology |
yumruya benzer yeraltı sporoforlarına sahip bir mantar cinsi |
genus rhizopogon n.
|
|
343 |
Biology |
bakteriye benzer bir mikroorganizma |
rickettsiaceae n.
|
|
344 |
Biology |
bakteriye benzer bir mikroorganizma |
family rickettsiaceae n.
|
|
345 |
Biology |
(gıda) aynı ekolojik kaynağı benzer şekilde kullanan bir grup organizma |
gild n.
|
|
346 |
Biology |
palmiyeye benzer açık tohumlu bir bitki sınıfı |
class cycadopsida n.
|
|
347 |
Biology |
palmiyeye benzer açık tohumlu bir bitki sınıfı |
cycadopsida n.
|
|
348 |
Biology |
palmiyeye benzer açık tohumlu bir bitki alt şubesi |
cycadophyta n.
|
|
349 |
Biology |
palmiyeye benzer açık tohumlu bir bitki alt şubesi |
cycadophytina n.
|
|
350 |
Biology |
palmiyeye benzer açık tohumlu bir bitki alt şubesi |
subdivision cycadophyta n.
|
|
351 |
Biology |
palmiyeye benzer açık tohumlu bir bitki alt şubesi |
subdivision cycadophytina n.
|
|
352 |
Biology |
belirli ve özel bir çevreye benzer adaptasyon gösteren organizma grubu |
complex n.
|
|
353 |
Biology |
meme ucuna benzer küçük çıkıntılı bir vücut bölümü |
papilla n.
|
|
354 |
Biology |
omurganın kaburgayı veya benzer işleve sahip bir bölümü oluşturan uzantısı |
pleurapophysis n.
|
|
355 |
Biology |
modül olarak adlandırılan benzer morfolojik birimlerin tekrar tekrar eklendiği bir büyüme modeline ait |
modular adj.
|
|
356 |
Biology |
modül olarak adlandırılan benzer morfolojik birimlerin tekrar tekrar eklendiği bir büyüme modeliyle ilgili |
modular adj.
|
|
357 |
Biology |
benzer nükleotid dizilimine sahip bir gen grubuna ait veya ilişkin |
multigenic adj.
|
|
358 |
Biology |
yağlı veya balmumuna benzer bir madde üreten |
sebiferous adj.
|
|
359 |
Biology |
yağlı veya balmumuna benzer bir madde bulunduran |
sebiferous adj.
|
|
Biochemistry |
|
360 |
Biochemistry |
odun katranı ruhunda bulunan ve guayak reçinesinin damıtılmasından elde edilen fenollere benzer renksiz bir sıvı |
guiacol n.
|
|
361 |
Biochemistry |
bitkilerde östrojene benzer aktiviteye sahip sentetik bir madde |
oestrogen n.
|
|
362 |
Biochemistry |
eritrositlerin merkezi bir hücre etrafında toplanarak çiçeğe benzer küme yaratması |
rosetting n.
|
|
363 |
Biochemistry |
bir maddenin benzer özellikler taşıyan başka bir maddenin etkinliğini azaltması |
competition n.
|
|
364 |
Biochemistry |
testosterona benzer androjenik etkiye sahip bir aktif metabolit |
dihydrotestosterone n.
|
|
365 |
Biochemistry |
saponine benzer bir glukozit türü |
sarsaparillin n.
|
|
366 |
Biochemistry |
genellikle hamilelerin idrarından elde edilen ve östradiole benzer şekilde kullanılan bir hormon |
folliculin n.
|
|
367 |
Biochemistry |
saponine benzer bir glukozitin parçalanması ile elde edilen beyaz bir madde |
parigenin n.
|
|
368 |
Biochemistry |
(kolajen veya jelatinin suda kaynatılması ile elde edilen) peptona benzer bir madde türü |
semiglutin n.
|
|
Marine Biology |
|
369 |
Marine Biology |
terebratula veya benzer cinslerin herhangi bir türü |
terebratulid n.
|
|
370 |
Marine Biology |
zargana benzer bir balık |
centropomus undecimalis n.
|
|
371 |
Marine Biology |
zargana benzer bir balık |
common snook n.
