|
Kategorie |
Türkisch |
Englisch |
|
Common Usage |
|
1 |
Common Usage |
karşı gelme |
objection n.
|
|
2 |
Common Usage |
karşı koyma |
opposition n.
|
|
3 |
Common Usage |
karşı çıkmak |
challenge v.
|
|
4 |
Common Usage |
karşı koymak |
oppose v.
|
|
5 |
Common Usage |
karşı koymak |
withstand v.
|
|
6 |
Common Usage |
karşı koymak |
resist v.
|
|
7 |
Common Usage |
karşı olmak |
be against v.
|
|
8 |
Common Usage |
karşı olmak |
face v.
|
|
9 |
Common Usage |
karşı çıkmak |
object v.
|
|
10 |
Common Usage |
karşı konulmaz |
irresistible adj.
|
|
General |
|
11 |
General |
karşı çıkma |
antagonism n.
|
|
12 |
General |
köleliğe karşı hareketler |
antislavery movements n.
|
|
13 |
General |
yerleşmiş geleneklere karşı çıkma |
iconoclasm n.
|
|
14 |
General |
karşı saldırı |
counterattack n.
|
|
15 |
General |
anglikan kilisesine karşı hristiyan |
dissenter n.
|
|
16 |
General |
kiliseye karşı olan kimse |
dissident n.
|
|
|
17 |
General |
hakim olan siyasi doktrinlere karşı gelen düşünce |
heresy n.
|
|
18 |
General |
güven (birine karşı beslenen) |
good faith n.
|
|
19 |
General |
karşı cins |
opposite sex n.
|
|
20 |
General |
karşı konulamazlık |
irresistibility n.
|
|
21 |
General |
karşı çıkma |
opposing n.
|
|
22 |
General |
karşı akın |
counterattack n.
|
|
23 |
General |
karşı çıkan |
antagonist n.
|
|
24 |
General |
tehlikeye karşı zaafiyet değerlendirmesi |
hazard vulnerability assessment n.
|
|
25 |
General |
tanrı'nın günahkarlara karşı öfkesini anlatan dualar |
commination n.
|
|
26 |
General |
isyan (gemi kaptanına karşı/askeri yetkeye karşı) |
mutiny n.
|
|
27 |
General |
hayvanlara karşı cinsel istek duyma |
zoophilism n.
|
|
28 |
General |
karşı gelme |
kick n.
|
|
29 |
General |
iş kazalarına karşı genel güvenlik kuralları |
general safety rules against occupational accidents n.
|
|
30 |
General |
evliliğe karşı kimse |
misogamist n.
|
|
31 |
General |
karşı çıkma |
backlash n.
|
|
32 |
General |
karşı teklif |
counteroffer n.
|
|
33 |
General |
karşı gelme |
disobedience n.
|
|
34 |
General |
-e karşı isteksizlik |
aversion to n.
|
|
35 |
General |
kişilere karşı suçlar |
offenses against the person n.
|
|
36 |
General |
karşı önlem |
countermeasure n.
|
|
37 |
General |
borca karşı gösterilen ve bir mülk senet vb'ne dayalı teminat |
collateral security n.
|
|
38 |
General |
karşı önlem |
counterplot n.
|
|
39 |
General |
gelenek veya kurumlara karşı çıkma |
iconoclasm n.
|
|
40 |
General |
kadınlara karşı cinsiyet ayrımı |
sex discrimination against women n.
|
|
41 |
General |
karşı tartışma |
con n.
|
|
42 |
General |
bir cismin harekete karşı dayanıklığı |
inertia n.
|
|
43 |
General |
gandhi'nin uyguladığı idareye karşı pasif direniş programı |
satyagraha n.
|
|
44 |
General |
kutsal bir şeye karşı saygısızlık |
sacrilege n.
|
|
45 |
General |
karşı tarafa kaçan kimse |
defector n.
|
|
46 |
General |
savaşa karşı olduğu için askerlik yapmayı reddeden kimse |
conscientious objector n.
|
|
47 |
General |
karşı kimse |
adversary n.
|
|
48 |
General |
karşı gelme |
resistance n.
|
|
49 |
General |
karşı saldırı |
counter strike n.
|
|
50 |
General |
tanrının emirlerine karşı gelerek cennetten sürgün edilen melek |
fallen angel n.
|
|
51 |
General |
karşı çıkma |
resistance n.
|
|
52 |
General |
kutsal bir şeye karşı saygısızlık |
desecration n.
|
|
53 |
General |
mala karşı suçlar |
offenses against property n.
|
|
54 |
General |
karşı suçlama |
countercharge n.
|
|
55 |
General |
karşı çıkma |
opposition n.
|
|
56 |
General |
mahsup ve karşı dava |
set off and counterclaim n.
|
|
57 |
General |
dine karşı olan |
irreligionist n.
|
|
58 |
General |
karşı olan kimse |
antagonist n.
|
|
59 |
General |
kulaklık (soğuğa karşı takılan) |
earmuff n.
|
|
60 |
General |
(incilin getirdiği) ahlak kurallarına karşı gelen |
antinomian n.
|
|
61 |
General |
karşı gösteri |
counterdemonstration n.
|
|
62 |
General |
karşı gelme eğilimi |
negativism n.
|
|
63 |
General |
nehir taşmasına karşı set |
levee n.
|
|
64 |
General |
karşı koyma |
defiance n.
|
|
65 |
General |
karşı konulamazlık |
irresistibleness n.
|
|
66 |
General |
karşı casus |
counterspy n.
|
|
67 |
General |
deprem afetine karşı önlemler |
earthquake disaster countermeasures n.
