|
Kategorie |
Englisch |
Türkisch |
|
Common Usage |
|
1 |
Common Usage |
practice n.
|
idman |
|
Tom watched the team practice.
Tom takım idmanını izledi.
More Sentences
|
2 |
Common Usage |
practice n.
|
alıştırma |
|
Even after weeks of practice, I still can't do a handstand.
Haftalarca alıştırma yapmama rağmen hâlâ amuda kalkamıyorum.
More Sentences
|
3 |
Common Usage |
practice n.
|
uygulama |
|
Professional herbal practice associations and consumer groups support it across Europe.
Profesyonel bitkisel uygulama dernekleri ve tüketici grupları Avrupa çapında bunu desteklemektedir.
More Sentences
|
4 |
Common Usage |
practice n.
|
pratik |
|
Practice is also needed in the peaceful and amicable solution of conflicts.
Çatışmaların barışçıl ve dostane çözümü için de pratiğe ihtiyaç vardır.
More Sentences
|
5 |
Common Usage |
practice v.
|
yapmak |
|
Tom shouldn't be practicing medicine.
Tom doktorluk yapmamalı.
More Sentences
|
6 |
Common Usage |
practice v.
|
alıştırma yapmak |
|
I need to practice parallel parking.
Paralel park etme konusunda alıştırma yapmam gerek.
More Sentences
|
7 |
Common Usage |
practice v.
|
uygulamak |
|
Turkish politicians show little zeal when it comes to putting the changes to the constitution into practice.
Türk politikacılar anayasada yapılan değişiklikleri uygulamaya geçirme konusunda çok az gayret göstermektedir.
More Sentences
|
General |
|
8 |
General |
soccer practice n.
|
futbol antrenmanı |
|
Tom drove his children to soccer practice.
Tom çocuklarını futbol antrenmanına götürdü.
More Sentences
|
9 |
General |
practice n.
|
avukatlık |
|
Tom was accused of practicing law without a license.
Tom lisansı olmadan avukatlık yapmakla suçlandı.
More Sentences
|
10 |
General |
rules and practice n.
|
kurallar ve uygulamalar |
|
We currently have very different attitudes, rules and practices among Member States.
Şu anda Üye Devletler arasında çok farklı tutumlar, kurallar ve uygulamalar var.
More Sentences
|
11 |
General |
practice n.
|
antrenman |
|
This summer I made a decision - to begin practicing.
Bu yaz bir karar verdim; antrenmanlara başlamaya.
More Sentences
|
12 |
General |
practice n.
|
doktorluk |
|
Are you a practicing physician?
Doktorluk mu yapıyorsunuz?
More Sentences
|
13 |
General |
practice n.
|
çalışma |
|
Behind every minute of concert time there is one hour of hard practice.
Konser zamanının her dakikasının arkasında bir saatlik sıkı bir çalışma vardır.
More Sentences
|
14 |
General |
practice n.
|
alıştırma |
|
All we need is a little more practice.
Tek ihtiyacımız olan biraz daha alıştırma.
More Sentences
|
|
15 |
General |
practice n.
|
yöntem |
|
We talked about the most effective parenting practices.
En etkili ebeveynlik yöntemleri hakkında konuştuk.
More Sentences
|
16 |
General |
practice n.
|
pratik |
|
Realistic in the sense that practice and theory are two different things.
Pratik ve teorinin iki farklı şey olduğu anlamında gerçekçi.
More Sentences
|
17 |
General |
practice n.
|
tatbikat |
|
You have to think of it as a practice exercise for firefighters, a call-out without a fire.
Bunu itfaiyeciler için bir tatbikat olarak düşünmelisiniz, yangın olmadan yapılan bir çağrı gibi.
More Sentences
|
18 |
General |
legal practice n.
|
yasal uygulama |
|
This is entirely unacceptable in such cases and in breach of normal legal practice.
Bu tür durumlarda bu tamamen kabul edilemez ve normal yasal uygulamalara aykırıdır.
More Sentences
|
19 |
General |
existing practice n.
|
mevcut uygulama |
|
In our view, following existing practice will promote streamlining.
Bizim görüşümüze göre, mevcut uygulamaların sürdürülmesi kolaylaştırmayı teşvik edecektir.
More Sentences
|
20 |
General |
religious practice n.
|
dini uygulama |
|
Nonetheless, religious practices, cultures and traditions can be changed.
Bununla birlikte dini uygulamalar, kültürler ve gelenekler değiştirilebilir.
More Sentences
|
21 |
General |
practice n.
|
profesyonel uygulama |
|
Finally, the framework should try to go with the grain of professional practice.
Son olarak, çerçeve profesyonel uygulamalara uyum sağlamaya çalışmalıdır.
More Sentences
|
22 |
General |
practice n.
|
muayenehane |
|
She started her own medical practice in Boston.
Boston'da kendi muayenehanesini açmıştır.
More Sentences
|
23 |
General |
practice v.
|
çalışmak |
|
Practice this song and memorise the lyrics, then teach them to the students.
Şarkıyı çalış, sözleri ezberle, sonra da çocuklara öğret.
More Sentences
|
24 |
General |
practice v.
|
alıştırma yapmak |
|
In order to beat them, we practice very hard.
Onları yenmek için çok sıkı alıştırma yapıyoruz.
More Sentences
|
25 |
General |
practice v.
|
yapmak |
|
Tom is practicing his speech in front of the mirror.
Tom konuşmasını aynanın önünde yapıyor.
More Sentences
|
26 |
General |
practice v.
|
antrenman yapmak |
|
In order to beat them, we practice very hard.
Onları yenmek için çok sıkı antrenman yapıyoruz.
More Sentences
|
27 |
General |
practice v.
|
egzersiz yapmak |
|
I won't be able to practice.
Egzersiz yapamayacağım.
More Sentences
|
28 |
General |
practice v.
|
uygulamak |
|
By the same token, we take this opportunity to denounce the torture practiced in Egyptian police stations.
Aynı şekilde bu vesileyle Mısır polis karakollarında uygulanan işkenceyi de kınıyoruz.
