sandalye

Bedeutungen von dem Begriff "sandalye" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 9 Ergebniss(e)

	Kategorie	Türkisch	Englisch
Common Usage
1	Common Usage	sandalye	chair n.
I saw a piece of baggage on a chair. Sandalyenin üzerinde bir bavul gördüm. More Sentences
General
2	General	sandalye	seat n.
Now it is the turn of France to be in the hot seat. Sorgu sandalyesine oturma sırası artık Fransa'da. More Sentences
3	General	sandalye	chair n.
Get up on the chair, and you come down. Sandalyeye çık ve aşağı in. More Sentences
Technical
4	Technical	sandalye	seat n.
Every list that obtains seats, even if this is only one, is recognised as a group. Sadece bir tane bile olsa sandalye elde eden her liste bir grup olarak kabul edilir. More Sentences
General
5	General	sandalye	office n.
6	General	sandalye	morris chair n.
7	General	sandalye	post n.
8	General	sandalye	gorsedd n.
Furniture
9	Furniture	sandalye	cheer [dialect] n.

Bedeutungen, die der Begriff "sandalye" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 201 Ergebniss(e)

	Kategorie	Türkisch	Englisch
General
1	General	yüksek sandalye	high chair n.
The umpire sits in a high chair at the side of the court. Hakem sahanın kenarındaki yüksek sandalyede oturuyor. More Sentences
2	General	sallanan sandalye	rocking chair n.
Tom sat in his rocking chair. Tom sallanan sandalyesine oturdu. More Sentences
3	General	elektrikli sandalye	electric chair n.
Electric chair was invented by a dentist. Elektrikli sandalye bir dişçi tarafından icat edildi. More Sentences
4	General	tekerlekli sandalye	wheelchair n.
She decided to do a sponsored wheelchair push, self-propelling the wheels with her tiny hands. Minik elleriyle tekerlekleri kendi kendine iterek sponsorlu bir tekerlekli sandalye itme hareketi yapmaya karar verdi. More Sentences
5	General	katlanır sandalye	lawn chair n.
We sat in lawn chairs and stared at the mountain. Katlanır sandalyelere oturduk ve dağa baktık. More Sentences
6	General	döner sandalye	swivel chair n.
Tom bought a new swivel chair to go with his new computer desk. Tom yeni bilgisayar masasına uyan yeni bir döner sandalye satın aldı. More Sentences
7	General	plastik sandalye	plastic chair n.
The plastic chair is cheap. Plastik sandalye ucuzdur. More Sentences
8	General	tekerlekli sandalye erişimi/girişi	wheelchair access n.
Wheelchair access is very limited. Tekerlekli sandalye erişimi çok sınırlıdır. More Sentences
9	General	sandalye kapmaca	musical chairs n.
We used to play musical chairs in elementary school. İlkokuldayken sandalye kapmaca oyunu oynardık. More Sentences
10	General	oturmak (sandalye vb)	have a seat v.
Have a seat please. Oturun lütfen. More Sentences
Idioms
11	Idioms	sandalye kapmaca oynamak	play musical chairs v.
We used to play musical chairs in elementary school. İlkokuldayken sandalye kapmaca oynardık. More Sentences
Technical
12	Technical	elektrikli tekerlekli sandalye	electric wheelchair n.
Does an electric wheelchair require a driver's license? Elektrikli tekerlekli sandalye bir sürücü ehliyeti gerektiriyor mu? More Sentences
13	Technical	motorlu tekerlekli sandalye	motorized wheelchair n.
In the end, because of the disease, he became unable to walk and had to use a motorized wheelchair to get around. Sonunda, hastalıktan dolayı yürüyemez hale geldi ve gezinmek için motorlu tekerlekli sandalye kullanmak zorunda kaldı. More Sentences
14	Technical	tekerlekli sandalye	wheelchair n.
Did that man in the wheelchair pass away? Tekerlekli sandalyeli o adam öldü mü? More Sentences