|
|
372 |
Marine Biology |
zargana benzer bir balık |
snook n.
|
|
373 |
Marine Biology |
deniz minaresine benzer kabuğu olan bir grup karındanbacaklı |
aspidobranchia n.
|
|
374 |
Marine Biology |
yılan balığına benzer yenilebilir bir deniz balığı |
kingklip [south africa] n.
|
|
375 |
Marine Biology |
kuzeybatı abd'nin ve kanada'nın serin sularında yaşayan alabalığa benzer bir balık |
bull trout (salvelinus confluentus) n.
|
|
376 |
Marine Biology |
kuzey yarımküredeki soğuk göllere özgü ringa balığına benzer gümüş renkli bir tatlı su sofra balığı |
whitefish n.
|
|
377 |
Marine Biology |
ışınsal yüzgeçliler sınıfından yeni zelanda'ya özgü, dilbalığına benzer mavi renkli yemeklik küçük bir balık |
scorpis acquipinnus n.
|
|
378 |
Marine Biology |
ışınsal yüzgeçliler sınıfından yeni zelanda'ya özgü, dilbalığına benzer mavi renkli yemeklik küçük bir balık |
caprodon langimanus n.
|
|
379 |
Marine Biology |
ışınsal yüzgeçliler sınıfından yeni zelanda'ya özgü, dilbalığına benzer mavi renkli yemeklik küçük bir balık |
maomao n.
|
|
380 |
Marine Biology |
ışınsal yüzgeçliler sınıfından yeni zelanda'ya özgü, dilbalığına benzer mavi renkli yemeklik küçük bir balık |
ditrema violacea n.
|
|
381 |
Marine Biology |
ışınsal yüzgeçliler sınıfından yeni zelanda'ya özgü, dilbalığına benzer mavi renkli yemeklik küçük bir balık |
scorpis violacea n.
|
|
382 |
Marine Biology |
yuvarlak emici bir ağzı ve keseye benzer solungaçları bulunan yuvarlak ağızlılar sınıfına mensup suda yaşayan, bufa balığı ve balık asalağı gibi primitif ve çenesiz omurgalılara verilen ad |
cyclostome n.
|
|
383 |
Marine Biology |
çenesiz balıklar üst sınıfına mensup, yılan balıklarına benzer uzun bacaksız omurgalılardan oluşan bir sınıf |
cyclostomi n.
|
|
384 |
Marine Biology |
morina balığına benzer sofralık bir balık |
merlangus merlangus n.
|
|
385 |
Marine Biology |
morina balığına benzer sofralık bir balık |
merling n.
|
|
386 |
Marine Biology |
morina balığına benzer sofralık bir balık |
merlangius merlangus n.
|
|
387 |
Marine Biology |
morina balığına benzer sofralık bir balık |
gadus merlangus n.
|
|
388 |
Marine Biology |
britanya'ya özgü, eldivene benzer kolları olan bir sünger |
mermaid's glove n.
|
|
389 |
Marine Biology |
avrupa'ya özgü, kafatasına benzer bir deniz kestanesi |
mermaid's head (echinocardium cordatum) n.
|
|
390 |
Marine Biology |
atlantik okyanusu'na özgü, ağzı neredeyse dikey olan büyük ve yılan balığına benzer bir dip balığı |
ghostfish n.
|
|
391 |
Marine Biology |
atlantik okyanusu'na özgü, ağzı neredeyse dikey olan büyük ve yılan balığına benzer bir dip balığı |
cryptacanthodes maculatus n.
|
|
392 |
Marine Biology |
atlantik okyanusu'na özgü, ağzı neredeyse dikey olan büyük ve yılan balığına benzer bir dip balığı |
wrymouth n.
|
|
393 |
Marine Biology |
amerika'ya özgü tirsi balığına benzer yemeklik bir balık |
fall herring (pomolobus mediocris) n.
|
|
394 |
Marine Biology |
calappa cinsinden kutuya benzer bir yengeç |
box crab n.
|
|
395 |
Marine Biology |
gözleri alnının üst kısmında yer alan ay balığına benzer bir balık |
lookdown n.
|
|
396 |
Marine Biology |
gözleri alnının üst kısmında yer alan ay balığına benzer bir balık |
lookdown fish n.