More Sentences
|
29 |
General |
put into practice v.
|
uygulamak |
|
What has been adopted must be put into practice.
Kabul edilenlerin uygulamaya konulması gerekmektedir.
More Sentences
|
30 |
General |
put into practice v.
|
uygulamaya koymak |
|
Let us therefore exploit those 225 articles to find means of action that we can put into practice.
Bu nedenle, uygulamaya koyabileceğimiz eylem araçları bulmak için bu 225 maddeden yararlanalım.
More Sentences
|
31 |
General |
put into practice v.
|
hayata geçirmek |
|
The recommendation contains some good intentions, but nothing about how they are to be put into practice.
Tavsiye kararında bazı iyi niyetler var ancak bunların nasıl hayata geçirileceğine dair hiçbir şey yok.
More Sentences
|
32 |
General |
apply in practice v.
|
pratikte uygulamak |
|
We must achieve realistic legislation that can be applied in practice.
Pratikte uygulanabilecek gerçekçi bir mevzuata ulaşmalıyız.
More Sentences
|
33 |
General |
practice piano v.
|
piyano çalışmak |
|
Tom practices piano every day.
Tom her gün piyano çalıyor.
More Sentences
|
34 |
General |
practice [obsolete] v.
|
kullanmak |
|
If you don't practice a word at least once, you can't learn it.
Bir kelimeyi en az bir kez kullanmazsan, onu öğrenemezsin.
More Sentences
|
|
35 |
General |
practice v.
|
(doktor, avukat) olarak çalışmak |
|
He started practicing as a psychologist in 1978.
1978'de psikolog olarak çalışmaya başladı.
More Sentences
|
36 |
General |
practice v.
|
pratik yapmak |
|
That snake charmer could use a little more practice.
O yılan oynatıcısının biraz daha pratik yapması gerek.
More Sentences
|
37 |
General |
out of practice adj.
|
idmansız |
|
Tom is clearly out of practice.
Tom belli ki idmansız.
More Sentences
|
38 |
General |
in practice adv.
|
uygulamada |
|
In practice, it is hoped that in the long term it will become a European information system.
Uygulamada uzun vadede bir Avrupa bilgi sistemi haline gelmesi umulmaktadır.
More Sentences
|
Phrases |
|
39 |
Phrases |
out of practice adj.
|
antrenmansız |
|
Tom is out of practice.
Tom antrenman yapmıyor.
More Sentences
|
Trade/Economic |
|
40 |
Trade/Economic |
practice n.
|
alışkanlık |
|
Old practices died hard in the country.
Taşrada eski alışkanlıklar çok zor ölür.
More Sentences
|
41 |
Trade/Economic |
budgetary practice n.
|
bütçenin uygulanması |
|
The Member States are happy about that, but it is not good budgetary practice.
Üye Devletler bu durumdan memnundur, ancak bu iyi bir bütçe uygulaması değildir.
More Sentences
|
42 |
Trade/Economic |
accounting practice n.
|
muhasebe uygulaması |
|
Fifthly, I am, in addition, able to agree to several amendments on accounting practice.
Beşinci olarak, muhasebe uygulamalarına ilişkin bazı değişiklikleri de kabul edebilirim.
More Sentences
|
43 |
Trade/Economic |
practice n.
|
pratik |
|
We have visions but little practice.
Vizyonumuz var ama pratiğimiz az.
More Sentences
|
44 |
Trade/Economic |
codes of practice n.
|
uygulama kuralları |
|
I have nothing in principle against the implementation of voluntary codes of practice for European Union airlines.
Avrupa Birliği hava yolları için gönüllü uygulama kurallarının uygulanmasına ilkesel olarak karşı değilim.
More Sentences
|
45 |
Trade/Economic |
practice n.
|
uygulama |
|
Pigs were fed improperly treated swill, which was bad farming practice.
Domuzlar uygun olmayan şekilde işlenmiş atıklarla besleniyordu, ki bu da hatalı bir çiftçilik uygulamasıydı.
More Sentences
|
Law |
|
46 |
Law |
state practice n.
|
devlet uygulaması |
|
So far, in my opinion, there is no proof that this is a systematic state practice.
Bana göre şu ana kadar bunun sistematik bir devlet uygulaması olduğuna dair bir kanıt yok.
More Sentences
|
47 |
Law |
practice n.
|
uygulama |
|
That is correct practice, democratic practice.
Bu doğru bir uygulamadır, demokratik bir uygulamadır.
More Sentences
|
Technical |
|
48 |
Technical |
practice n.
|
yöntem |
|
We cannot therefore make use of naming and shaming and worst practices.
Bu nedenle adlandırma, ayıplama gibi berbat yöntemlere başvuramayız.
More Sentences
|
Military |
|
49 |
Military |
target practice n.
|
atış talimi |
|
Tom wanted to get in a little target practice before he went into the office.
Tom ofise gitmeden önce biraz atış talimi yapmak istedi.
More Sentences
|
Common Usage |
|
50 |
Common Usage |
practice n.
|
egzersiz |
|
51 |
Common Usage |
practice v.
|
etmek |
|
General |
|
52 |
General |
practice n.
|
görüş |
|
53 |
General |
ormal bona fide commercial practice n.
|
iyi niyetli ticari uygulama |
|
54 |
General |
office practice n.
|
büro uygulamaları |
|
55 |
General |
architectural practice n.
|
mimari uygulama |
|
56 |
General |
practice n.
|
teamül |
|
57 |
General |
practice n.
|
hekimlik uygulaması |
|
58 |
General |
practice ship n.
|
eğitim gemisi |
|
59 |
General |
trial practice n.
|
yargı uygulamaları |
|
60 |
General |
agronomic practice n.
|
tarımsal uygulama |
|
61 |
General |
practice of law n.
|
avukatlık |
|
62 |
General |
practice n.
|
amel |
|
63 |
General |
community of practice n.
|
uğraş topluluğu |
|
64 |
General |
community of practice n.
|
uygulayıcı topluluk |
|
65 |
General |
code of practice n.
|
nizamname |
|
66 |
General |
practice n.
|
hastalar (hekime gelen) |
|
67 |
General |
practice n.