|
|
68 |
General |
karşı gelme |
contravention n.
|
|
69 |
General |
kendine bağlı bireylere karşı babanın çocuğuna davrandığ (devletin/hükümetin/bir kuruluşun/patronun) |
paternalism n.
|
|
70 |
General |
karşı madde |
antimatter n.
|
|
71 |
General |
karşı saldırı |
riposte n.
|
|
72 |
General |
rüzgara karşı iniş |
landing against wind n.
|
|
73 |
General |
karşı çıkan |
encounterer n.
|
|
74 |
General |
afete karşı önlemler |
disaster countermeasures n.
|
|
75 |
General |
gelenek veya kurumlara karşı çıkan kimse |
iconoclast n.
|
|
76 |
General |
karşı taraf |
opposite side n.
|
|
77 |
General |
zamana karşı yarış |
time pressure n.
|
|
78 |
General |
karşı olma durumu |
averseness n.
|
|
79 |
General |
karşı örnek |
counter example n.
|
|
80 |
General |
karşı gelme |
infringement n.
|
|
81 |
General |
karşı çıkan |
exceptor n.
|
|
82 |
General |
karşı tez |
antithesis n.
|
|
83 |
General |
zarar veya istenmeyen değişimlere karşı korunan bölge |
conservation area n.
|
|
84 |
General |
rüzgara karşı iniş |
landing into the wind n.
|
|
85 |
General |
hükümdara karşı sadakat yemini etme |
homage n.
|
|
86 |
General |
karşı kuvvet |
reaction n.
|
|
87 |
General |
devlete karşı koyma |
resistance to government n.
|
|
88 |
General |
karşı hücum |
counterattack n.
|
|
89 |
General |
insanlığa karşı suçlar |
crimes against humanity n.
|
|
90 |
General |
karşı tarafa kaçan |
defector n.
|
|
91 |
General |
kamuya ait su kaynaklarına flüor eklenmesine karşı çıkan kimse |
antifluoridationist n.
|
|
92 |
General |
yağmur sularına karşı konulan saç örtü |
flashing n.
|
|
93 |
General |
karşı koyma |
opposition n.
|
|
94 |
General |
karşı tarafta aynı yeri işgal eden kimse |
his opposite number n.
|
|
95 |
General |
karşı karşıya gösteren |
exposer n.
|
|
96 |
General |
karşı olma |
oppositeness n.
|
|
97 |
General |
karşı tarafın muhtemel saldırısına karşı önceden yapılan saldırı |
preemptive strike n.
|
|
98 |
General |
karşı taraf |
opponent n.
|
|
99 |
General |
yangına karşı su serpme tesisatı |
sprinkler system n.
|
|
100 |
General |
karşı tedbir |
countermeasure n.
|
|
101 |
General |
içkiye karşı olma |
teetotalism n.
|
|
102 |
General |
bekçilik eden kimse (yolsuzluklara karşı) |
watchdog n.
|
|
103 |
General |
karşı rüzgar |
counterwind n.
|
|
104 |
General |
güçlü tepki (siyasal/toplumsal bir gelişmeye karşı) |
backlash n.
|
|
105 |
General |
kırmızı renge karşı körlük |
red blindness n.
|
|
106 |
General |
karşı iddia |
counterclaim n.
|
|
107 |
General |
karşı koyma |
deprecation n.
|
|
108 |
General |
kişinin bulunduğu noktadan daire çapıyla yeryüzünün tam karşı tarafı |
antipod n.
|
|
109 |
General |
karşı durma |
resistance n.
|
|
110 |
General |
kabul olunmuş doktrinlere karşı olan kimse |
heretic n.
|
|
111 |
General |
kayba karşı savunma |
defense against loss n.
|
|
112 |
General |
karşı koruyucu (şey) |
safeguard against n.
|
|
113 |
General |
koruyucu karşı koyma |
protective response n.
|
|
114 |
General |
karşı öneri |
counterproposal n.
|
|
115 |
General |
ingiliz hukukunda devletin vatandaş jones'a karşı açtığı dava |
rex v. jones n.
|
|
116 |
General |
karşı konum |
opposition n.
|
|
117 |
General |
karşı dava |
counterclaim n.
|
|
118 |
General |
karşı casusluk |
counterintelligence n.
|
|
119 |
General |
çevreye karşı suçlar |
offenses against the environment n.
|
|
120 |
General |
karşı teminat |
collateral n.
|
|
121 |
General |
karşı koyma |
withstanding n.
|
|
122 |
General |
karşı casusluk |
counterespionage n.
|
|
123 |
General |
ekvatoryal karşı akıntının orta afrika'nın kuzeybatı kıyısı boyunca güneye doğru akan uzantısı |
guinea current n.
|
|
124 |
General |
karşı devrim |
counter revolution n.
|
|
125 |
General |
karşı öneri |
counteroffer n.
|
|
126 |
General |
karşı denge |
counterbalance n.
|
|
127 |
General |
yasaya karşı gelen kimse |
outlaw n.
|
|
128 |
General |
karşı yaka |
the opposite shore n.
|
|
129 |
General |
karşı saldırı |
counterstrike n.
|
|
130 |
General |
hükümete karşı kışkırtıcı yazı, konuşma, eylem |
sedition n.
|
|
131 |
General |
teminat (borca karşı gösterilen ve bir mülk, tahvil, senet vb'ne dayalı) |
collateral n.
|
|
132 |
General |
soğuğa karşı dış giysi (palto/ceket/şal gibi) |
wrap n.
|
|
133 |
General |
hayvanlara karşı cinsel istek duyan kişi |
zoophile n.
|
|
134 |
General |
karşı terörizm |
counterterrorism n.
