bilinç - Türkisch Englisch Wörterbuch

bilinç

Bedeutungen von dem Begriff "bilinç" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 12 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
bilinç consciousness n.
Enlargement can instil into Europe a dynamism and strength; it can create the basis for a new European consciousness.
Genişleme Avrupa'ya bir dinamizm ve güç aşılayabilir; yeni bir Avrupa bilincinin temelini oluşturabilir.

More Sentences
General
bilinç awareness n.
There is also a pressing need to raise environmental awareness in Russia.
Rusya'da çevre bilincinin artırılmasına da acil ihtiyaç vardır.

More Sentences
bilinç consciousness n.
Consciousness is a precondition of being.
Bilinç varlığın ön koşuludur.

More Sentences
Trade/Economic
bilinç awareness n.
What we now need is a final great effort, an effort made in full awareness of the fact that time is running out.
Şimdi ihtiyacımız olan şey son bir büyük çaba, zamanın tükenmekte olduğunun bilincinde olarak gösterilen bir çaba.

More Sentences
Psychology
bilinç consciousness n.
He lost consciousness under the influence of the anesthetic.
Anestezinin etkisiyle bilincini kaybetti.

More Sentences
General
bilinç the conscious n.
bilinç conscience n.
bilinç scruple n.
bilinç daylights n.
Colloquial
bilinç daylight n.
Psychology
bilinç conscious n.
Linguistics
bilinç conscience n.