General
15	General	sandalye ayak desteği	rung n.
16	General	tekerlekli sandalye sürücüsü	chairman n.
17	General	küçük sandalye	faldstool n.
18	General	salıncaklı sandalye	rocking chair n.
19	General	salıncaklı sandalye	rocker n.
20	General	elektrikli sandalye	chair n.
21	General	yüksek sandalye	highchair n.
22	General	portatif sandalye	camp chair n.
23	General	üstü kapalı tekerlekli sandalye	bath chair n.
24	General	sandalye tasarımı	chair design n.
25	General	kavisli ayak (beşik veya sallanan sandalye altındaki)	rocker n.
26	General	tekerlekli sandalye	wheel chair n.
27	General	sandalye ayakları arasındaki mesafe	rance n.
28	General	sandalye demir desteği	cement n.
29	General	döner sandalye	revolving seat n.
30	General	akülü tekerlekli sandalye	battery-operated wheelchair n.
31	General	kiraz ağacından yapılmış sandalye	cherry-wood lath chair n.
32	General	arkalıksız sandalye	stool n.
33	General	arkalıksız sandalye	taboret n.
34	General	katlanmayan tekerlekli sandalye	non-foldable wheelchair n.
35	General	el ile sürülen tekerlekli sandalye	manually propelled wheelchair n.
36	General	hasır sandalye/koltuk	wicker chair n.
37	General	katlanır tekerlekli sandalye	foldable wheelchair n.
38	General	katlanır tekerlekli sandalye	folding wheelchair n.
39	General	katlanabilir tekerlekli sandalye	folding type wheelchair n.
40	General	katlanır tekerlekli sandalye	folding type wheelchair n.
41	General	katlanabilir tekerlekli sandalye	foldable wheelchair n.
42	General	katlanabilir tekerlekli sandalye	folding wheelchair n.
43	General	tabure/sandalye merdiven	step stool n.
44	General	merdiven tabure/sandalye	step stool n.
45	General	ortası hafif çukur sırtı iğ biçimli çubuklardan oluşan ahşap sandalye	windsor chair n.
46	General	sandalye minderi	chair pad n.
47	General	tekerlekli sandalye rampası	wheelchair ramp n.
48	General	portatif sandalye	camps chair n.
49	General	arkalıksız sandalye	tabouret n.
50	General	kolçaklı sandalye	chair with armrest n.
51	General	tekerlekli sandalye	stair chair n.
52	General	sallanan sandalye	cane rocker n.
53	General	tekerlekli sandalye	disabled chair n.
54	General	tekerlekli sandalye	invalid chair n.
55	General	uzun arka sırtlığı olan kollu sandalye	conversation chair n.
56	General	uzun arka sırtlığı olan kollu sandalye	caquetoire n.
57	General	hamak sandalye	hammock chair n.
58	General	bir tür sallanan sandalye	glider n.
59	General	kolsuz sandalye	straight chair n.
60	General	kolçaklı sandalye	tablet-armed chair n.
61	General	adirondack sandalye	adirondack chair n.
62	General	tekerlekli sandalye erişimi/girişi	access n.
63	General	hasır işi (sandalye/koltuk)	caning n.
64	General	hasır işi (sandalye/koltuk)	wickerwork n.
65	General	hasır işi (sandalye/koltuk)	wicker n.
66	General	sandalye biçimi	chair n.
67	General	koltuk, sandalye için kullanılan tüy kumaş	hair seating n.
68	General	ingiltere hükümdarlarının taç giyme törenlerinde kullandıkları sandalye	faldstool n.
69	General	sandalye kapmaca	going to jerusalem n.
70	General	yüksek koltuklu ve alçak arkalıklı bir tür kolçaksız sandalye	farthingale chair n.
71	General	bebeklerin yemek yerken oturduğu sandalye	feeding chair n.
72	General	bebeklerin yemek yerken oturduğu sandalye	highchair n.
73	General	tavus kuşu sandalye	peacock chair n.
74	General	masa, yatak veya sandalye örtüsünde ayakları örten fırfır	petticoat n.