|
itiyat |
|
68 |
General |
practice n.
|
egzersiz |
|
69 |
General |
practice n.
|
eylem |
|
70 |
General |
practice n.
|
kılgı |
|
71 |
General |
practice n.
|
idman |
|
72 |
General |
practice n.
|
talim |
|
73 |
General |
practice n.
|
iş |
|
74 |
General |
theoretical practice n.
|
teorik pratik |
|
|
75 |
General |
common practice n.
|
genel uygulama |
|
76 |
General |
practice n.
|
hasta muayenesi |
|
77 |
General |
the regular practice n.
|
adet |
|
78 |
General |
practice n.
|
hile |
|
79 |
General |
practice n.
|
tecrübe |
|
80 |
General |
global practice n.
|
küresel uygulama |
|
81 |
General |
sharp practice n.
|
hileli bir iş |
|
82 |
General |
international architectural practice n.
|
uluslararası mimari uygulama |
|
83 |
General |
the regular practice n.
|
alışkanlık |
|
84 |
General |
professional practice n.
|
mesleki uygulama |
|
85 |
General |
practice n.
|
teknik |
|
86 |
General |
practice n.
|
el alışkanlığı |
|
87 |
General |
parlimentary practice n.
|
parlamento usulü |
|
88 |
General |
practice n.
|
ısınma |
|
89 |
General |
choir practice n.
|
koro provası |
|
90 |
General |
unauthorized practice of law n.
|
yetkisiz hukuk uygulaması |
|
91 |
General |
sharp practice n.
|
dalavere |
|
92 |
General |
sharp practice n.
|
hileli iş |
|
93 |
General |
practice drill n.
|
uygulama alıştırması |
|
94 |
General |
office practice in government n.
|
kamuda büro uygulamaları |
|
95 |
General |
practice of law n.
|
hukuk uygulaması |
|
96 |
General |
practice guidelines n.
|
mesleki rehberler |
|
97 |
General |
model practice n.
|
örnek uygulama |
|
98 |
General |
general practice n.
|
genel deneyim |
|
99 |
General |
good practice n.
|
iyi deneyim |
|
100 |
General |
practice n.
|
sistem |
|
101 |
General |
practice n.
|
deneyim |
|
102 |
General |
practice n.
|
metot |
|
103 |
General |
practice n.
|
uzmanlık |
|
104 |
General |
practice implementation n.
|
pratik amaçlı uygulama |
|
105 |
General |
practice implementation n.
|
deneme amaçlı uygulama |
|
106 |
General |
practice n.
|
adet |
|
107 |
General |
practice n.
|
usul |
|
108 |
General |
primitive practice n.
|
çağ dışı uygulama |
|
109 |
General |
outdated practice n.
|
çağ dışı uygulama |
|
110 |
General |
practice principle n.
|
uygulama esası |
|
111 |
General |
long-term practice n.
|
uzun süreli alıştırma/pratik |
|
112 |
General |
long-term practice n.
|
uzun süreli çalışma |
|
113 |
General |
relevant practice n.
|
ilgili uygulama |
|
114 |
General |
situated practice n.
|
yerleşik uygulama |
|
115 |
General |
developmentally appropriate practice n.
|
gelişim gereklerine uygun uygulama |
|
116 |
General |
developmentally appropriate practice n.
|
gelişimsel bakımdan uygun uygulama |
|
117 |
General |
practice clothes n.
|
eşofman |
|
118 |
General |
summer practice n.
|
staj |
|
119 |
General |
spiritual practice n.
|
ruhsal/tinsel uygulama |
|
120 |
General |
current practice n.
|
cari uygulama |
|
121 |
General |
private practice n.
|
özel muayenehane |
|
122 |
General |
social work with children and families: getting into practice n.
|
aile ve çocuklarla sosyal hizmet: uygulamaya giriş |
|
123 |
General |
usual practice n.
|
mutat uygulama |
|
124 |
General |
fundamentals before practice n.
|
uygulamaya geçmeden bilinmesi gerekenler |
|
125 |
General |
practice exam n.
|
uygulama sınavı |
|
126 |
General |
best practice n.
|
örnek uygulama |
|
127 |
General |
general practice n.
|
pratisyen doktorların çalıştıkları yer |
|
128 |
General |
general practice n.
|
pratisyen doktorluk |
|
129 |
General |
general practice n.
|
genel hareket tarzı |
|
130 |
General |
group practice n.
|
profesyonellerden oluşan bir derneğin yaptığı uygulamalar |
|
131 |
General |
group practice n.
|
hukuki hizmetlerin çok sayıda avukatın çalıştığı bir hukuk bürosu tarafından sunulduğu sistem |
|
132 |
General |
established practice n.
|
yerleşik uygulama/teamül |
|
133 |
General |
practice n.
|
hain plan |
|
134 |
General |
practice n.
|
komplo |
|
135 |
General |
practice n.
|
dava ve kovuşturmaların yürütülme şekli |
|
136 |
General |
practice n.
|
bilgiyi uygulama |
|
137 |
General |
practice n.
|
alışkanlıkla yapılan eylem |
|
138 |
General |
practice n.
|
tekrarlanan eylem |
|
139 |
General |
practice n.
|
kullanma |
|
140 |
General |
practice n.
|
kullanım |
|
141 |
General |
practice n.
|
olağan yöntem |
|
142 |
General |
practice n.
|
hain plan |
|
143 |
General |
practice n.
|
komplo |
|
144 |
General |
practice n.
|
entrika |
|
145 |
General |
practice n.
|
düzenli alıştırma |
|
146 |
General |
practice n.
|
mesleğin icrası |
|
147 |
General |
practice n.
|
dava usulü |
|
148 |
General |
practice n.
|
davanın yürütülmesi |
|
149 |
General |
practice [obsolete] n.
|
icra etme |
|
150 |
General |
practice [obsolete] n.
|
gerçekleştirme |
|
151 |
General |
practice [obsolete] n.
|
uygulama yöntemi |
|
152 |
General |
practice [obsolete] n.
|
el becerisi |
|
153 |
General |
practice [obsolete] n.
|
becerikli yönetme |
|
154 |
General |
practice [obsolete] n.
