kişiler - Türkisch Englisch Wörterbuch

kişiler

Bedeutungen von dem Begriff "kişiler" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 5 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
kişiler people n.
Every year, 42 000 people die on the EU's roads.
Her yıl 42.000 kişi AB yollarında hayatını kaybediyor.

More Sentences
Computer
kişiler contacts n.
I've lost all the contacts from my address book.
Adres defterimdeki tüm kişileri kaybettim.

More Sentences
kişiler persons n.
They are free to give persons with a subsidiary protection status equal treatment.
İkincil koruma statüsüne sahip kişilere eşit muamele göstermekte özgürler.

More Sentences
General
kişiler hearts n.
Computer
kişiler users n.

Bedeutungen, die der Begriff "kişiler" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 274 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
kayıp kişiler missing persons n.
In particular the issues of missing persons and access by certain human rights organisations to Algeria are worrying.
Özellikle kayıp kişiler ve bazı insan hakları örgütlerinin Cezayir'e erişimi konuları endişe vericidir.

More Sentences
kişiler arası interpersonal adj.
A whole series of personal and interpersonal relationships have been greatly disturbed.
Bir dizi kişisel ve kişiler arası ilişki büyük ölçüde bozuldu.

More Sentences
tüzel kişiler juristic persons n.
aşağıda imzası bulunan kişiler the undersigned n.
güven ve güvenilir kişiler trust and trustees n.
kutsayan kişiler blessers n.
bütün siyasi gücü elinde tutan kişiler oligarchy n.
işsiz kişiler idlesses n.
fransız doğabilimci jean de lamarck'ın teorilerini destekleyen kişiler lamarckian n.
ürün ve hizmet satmak üzere işe alınmış kişiler salespeople n.
seçkin kişiler elite n.
yetkili kişiler the authorities n.
bekleyen kişiler queue n.
yaşlılar evinde yaşayan yatalak olmayan kişiler ambulant residents n.
kilit kişiler key people n.
sadece yetkili kişiler executives only n.
üçüncü kişiler third parties n.
uzman kişiler experts n.
konusunda uzman kişiler experts in one's subject n.
alanında uzman kişiler specialists in their field n.
alanında uzman kişiler experts in one's field n.
oy kullanma hakkına sahip kişiler electorate n.
yaşlılar evinde yaşayan yatalak durumdaki kişiler bed-bound resident n.
pasif-agresif kişiler passive-aggressive persons n.
oy kullanan kişiler electorate n.
sıradan kişiler ordinary people n.
ilgi alanındaki kişiler people of concern n.
konuşmada adları geçen kişiler persons mentioned in the speech n.
muhalif olmalarına rağmen birlikte çalışmak zorunda olan kişiler frenemy n.
ilgili kişiler relevant persons n.
ilgili kişiler related persons n.
ilişkili kişiler arasındaki işlemler trancastions between related parties n.
engelli kişiler için teknik yardım malzemeleri technical aids for disabled persons n.
düşük sosyal sınıftaki kişiler pikey n.
ana dili ingilizce olmayan kişiler non-native speakers of english n.
ana dili ingilizce olan kişiler native speakers of english n.
önemli kişiler notable personages n.
sofrada oturan kişiler table n.
birlikte sınıflandırılan kişiler ranks n.
birlikte gruplandırılan kişiler ranks n.
belli bir zaman aralığında kaydolmuş kişiler registration n.
abd hükümetinin silahlı kuvvetlere onurlu hizmette bulunmuş kişiler için oluşturduğu mezarlık national cemetery n.
(belli bir sayı üzerinden) geriye kalan kişiler remainder [obsolete] n.
ölen kişiler hakkında yazı yazan kimse necrologist n.
arbede halindeki kişiler arasında yaşanan mücadele mellay n.
ek kişiler more n.
kişiler veya gruplar arasındaki ilişkilerin bozulması rent n.
bıyıklı kişiler için tasarlanan fincan mustache n.
büyük kişiler great n.
kişiler arası uyumluluk congenialness n.
bakmakla yükümlü olunan kişiler dependents n.
kişiler arası ilişkilerin gelişmesi cultivation n.
kişiler arası ilişkiler correspondency [obsolete] n.
oturumda bulunacak kişiler listesi sederunt n.
gücü elinde bulunduran kişiler people at the levers n.
mitlerin gerçek olay veya kişiler üzerine kurulduğunu ileri süren teoriyle açıklamak euhemerize v.