75	General	sabitlenmiş sandalye	sconce n.
76	General	sandalye yogası	chair yoga n.
77	General	kapmak (sandalye)	bag v.
78	General	sandalye çekmek	pull up a chair v.
79	General	sandalye çekmek	pull out a chair v.
80	General	bir sandalye çekmek	drag over a chair v.
81	General	(sandalye ve benzerine) aniden çökmek	clap [dialect] v.
82	General	(sandalye) kaplamak	overstuff v.
83	General	(sandalye) döşemek	overstuff v.
84	General	çek bir sandalye	take a seat interj.
85	General	çek bir sandalye	have a seat interj.
Phrasals
86	Phrasals	birinin bir yerden kalkmasına (sandalye/koltuk) yardımcı olmak	help someone up v.
87	Phrasals	birinin bir yerden (merdiven/sandalye) inmesine yardımcı olmak	lead someone down something v.
Colloquial
88	Colloquial	yatak kapmaca (sandalye kapmaca oyununa benzetme yapılarak)	musical beds n.
89	Colloquial	dolap yerine sandalye üzerinde biriken büyük giysi yığını	chairdrobe n.
90	Colloquial	elektrikli sandalye	hot seat n.
91	Colloquial	(alay amaçlı) sandalye sosyalistleri	socialism of the chair n.
92	Colloquial	çek/kap bir sandalye	grab a chair expr.
93	Colloquial	çek/kap bir sandalye	grab a seat expr.
Idioms
94	Idioms	elektrikli sandalye ile idam etmek	give (someone) the chair [us/south africa] v.
95	Idioms	(profesyonel güreşte) rakibine sandalye ile vurmak	give (someone) the chair [us/south africa] v.
96	Idioms	bir sandalye çekmek	grab a chair v.
97	Idioms	bir sandalye çekmek	grab a seat v.
98	Idioms	elektrikli sandalyede/sandalye ile idam edilmek	ride the lightning v.
Speaking
99	Speaking	çek bir sandalye	have a chair expr.
100	Speaking	çek bir sandalye	be seated expr.
101	Speaking	çek bir sandalye	pull up a chair expr.
102	Speaking	gir içeri bir sandalye çek	come on in grab a chair expr.
Law
103	Law	suçlunun bağlanarak oturtulduğu ve suya daldırılarak cezalandırıldığı sandalye	ducking stool n.
104	Law	suçlunun bağlanarak oturtulduğu ve suya daldırılarak cezalandırıldığı sandalye	cucking stool n.
Politics
105	Politics	marjinal sandalye	marginal seat n.
Technical
106	Technical	akülü/ akülü tekerlekli sandalye	electric wheelchair n.
107	Technical	akülü/ akülü tekerlekli sandalye	motorized wheelchair n.
108	Technical	akülü/ akülü tekerlekli sandalye	power wheelchair n.
109	Technical	akülü/ akülü tekerlekli sandalye	powerchair n.
110	Technical	akülü/ akülü tekerlekli sandalye	electric-powered wheelchair n.
111	Technical	elektrikle çalışan tekerlekli sandalye	electric wheelchair n.
112	Technical	el ile sürülen tekerlekli sandalye	manually propelled wheelchair n.
113	Technical	masaya monte edilen sandalye	table mounted chair n.
114	Technical	tekerlekli sandalye	wheeled mobility device n.
115	Technical	(tekerlekli sandalye) emniyet kemeri sistemleri	occupant-restraint systems n.
116	Technical	katlanabilir sandalye	joint stool n.
117	Technical	katlanabilir sandalye	folding stool n.
118	Technical	yekpare ahşabın bükülerek at nalı şekline getirilmesi ile oluşturulan sandalye sırtı	loop back n.
Electric
119	Electric	elektrikli sandalye	electric chair n.
Textile
120	Textile	döner tekerlekli sandalye deneyi	castor chair test n.
121	Textile	sandalye örtüsü	chair cover n.
Woodworking
122	Woodworking	kayın odunundan sandalye yapan tornacı	bodger [uk] n.
123	Woodworking	bambuyu değiştirmek (sandalye vb.)	recane v.
Furniture
124	Furniture	alçak ve yuvarlak sırtlı sandalye türü	captains chair n.