|
ustaca yönetme |
|
155 |
General |
practice n.
|
kötü niyetle kandırma |
|
156 |
General |
practice n.
|
entrika çevirme |
|
157 |
General |
practice n.
|
hile yapma |
|
158 |
General |
practice n.
|
profesyonel hizmet verilen yer |
|
159 |
General |
practice game n.
|
idman maçı |
|
160 |
General |
practice game n.
|
skoru sezon kayıtlarına geçmeyen maç |
|
161 |
General |
practice range n.
|
golf atışı çalışmak için uygun saha |
|
162 |
General |
practice range n.
|
golf alıştırma sahası |
|
163 |
General |
private practice n.
|
özel uygulama |
|
164 |
General |
private practice n.
|
hususi uygulama |
|
165 |
General |
private practice n.
|
özel muayenehane hekiminin az çok belirli olan hasta çevresi |
|
166 |
General |
skull practice n.
|
danışma toplantısı |
|
167 |
General |
skull practice n.
|
istişare toplantısı |
|
168 |
General |
skull practice n.
|
zihinsel egzersiz |
|
169 |
General |
put into practice v.
|
gerçekleştirmek |
|
170 |
General |
practice v.
|
alışkanlık haline getirmek |
|
171 |
General |
practice v.
|
dolap çevirmek |
|
172 |
General |
practice v.
|
adet edinmek |
|
173 |
General |
practice upon v.
|
yararlanmak |
|
174 |
General |
practice v.
|
idman yapmak |
|
175 |
General |
practice v.
|
deneyim kazanmak |
|
176 |
General |
be out of practice v.
|
formda olmamak |
|
177 |
General |
practice economy v.
|
tasarruf yapmak |
|
178 |
General |
practice on v.
|
yararlanmak |
|
179 |
General |
be out of practice v.
|
formdan düşmüş olmak |
|
180 |
General |
be out of practice v.
|
uzun zamandan beri bir şeyi yapmadığı için onu iyi yapamamak |
|
181 |
General |
practice v.
|
etmek |
|
182 |
General |
be in practice v.
|
formda olmak |
|
183 |
General |
practice v.
|
entrika çevirmek |
|
184 |
General |
practice v.
|
çalışmak (bir beceriyi/ yeteneği geliştirmek için) |
|
185 |
General |
be out of practice v.
|
paslanmak |
|
186 |
General |
operate in practice v.
|
uygulamak |
|
187 |
General |
make a practice of doing something v.
|
bir şeyi adet edinmek |
|
188 |
General |
practice v.
|
gerçekleştirmek |
|
189 |
General |
practice a deceit v.
|
hile yapmak |
|
190 |
General |
act contrary to the faith and practice of the community v.
|
akideyi bozmak |
|
191 |
General |
put into practice v.
|
pratiğe aktarmak |
|
192 |
General |
transfer into practice v.
|
uygulamak |
|
193 |
General |
transfer into practice v.
|
pratiğe aktarmak |
|
194 |
General |
put into practice v.
|
pratiğe dönüştürmek |
|
195 |
General |
transfer into practice v.
|
pratiğe dönüştürmek |
|
196 |
General |
transfer into practice v.
|
gerçekleştirmek |
|
197 |
General |
transfer into practice v.
|
uygulamaya koymak |
|
198 |
General |
practice charity v.
|
zekat vermek |
|
199 |
General |
practice favoritism v.
|
fark gözetmek |
|
200 |
General |
practice v.
|
-lik yapmak |
|
201 |
General |
put into practice v.
|
pratiğe geçirmek |
|
202 |
General |
put into practice v.
|
pratiğe dökmek |
|
203 |
General |
put something into practice v.
|
pratiğe dökmek |
|
204 |
General |
give someone practice v.
|
pratik kazandırmak |
|
205 |
General |
practice double standard v.
|
çifte standart uygulamak |
|
206 |
General |
put something into practice v.
|
uygulamaya geçirmek |
|
207 |
General |
put into practice v.
|
uygulamaya almak |
|
208 |
General |
put into practice v.
|
uygulamaya sokmak |
|
209 |
General |
practice v.
|
meşk etmek |
|
210 |
General |
improve the practice v.
|
pratiği artırmak |
|
211 |
General |
put theory into practice v.
|
teoriyi pratiğe dökmek |
|
212 |
General |
practice v.
|
idman etmek |
|
213 |
General |
practice tennis v.
|
tenis çalışmak |
|
214 |
General |
practice [obsolete] v.
|
faydalanmak |
|
215 |
General |
practice [obsolete] v.
|
sık sık gitmek |
|
216 |
General |
practice [obsolete] v.
|
sıklıkla uğramak |
|
217 |
General |
practice [obsolete] v.
|
(oyunun) içinde rol almak |
|
218 |
General |
practice [obsolete] v.
|
yürürlüğe koymak |
|
219 |
General |
practice [obsolete] v.
|
meydana getirmek |
|
220 |
General |
practice [obsolete] v.
|
neden olmak |
|
221 |
General |
practice [obsolete] v.
|
planlamak |
|
222 |
General |
practice [obsolete] v.
|
denemek |
|
223 |
General |
practice v.
|
müzakerede bulunmak |
|
224 |
General |
practice v.
|
eğitmek |
|
225 |
General |
practice v.
|
saflığından yararlanmak |
|
226 |
General |
practice bundling v.
|
nişanlıyla aynı yatakta giyinik uyumak |
|
227 |
General |
practice v.
|
(din) inanmak |
|
228 |
General |
practice v.
|
(din) kurallarına göre yaşamak |
|
229 |
General |
practice v.
|
talim yapmak |
|
230 |
General |
practice v.
|
icra etmek |
|
231 |
General |
demonstrated in practice adj.
|
uygulamalı olarak/uygulanarak gösterilen/kanıtlanan |
|
232 |
General |
in practice adv.
|
pratikte |
|
233 |
General |
in practice adv.
|
icraatta |
|
234 |
General |
in theory and in practice adv.
|
teoride ve pratikte |
|
235 |
General |
in practice adv.