kimliği belirsiz kişiler tarafından saldırıya uğramak be attacked by unidentified persons v.
kimliği belirsiz kişi veya kişiler tarafından saldırıya uğramak be attacked by unknown assaliant or assailants v.
kimliği belirsiz kişi veya kişiler tarafından saldırıya uğramak be attacked by unidentified person or persons v.
kimliği belirsiz kişiler tarafından saldırıya uğramak be attacked by unknown perpetrators v.
kimliği belirsiz kişi veya kişiler tarafından saldırıya uğramak be attacked by unknown perpetrator or perpetrators v.
kimliği belirsiz kişiler tarafından saldırıya uğramak be attacked by unknown assailants v.
mitlerin gerçek olay veya kişiler üzerine kurulduğunu ileri süren teoriyle açıklamak euhemerise v.
öyle/şöyle/böyle kişiler/şeyler such adj.
aynı cinsiyetten kişiler arasında cinsel aktiviteyle ilgili homosexual adj.
aynı cinsiyetten kişiler arasında cinsel aktiviteye ait homosexual adj.
aynı cinsiyetten kişiler arasında cinsel aktivite içeren homosexual adj.
gerçekte akraba olmayan kişiler arasındaki (yakın bağ) fictive adj.
Phrasals
bir fikri kişiler arası paylaşıp tartışmak bounce around v.
(birini/bir şeyi) bir listedeki (kişiler/şeyler) arasına dahil etmek list (someone or something) as one of (someone or something) v.
(birini/bir şeyi) bir listedeki (kişiler/şeyler) arasında saymak list (someone or something) as one of (someone or something) v.
(birini/bir şeyi) bir listedeki (kişiler/şeyler) arasına katmak list (someone or something) as one of (someone or something) v.
(birini/bir şeyi) bir listedeki (kişiler/şeyler) arasına eklemek list (someone or something) as one of (someone or something) v.
(birine/bir şeye) bir listedeki (kişiler/şeyler) arasında yer vermek list (someone or something) as one of (someone or something) v.
Phrases
önemli kişiler anyone who is anyone expr.
önemli kişiler anybody who is anybody expr.
önde gelen topluluk/kişiler a leading body of expr.
yukarıda adı geçen kişi/kişiler (bir sayfada) the abovementioned persons expr.
Colloquial
en nefret edilen kişiler listesi most hated list n.
birinin arkadaşlık ettiği kişiler the company somebody keeps n.
(birinin) arkadaşlık ettiği kişiler the company (one) keeps n.
(birinin) birlikte vakit geçirdiği kişiler the company (one) keeps n.
birinin arkadaşlık ettiği kişiler the company somebody keeps n.
birinin birlikte vakit geçirdiği kişiler the company somebody keeps n.
yatılan kişiler pick-up n.
(bardan, gece kulübünden) kaldırılan kişiler pick-up n.
kaldırdığı kişiler pick-up n.
kaçamak yaptığı/yapılan kişiler pick-up n.
aynı yatağı paylaşan kişiler bedfellows n.
aynı yatakta yatan kişiler bedfellows n.
yan yana yatan kişiler bedfellows n.
birlikte anılan kişiler bedfellows n.
birbiriyle yakın bağı/bağlantısı/ilişkisi olan kişiler bedfellows n.
kişiler arasında toplanan para the pot n.
(bir gruptaki/alandaki) en tanınmış kişiler who's who expr.
(bir gruptaki/alandaki) en seçkin kişiler who's who expr.
düzenli olarak belli bir yerde görüşen kişiler arasında kullanılan vedalaşma kalıbı cuic (see you in church) abrev.
Idioms
yetkili kişiler (öğretmen, patron) tarafından sevilip kayrılan kadın blue-eyed girl [uk/australia] n.
işin perde arkasındaki kişiler back room boys [uk] n.
arka plandaki kişiler back room boys [uk] n.
ön planda olmayan kişiler back room boys [uk] n.
arka plandaki kişiler the boys in the back room n.
arka plandaki kişiler the backroom boys n.
başkalarının işine müdahale eden kişiler back-seat drivers n.
etkin kişiler big guns n.
önemli ve güçlü kişiler big guns n.
perde arkasındaki kişiler the backroom boys n.
perde arkasındaki kişiler the boys in the back room n.
(birbiriyle ilişkili/birbirine bağlı) olaylar/etkinlikler/deneyimler/kişiler vs zinciri daisy chain n.
yanlış kişiler bad company n.
kötü kişiler bad company n.
zararlı kişiler bad company n.
arkadaşlık edilmemesi gereken kişiler bad company n.