|
|
397 |
Marine Biology |
gözleri alnının üst kısmında yer alan ay balığına benzer bir balık |
selene vomer n.
|
|
398 |
Marine Biology |
bazı sınıflandırmalarda crassostrea cinsi olarak adlandırılan, istiridyeye benzer bir fosil yumuşakça cinsi |
gryphaea n.
|
|
399 |
Marine Biology |
papağan gagasına benzer ağzı olan tropik bir balık |
polly fish n.
|
|
400 |
Marine Biology |
papağan gagasına benzer ağzı olan tropik bir balık |
pollyfish n.
|
|
401 |
Marine Biology |
kanada benzer geniş ön ayak loblarına sahip bir yumuşakça sınıfı |
pteropoda n.
|
|
402 |
Marine Biology |
kuzeybatı abd'nin ve kanada'nın serin sularında yaşayan alabalığa benzer bir balık |
scurff n.
|
|
403 |
Marine Biology |
tatlı sularda yaşayan karidese benzer bir kabuklu |
shrimp n.
|
|
404 |
Marine Biology |
nehir tırağına özgü karidese benzer bir kabuklu |
shrimp n.
|
|
405 |
Marine Biology |
birleşik devletler'in güneyine özgü yılanbalığına benzer amfibilerden oluşan bir familya |
sirenidae n.
|
|
406 |
Marine Biology |
gökkuşağına benzer parlak renkli bir balık |
skipjack n.
|
|
407 |
Marine Biology |
kemane balığına benzer köpek balıklarını içine alan bir balık familyası |
family squatinidae n.
|
|
408 |
Marine Biology |
kemane balığına benzer köpek balıklarını içine alan bir balık familyası |
squatinidae n.
|
|
409 |
Marine Biology |
yılan balığına benzer balıkları içine alan bir balık takımı |
symbranchia n.
|
|
410 |
Marine Biology |
yılan balığına benzer balıkları içine alan bir balık takımı |
symbranchii n.
|
|
411 |
Marine Biology |
terebratula veya benzer cinslerin herhangi bir türü ile ilgili |
terebratulid adj.
|
|
Astronomy |
|
412 |
Astronomy |
algol yıldızına benzer şekilde ışık yayan değişken bir yıldız |
algol variable n.
|
|
413 |
Astronomy |
güneş etrafında benzer yörüngelere sahip bir grup göktaşı |
meteor swarm n.
|
|
414 |
Astronomy |
güneşle benzer zamanlarda doğan bir gök cisminin şafak vakti gökyüzünde ilk göründüğü zaman |
heliacal rising n.
|
|
415 |
Astronomy |
dünya dışındaki bir gök cisminin yörüngesindeki benzer nokta |
perigee n.
|
|
416 |
Astronomy |
benzer bir yörüngede ilerleyen asteroit grubu |
asteroid family n.
|
|
417 |
Astronomy |
parlaklığında düzenli bir değişkenlik olan yıldıza benzer |
cepheid adj.
|
|
Zoology |
|
418 |
Zoology |
kirpiye benzer, böcekle beslenen ve madagaskar'da yaşayan bir hayvan |
tailless tenrec (tenrec ecaudatus) n.
|
|
419 |
Zoology |
endonezya, papua yeni gine ve avustralya'da yaşayan hindiye benzer bir kuş |
talegalla n.
|
|
420 |
Zoology |
endonezya, papua yeni gine ve avustralya'da yaşayan hindiye benzer bir kuş |
brush-turkey n.
|
|
421 |
Zoology |
kudu, nyala ve diğer benzer türleri içeren bir afrika antilobu cinsi |
tragelaphus n.
|
|
422 |
Zoology |
domuzunkine benzer burnu olan bir güneydoğu asya porsuğu |
hog badger (arctonyx collaris) n.
|
|
423 |
Zoology |
domuzunkine benzer burnu olan bir güneydoğu asya porsuğu |
sand badger n.
|
|
424 |
Zoology |
domuzunkine benzer burnu olan bir güneydoğu asya porsuğu |
hog-nosed badger n.