|
eli alışmış halde |
|
236 |
General |
in practice adv.
|
tecrübeli olarak |
|
237 |
General |
in practice [obsolete] adv.
|
yaygın uygulamada |
|
238 |
General |
in practice [obsolete] adv.
|
mevcut uygulamada |
|
239 |
General |
in practice [obsolete] adv.
|
modaya uygun bir şekilde |
|
240 |
General |
in practice expr.
|
belirli bir mesleğin icrasında |
|
Phrasals |
|
241 |
Phrasals |
practice upon something v.
|
bir şey üzerinde denemek/alıştırma yapmak |
|
242 |
Phrasals |
practice on something v.
|
bir şey üzerinde alıştırma yapmak |
|
243 |
Phrasals |
practice upon something v.
|
bir şey üzerinde alıştırma yapmak |
|
244 |
Phrasals |
practice on something v.
|
bir şey üzerinde denemek/alıştırma yapmak |
|
245 |
Phrasals |
practice on (someone or something) [uk] v.
|
(biri/bir şey) üzerinde deneme/alıştırma yapmak |
|
246 |
Phrasals |
practice on (someone or something) [uk] v.
|
(biri/bir şey) üzerinde talim yapmak |
|
Phrases |
|
247 |
Phrases |
out of practice adj.
|
idmansız |
|
248 |
Phrases |
out of practice expr.
|
hamlamış |
|
249 |
Phrases |
out of practice expr.
|
körelmiş |
|
250 |
Phrases |
i'm so out of practice expr.
|
oynamayalı o kadar çok oldu ki |
|
251 |
Phrases |
out of practice expr.
|
yeteneklerini yitirmiş |
|
Colloquial |
|
252 |
Colloquial |
in practice expr.
|
gerçekte |
|
253 |
Colloquial |
practice makes perfect expr.
|
pratik mükemmelleştirir |
|
254 |
Colloquial |
in practice expr.
|
pratikte |
|
255 |
Colloquial |
practice makes perfect expr.
|
pratik olgunlaştırır |
|
Idioms |
|
256 |
Idioms |
time-honoured practice n.
|
geleneksel yöntem |
|
257 |
Idioms |
time-honored practice n.
|
geleneksel yöntem |
|
258 |
Idioms |
time-honored practice n.
|
klasik yöntem |
|
259 |
Idioms |
time-honoured practice n.
|
klasik yöntem |
|
260 |
Idioms |
time-honoured practice n.
|
yaygın yöntem |
|
261 |
Idioms |
time-honored practice n.
|
yaygın yöntem |
|
262 |
Idioms |
make it a practice v.
|
alışkanlık edinmek |
|
263 |
Idioms |
make it a practice v.
|
alışkanlık kazanmak |
|
264 |
Idioms |
make a practice of something v.
|
bir şeyi adet haline getirmek |
|
265 |
Idioms |
make something a practice v.
|
bir şeyi adet haline getirmek |
|
266 |
Idioms |
get out of practice v.
|
hamlamak |
|
267 |
Idioms |
be out of practice v.
|
hamlamak |
|
268 |
Idioms |
go out of practice v.
|
hamlamak |
|
269 |
Idioms |
carry into practice v.
|
uygulamaya geçmek |
|
270 |
Idioms |
carry into practice v.
|
uygulamak |
|
271 |
Idioms |
make a practice of v.
|
-i adet haline getirmek |
|
272 |
Idioms |
make a practice of v.
|
'-i adet edinmek |
|
273 |
Idioms |
make a practice of v.
|
'-i alışkanlık haline getirmek |
|
274 |
Idioms |
practice what (one) preaches v.
|
verdiği nasihati uygulamak |
|
275 |
Idioms |
practice what (one) preaches v.
|
verdiği öğüdü uygulamak |
|
276 |
Idioms |
practice what (one) preaches v.
|
verdiği tavsiyeleri/söylediklerini yapmak/uygulamak |
|
Speaking |
|
277 |
Speaking |
I don't need practice expr.
|
benim pratiğe ihtiyacım yok |
|
278 |
Speaking |
practice what you preach! expr.
|
verdiğin nasihatı kendin uygula! |
|
Trade/Economic |
|
279 |
Trade/Economic |
trade practice n.
|
ticaret yöntemi |
|
280 |
Trade/Economic |
trade practice n.
|
ticaret usulü |
|
281 |
Trade/Economic |
practice n.
|
adet |
|
282 |
Trade/Economic |
best practice n.
|
başaran yöntem |
|
283 |
Trade/Economic |
banking practice n.
|
bankacılık uygulaması |
|
284 |
Trade/Economic |
multiple currency practice n.
|
çoklu döviz kuru uygulaması |
|
285 |
Trade/Economic |
practice n.
|
deneme |
|
286 |
Trade/Economic |
good practice n.
|
doğru uygulama |
|
287 |
Trade/Economic |
consistency in accounting practice n.
|
dönem arası muhasebe uygulamalarında uyumluluk |
|
288 |
Trade/Economic |
consistency in accounting practice n.
|
dönemler arası muhasebe uygulamalarında uyumluluk |
|
289 |
Trade/Economic |
best practice criteria n.
|
en iyi uygulama kriterleri |
|
290 |
Trade/Economic |
best practice n.
|
en iyi uygulama |
|
291 |
Trade/Economic |
sound accounting practice n.
|
genel kabul görmüş muhasebe ilkeleri |
|
292 |
Trade/Economic |
general management practice n.
|
genel işletme uygulamaları |
|
293 |
Trade/Economic |
unfair labor practice n.
|
haksız işgücü uygulamaları |
|
294 |
Trade/Economic |
unfair trade practice laws n.
|
haksız ticari uygulama kanunları |
|
295 |
Trade/Economic |
good practice criteria n.
|
iyi uygulama kriterleri |
|
296 |
Trade/Economic |
good manufacturing practice n.
|
iyi üretim uygulamaları |
|
297 |
Trade/Economic |
business practice n.
|
iş uygulaması |
|
298 |
Trade/Economic |
code of practice n.
|
inşaat uygulama esasları |
|
299 |
Trade/Economic |
good manufacturing practice n.