|
|
135 |
General |
büyüklere karşı saygısızlık |
impiety n.
|
|
136 |
General |
karşı olan kimse |
critic n.
|
|
137 |
General |
karşı cins gibi giyinen ve davranan kimse |
transvestite n.
|
|
138 |
General |
karşı şey |
counter n.
|
|
139 |
General |
karşı gelme |
noncompliance n.
|
|
140 |
General |
kırmızı renge karşı kör |
red blind n.
|
|
141 |
General |
karşı dava |
counter claim n.
|
|
142 |
General |
karşı teminat |
collateral security n.
|
|
143 |
General |
karşı hareket |
countermovement n.
|
|
144 |
General |
kanuna karşı gelme |
outlawry n.
|
|
145 |
General |
karşı tartışma |
counter argument n.
|
|
146 |
General |
kanuna karşı gelen |
contravener n.
|
|
147 |
General |
karşı öneri |
counter motion n.
|
|
148 |
General |
karşı taraf |
other party n.
|
|
149 |
General |
karşı hareket |
counteraction n.
|
|
150 |
General |
karşı önlem |
counter measure n.
|
|
151 |
General |
bir şeye karşı hassaslık |
sensitivity to n.
|
|
152 |
General |
resmi kiliseye karşı olma |
nonconformity n.
|
|
153 |
General |
karşı cinsin kıyafetlerini giyen |
transvestist n.
|
|
154 |
General |
karşı takımdan sizin sahanıza top atılması |
touchback n.
|
|
155 |
General |
ölü bedene karşı gösterilen cinsel istek |
necrofetishism n.
|
|
156 |
General |
karşı çıkan |
gainsayer n.
|
|
157 |
General |
saban veya pulluk kullanmadan ve zararlı bitkilere karşı zirai ilaç kullanılarak yapılan bir ziraat metodu |
no till n.
|
|
158 |
General |
toplum kurallarına karşı olan akım |
nonconformism n.
|
|
159 |
General |
resmi kiliseye karşı olan akım |
nonconformism n.
|
|
160 |
General |
geleneklere karşı olan akım |
nonconformism n.
|
|
161 |
General |
resmi kiliseye karşı olan kimse |
nonconformist n.
|
|
162 |
General |
karşı koymayan kimse |
nonresistant n.
|
|
163 |
General |
sendikalara karşı olan kimse |
nonunionist n.
|
|
164 |
General |
karşı koymayış |
nonresistance n.
|
|
165 |
General |
sendikalara karşı olma akımı |
nonunionism n.
|
|
166 |
General |
karşı konulmazlık |
irresistibility n.
|
|
167 |
General |
(devletin/hükümetin/bir kuruluşun/patronun) kendine bağlı bireylere karşı babanın çocuğuna davrandığı gibi davranması |
paternalism n.
|
|
168 |
General |
karşı komşu |
opposite neighbour n.
|
|
169 |
General |
karşı komşu |
neighbor across n.
|
|
170 |
General |
karşı komşu |
opposite neighbor n.
|
|
171 |
General |
karşı teklif |
counterbid n.
|
|
172 |
General |
karşı teklif |
counter offer n.
|
|
173 |
General |
karşı istikamet |
opposite direction n.
|
|
174 |
General |
karşı cinsi bir cinsel av olarak gören |
sexual predator n.
|
|
175 |
General |
karşı çıkan |
naysayer n.
|
|
176 |
General |
kazaya karşı korunma |
accident prevention n.
|
|
177 |
General |
karşı cinsi ayartma sözleri |
pick up line n.
|
|
178 |
General |
karşı cinsi tavlama sözleri |
pick up line n.
|
|
179 |
General |
karşı atak |
fightback n.
|
|
180 |
General |
karşı hücum |
fightback n.
|
|
181 |
General |
karşı çıkma |
challenge n.
|
|
182 |
General |
karşı karşıya gelme |
confrontation n.
|
|
183 |
General |
karşı ağırlık |
equipoise n.
|
|
184 |
General |
yangına karşı dayanıklı yapma |
fireproofing n.
|
|
185 |
General |
karşı karşıya olma |
exposure n.
|
|
186 |
General |
kadınlara karşı incelik |
gallantry n.
|
|
187 |
General |
karşı ağırlık |
counter-weight n.
|
|
188 |
General |
karşı cinsiyetin rollerini benimseme |
gender-bending n.
|
|
189 |
General |
karşı-bellek |
counter-memory n.
|
|
190 |
General |
-e karşı sorumluluk |
duty towards n.
|
|
191 |
General |
-e karşı tedbir |
provision for n.
|
|
192 |
General |
saban veya pulluk kullanmadan ve zararlı bitkilere karşı zirai ilaç kullanılarak yapılan bir ziraat metodu |
no-tillage n.
|
|
193 |
General |
karşı tarafın beyanının doğruluğunu anlamak için yapılmayan denetim |
non-challenge inspection n.
|
|
194 |
General |
-e karşı tedbir |
provision against n.
|
|
195 |
General |
iktidardakinin yandaşı olmayanlara karşı yürüttüğü karalama ve sindirme kampanyası |
witch-hunt n.
|
|
196 |
General |
karalama ve sindirme kampanyası (iktidardakilerin farklı düşünenlere karşı yürüttüğü) |
witch-hunt n.
|
|
197 |
General |
karşı çıkma |
contest n.
|
|
198 |
General |
karşı çıkma |
defiance n.
|
|
199 |
General |
karşı koyma |
counteraction n.
|
|
200 |
General |
karşı taraf |
opposite party n.
|
|
201 |
General |
karşı şartlandırma |
counterconditioning n.