üst/yüksek mevkideki kişiler grasstops n.
toplumdaki önemli kişiler anyone who is anybody n.
en ünlü kişiler anyone who is anybody n.
en önemli kişiler anyone who is anybody n.
en bilinen kişiler anyone who is anybody n.
tüm önemli kişiler anyone who is anybody n.
en çok güç sahibi kişiler king or kaiser [old-fashioned] n.
hakimiyet sahibi kişiler king or kaiser [old-fashioned] n.
en yüksek mertebedeki kişiler king or kaiser [old-fashioned] n.
kişiler/durumlar arasındaki dengeyi kurma a balancing act n.
kişiler/durumlar arasındaki dengeyi sağlama a balancing act n.
kişiler/durumlar arasındaki dengeyi kurma a juggling act n.
kişiler/durumlar arasındaki dengeyi sağlama a juggling act n.
önemsiz kişiler arasında/sınırlı bir alanda önem/nüfuz sahibi big fish in a small pond n.
önemsiz kişiler arasında/sınırlı bir alanda önem/nüfuz sahibi big frog in a small pond n.
cahil/bilgisiz kişiler tarafından takdir görmeyen şey caviar to the general n.
(birlikte yaşamalarına rağmen) pek karşılaşmayan kişiler ships in the night n.
(birlikte yaşamalarına rağmen) birbirinin yüzünü pek görmeyen kişiler ships in the night n.
(birlikte yaşamalarına rağmen) pek denk gelmeyen kişiler ships in the night n.
(birlikte yaşamalarına rağmen) pek karşılaşmayan kişiler ships that pass in the night n.
(birlikte yaşamalarına rağmen) birbirinin yüzünü pek görmeyen kişiler ships that pass in the night n.
(birlikte yaşamalarına rağmen) pek denk gelmeyen kişiler ships that pass in the night n.
arka plandaki kişiler the back-room boys [uk] n.
perde arkasında asıl işi yapan ve göz önünde olmayan kişiler (bilim adamları, araştırmacılar the back-room boys [uk] n.
(farklı kişiler/gruplar arasında) köprü/köprüler kurmak build bridges v.
(farklı kişiler/gruplar arasında) iletişim kurmak build bridges v.
(farklı kişiler/gruplar arasında) bağlantı kurmak build bridges v.
dünyaya gelmiş/ayak basmış kişiler arasında en iyisi/yeteneklisi vs. as ever trod shoe-leather adj.
tüm önemli kişiler everybody who is anybody expr.
en ünlü/önemli kişiler everybody who is anybody expr.
tüm önemli kişiler everyone who is anyone expr.
en ünlü/önemli kişiler everyone who is anyone expr.
Speaking
stresle ilgili hastalığı olan kişiler beş kat daha fazla doktora gidiyor patients with stress visit the doctor five times more often than other patients expr.
stresle ilgili hastalığı olan kişiler 5 kat daha fazla doktora gidiyor patients with stress visit the doctor five times more often than other patients expr.
Trade/Economic
daha önce bir metinde atıfta bulunulan kişi veya kişiler above n.
acil durumda temas kurulacak kişiler emergency contact names n.
acil durumda temasa geçilecek kişiler emergency contact names n.
aynı meslekten olan kişiler topluluğu profession n.
bir hizmetin alım gücü düşük kişiler tarafından kullanılır hale gelmesi residualisation n.
bir kurum tarafından belli bir meseleyi incelemek üzere görevlendirilmiş seçkin kişiler heyeti eminent persons group n.
bir hizmetin alım gücü düşük kişiler tarafından kullanılır hale gelmesi residualization n.
bir hedef kitlenin, analiz konusu programdaki izleyici yoğunluğunun, tüm kişiler içinde var olma yoğunluğuna oranı affinity index n.
farklı kişiler için çalışan daktilografların (sekreterlerin) bir arada bulunduğu oda/salon typing pool n.
farklı kişiler için çalışan daktilografların (sekreterlerin) bir arada bulunduğu oda/salon secretarial pool n.
gerçek kişiler natural persons n.
işçi çalıştıran özel kişiler private persons employing worker n.
işletmeyle ilgili olmayan kişiler outsider n.
kişiler arası ilişkilerde insanların vücut hareketleriyle anlaşmaları body language n.
mali ihtiyaçları dolayısıyla kendilerine iş verilen kişiler work-relief n.