125	Furniture	alçak ve yuvarlak sırtlı sandalye türü	captain's chair n.
126	Furniture	sandalye sırtı	chairback n.
127	Furniture	merdiven sırtlı sandalye	ladder back n.
128	Furniture	sırt kısmı merdiveni andıran aralıklı yatay çıtalardan yapılmış sandalye	ladder back n.
129	Furniture	merdiven sırtlı sandalye	ladder-back n.
130	Furniture	sırt kısmı merdiveni andıran aralıklı yatay çıtalardan yapılmış sandalye modeli	ladder-back n.
131	Furniture	merdiven sırtlı sandalye	ladder-back chair n.
132	Furniture	sırt kısmı merdiveni andıran aralıklı yatay çıtalardan yapılmış sandalye modeli	ladder-back chair n.
133	Furniture	sırt kısmı düz yapılmış kolçaksız sallanan sandalye	lady's rocking chair n.
134	Furniture	kolçaklı sandalye	tablet arm chair n.
135	Furniture	merdivenli sandalye	ladder chair n.
136	Furniture	sandalye takımı	chairs set n.
137	Furniture	masa, sandalye gibi mobilyaların bacakları arasında uzanan raylı veya oymalı panel	apron n.
138	Furniture	eames sandalye	eames chair n.
139	Furniture	dış mekanda kullanıma uygun katlanabilir sandalye	yacht chair n.
140	Furniture	sandalye arkası parmaklığı	banister n.
141	Furniture	hasır sandalye	basket chair n.
142	Furniture	uzun kollu, geniş ve yayvan bir sandalye	berbice chair n.
143	Furniture	oturma kısmı en yüksek noktası önde olan merkezdeki çıkıntılı bölümden her iki tarafa doğru alçalan sandalye	saddle seat n.
144	Furniture	sallanan windsor sandalye	windsor rocker [us/canada] n.
145	Furniture	kafa destekli sandalye	headchair n.
146	Furniture	sandalye başlığı	headrail n.
147	Furniture	bir tür sallanan sandalye	boston rocker n.
148	Furniture	sandalye altlığı yapan kimse	bottomer n.
149	Furniture	esasen sandalye yapımında kullanılan deri kayış veya kordon	riempie [south africa] n.
150	Furniture	(küçük, kolsuz, yuvarlak oturaklı) sandalye	ice-cream chair n.
151	Furniture	sandalye ayağı ile aynı bölümde yer alan yatay bölüm	round n.
152	Furniture	kavisli sallanan sandalye ayağı	runner n.
153	Furniture	sırt kısmındaki kıvrımları iki yandan çıkarak kolçakları meydana getiren döşemeli sandalye	gondola n.
154	Furniture	sırt kısmındaki kıvrımları iki yandan çıkarak kolçakları meydana getiren döşemeli sandalye	gondola chair n.
155	Furniture	kolçaklı ve alçak arkalıklı, ağır bir çeşit sandalye	club chair n.
156	Furniture	düz platform üzerinde sallanan sandalye	platform game n.
157	Furniture	sırt kısmı keman biçimli sandalye	fiddle-back n.
158	Furniture	kolsuz ve yüksek düz sırtlı alçak bir sandalye tipi	prie-dieu n.
159	Furniture	açılabilir sandalye	sleeper n.
160	Furniture	arkası merdiveni andıran aralıklı yatay çıtalardan yapılmış (sandalye)	ladder-back adj.
161	Furniture	lawson stil kanepe veya sandalye ile ilgili	lawson adj.
Railway
162	Railway	bar, masa ve sandalye içeren tren vagonu	bar car n.
Aeronautic
163	Aeronautic	sandalye fırlatma kumandası	armrest controls n.
Medical
164	Medical	katlanabilir tekerlekli sandalye	folding wheelchair n.
165	Medical	katlanabilir tekerlekli sandalye	folding wheel-chair n.
166	Medical	engellilere yönelik bir tür tekerlekli sandalye	bathchair n.
Chemistry
167	Chemistry	sandalye şekli	chair form n.
Botanic
168	Botanic	su sandalye sazı	great bulrush (scirpus lacustris) n.
169	Botanic	su sandalye sazı	mat rush (scirpus lacustris) n.
170	Botanic	doğu amerika'ya özgü, sağlam odunu sepet veya sandalye yapımında kullanılan orta-büyük boy bir ağaç	quercus montana n.