|
|
202 |
General |
-e karşı jest |
gesture toward n.
|
|
203 |
General |
-e karşı güzel davranış |
gesture toward n.
|
|
204 |
General |
karşı çıkma |
protestation n.
|
|
205 |
General |
kutsal şeylere karşı saygısızlık |
profanity n.
|
|
206 |
General |
karşı çıkma |
protest n.
|
|
207 |
General |
geleneklere karşı |
unorthodoxy n.
|
|
208 |
General |
yerleşik inanışa karşı (ortodoksluk açısından) |
unorthodoxy n.
|
|
209 |
General |
rüzgara karşı |
upwind n.
|
|
210 |
General |
karşı gelme |
obstruction n.
|
|
211 |
General |
bir şeyin diğerine karşı avantajları |
advantages over one thing to another n.
|
|
212 |
General |
karşı taraf ödemeli |
calling collect n.
|
|
213 |
General |
karşı taraf ödemeli |
collect call n.
|
|
214 |
General |
karşı ödemeli |
calling collect n.
|
|
215 |
General |
karşı ödemeli |
collect call n.
|
|
216 |
General |
karşı ödemeli |
reverse charge n.
|
|
217 |
General |
karşı taraf ödemeli |
reverse charge n.
|
|
218 |
General |
karşı taraftakiler |
opponents n.
|
|
219 |
General |
karşı cinsin kıyafetlerini giymekten hoşlanan |
crossdresser n.
|
|
220 |
General |
karşı cevap |
reply n.
|
|
221 |
General |
kadına karşı şiddet |
violence against women n.
|
|
222 |
General |
tüketim toplumuna karşı olma |
anticonsumerism n.
|
|
223 |
General |
tüketiciliğe karşı olma |
anticonsumerism n.
|
|
224 |
General |
tüketim toplumuna karşı olup eldeki kaynakların sınırlı ve tutumlu kullanımına dayalı bir hayat biçimi |
freeganism n.
|
|
225 |
General |
karşı görüş |
opposing view n.
|
|
226 |
General |
karşı görüş |
counter-view n.
|
|
227 |
General |
doktorun hastaya karşı tavır ve davranışları |
bedside manner n.
|
|
228 |
General |
karşı konulmaz cazibe |
irresistible attraction n.
|
|
229 |
General |
karşı yönden gelen mazot yüklü kamyon |
oncoming truck carrying diesel n.
|
|
230 |
General |
karşı yönden gelen mazot yüklü kamyon |
oncoming truck laden with diesel n.
|
|
231 |
General |
karşı yönden gelen mazot yüklü tanker |
oncoming truck laden with diesel n.
|
|
232 |
General |
karşı yönden gelen mazot yüklü tanker |
oncoming diesel fuel-laden truck n.
|
|
233 |
General |
karşı yönden gelen mazot yüklü kamyon |
oncoming diesel fuel-laden truck n.
|
|
234 |
General |
karşı yönden gelen mazot yüklü tanker |
oncoming truck carrying diesel n.
|
|
235 |
General |
karşı yönden gelen mazot yüklü tanker |
oncoming diesel truck n.
|
|
236 |
General |
karşı yönden gelen mazot yüklü kamyon |
oncoming diesel truck n.
|
|
237 |
General |
karşı eğilim |
countertendency n.
|
|
238 |
General |
karşı cinsten biri/birisi/kimse |
a member of the opposite sex n.
|
|
239 |
General |
değişime karşı çıkan |
aginner n.
|
|
240 |
General |
teröre karşı savaş |
the war on terror n.
|
|
241 |
General |
bir karşı atak şansı |
a counterattack chance n.
|
|
242 |
General |
çocuklara karşı işlenen suçları |
crimes against children n.
|
|
243 |
General |
zorluklara karşı mücadele etme |
struggle against difficulties n.
|
|
244 |
General |
karşı plan |
counterplan n.
|
|
245 |
General |
engellilere karşı ayrımcılık |
discrimination against people with disabilities n.
|
|
246 |
General |
yasadışı faaliyetlere karşı operasyon yürütme |
clampdown n.
|
|
247 |
General |
yasadışı faaliyetlere karşı operasyon düzenleme |
clampdown n.
|
|
248 |
General |
afete karşı dirençli ülke |
disaster-resilient country n.
|
|
249 |
General |
karanlık sanatlara karşı savunma |
defense against the dark arts n.
|
|
250 |
General |
iyiliğin kötülüğe karşı savaşı |
the battle of good against evil n.
|
|
251 |
General |
kültürsüzlük/sanata ve öğrenmeye karşı duyarsızlık |
philistinism n.
|
|
252 |
General |
karşı ütopya |
cacotopia n.
|
|
253 |
General |
karşı ütopya |
anti-utopia n.
|
|
254 |
General |
karşı ütopya |
dystopia n.
|
|
255 |
General |
fiziksel engelli insanlara karşı önyargı |
ableism n.
|
|
256 |
General |
vaftize karşı çıkan mezhep |
anabaptism n.
|
|
257 |
General |
vaftize karşı çıkan kimse |
anabaptist n.
|
|
258 |
General |
hastaya karşı tutum |
bedside manner n.
|
|
259 |
General |
iki müzik grubunun ya da müzisyenin kimin daha iyi olduğunu görmek için karşı karşıya gelmesi |
rock off n.
|
|
260 |
General |
askerliğe karşı kimse |
conchy n.
|
|
261 |
General |
karşı öneri |
countermotion n.
|
|
262 |
General |
karşı atak |
counterattack n.
|
|
263 |
General |
karşı entrika |
counterplot n.