|
iyi üretim uygulaması |
|
300 |
Trade/Economic |
good laboratory practice n.
|
iyi laboratuvar uygulamaları |
|
301 |
Trade/Economic |
good clinical practice n.
|
iyi klinik uygulamaları |
|
302 |
Trade/Economic |
business practice account n.
|
iş uygulamaları hesabı |
|
303 |
Trade/Economic |
code of good practice n.
|
iyi uygulama kodu |
|
304 |
Trade/Economic |
professional practice n.
|
mesleki ve teknik uygulama |
|
305 |
Trade/Economic |
practice n.
|
meslek icrası |
|
306 |
Trade/Economic |
practice n.
|
mesleğin yapılması |
|
307 |
Trade/Economic |
code of practice n.
|
meslek kuralları |
|
308 |
Trade/Economic |
market practice n.
|
piyasa teamülü |
|
309 |
Trade/Economic |
predatory practice n.
|
piyasa bozucu eylem |
|
310 |
Trade/Economic |
marketing practice n.
|
pazarlama uygulaması |
|
311 |
Trade/Economic |
public practice accounting n.
|
serbest muhasebecilik |
|
312 |
Trade/Economic |
limited practice certificate n.
|
sınırlı çalışma ruhsatı |
|
313 |
Trade/Economic |
public practice n.
|
serbest muhasebecilik |
|
314 |
Trade/Economic |
practice n.
|
tatbikat |
|
315 |
Trade/Economic |
recommended international code of practice n.
|
tavsiye olunan uluslararası uygulama esasları |
|
316 |
Trade/Economic |
commercial practice n.
|
ticari teamül |
|
317 |
Trade/Economic |
code of practice n.
|
uygulama esasları |
|
318 |
Trade/Economic |
code of practice n.
|
uygulama ilkeleri |
|
319 |
Trade/Economic |
international council on marketing practice n.
|
uluslararası pazarlama uygulamaları konseyi |
|
320 |
Trade/Economic |
international best practice n.
|
uluslararası en iyi uygulamalar |
|
321 |
Trade/Economic |
best practice n.
|
üstün yöntem |
|
322 |
Trade/Economic |
tax practice n.
|
vergi uygulaması |
|
323 |
Trade/Economic |
codes of practice n.
|
usül kuralları |
|
324 |
Trade/Economic |
management-practice audit n.
|
yönetim uygulamalarının denetimi |
|
325 |
Trade/Economic |
practice v.
|
bir mesleği ifa etmek |
|
326 |
Trade/Economic |
put the project into practice v.
|
projeyi hayata geçirmek |
|
327 |
Trade/Economic |
practice usury v.
|
tefecilik yapmak |
|
328 |
Trade/Economic |
practice transhumance v.
|
yaylacılık yapmak |
|
329 |
Trade/Economic |
consistent with past practice adj.
|
geçmiş uygulamalara uygun olarak yapılan |
|
Law |
|
330 |
Law |
chamber practice n.
|
özel hukuk danışmanlığı |
|
331 |
Law |
practice of law n.
|
hukuk uygulaması |
|
332 |
Law |
practice of law n.
|
hukuk |
|
333 |
Law |
workplace practice n.
|
işyeri uygulaması |
|
334 |
Law |
practice of law n.
|
kanun uygulaması |
|
335 |
Law |
misdemeanor regarding the practice of the printing profession and the publication and distribution of printed documents and the posting of public notices n.
|
matbaacılık sanatının icrasına ve matbu evrakı neşir ve tevziine ve ilanlar talikine müteallik kabahat |
|
336 |
Law |
misdemeanors regarding the practice of the printing profession and the publication and distribution of printed documents and the posting of public notices n.
|
matbaacılık sanatının icrasına ve matbu evrakı neşir ve tevziine ve ilanlar talikine müteallik kabahatler |
|
337 |
Law |
pattern and practice suit n.
|
model davası |
|
338 |
Law |
parliamentary practice n.
|
parlamento usulü |
|
339 |
Law |
practice n.
|
teamül |
|
340 |
Law |
practice n.
|
teamül |
|
341 |
Law |
practice n.
|
tatbikat |
|
342 |
Law |
practice direction n.
|
uygulama talimatı |
|
343 |
Law |
unlawful practice n.
|
yasadışı uygulama |
|
344 |
Law |
supreme court practice n.
|
yargıtay içtihadı |
|
345 |
Law |
practice of law n.
|
yasa uygulaması |
|
346 |
Law |
foreign corrupt practice act n.
|
yurtdışı yolsuzluk faaliyetleri yasası |
|
347 |
Law |
foreign corrupt practice act n.
|
yurtdışı yolsuzluk faaliyetleri kanunu |
|
348 |
Law |
law practice n.
|
yasa uygulaması |
|
349 |
Law |
law practice n.
|
kanun uygulaması |
|
350 |
Law |
law practice n.
|
hukuk uygulaması |
|
351 |
Law |
predictive policing practice n.
|
öngörücü kolluk uygulaması |
|
352 |
Law |
practice usury v.
|
tefecilik yapmak |
|
353 |
Law |
practice v.
|
tatbik etmek |
|
Politics |
|
354 |
Politics |
sub contracting practice n.
|
alt işveren uygulaması |
|
355 |
Politics |
state practice n.
|
devlet uygulaması |
|
356 |
Politics |
curb fraudulent practice n.
|
engelleyici hileli uygulama |
|
357 |
Politics |
normal bona fide commercial practice n.
|
iyi niyetli ticari uygulama |
|
358 |
Politics |
code of good practice n.
|
iyi uygulama kodu |
|
359 |
Politics |
good practice n.
|
iyi uygulama |
|
360 |
Politics |
normal bona fide commercial practice n.
|
iyi niyetli olağan ticari uygulama |
|
361 |
Politics |
parliamentary practice n.
|
parlamento usulü |
|
362 |
Politics |
single license practice n.
|
tek lisans uygulaması |
|
363 |
Politics |
concerted practice n.
|
uyumlu eylem |
|
364 |
Politics |
practice teacher n.
|
uygulama öğretmeni |
|
365 |
Politics |
practice n.