|
|
425 |
Zoology |
domuzunkine benzer burnu olan bir güneydoğu asya porsuğu |
greater hog badger n.
|
|
426 |
Zoology |
tulumlular alt şubesinde bulunan, şişeye benzer ve genellikle iki boyunlu bir grup |
ascidioidea n.
|
|
427 |
Zoology |
avustralya'ya özgü, kanguruları avlamak için beslenen tazıya benzer büyük bir köpek ırkı |
kangaroo dog n.
|
|
428 |
Zoology |
altay dağları'na özgü, çıplak kör fareye benzer bir kemirgen |
zokor (siphneus aspalax) n.
|
|
429 |
Zoology |
altay dağları'na özgü, çıplak kör fareye benzer bir kemirgen |
zokor (myotalpa aspalax) n.
|
|
430 |
Zoology |
kuyruklu yarasalar familyasına mensup, pelüşe benzer postu, dar kanatları ve kısa çıkıntılı kulakları olan bir yarasa cinsi |
mastiff bat n.
|
|
431 |
Zoology |
bazı hidroitler tarafından üretilen ve bir pedisel yardımıyla gövdeye tutunan medüze benzer gonofor |
meconidium n.
|
|
432 |
Zoology |
doğu hint adaları ve güney pasifik'te yaşayan, tarpon balığına benzer çeşitli türleri içeren bir cins |
megalops n.
|
|
433 |
Zoology |
insan kulağına benzer akciğerli bir yumuşakça |
midas's ear n.
|
|
434 |
Zoology |
insan kulağına benzer akciğerli bir yumuşakça |
ellobium aurismidæ n.
|
|
435 |
Zoology |
insan kulağına benzer akciğerli bir yumuşakça |
auricula aurismidæ n.
|
|
436 |
Zoology |
insan kulağına benzer akciğerli bir yumuşakça |
midas's-ear (ellobium aurismidae) n.
|
|
437 |
Zoology |
kuzey amerika'nın kuzeybatı kesimindeki dağlarda yaşayan keçiye benzer bir memeli |
oreamnos montanus n.
|
|
438 |
Zoology |
kuzey amerika'nın kuzeybatı kesimindeki dağlarda yaşayan keçiye benzer bir memeli |
rocky mountain goat n.
|
|
439 |
Zoology |
uzun tüyleri olan aslana benzer küçük bir köpek ırkı |
lowchen n.
|
|
440 |
Zoology |
uzun tüyleri olan aslana benzer küçük bir köpek ırkı |
little lion dog n.
|
|
441 |
Zoology |
kısa kulakları olan ve evde beslenebilen tavşana benzer küçük bir hayvan |
guinea-pig n.
|
|
442 |
Zoology |
sincaba benzer bir fare |
loir n.
|
|
443 |
Zoology |
brezilya'ya özgü olup kavrama yeteneği bulunan uzun bir kuyruğa ve yüne benzer gür bir posta sahip bir yünlü örümcek maymunu |
brachyteles arachnoides n.
|
|
444 |
Zoology |
brezilya'ya özgü olup kavrama yeteneği bulunan uzun bir kuyruğa ve yüne benzer gür bir posta sahip bir yünlü örümcek maymunu |
brachyteles hypoxanthus n.
|
|
445 |
Zoology |
pseudoscorpionida takımına mensup, vahşi örümceğe benzer küçük bir hayvan |
false scorpion n.
|
|
446 |
Zoology |
pseudoscorpionida takımına mensup, vahşi örümceğe benzer küçük bir hayvan |
pseudoscorpion n.
|
|
447 |
Zoology |
(omurgasız hayvanlarda) böcek palpusuna benzer bir çıkıntı |
palpus n.
|
|
448 |
Zoology |
tropikal amerika'ya özgü leopara benzer benekli bir kedi |
panthera onca n.
|
|
449 |
Zoology |
amerika'ya özgü domuza benzer bir memeli cinsi |
tayassu albirostris n.
|
|
450 |
Zoology |
afrika'ya özgü su samuruna benzer bir memeli hayvan |
potamogale n.
|
|
451 |
Zoology |
afrika'ya özgü su samuruna benzer bir memeli hayvan |
otter shrew n.