|
|
264 |
General |
karşı devrim |
counterrevolution n.
|
|
265 |
General |
karşı çekim |
counteratraction n.
|
|
266 |
General |
karşı saldırı |
countercharge n.
|
|
267 |
General |
karşı akım |
countermotion n.
|
|
268 |
General |
karşı emir |
counterorder n.
|
|
269 |
General |
denizaltılara karşı silahlı savaş gemisi |
corvette n.
|
|
270 |
General |
karşı koyan |
defier n.
|
|
271 |
General |
karşı koyma |
despite n.
|
|
272 |
General |
karşı çıkan kişi |
deprecator n.
|
|
273 |
General |
saldırıya karşı koyan |
withstander n.
|
|
274 |
General |
vaftize karşı çıkan kimse |
dipper n.
|
|
275 |
General |
ortodoks kilisesine karşı olma |
dissent n.
|
|
276 |
General |
karşı gelen kimse |
dissident n.
|
|
277 |
General |
karşı gelme |
incompliancy n.
|
|
278 |
General |
bilinmeyen/aşina olunmayan birşeye karşı duyulan korku |
fear of the unknown n.
|
|
279 |
General |
karşı koymayış |
non-resistance n.
|
|
280 |
General |
karşı gelme |
non-compliance n.
|
|
281 |
General |
karşı koymayan kimse |
non-resistant n.
|
|
282 |
General |
küresel çevre değişikliğine karşı insan hassasiyeti/savunmasızlığı |
human vulnerability to global environmental change n.
|
|
283 |
General |
düşmanın çelik yelek giyme ihtimaline karşı iki kez gövdesine bir kez kafasına ateş edilmesi |
failure drill n.
|
|
284 |
General |
düşmanın çelik yelek giyme ihtimaline karşı iki kez gövdesine bir kez kafasına ateş edilmesi |
failure to stop drill n.
|
|
285 |
General |
düşmanın çelik yelek giyme ihtimaline karşı iki kez gövdesine bir kez kafasına ateş edilmesi |
mozambique drill n.
|
|
286 |
General |
düşmanın çelik yelek giyme ihtimaline karşı iki kez gövdesine bir kez kafasına ateş edilmesi |
mozambic drill n.
|
|
287 |
General |
bire karşı hiçbir şey |
one-nil n.
|
|
288 |
General |
birine veya bir şeye karşı sorumluluk |
responsibility towards someone or something n.
|
|
289 |
General |
aracın diğer sürücülerin hatalarına karşı tedbirli kullanılması |
defensive driving n.
|
|
290 |
General |
2. dünya savaşında almanların ingilizlere karşı uyguladıkları bir denizaltı taktiği |
wolfpack n.
|
|
291 |
General |
destekleyici ve karşı argüman |
pro-argument and counter argument n.
|
|
292 |
General |
karşı güç |
counterpower n.
|
|
293 |
General |
karşı duruş |
stance against n.
|
|
294 |
General |
'e karşı yöneltilen eleştiri |
criticism raised against n.
|
|
295 |
General |
kazalara karşı korunaklı ortam |
forgiving environment n.
|
|
296 |
General |
karşı konulmaz derecede yurt hasreti |
nostomania n.
|
|
297 |
General |
1862'de III. Napolyon komutasındaki Fransız ordularına karşı elde edilen zaferin kutlandığı meksika bayramı |
cinco de mayo n.
|
|
298 |
General |
karşı kıyı |
opposite shore n.
|
|
299 |
General |
karşı cinsle kurulan geleceği olmayan, gayriciddi ilişki |
casual relationship n.
|
|
300 |
General |
kullanılmış kitaplara karşı hissedilen garip sevgi |
vellichor n.
|
|
301 |
General |
başkasının hamlesine karşı yapılan hamle |
counter manoeuvre n.
|
|
302 |
General |
karşı hamle |
counter manoeuvre n.
|
|
303 |
General |
karşı hücum |
counter-raid n.
|
|
304 |
General |
duyarlılık (başkalarına karşı) hassaslık |
tactfulness n.
|
|
305 |
General |
mermilere karşı aşırı ilgi |
ballistomania n.
|
|
306 |
General |
1850-64 yılları arasında güney çin'de mançu yönetimine karşı düzenlenen ayaklanma |
tai ping rebellion n.
|
|
307 |
General |
(ingiltere parlamentosu) kralın konuşmasına karşı hazırlanmış cevap |
address n.
|
|
308 |
General |
yüzüne karşı hakarette bulunan kişi |
affronter [obsolete] n.
|
|
309 |
General |
daha önceden kayıtsız oluduğunuz birine karşı şimdi duymaya başladığınız saygı |
newfound respect n.
|
|
310 |
General |
köpeklere karşı aşırı sevgi duyan kişi |
canophilist n.
|
|
311 |
General |
köpeklere karşı duyulan anormal korku |
canophobia n.
|
|
312 |
General |
evliliğe karşı olan kişi |
agamist n.
|
|
313 |
General |
karşı çıkan kimse |
aginner n.
|
|
314 |
General |
karşı koyma |
rebelliousness n.
|
|
315 |
General |
karşı çıkma |
pushback n.
|
|
316 |
General |
karşı suçlama yapan kimse |
recriminator n.
|
|
317 |
General |
yeniden karşı karşıya bırakma |
re-exposure n.
|
|
318 |
General |
dinlere karşı tarafsız olma |
laicality n.
|
|
319 |
General |
dinlere karşı tarafsız olma |
laicity n.
|
|
320 |
General |
kişinin giydiği karşı cinse ait elbise |
drag n.
|
|
321 |
General |
karşı olma |
reluctation [obsolete] n.