|
usul |
|
366 |
Politics |
summer practice report n.
|
staj defteri |
|
367 |
Politics |
summer practice report n.
|
staj raporu |
|
Institutes |
|
368 |
Institutes |
good laboratory practice n.
|
iyi laboratuvar uygulamaları |
|
Tourism |
|
369 |
Tourism |
practice hotel n.
|
uygulama oteli |
|
Technical |
|
370 |
Technical |
aluminium foundry practice n.
|
alüminyum dökümhanesi uygulaması |
|
371 |
Technical |
double slag practice n.
|
çift curuf uygulaması |
|
372 |
Technical |
drawing-room practice n.
|
çizim odası alıştırması |
|
373 |
Technical |
double slag practice n.
|
çift dışık uygulaması |
|
374 |
Technical |
pouring practice n.
|
dökme işleme |
|
375 |
Technical |
synchronized tape/visual operating practice n.
|
eş zamanlı bant/görüntü işlem uygulaması |
|
376 |
Technical |
job practice n.
|
iş tekniği |
|
377 |
Technical |
safety practice n.
|
iş güvenliği uzmanlığı |
|
378 |
Technical |
code of practice for examination and discard n.
|
muayene ve hizmet dışı bırakmak için uygulama kuralları |
|
379 |
Technical |
codes of practice n.
|
uygulama esasları |
|
380 |
Technical |
poor practice n.
|
zayıf deneyim |
|
381 |
Technical |
poor practice n.
|
yetersiz deneyim |
|
382 |
Technical |
charging practice n.
|
yükleme uygulaması |
|
Computer |
|
383 |
Computer |
target practice n.
|
hedef talimi |
|
Informatics |
|
384 |
Informatics |
good practice n.
|
meslek töresi |
|
Telecom |
|
385 |
Telecom |
unfair competitive practice n.
|
haksız rekabet uygulaması |
|
386 |
Telecom |
code of good practice n.
|
iyi uygulama ilkesi |
|
387 |
Telecom |
codes of practice n.
|
uygulama prensipleri |
|
Architecture |
|
388 |
Architecture |
architectural practice n.
|
mimarlık deneyimi |
|
389 |
Architecture |
architectural practice n.
|
mimari uygulama |
|
Construction |
|
390 |
Construction |
concrete practice n.
|
beton tekniği |
|
391 |
Construction |
traditional construction practice n.
|
geleneksel yapı pratiği |
|
392 |
Construction |
civil engineering practice n.
|
inşaat mühendisliği deneyimi |
|
393 |
Construction |
forming practice n.
|
kalıp tekniği |
|
394 |
Construction |
erection practice n.
|
kurma metodu |
|
395 |
Construction |
landscape drawing practice n.
|
peyzaj çizim uygulaması |
|
396 |
Construction |
construction practice n.
|
yapım tekniği |
|
397 |
Construction |
placing practice n.
|
yerleştirme döküm tekniği |
|
Automotive |
|
398 |
Automotive |
practice session n.
|
antrenman turları |
|
399 |
Automotive |
practice n.
|
antrenman turları |
|
400 |
Automotive |
free practice n.
|
serbest antrenman |
|
401 |
Automotive |
standard practice n.
|
standart alıştırma |
|
402 |
Automotive |
timed practice n.
|
zamanlı antrenman |
|
Aeronautic |
|
403 |
Aeronautic |
practice instrument approach n.
|
aletli yaklaşma ve uygulamaları |
|
Medical |
|
404 |
Medical |
emergency medicine practice n.
|
acil tıp uygulaması |
|
405 |
Medical |
family practice center n.
|
aile hekimliği merkezi |
|
406 |
Medical |
emergency medicine practice n.
|
acil servis pratiği |
|
407 |
Medical |
family practice n.
|
aile hekimliği |
|
408 |
Medical |
family practice n.
|
aile hekimliği |
|
409 |
Medical |
anesthetic practice n.
|
anestezi pratiği |
|
410 |
Medical |
principles and guidelines of good manufacturing practice in respect of medicinal products for human use and investigational medicinal products for human use n.
|
beşeri tıbbi ürünlerin iyi imalat ve yeni araştırmalara dair uygulamaları ve kılavuzları |
|
411 |
Medical |
pharmacy practice research n.
|
eczacılık uygulamaları araştırmaları |
|
412 |
Medical |
general clinical practice n.
|
genel klinik uygulama |
|
413 |
Medical |
nurse practice act (us) n.
|
hemşirelik yasası |
|
414 |
Medical |
good pharmacovigilance practice n.
|
iyi farmakovijilans uygulamaları |
|
415 |
Medical |
good laboratory practice n.
|
iyi laboratuvar uygulamaları |
|
416 |
Medical |
good clinical practice n.
|
iyi klinik uygulama |
|
417 |
Medical |
good clinical practice n.
|
iyi klinik uygulamaları |
|
418 |
Medical |
good manufacturing practice n.
|
iyi üretim uygulamaları |
|
419 |
Medical |
good laboratory practice n.
|
iyi laboratuvar uygulaması |
|
420 |
Medical |
evidence-based practice guidelines n.
|
kanıtlara dayalı uygulama yönergeleri |
|
421 |
Medical |
evidence based practice n.
|
kanıta dayalı uygulama |
|
422 |
Medical |
guidelines for clinical practice n.
|
klinik uygulama kılavuzları |
|
423 |
Medical |
clinical practice setting n.
|
klinik uygulama ortamı |
|
424 |
Medical |
clinical practice n.
|
klinik pratik |
|
425 |
Medical |
clinical practice guidelines n.
|
klinik uygulama kılavuzları |
|
426 |
Medical |
practice guidelines n.
|
mesleki rehberler |
|
427 |
Medical |
neurology practice n.
|
nöroloji pratiği |
|
428 |
Medical |
general practice n.
|
pratisyen hekimlik |
|
429 |
Medical |
practice n.
|
praktis |
|
430 |
Medical |
routine clinical practice n.
|
rutin klinik uygulama |
|
431 |
Medical |
private practice n.
|
serbest hekimlik |
|
432 |
Medical |
integration of smoking cessation into physician practice n.
