Türkisch | Englisch | |||
---|---|---|---|---|
Common Usage | ||||
Common Usage | salgın | epidemic n. | ||
Plus, animal epidemics are again costing us a great deal of money. Ayrıca, hayvan salgınları bize yine büyük paralara mal oluyor. More Sentences |
||||
Common Usage | salgın | outbreak n. | ||
As with all outbreaks of this kind, lessons must be learned. Bu türden tüm salgınlarda olduğu gibi, dersler çıkarılmalıdır. More Sentences |
||||
General | ||||
General | salgın | outbreak n. | ||
As with all outbreaks of this kind, lessons must be learned. Bu türden tüm salgınlarda olduğu gibi, dersler çıkarılmalıdır. More Sentences |
||||
General | salgın | pandemic n. | ||
These three pandemics have reminded us that the planet is like another Space Shuttle Columbia. Bu üç salgın bize gezegenin bir başka Columbia Uzay Mekiği gibi olduğunu hatırlattı. More Sentences |
||||
General | salgın | rife n. | ||
General | salgın | inroad n. | ||
General | salgın | rash n. | ||
General | salgın | contagious adj. | ||
General | salgın | epidemical adj. | ||
Medical | ||||
Medical | salgın | epidemia n. | ||
Veterinary | ||||
Veterinary | salgın | epizootic adj. |