|
|
322 |
General |
karşı koyma |
reluctation [obsolete] n.
|
|
323 |
General |
karşı çıkma |
reluctation [obsolete] n.
|
|
324 |
General |
karşı çıkma |
naysay n.
|
|
325 |
General |
öneri veya emirlere şüphecilikle yaklaşma ve karşı koyma eğilimi |
negativeness n.
|
|
326 |
General |
belirgin veya mantıklı sebep olmaksızın emir ve önerilere karşı çıkma eğilimi |
negativity n.
|
|
327 |
General |
birahanelere karşı dini motiflerle hazırlanmış işçi lokali |
tee-to-tum n.
|
|
328 |
General |
yaşanılan mekanda, temel önlemler alarak, dışarıdan gelen tehditlere karşı
oluşturulan güvenli bir alan |
shelter in place n.
|
|
329 |
General |
toplum geleneklerine, adetlere ve yerleşik düzene karşı isyan etme |
titanism n.
|
|
330 |
General |
engellilere karşı ayrımcı kimse |
ableist n.
|
|
331 |
General |
engellilere karşı ayrımcılık |
ablism n.
|
|
332 |
General |
engellilere karşı ayrımcılık |
disablism n.
|
|
333 |
General |
engellilere karşı ayrımcılık |
disability discrimination n.
|
|
334 |
General |
engellilere karşı ayrımcılık |
handicapism n.
|
|
335 |
General |
ırksal dengeyi sağlamak üzere öğrencilerin uzak okul bölgelerine taşınması uygulamasına karşı olan kimse |
antibuser [us] n.
|
|
336 |
General |
entelektüel görüşlere karşı olan kimse |
anti-intellectual n.
|
|
337 |
General |
sosyalliğe karşı olan kimse |
antisocialist n.
|
|
338 |
General |
karşı çıkılamaz olma |
unanswerability n.
|
|
339 |
General |
başkalarının duygularına karşı çok hassas olan ve empati yeteneği çok gelişmiş kimse |
empath n.
|
|
340 |
General |
hatalara karşı hoşgörüsüzlük |
unforgivingness n.
|
|
341 |
General |
afganistan'da taliban'a karşı kurulmuş çok etnikli bir ılımlı islam ittifakı |
united front n.
|
|
342 |
General |
karşı gelme/çıkma |
kick n.
|
|
343 |
General |
karşı durma |
kick n.
|
|
344 |
General |
karşı gelme |
unobedience [obsolete] n.
|
|
345 |
General |
allah'a karşı saygısızlık |
unpitousty n.
|
|
346 |
General |
allah'a karşı saygısızlık |
unpity n.
|
|
347 |
General |
karşı koymama |
unresistance n.
|
|
348 |
General |
karşı gelinemez kimse |
untouchable n.
|
|
349 |
General |
yaşlı ve muhafazakar iktidara karşı kontrolü ele geçirmeye çalışan bir grup genç |
young turk n.
|
|
350 |
General |
hayvanlar üzerinde deney yapılmasına karşı olan kimse |
bestiarian [uk] n.
|
|
351 |
General |
karşı çıkan kimse |
exceptioner n.
|
|
352 |
General |
alkollüyken araç kullanmaya karşı annelerin oluşturduğu bir örgüt |
madd (mothers against drunk driving) n.
|
|
353 |
General |
(birine ya da bir şeye) karşı önyargı |
bias against (someone or something) n.
|
|
354 |
General |
birine ya da bir şeye karşı önyargı |
bias someone against someone or something n.
|
|
355 |
General |
tartışma ve münazaralarda kullanılan, karşı tarafın gerçek önermesini daha zayıf bir sav ile değiştirip çürüterek üstün gelindiği yanılsamasını yaratan bir taktik |
man of straw n.
|
|
356 |
General |
mahalle, okul ve kiliseye karşı hissedilen gurur veya bağlılık |
matriotism n.
|
|
357 |
General |
karşı konulamaz çekicilik |
witchcraft n.
|
|
358 |
General |
karşı konulamaz etki |
witchcraft n.
|
|
359 |
General |
rakibe karşı üstünlük fırsatını tepme |
let-off n.
|
|
360 |
General |
bir şeye karşı aşırı tutkusu veya düşkünlüğü olan kimse |
maniac n.
|
|
361 |
General |
militan feminizmin saldırılarına karşı erkeksi özellikleri koruma çabası |
masculinism n.
|
|
362 |
General |
karşı çıkma |
repugnance n.
|
|
363 |
General |
karşı gelme |
repugnance n.
|
|
364 |
General |
karşı çıkma |
repugnancy n.
|
|
365 |
General |
karşı gelme |
repugnancy n.
|
|
366 |
General |
karşı çıkma |
repugnance n.
|
|
367 |
General |
karşı gelme |
repugnance n.
|
|
368 |
General |
karşı çıkma |
repugnancy n.
|
|
369 |
General |
karşı gelme |
repugnancy n.
|
|
370 |
General |
karşı koyamama |
resistlessness n.
|
|
371 |
General |
bir grupta değişime karşı çıkanlar |
hard core n.
|
|
372 |
General |
zorluklara karşı gösterilen büyük çaba |
hardscrabble n.
|
|
373 |
General |
dirence karşı yavaşça ilerleme |
working [rare] n.
|
|
374 |
General |
birine veya bir şeye karşı nefret duyan kimse |
hater n.
|
|
375 |
General |
geçerli bir teoriye karşı çıkma |
heresy n.
|
|
376 |
General |
geçerli bir görüşe karşı çıkma |
heresy n.
|
|
377 |
General |
karşı kampanya |
campaign against n.