|
|
452 |
Zoology |
afrika'ya özgü su samuruna benzer memeli hayvanlardan oluşan bir familya |
potamogalidae n.
|
|
453 |
Zoology |
afrika'ya özgü su samuruna benzer memeli hayvanlardan oluşan bir familya |
family potamogalidae n.
|
|
454 |
Zoology |
kanada ve birleşik devletler'in batısına özgü tarla faresine benzer bir kemirgen cinsi |
phenacomys n.
|
|
455 |
Zoology |
fareye benzer gececi bir kemirgen cinsi |
pocket rat n.
|
|
456 |
Zoology |
güney afrika'ya özgü kanguruya benzer bir kemirgen |
springhare (pedetes capensis) n.
|
|
457 |
Zoology |
ophiuridae familyasına mensup denizyıldızına benzer bir deniz canlısına ait |
ophiurid adj.
|
|
458 |
Zoology |
ophiuridae familyasına mensup denizyıldızına benzer bir deniz canlısına ait |
ophiuroid adj.
|
|
459 |
Zoology |
(tekhücreliler biliminde) suyun yüzeyinde duran alg tabakasından oluşan veya bu tabakaya benzer anlamlarını veren bir ön ek |
myxa- pref.
|
|
Botanic |
|
460 |
Botanic |
doğu hindistan'da yetişen ve elmaya benzer, yenilebilir meyveler veren bir ağaç |
tampoe n.
|
|
461 |
Botanic |
deriye benzer saplı kırmızı spor keseli bir mantar |
calostoma cinnabarina n.
|
|
462 |
Botanic |
deriye benzer saplı soluk sarı spor keseli bir mantar |
calostoma lustescens n.
|
|
463 |
Botanic |
deriye benzer saplı jelatinimsi spor keseli ve eliptik şekilli sporları olan bir mantar |
calostoma ravenelii n.
|
|
464 |
Botanic |
batı hindistan ağacının tarçın benzeri bir aromaya benzer iç kabuğu |
canella n.
|
|
465 |
Botanic |
meksika şapkası çiçeğine benzer bir ratibida çiçeği türü |
long-head coneflower (ratibida columnifera) n.
|
|
466 |
Botanic |
kuzey amerika'ya özgü kırlangıçotuna benzer çok yıllık bir bitki |
celandine poppy (stylophorum diphyllum) n.
|
|
467 |
Botanic |
beyaz sporları olan ve kesildiğinde süte benzer beyaz sıvı akıtan, zehirli olabilen büyük bir mantar |
lactarius n.
|
|
468 |
Botanic |
küçük, beyaz-mor lekeleri olan, bir bütün halde bakıldığında, dikene benzer halka halka çiçekleri ve tüylü ve aromatik yaprakları olan çok yıllık bir bitki |
catmint (nepeta cataria) n.
|
|
469 |
Botanic |
salkıma benzer beyaz çiçekleri olan çok yıllık bir bitki |
woodland star (tellima affinis) n.
|
|
470 |
Botanic |
salkıma benzer beyaz çiçekleri olan çok yıllık bir bitki |
lithophragma affine n.
|
|
471 |
Botanic |
salkıma benzer beyaz çiçekleri olan çok yıllık bir bitki |
lithophragma affinis n.
|
|
472 |
Botanic |
dikenli yaprakları olan ve salkıma benzer sarı çiçekleri olan bir kuzey amerika itüzümü |
texas nettle (solanum rostratum) n.
|
|
473 |
Botanic |
dikenli yaprakları olan ve salkıma benzer sarı çiçekleri olan bir kuzey amerika itüzümü |
texas thistle n.
|
|
474 |
Botanic |
dikenli yaprakları olan ve salkıma benzer sarı çiçekleri olan bir kuzey amerika itüzümü |
buffalo bur n.
|
|
475 |
Botanic |
yüksüğe benzer silindirik salkım meyveleri olan kuzey amerika'ya özgü bir anemon çiçeği |
thimbleweed (anemone cylindrica) n.
|
|
476 |
Botanic |
eğreltiotunun yapraklarına benzer yaprakları olan yaygın bir yosun cinsi |
thuidium n.