Bedeutungen, die der Begriff "bilinç" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 143 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
bilinç yükseltme consciousness raising n.
yanlış bilinç false consciousness n.
bilinç öncesi preconscious thinking n.
bilinç akımı stream of consciousness n.
öz bilinç consciousness n.
edebiyatta bilinç consciousness in literature n.
kollektif bilinç dışı collective unconscious n.
toplumsal bilinç social awareness n.
toplumsal bilinç social consciousness n.
bilinç grubu circle of awareness n.
milli bilinç national consciousness n.
bilinç kaybı black-out n.
bilinç düzlemi range of awareness n.
bilinç kaybı loss of consciousness n.
saf bilinç pure consciousness n.
bilinç kaybı black out n.
bilinç endüstrisi consciousness industry n.
temel afet bilinç ve hazırlık düzeyi basic disaster consciousness and preparation level n.
bilinç dışı/bilinç altı unconscious mind n.
içe dönük bilinç internal consciousness n.
bilinç akışı stream of consciousness n.
1970'lerde ortaya çıkan manevi ve bilinç arttırıcı akımlar bütünü new age n.
artan telkin edilebilirlik ve yönlendirilmeye açık olmayla karakterize yapay bilinç durumu hypnotism n.
doğrudan bilinç immediacy n.
tüm maddelerde bilinç olduğu inancı panaesthetism [obsolete] n.
bilinç altındaki güdüleri yönetmek sublime v.
bilinç oluşturmak create awareness v.
bilinç altına yerleşmek be engraved in one's subconscious v.
bilinç altına yerleşmek be imbedded in his subconscious v.
bilinç kazanmak acquire awareness v.
bilinç kazanmak gain awareness v.
bilinç uyandırmak raise awareness v.
bilinç uyandırmak raise consciousness v.
bilinç kazanmak become self-aware v.
bilinç kazandırmak bring forth awareness to v.
bilinç kazandırmak raise consciousness v.
bilinç kazandırmak raise awareness v.
bilinç yüzeyine çıkmak surface into consciousness v.
bilinç barajını aşmak surface into consciousness v.
bilinç sahibi mindful adj.
bilinç dışı/ötesi paraconscious adj.
1970'lerde ortaya çıkan manevi ve bilinç arttırıcı akımlar bütününe ait veya ilgili new age adj.
bilinç eksikliği gösteren mindless adj.
anormal bilinç durumunda hyperalert adj.
henüz bilinç kazanmamış presentient adj.
bilinç altında subconsciously adv.
bilinç veya duyarlılık merkezine doğru home adv.
Phrasals
(bilinç altındaki bir şeyi birine/bir şeye) yormak/atfetmek project on (someone or something) v.
(bilinç altındaki bir şeyi birine/bir şeye) yüklemek/bağlamak/yansıtmak project on (someone or something) v.
(bilinç altındaki bir şeyi birine/bir şeye) yormak/atfetmek project onto (someone or something) v.
(bilinç altındaki bir şeyi birine/bir şeye) yüklemek/bağlamak/yansıtmak project onto (someone or something) v.
Idioms
bir bilgisayarda yapay zekayla yaratılan sanal bilinç ghost in the machine n.
(birinin) bilinç altını ele geçirmek come back to haunt (one) v.
(birinin) bilinç altını ele geçirmek return to haunt (one) v.
bilinç altını ele geçirmek return to haunt v.
(bir konuda) farkındalık/bilinç oluşturmak take (something) to the street v.
(bir konuda) farkındalık/bilinç oluşturmak take (something) to the streets v.
Trade/Economic
ortak bilinç collective consciousness n.
Medical
antipsikotik ilaçların ortaya çıkardığı değişen bilinç durumu neurolepsis n.
ani bilinç kaybı absence seizure n.
ani bilinç kaybı sudden loss of consciousness n.
bilinç bulanıklığı brain fog n.
bilinç kapanması blackout n.
bilinç bozukluğu impaired consciousness n.
bilinç ve uyanıklık seviyesinin azalması obtundation n.
bilinç kararması clouding of consciousness n.
bilinç kaybı loss of consciousness n.
bilinç kaybı loss of the consciousness n.
bilinç kaybı blackout n.
bilinç kararması mental fog n.
bilinç kapanması loss of consciousness n.
bilinç kararması brain fog n.
bilinç bulanıklığı mental fog n.
bilinç bulanıklığı clouding of consciousness n.
geçici bilinç kaybı absentia epileptica n.
hamilelerde plasentadan gelen zehirlerle meydana gelen bilinç kaybı rahatsızlığı eclampsia n.
kısa süreli bilinç kaybı transient loss of consciousness n.
yaşlılıktan kaynaklanan beden ve bilinç zayıflığı senility n.
çeşitli anomalilerin eşlik ettiği bir tür ani bilinç kaybı complex absence n.
hastanın yüksek ateş durumunda bilinç dışı gerçekleştirdiği hareketler floccilation n.
hastanın yüksek ateş durumunda bilinç dışı gerçekleştirdiği hareketler floccillation n.
komplikasyonsuz ani bilinç kaybı simple absence n.
komplikasyonsuz ani bilinç kaybı pure absence n.
bilinç altına ait submental adj.
Psychology
kabul edilemez düşünceleri bilinç seviyesine ulaşmadan bastıran psikolojik etken censor n.
değişen bilinç durumları alternate consciousness n.
alt algısal bilinç subliminal consciousness n.
bilinç değişiklikleri changes in consciousness n.
bölünmüş bilinç divided consciousness n.
bilinç akışı stream of consciousness n.
bilinç durumları states of consciousness n.
bilinç sislenmesi clouding of consciousness n.
değişen bilinç durumları altered state of consciousness n.
motor bilinç teorisi motor theory of consciousness n.
olgusal bilinç phenomenal consciousness n.
narkotik ilaç uygulanışını takiben bilinç uyuşukluğu meydana getirilen hastada ruhsal çatışmaya sebep olan faktörlerin öğrenilmesini psikoanalist tarafından uygun telkinler yapılması esasına dayanan psikoterapi yöntemi narcotherapy n.
ortak bilinç collective consciousness n.
öz-bilinç self-consciousness n.
sosyal bilinç social consciousness n.
uyanık bilinç waking consciousness n.
alt bilinç undersense n.
bilinç, kimlik veya motor hareketlerinde gerçekleşen ani değişim ile karakterize zihinsel bir rahatsızlık dissociative disorder n.
bilinç bulanıklığı sonucu olarak isteneni gerçekleştirememe parapraxis n.
bilinç öncesi anılar preconscious n.
zihin ve bedenin benlik üstü bir bilinç düzeyinde entegrasyonunu içeren centauric adj.
cansız cisimlerdeki bilinç yokluğuyla ilgili nonconscious adj.
bilinç değişimine uğramış transpersonal adj.
bilinç beraberliğindeki zihni süreçler coconscious adj.
bilinç dışı marginal adj.
uykudan önceki ara bilinç haline ait hypnogogic adj.
uykudan önceki ara bilinç haliyle ilgili hypnogogic adj.
uykudan önceki ara bilinç halinde meydana gelen hypnogogic adj.
Pathology
nöbetlerin bilinç kaybına, tonik kasılmalara ve ardından tüm vücuda yayılan titremelere neden olduğu epilepsi generalized epilepsy n.
nöbetlerin bilinç kaybına, tonik kasılmalara ve ardından tüm vücuda yayılan titremelere neden olduğu epilepsi grand mal epilepsy n.
nöbetlerin bilinç kaybına, tonik kasılmalara ve ardından tüm vücuda yayılan titremelere neden olduğu epilepsi grand mal n.
nöbetlerin bilinç kaybına, tonik kasılmalara ve ardından tüm vücuda yayılan titremelere neden olduğu epilepsi epilepsia major n.
bilinç kaybı sırasında kusmuğun solunması sonucu meydana gelebilen akciğer iltihabı aspiration pneumonia n.
kalp atışını düzenleyen dürtü iletiminin bozukluğundan kaynaklı ani bilinç kaybı atakları atrioventricular block n.
beyne yeterince kan gitmemesiyle olan ani bilinç kaybı faint n.
bilinç kararması brain cloud n.
bilinç bulanıklığı brain cloud n.
ani bilinç kaybı deliquium n.
bilinç dışı harekete sebep olan bir bozukluk poriomania n.
nabızda yavaşlamanın eşlik ettiği bilinç kaybına yol açan bir bozukluk stokes-adams syndrome n.
Social Sciences
genel bilinç general awareness n.
genel bilinç overall awareness n.
sosyal bilinç social awareness n.
toplumsal bilinç social consciousness n.
toplam bilinç total awareness n.
Literature
bilinç akışı stream of consciousness n.
bilinç akışı tekniği stream-of-consciousness n.
Linguistics
bilinç yükseltme consciousness raising n.
Religious
mutlak'ın bilgisinin insanın mantıksal süreçlerden ziyade yüksek bir dini bilinç ile erişilebileceği doktrini metagnosticism n.
Philosophy
törel bilinç conscience n.
vücudu fonksiyonlarına bilincin eşlik ettiği ancak bilinç tarafından kontrol edilmeyen bir makine olarak ele alan bir teori automatism n.
evrim sürecindeki belirli kritik evrelerde yaşam ve bilinç gibi tamamen yeni özelliklerin belirdiğini savunan hipotez emergent evolution n.
insanın ulaşabileceği en üst bilinç ve aydınlanma düzeyi meridian n.
bilinç felsefesi hylopathism n.
tüm maddelerde bilinç bulunduğuna inanan kimse panpsychist n.
mutlak bilinç self n.
tüm maddelerde bilinç bulunduğu inancına ait veya ilgili panpsychist adj.
tüm maddelerde bilinç bulunduğu inancına ait veya ilgili panpsychistic adj.
Archaic
ölüme yaklaşırkenki bilinç kaybı mortification n.