|
|
378 |
General |
karşı mücadele |
campaign against n.
|
|
379 |
General |
ingiltere'de 1960'lı yıllarda hippilere karşı gelişen bir gençlik altkültürü |
bootboys n.
|
|
380 |
General |
zayıf bir rakibe karşı oynanan müsabaka |
breather n.
|
|
381 |
General |
karşı tarafın iddialarına cevap niteliğindeki yazı |
brief n.
|
|
382 |
General |
karşı cinsten birine duyulan cinsel çekim |
heterosexualism n.
|
|
383 |
General |
nazara karşı konulan sembol |
hex sign n.
|
|
384 |
General |
toplum kurallarına karşı çıkan genç |
hippie n.
|
|
385 |
General |
toplum kurallarına karşı çıkan genç |
hippy n.
|
|
386 |
General |
yersiz karşı çıkma |
mischallenge [obsolete] n.
|
|
387 |
General |
yeniliğe karşı kimse |
luddite n.
|
|
388 |
General |
amerikan yerleşimcilerinin kızılderili saldırılarına karşı kullandığı koruyucu duvarlı ev |
garrison house n.
|
|
389 |
General |
(dağcılıkta) kar sınırının üzerinde yapılan tırmanışlarda kullanılan, ultraviyole ışımalara karşı koruyucu bir krem |
glacier cream n.
|
|
390 |
General |
kamusal anlaşmazlıklarda rakip cenaha karşı çıkan kimse |
gladiator n.
|
|
391 |
General |
karşı çıkma |
objection n.
|
|
392 |
General |
karşı çıkma bildiren gerekçe |
objection n.
|
|
393 |
General |
karşı çıkma bildiren ifade |
objection n.
|
|
394 |
General |
bazı yerleşik politikalara karşı çıkan kimse |
objector n.
|
|
395 |
General |
başkasına karşı yükümlü olan kimse |
obligee n.
|
|
396 |
General |
karşı koyma |
obluctation n.
|
|
397 |
General |
siyasi ve entelektüel alanlarda açıklık ve şeffaflığa karşı olan kimse |
obscurant n.
|
|
398 |
General |
karşı koyma |
obstacle [obsolete] n.
|
|
399 |
General |
karşı koyma |
obstancy [obsolete] n.
|
|
400 |
General |
karşı karşıya gelme |
clash n.
|
|
401 |
General |
(itibar, güvenilirlik veya kamu imajı zararına karşı) hasar kontrolü |
damage control n.
|
|
402 |
General |
karşı çıkma |
demur n.
|
|
403 |
General |
dişe karşı yerleştirilerek işitme sinirine ses ileten bir alet |
dentiphone n.
|
|
404 |
General |
karşı cinse cazibeli gelme |
desirableness n.
|
|
405 |
General |
karşı cins tarafından beğenilme |
desirableness n.
|
|
406 |
General |
savaş zamanında kenti hava saldırılarına karşı korumak için geceleri ışıkların kısıtlı kullanılması |
dim-out n.
|
|
407 |
General |
kamp veya ev girişindeki fırtınaya karşı konulmuş dış kapı |
dingle n.
|
|
408 |
General |
dikey sürgülü kanadı olup karşı ağırlıkları bulunmayan pencere |
guillotine n.
|
|
409 |
General |
geleneklere karşı çıkma |
iconoclasticism n.
|
|
410 |
General |
dini sembollere karşı çıkma |
iconoclasticism n.
|
|
411 |
General |
bilginin yayılmasına karşı kimse |
ignorantist n.
|
|
412 |
General |
resmi yetki kullanması sonucu zarar gören kimselere karşı sorumluluk nedeniyle bir kamu görevlisine tanınan kişisel dokunulmazlık |
official immunity n.
|
|
413 |
General |
karşı koyma |
opponency n.
|
|
414 |
General |
karşı durma |
opponency n.
|
|
415 |
General |
karşı konulabilir olma |
opposability n.
|
|
416 |
General |
karşı çıkan kimse |
opposer n.
|
|
417 |
General |
karşı olan kimse |
opposite n.
|
|
418 |
General |
karşı taraf |
oppugnant n.
|
|
419 |
General |
karşı koyma |
oppugnation n.
|
|
420 |
General |
karşı taraf |
oppugner n.
|
|
421 |
General |
karşı denge |
overpoise n.
|
|
422 |
General |
karşı ağırlık |
overpoise n.
|
|
423 |
General |
karşı koyma |
overthwart [obsolete] n.
|
|
424 |
General |
(sosyal hizmetlerin koruyucu sorumluluk alabileceği şekilde) kişisel zarara karşı savunmasız olma |
risk n.
|
|
425 |
General |
karşı devrimci çıkarlara hizmet eden kimse |
running dog n.
|
|
426 |
General |
karşı devrimci çıkarlara hizmet eden kuruluş |
running dog n.
|
|
427 |
General |
tanrılara karşı saygısızlık |
impiety n.
|
|
428 |
General |
(doğal tehlikeye karşı) dayanıklılık |
immunity n.
|
|
429 |
General |
belirli bir şeye karşı direnç |
immunity n.
|
|
430 |
General |
(kötü davranışa karşı ceza olarak verilen) yazma görevi |
impot n.
|
|
431 |
General |
karşı çıkan kimse |
impugner n.
|
|
432 |
General |
herkese ve her şeye karşı nazik ve cömert olma |
omnibenevolence n.
|
|
433 |
General |
(arazi bölünmesi için) mal sahibinin karşı tarafa gerçekleştirdiği ödeme miktarı |
owelty n.