üçüncü kişiler stakeholders n.
yapıcı eleştiride bulunan kişiler devil's advocates n.
yabancı ülkede yerleşik kişiler üzerindeki alacak hakları claims on foreign residents n.
yetkili kişiler public authorities n.
Law
mülkiyet ile kullanım hakkı olan kişiler arasındaki hukuki ilişki trust n.
mülkiyet ile kullanım hakkı olan kişiler arasındaki hukuki ilişkideki gayrimenkul trust n.
aynı baba egemenliğine tabi kişiler arasındaki hısımlık agnatio n.
belirli kişiler veya gruplar için çıkarılan özel kanun private statute n.
bakmakla yükümlü olunan kişiler dependants n.
evlenme yeterliğine sahip olmayan kişiler arasındaki evlilik meretricious union n.
gerçek kişiler real persons n.
güvenlik için zararlı kişiler disorderly persons n.
gerçek ve tüzel kişiler natural and legal persons n.
karışıklık çıkaran kişiler disorderly persons n.
kişiler üzerindeki mutlak haklar absolute rights on persons n.
kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması eavesdropping and recording of conversations between persons n.
kişiler hukuku law of persons n.
kişiler arası gayrimenkule dair ilişki privity of estate n.
tüzel kişiler legal persons n.
borcunu ödemeyen kişiler için düzenlenen belge letters of horning [scotland] n.
Politics
birlikte hareket eden kişiler persons acting in concert n.
kişiler tarafından yönetilen koloni proprietary colony n.
kayıp kişiler büro amirliği department for disappeared persons n.
mülteciler ve yerinden olmuş kişiler bakanlığı ministry for refugees and displaced persons n.
önemli kişiler komitesi committee of eminent persons n.
sınırlı kişiler interdicted persons n.
sürgün kişiler exiles n.
tekne ile gelen kişiler boat people n.
ülkesinde yerinden edilmiş kişiler internally displaced person n.
ülkesinde yerinden edilmiş kişiler internally displaced people n.
yeni gelen kişiler new arrivals n.
yerinden edilmiş kişiler ve sığınmacılar displaced persons and refugees n.
2015 sonrası kalkınma gündemi konusunda seçkin kişiler üst düzeyli panel high-level panel of eminent persons on the post-2015 development agenda n.
yüksek komiserliğin ilgi alanındaki kişiler persons of concern to the high commissioner n.
liyakatsiz kişiler tarafından yönetilen hükümet kakistocracy n.
ülkedeki adli yargılamadan muaf kişiler ile ilgili extraterritorial adj.
dokunulmazlığı olan kişiler ile ilgili extraterritorial adj.
Institutes
avrupa topluluğunun açık toplumunda bağımsızca yaşayan engelli kişiler programı handicapped people in the european community living independently in an open society n.
Industry
işletme veya kuruluşta çalışan kişiler human resources n.
Technical
engelli kişiler için teknik yardımcılar technical aids for disabled persons n.
özürlü kişiler için teknik yardımlar technical aids for disabled persons n.
Computer
ağ üzerindeki meşhur kişiler celebrities online n.
bildirilecek kişiler people to notify n.
bilgi alınabilecek kişiler references n.
diğer kişiler other people n.
fikirleri önemsenmeyen kişiler (grubu) peanut gallery n.
gerekli kişiler required people n.
gerekli kişiler requiredrequired people n.
güvenilir kişiler trusted people n.
istenen kişiler required people n.
kişiler arası mesajlaşma interpersonal messaging n.
kişiler listesi contact list n.
kişiler arası mesajlaşma sistemi interpersonal messaging system n.
kişiler arasında mesaj iletimi interpersonal messaging n.
konu, yer ve kişiler topic, place and people n.
okunmamış kişiler unread contacts n.
paylaşılan kişiler shared contacts n.
tanıyor olabileceğin kişiler people you may know n.
tüm kişiler all contacts n.
yasaklı kişiler banned people n.
yakın kişiler hot contacts n.
kişiler'i al import contacts expr.
Telecom
kişiler arası arama person-to-person call n.
Aeronautic
kabul edilmeyen kişiler deportees n.
Marine
ingilizce'de gemiye ilk defa binmiş kişiler için kullanılan alaycı ifade landlubber n.
Medical
acil durumlara müdahale eden kişiler first responders n.
bir hastalığın doğrudan etkileşim kurmamış kişiler arasında yayılmaya başlaması community spread n.
çocukken kanserden kurtulmuş kişiler survivors of childhood cancer n.