|
|
477 |
Botanic |
gündüzsefasının tacına benzer spatası olan kötü kokulu bir tropikal bitki |
titan arum (amorphophallus titanum) n.
|
|
478 |
Botanic |
gündüzsefasının tacına benzer spatası olan kötü kokulu bir tropikal bitki |
krubi n.
|
|
479 |
Botanic |
deriye benzer yaprakları ve küçük beyaz renkli çiçeklerden oluşan çiçek salkımları olan bir çalı ve ağaç familyası |
titi family n.
|
|
480 |
Botanic |
deriye benzer yaprakları ve küçük beyaz renkli çiçeklerden oluşan çiçek salkımları olan bir çalı ve ağaç familyası |
family cyrilliaceae n.
|
|
481 |
Botanic |
deriye benzer yaprakları ve küçük beyaz renkli çiçeklerden oluşan çiçek salkımları olan bir çalı ve ağaç familyası |
cyrilliaceae n.
|
|
482 |
Botanic |
deriye benzer yaprakları ve küçük beyaz renkli çiçeklerden oluşan çiçek salkımları olan bir çalı ve ağaç familyası |
cyrilla family n.
|
|
483 |
Botanic |
orta ve güney amerika'ya özgü, yaprakları özellikle hasır şapka yapımında kullanılan palmiyeye benzer bir bitki |
toquilla (carludovica palmata) n.
|
|
484 |
Botanic |
orta ve güney amerika'ya özgü, yaprakları özellikle hasır şapka yapımında kullanılan palmiyeye benzer bir bitki |
jipijapa n.
|
|
485 |
Botanic |
kayalık dağlar'a özgü labrador çayına benzer bir çalı |
trapper's tea (ledum glandulosum) n.
|
|
486 |
Botanic |
kayalık dağlar'a özgü labrador çayına benzer bir çalı |
glandular labrador tea n.
|
|
487 |
Botanic |
yeni zelanda'ya özgü, böbreğe benzer yaprakları olan büyük bir eğrelti otu |
kidney fern (trichomanes reniforme) n.
|
|
488 |
Botanic |
kaz teresine benzer, bazı sınıflandırmalarda bu cinse dahil edilen bir bitki cinsi |
genus turritis n.
|
|
489 |
Botanic |
kaz teresine benzer, bazı sınıflandırmalarda bu cinse dahil edilen bir bitki cinsi |
turritis n.
|
|
490 |
Botanic |
şalgama benzer yumrulu kökleri olan tropikal bir bitki |
yam bean n.
|
|
491 |
Botanic |
şalgama benzer yumrulu kökleri olan tropikal bir bitki |
mexican yam bean n.
|
|
492 |
Botanic |
şalgama benzer yumrulu kökleri olan tropikal bir bitki |
mexican turnip n.
|
|
493 |
Botanic |
asya'nın tropikal bölgelerinde yetişen hint kenevirine benzer lifi olan bir bitki |
ambary (hibiscus cannabinus) n.
|
|
494 |
Botanic |
asya'nın tropikal bölgelerinde yetişen hint kenevirine benzer lifi olan bir bitki |
ambari n.
|
|
495 |
Botanic |
asya'nın tropikal bölgelerinde yetişen hint kenevirine benzer lifi olan bir bitki |
ambari hemp n.
|
|
496 |
Botanic |
asya'nın tropikal bölgelerinde yetişen hint kenevirine benzer lifi olan bir bitki |
kanaf n.
|
|
497 |
Botanic |
asya'nın tropikal bölgelerinde yetişen hint kenevirine benzer lifi olan bir bitki |
kanaff n.
|
|
498 |
Botanic |
kuzey amerika'da yetişen ve gerçek meyan köküne benzer özellikleri olan bir meyan kökü bitkisi |
american licorice (glycyrrhiza lepidota) n.
|
|
499 |
Botanic |
kuzey amerika'da yetişen ve gerçek meyan köküne benzer özellikleri olan bir meyan kökü bitkisi |
wild licorice n.
|
|
500 |
Botanic |
kuzey amerika'da yetişen ve gerçek meyan köküne benzer özellikleri olan bir meyan kökü bitkisi |
wild liquorice n.
|
|