|
|
434 |
General |
(arazi bölünmesi için) mal sahibinin karşı tarafa verdiği teminat miktarı |
owelty n.
|
|
435 |
General |
karşı karşıya gelme |
confront [obsolete] n.
|
|
436 |
General |
karşı karşıya gelme |
confrontal n.
|
|
437 |
General |
karşı karşıya gelen kimse |
confrontationist n.
|
|
438 |
General |
karşı karşıya gelen kimse |
confronter n.
|
|
439 |
General |
karşı karşıya gelme |
confrontment n.
|
|
440 |
General |
karşı sav sunarak aksini kanıtlayan kimse |
confuter n.
|
|
441 |
General |
karşı sav sunarak aksini kanıtlayan kimse |
disprover n.
|
|
442 |
General |
karşı gelme |
disobediency n.
|
|
443 |
General |
karşı gelme |
disobeisance [obsolete] n.
|
|
444 |
General |
baskın siyasi ve sosyal değerlere karşı çıkan kimse |
dissidents n.
|
|
445 |
General |
(yangına karşı) binanın bir bölümünün diğerlerinden ayrılması |
inclosure n.
|
|
446 |
General |
birine karşı bilgilendirme yapma |
information n.
|
|
447 |
General |
bir tartışma sırasında ortaya birçok argüman atıp, karşı tarafı bu argümanlara cevap vermeye zorlayarak tartışmadan galip ayrılma yöntemi |
gish gallop n.
|
|
448 |
General |
karşı-söylem |
counter-discourse n.
|
|
449 |
General |
(sayı, miktar, hacimde) karşı konulamaz patlama |
cloudburst n.
|
|
450 |
General |
(sayı, miktar, hacimde) karşı konulamaz patlama |
deluge n.
|
|
451 |
General |
kilise veya devletin mevcut otoritesine karşı komplo tertipleyenlerin yaptığı gizli toplantı |
conciliabule n.
|
|
452 |
General |
tartışmada karşı tarafı sakinleştirmenin önemine inanma |
conciliationism n.
|
|
453 |
General |
karşı gelme |
difficulty n.
|
|
454 |
General |
karşı koyma |
difficulty n.
|
|
455 |
General |
değişikliğe karşı çıkma |
do-nothingism n.
|
|
456 |
General |
rakibe karşı kazanılan üstünlük |
drop n.
|
|
457 |
General |
yeni ve canlandırıcı faktörlere karşı oluşan dirençten kaynaklanan çürüme ve dağılma |
dry rot n.
|
|
458 |
General |
karşı konulamaz unsur |
irresistible n.
|
|
459 |
General |
karşı konulmaz dürtü |
irresistible impulse n.
|
|
460 |
General |
siyasi veya dini meselelerde toplumun sergilediği en iyileri muhafaza edip köklü değişikliklere karşı çıkma yönelimi |
conservativism n.
|
|
461 |
General |
karşı açıklık |
counter opening n.
|
|
462 |
General |
karşı açıklık |
counteropening n.
|
|
463 |
General |
karşı proje |
counter project n.
|
|
464 |
General |
karşı proje |
counterproject n.
|
|
465 |
General |
karşı eğim |
counterslope n.
|
|
466 |
General |
karşı yöndeki eğim |
counterslope n.
|
|
467 |
General |
karşı çetele |
counter tally n.
|
|
468 |
General |
karşı skor |
counter tally n.
|
|
469 |
General |
karşı gelgit |
counter tide n.
|
|
470 |
General |
karşı saldırı |
counter-attack n.
|
|
471 |
General |
karşı saldırı yapan kimse |
counterattacker n.
|
|
472 |
General |
karşı çekim |
counterattraction n.
|
|
473 |
General |
karşı çekim |
counter-attraction n.
|
|
474 |
General |
karşı patlama |
counterblast n.
|
|
475 |
General |
karşı blöf |
counterbluff n.
|
|
476 |
General |
karşı darbe |
counterbuff n.
|
|
477 |
General |
karşı kampanya |
countercampaign n.
|
|
478 |
General |
karşı meydan okuma |
counterchallenge n.
|
|
479 |
General |
bir diğerine karşı yapılan bağırış |
countercry n.
|
|
480 |
General |
karşı talep |
counterdemand n.
|
|
481 |
General |
karşı çaba |
countereffort n.
|
|
482 |
General |
karşı casusluk |
counter-espionage n.
|
|
483 |
General |
karşı sezgi |
counterintuition n.
|
|
484 |
General |
karşı önlem |
counter-measure n.
|
|
485 |
General |
karşı bildiri |
countermemo n.
|
|
486 |
General |
düşman faaliyetine karşı açılan tünel |
countermine n.
|
|
487 |
General |
karşı hareket |
counterpace [obsolete] n.
|
|
488 |
General |
karşı taktik |
counterploy n.
|
|
489 |
General |
karşı denge |
counterpoise n.
|
|
490 |
General |
karşı protesto |
counterprotest n.
|
|
491 |
General |
karşı cevap |
counterquestion n.
|
|
492 |
General |
karşı tepki |
counterreaction n.
|
|
493 |
General |
karşı reform |
counterreform n.
|
|
494 |
General |
karşı yeniden oluşum |
counterreformation n.
|
|
495 |
General |
karşı sabotaj |
counter-sabotage n.
|
|
496 |
General |
karşı denge |
counterscale n.
|
|
497 |
General |
(oyunlarda) karşı büyü |
counterspell n.
|
|
498 |
General |
karşı casusluk aktiviteleri |
counterspying n.
|
|
499 |
General |
karşı koyma |
counterstand n.
|
|
500 |
General |
karşı gelme |
counterstand n.
|
|