turn-out - Türkisch Englisch Wörterbuch

turn-out

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Bedeutungen von dem Begriff "turn-out" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 6 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
turn-out n. katılım
In my own country, the Netherlands, the turn-out in 1999 was only 30%.
Benim ülkem Hollanda'da 1999'da katılım oranı sadece %30'du.

More Sentences
turn-out n. atları hazır at arabası
Trade/Economic
turn-out n. grev
Traffic
turn-out n. (yolda) cep
Railway
turn-out n. makas
Agriculture
turn-out n. mahsul

Bedeutungen, die der Begriff "turn-out" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 71 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
turn out v. olmak
I had expected the budget to be higher, and that may, in fact, turn out to be necessary.
Bütçenin daha yüksek olmasını bekliyordum ve aslında bu gerekli de olabilir.

More Sentences
turn out v. kapatmak
Be sure to turn out the light when you go out.
Dışarı çıkarken ışığı kapattığından emin ol.

More Sentences
turn out v. üretmek
My father's factory turns out 30,000 cars each month.
Babamın fabrikası her ay 30.000 araba üretiyor.

More Sentences
turn out v. yapmak
We will then have to make any adjustments that turn out to be necessary.
Bundan sonra gerekli olabilecek her türlü düzenlemeyi yapmamız gerekecek.

More Sentences
turn out v. söndürmek
Be sure to turn out the light when you go out of the room.
Odadan çıkarken ışığı söndürdüğünüzden emin olun.

More Sentences
turn out v. çıkmak
I will, of course, have to accept the decision if that is how it turns out.
Karar bu şekilde çıkarsa elbette kabul etmek zorunda kalacağım.

More Sentences
turn out v. katılmak
We shall be turning out en masse.
Toplu olarak katılacağız.

More Sentences
turn out v. sonuçlanmak
We must hope they turn out well.
Umarım iyi sonuçlanırlar.

More Sentences
turn out v. göndermek
The hot chick that sent me a friend request turned out to be Tom's catfish account.
Bana arkadaşlık isteği gönderen seksi piliç Tom'un sahte hesabı çıktı.

More Sentences
turn out v. toplanmak
Everyone turned out for the circus.
Herkes sirk için toplandı.

More Sentences
Phrasals
turn out v. gelmek
I'm still not happy with how things turned out.
İşlerin bu hale gelmesinden hala memnun değilim.

More Sentences
Trade/Economic
turn out v. üretmek
This factory can turn out 200 cars a day.
Bu fabrika günde 200 otomobil üretebiliyor.

More Sentences
General
turn out v. tersyüz etmek
turn out rotten v. çürük çıkmak
turn out v. boşaltmak
turn out to be tasteless v. kabak çıkmak
turn out v. dışarı atmak
turn out v. meydana getirmek
turn out v. otlatmak için dışarıya çıkarmak
turn out to be v. çıkmak
turn out v. çıkarmak
turn out v. kovmak
turn out to be in the wrong v. haksız çıkmak
turn out v. dışına dönmek
turn out to be right v. haklı çıkmak
turn out v. imal etmek
turn out to be clear v. netlik kazanmak
turn out v. çoğaltmak
turn out v. sonuç vermek
turn out be somebody one knows before v. tanışık çıkmak
turn out be somebody one knows before v. tanış çıkmak
turn out to be profitable v. karlı çıkmak
turn out the lights v. ışıkları kapatmak
turn out to be a mafia v. mafyalaşmak
turn out v. kesmek
turn out v. bir araya gelmek
turn out v. (dolap vb) boşaltmak
turn out well v. iyi şekilde sonuçlanmak
turn out badly v. kötü bir şekilde sonuçlanmak
turn out at advantage v. faydalı sonuç vermek
turn out to be a blessing in disguise v. bir şerrin hayırla sonuçlanması
turn out to be a blessing in disguise v. sonu hayra çıkmak
turn out to be v. olduğu ortaya çıkmak
turn out to one's advantage v. birinin lehine dönmek
turn out v. bir toplantıya katılmak veya oy kullanmak yahut oyunda yer almak üzere bir yere gitmek
turn out to be v. olup çıkmak
Phrasals
turn out v. yataktan kalkmak
turn out v. (kemik) yerinden çıkmak
turn out v. görünmek
turn out v. gözükmek
turn out v. belirmek
turn out v. temizlemek
turn out v. dışa doğru yöneltmek
turn out v. özenle hazırlamak
turn out v. (vana ya da şalterden) kapatmak
turn out v. (grubu bir yerden) dışarıya çağırmak
turn out v. bitmek
turn out v. sonlanmak
turn out v. ortaya çıkmak
turn out for v. (toplantıya vb) katılmak
turn out of v. -den çıkartmak
turn out v. zuhur etmek
Colloquial
turn out v. yataktan kalkmak
Idioms
turn out like something v. böyle olmak
turn out like something v. (bir şey) gibi olmak
turn out like someone v. (birisi) gibi olmak
turn out all right v. yolunda gitmek
turn out to be (someone or something) v. (biri/bir şey) çıkmak
turn out to be (someone or something) v. (biri/bir şey) olduğu ortaya çıkmak
Politics
these possibilities and circumstances may turn out to be extremely unfavourable expr. bu imkan ve şerait, çok namüsait bir mahiyette tezahür edebilir
Technical
turn-out lane n. cep yol