171	Botanic	doğu amerika'ya özgü, sağlam odunu sepet veya sandalye yapımında kullanılan orta-büyük boy bir ağaç	basket oak n.
172	Botanic	doğu amerika'ya özgü, sağlam odunu sepet veya sandalye yapımında kullanılan orta-büyük boy bir ağaç	cow oak n.
173	Botanic	doğu amerika'ya özgü, sağlam odunu sepet veya sandalye yapımında kullanılan orta-büyük boy bir ağaç	quercus prinus n.
174	Botanic	doğu amerika'ya özgü, sağlam odunu sepet veya sandalye yapımında kullanılan orta-büyük boy bir ağaç	mountain oak (quercus montana) n.
175	Botanic	doğu amerika'ya özgü, sağlam odunu sepet veya sandalye yapımında kullanılan orta-büyük boy bir ağaç	swamp chestnut oak (quercus prinus) n.
176	Botanic	doğu amerika'ya özgü, sağlam odunu sepet veya sandalye yapımında kullanılan orta-büyük boy bir ağaç	basket oak (quercus montana) n.
177	Botanic	doğu amerika'ya özgü, sağlam odunu sepet veya sandalye yapımında kullanılan orta-büyük boy bir ağaç	cow oak (quercus montana) n.
178	Botanic	doğu amerika'ya özgü, sağlam odunu sepet veya sandalye yapımında kullanılan orta-büyük boy bir ağaç	basket oak (quercus prinus) n.
179	Botanic	doğu amerika'ya özgü, sağlam odunu sepet veya sandalye yapımında kullanılan orta-büyük boy bir ağaç	cow oak (quercus prinus) n.
History
180	History	suçlunun bağlanarak oturtulduğu ve suya daldırılarak cezalandırıldığı sandalye	tumbrel [obsolete] n.
181	History	suçlunun bağlanarak oturtulduğu ve suya daldırılarak cezalandırıldığı sandalye	tumbrel [obsolete] n.
182	History	18. yüzyıla özgü çan şeklinde sandalye	balloon seat n.
183	History	18. yüzyıla özgü çan şeklinde sandalye	bell seat n.
Religious
184	Religious	(eski iskoç kiliselerinde) suçluların toplu kınama için oturtulduğu sandalye	cutty stool n.
185	Religious	(eski iskoç kiliselerinde) suçluların toplu kınama için oturtulduğu sandalye	cuttystool n.
Sport
186	Sport	amerikan tekerlekli sandalye bowling birliği	american wheelchair bowling association (awba) n.
187	Sport	amerikan tekerlekli sandalye pilot birliği	american wheelchair pilot association (awpa) n.
188	Sport	kanada tekerlekli sandalye spor birliği	canadian wheelchair sports association (cwsa) n.
189	Sport	uluslararası tekerlekli sandalye yol yarışcıları kulübü	international wheelchair road racers club (iwrrc) n.
190	Sport	ulusal tekerlekli sandalye tenis vakfı	national foundation wheelchair tennis (nfwt) n.
191	Sport	uluslararası tekerlekli sandalye basketbol federasyonu	international wheelchair basketball federation (iwbf) n.
192	Sport	ulusal tekerlekli sandalye maratonu	national wheelchair marathon (nwm) n.
193	Sport	ulusal tekerlekli sandalye spor organizasyonu	national wheelchair athletic organization (nwaa) n.
194	Sport	uluslararası tekerlekli sandalye tenis vakfı	international foundation for wheelchair tennis (ifwt) n.
195	Sport	yeni zelanda'nın ulusal tekerlekli sandalye rugby takımı	wheel blacks n.
Basketball
196	Basketball	tekerlekli sandalye ile oynanan basketbol	wheelchair basketball n.
Music
197	Music	sandalye kapmaca	going to jerusalem n.
Mythology
198	Mythology	(arthur'un yuvarlak masasında) yalnızca kutsal kaseyi bulacak şövalyenin oturabildiği sandalye	siege perilous n.
Archaic
199	Archaic	sandalye örtüsü	banker n.
200	Archaic	taht veya sandalye arkasında yer alan dekoratif kumaş	dossel n.
Slang
201	Slang	elektrikli sandalye ile infaz etmek	burn v.