|
sigara bıraktırmanın hekimlik uygulamalarına entegre edilmesi |
|
433 |
Medical |
medical practice management n.
|
tıbbi çalışma yönetimi |
|
434 |
Medical |
medical practice n.
|
tıbbi pratik |
|
435 |
Medical |
medical practice n.
|
tıbbi uygulama |
|
436 |
Medical |
doctor's practice n.
|
muayenehane |
|
437 |
Medical |
group practice n.
|
farklı branştan doktorların birlikte çalışarak hizmet vermesi |
|
438 |
Medical |
independent practice association n.
|
bağımsız sağlıkçılar birliği |
|
439 |
Medical |
practice of medicine n.
|
tıp fakültesinde lisansüstü eğitimle öğrenilmiş meslek |
|
Psychology |
|
440 |
Psychology |
successive-practice method n.
|
ardışık egzersiz yöntemi |
|
441 |
Psychology |
distributed practice n.
|
aralıklı çalışma |
|
442 |
Psychology |
massed practice n.
|
blok çalışma |
|
443 |
Psychology |
practice of clinic neurology n.
|
nöroloji klinik pratiği |
|
444 |
Psychology |
practice theory of play n.
|
oyunla pratik kazanma teorisi |
|
445 |
Psychology |
power law of practice n.
|
pratiğin kuvvet yasası |
|
446 |
Psychology |
practice effect n.
|
pratik yapma etkisi |
|
447 |
Psychology |
practice limit n.
|
pratik yapma limiti |
|
Dentistry |
|
448 |
Dentistry |
dental practice n.
|
diş hekimliği uygulaması |
|
Math |
|
449 |
Math |
practice n.
|
ticaret ve iş hayatında karşılaşılan sorulara aritmetik kurallarını uygulamayı sağlayan basit bir yöntem |
|
Agriculture |
|
450 |
Agriculture |
good farming practice n.
|
iyi tarım uygulamaları |
|
451 |
Agriculture |
good laboratory practice n.
|
iyi laboratuvar uygulamaları |
|
Social Sciences |
|
452 |
Social Sciences |
code of practice n.
|
davranış kuralı |
|
453 |
Social Sciences |
code of practice n.
|
davranış kodu |
|
454 |
Social Sciences |
social work practice n.
|
sosyal hizmet uygulaması |
|
Education |
|
455 |
Education |
teaching practice n.
|
okul deneyimi |
|
456 |
Education |
teaching practice n.
|
öğretmenlik uygulaması |
|
457 |
Education |
practice school n.
|
uygulama okulu |
|
458 |
Education |
centre for research and practice in human rights law n.
|
insan hakları hukuku araştırma ve uygulama merkezi |
|
459 |
Education |
practice teacher n.
|
stajyer öğretmen |
|
460 |
Education |
dnp (doctor of nursing practice) abrev.
|
pratisyen hemşire doktorası derecesine sahip kimse |
|
Linguistics |
|
461 |
Linguistics |
controlled practice technique n.
|
denetimli alıştırma tekniği |
|
462 |
Linguistics |
pattern practice n.
|
kalıp alıştırması |
|
463 |
Linguistics |
pattern practice n.
|
örüntü alıştırması |
|
464 |
Linguistics |
free practice n.
|
serbest alıştırma |
|
465 |
Linguistics |
practice effect n.
|
uygulama etkisi |
|
Religious |
|
466 |
Religious |
practice n.
|
kilisede olağan dini vazifeler |
|
Military |
|
467 |
Military |
fire practice n.
|
atış tatbikatı |
|
468 |
Military |
practice fire n.
|
atış tatbikatı |
|
469 |
Military |
practice firing n.
|
alıştırma ateşi |
|
470 |
Military |
practice range n.
|
atış yeri |
|
471 |
Military |
firing practice n.
|
atış tatbikatı |
|
472 |
Military |
practice shooting n.
|
atış tatbikatı |
|
473 |
Military |
practice firing n.
|
atış eğitimi |
|
474 |
Military |
range practice n.
|
ders atışı |
|
475 |
Military |
practice ammunition n.
|
ders atış mühimmatı |
|
476 |
Military |
record practice n.
|
ders atış |
|
477 |
Military |
record service practice n.
|
ders atışının hazırlık ve idaresi |
|
478 |
Military |
service practice n.
|
ders atışı |
|
479 |
Military |
record practice n.
|
ders atışı |
|
480 |
Military |
practice round n.
|
ders atış mermisi |
|
481 |
Military |
target practice n.
|
ders atış |
|
482 |
Military |
practice ammunition n.
|
eğitim atış cephanesi |
|
483 |
Military |
practice mine n.
|
eğitim mayını |
|
484 |
Military |
practice bomb n.
|
eğitim bombası |
|
485 |
Military |
practice round n.
|
eğitim atış mermisi |
|
486 |
Military |
practice march n.
|
eğitim yürüyüşü |
|
487 |
Military |
military practice area n.
|
haritada gösterilen askeri harekat sahası |
|
488 |
Military |
target practice n.
|
hedefli atış eğitimi |
|
489 |
Military |
target practice projectile n.
|
hedefli atış eğitimi mermisi |
|
490 |
Military |
target practice ammunition n.
|
hedefli atış eğitimi mühimmatı |
|
491 |
Military |
gallery practice n.
|
kapalı poligon atışı |
|
492 |
Military |
gallery practice ammunition n.
|
kapalı poligon cephanesi |
|
493 |
Military |
gallery practice cartridge n.
|
kapalı poligon fişeği |
|
494 |
Military |
practice dangerous to crypto security n.
|
kripto emniyeti için tehlikeli uygulama |
|
495 |
Military |
miniature range practice n.
|
minyatür atış tatbikatı |
|
496 |
Military |
combat firing practice n.
|
muharebe atış tatbikatı |
|
497 |
Military |
combat practice n.
|
muharebe atış tatbikatı |
|
498 |
Military |
small-bore practice n.
|
namlucukta atış eğitimi |
|
499 |
Military |
range practice n.
|
poligon atışı |
|
500 |
Military |
practice n.
|
tatbikat |
|