çalışma çağındaki kişiler working-age persons n.
non-diabetik kişiler non-diabetic people n.
yüksek risk grubundaki kişiler individuals in the high-risk group n.
Psychology
kişiler arası süreci hatırlama interpersonal process recall n.
Food Engineering
kişiler tarafından tüketimi öngörülen yenilebilir kazein ve kazeinatlar certain lactoproteins (caseins and caseinates) intended for human consumption n.
kişiler tarafından tüketimi öngörülen gıda ürünlerinin izlenmesini amaçlayan analiz ve örnekleme metotları methods of sampling and analysis for the monitoring of foodstuffs intended for human consumption n.
kişiler tarafından tüketimi öngörülen şekerlerin analiz metotları methods of analysis for testing certain sugars intended for human consumption n.
kişiler tarafından tüketimi öngörülen reçel, jöle, marmelat ve tatlandırılmış kestane püresi fruit jams, jellies and marmalades and sweetened chestnut purée intended for human consumption n.
kişiler tarafından tüketimi öngörülen hızlı dondurulmuş gıda maddelerinin depolanması, muhafazası ve taşınması esnasındaki sıcaklıkların izlenmesi monitoring of temperatures in the means of transport, warehousing and storage of quickfrozen foodstuffs intended for human consumption n.
kişiler tarafından tüketimi öngörülen hızlı dondurulmuş gıdaların sıcaklık kontrolü için numune alma ve analiz metodu sampling procedure and method of analysis for the official control of the temperatures of quick-frozen foods intended for human consumption n.
kişiler tarafından tüketimi öngörülen çikolata ve çikolata ürünleri cocoa and chocolate products intended for human consumption n.
Social Sciences
aç/açlık tehdidi altındaki kişiler food insecure individuals n.
belirli bir kültürde kanbağı olan kişiler arasındaki sosyal ilişki sistemi kinship system n.
(özellikle sosyokültürel olarak) birbirinden farklı kişiler arasındaki evlilik heterogamy n.
benzer kişiler arasındaki evlilik homogamy n.
cinsiyetsiz üçüncü kişi zamiri (erkekler için he kadınlar için she ve nonbinary kişiler için they zamirinin kullanılması) singular they pron.
cinsiyetsiz üçüncü kişi zamiri (erkekler için he kadınlar için she ve nonbinary kişiler için they zamirinin kullanılması) they pron.
History
eski moğol imparatorluğunda yönetici sınıfından kişiler topluluğu nabobery n.
Religious
musevilikte haham olmayan kişiler için kullanılan saygı ifadesi reb n.
kathar tarikatı üyesi olan kişiler cathars n.
seyahate çıkacak kişiler için katolik kilisesinde okunan dua itinerary n.
seyahate çıkacak kişiler için katolik kilisesinde okunan dua itinerarium n.
aynı dine mensup kişiler arasındaki birliğin bozulması schism n.
(kişiler) günahsız clean adj.
(kişiler) saf clean adj.
Military
silahlı kuvvetlerde bulunan kişiler arasında iletişimi kısıtlayan askeri sansür armed forces censorship n.
(aynı yılda doğan) askerliğe çağrılan kişiler class n.
Music
amerika'da yaşayan latin kökenli kişiler tarafından ingilizce veya ispanyolca sözlerle yapılan rap müzik latin rap n.
Latin
üçüncü kişiler için hak ve yükümlülük doğurmaması pacta tertiis n.
Archaic
kişiler arası iletişim dialogism n.
kişiler arası ilişkiler correspondence n.
bir araya gelmiş kişiler presence n.
belirli kişiler whose pron.
Slang
siyahi, asyalı ve azınlık etnik kökenli kişiler için kullanılan bir kısaltma bame n.
twitter'dan haberleşen kişiler tweeple n.
twitter'dan haberleşen kişiler tweeps n.
problemli kişiler listesi shit-list n.
problemli kişiler listesi crap-list n.
çok hızlı hareket eden/işleri çabucak halleden kişiler için kullanılan bir tabir speedy gonzales n.
tanınmış kişiler peeps [us] n.
nft satın alan veya tanıtımını yapan kişiler için kullanılan aşağılayıcı argo kelime nft bro n.
okuldaki en popüler kişi/kişiler olmak rule the school v.
belirli kişiler tarafından bilinen on the low (on the down low) expr.
Modern Slang
onlu yaşlardaki kişiler gibi davranan/onlu yaşlardaki kişilerin zevklerine sahip olan yetişkin adultolescent n.