Türkisch - Englisch
Türkisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Französisch - Englisch
Spanisch - Englisch
Englisch Synonyme
Türkisch - Englisch Sätze
Synonyme
Sätze
Werkzeuge
Quellen
Über uns
Kontakt
Einloggen / Registrieren
Licht Ausschalten
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonyme
Werkzeuge
Quellen
Über uns
Kontakt
Einloggen / Registrieren
EN-TR
Türkisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Spanisch - Englisch
Französisch - Englisch
Englisch Synonyme
Türkisch - Englisch Sätze
Türkisch - Englisch
Französisch - Englisch
Spanisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Verlauf
uygun olan
Bedeutungen von dem Begriff
"uygun olan"
im Englisch Türkisch Wörterbuch : 3 Ergebniss(e)
Kategorie
Türkisch
Englisch
General
1
General
uygun olan
as applicable
adv.
Idioms
2
Idioms
uygun olan
the done thing
n.
3
Idioms
uygun olan
the thing to do
n.
Bedeutungen, die der Begriff
"uygun olan"
mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 81 Ergebniss(e)
Kategorie
Türkisch
Englisch
General
1
General
uygun maliyeti olan
cost efficiency
n.
2
General
uygun olan zamanda gerçekleştirmeme
unpunctuality
n.
3
General
uygun/doğru olan hareket
proper action
n.
4
General
ahlaki açıdan uygun olan şeyler
the good
n.
5
General
uygun şartlar sağlanmış olsa gerçekleşebilecek olan durum
might-have-been
n.
6
General
kongre, sergi gibi etkinliklere uygun salon ve oditoryumları olan bina grubu
convention centre
n.
7
General
müzakere veya yasama işlerinin yürütülmesine uygun olan muntazam davranış
order
n.
8
General
yük beygirine yüklemek için uygun veya standart olan ağırlık
seam [dialect]
n.
9
General
kendine uygun olan kısmını çekip almak
cherry-pick
v.
10
General
akla, kanunlara, toplumca makbul sayılana uygun olan
due
adj.
11
General
değerlendirilmeye uygun olan
salvational
adj.
12
General
gelecek için uygun olan
futuristic
adj.
13
General
uygun özelliklere sahip olan
qualifiable
adj.
14
General
kabin için uygun olan
cabinet
adj.
15
General
yeni yılın başlangıcına uygun olan
new-year
adj.
16
General
herkese uygun olan
unobjectionable
adj.
17
General
battal boy yatağa uygun olan
king-size [us]
adj.
18
General
özellikle uygun olan
made
adj.
19
General
hafif sesleri işitmeye uygun olan
microcoustic
adj.
20
General
hafif sesleri işitmeye uygun olan
microphonous
adj.
21
General
birçok farklı kullanıma uygun olan
mixed-use
adj.
22
General
dil bilgisi kurallarına tam olarak uygun olan kelimelere göre
grammatic
adj.
23
General
bir bilimin veya sanatın ilkelerine katı bir şekilde uygun olan
grammatic
adj.
24
General
dil bilgisi kurallarına tam olarak uygun olan kelimelere göre
grammatical
adj.
25
General
en uygun olan
only
adj.
26
General
kurallara uygun olan
rulable
adj.
27
General
işe gidip gelmek için uygun olan
commutable
adj.
28
General
ihtiyaçlarına uygun olan
compatible
adj.
29
General
uygun konumda olan
in
adj.
30
General
iki denizciye uygun olan
doublehanded
adj.
31
General
iki denizciye uygun olan
double-handed
adj.
32
General
birimlerin ikisiyle birden çalışmaya uygun olan
dual
adj.
33
General
kitabı mukaddes'teki öğretilere uygun olan
orthodox
adj.
34
General
takdir-i ilahiye uygun olan
providential
adj.
35
General
gerçeklere uygun olan
so
adj.
36
General
(belirli bir faaliyete) uygun olan anlamına gelen son ek
-ier
suf.
Phrases
37
Phrases
uygun olan şartlar altında
in a good light
expr.
38
Phrases
uygun olan şartlar altında iyimser olarak
in a good light
expr.
39
Phrases
uygun/mümkün olan en kısa zamanda
at one's convenience
expr.
40
Phrases
uygun/mümkün olan en kısa zamanda
at one's earliest convenience
expr.
Colloquial
41
Colloquial
aralarında toplumca uygun görülmeyen oranda yaş farkı olan iki kişinin yaşadığı ilişki
may-december romance
n.
42
Colloquial
birinin partneri olmaya en uygun olan erkek
right guy
n.
43
Colloquial
sadece dış görünüşü modaya uygun olan kimse
mod poser
n.
44
Colloquial
belirlenmiş olan plana, görüşe, fikre uygun
on message
expr.
Idioms
45
Idioms
(daha) başarılı/iyi/uygun olacağı kesin olan şey
a better bet
n.
46
Idioms
(daha) başarılı/iyi/uygun olacağı kesin olan şey
better bet
n.
47
Idioms
(daha) başarılı/iyi/uygun olacağı kesin olan şey
a safer bet
n.
48
Idioms
(en) başarılı/iyi/uygun olacağı kesin olan şey
safest bet
n.
49
Idioms
(en) başarılı/iyi/uygun olacağı kesin olan şey
best bet
n.
50
Idioms
makul/uygun olan hareket
a matter of course
n.
51
Idioms
tam (isteğe) uygun olan
right up somebody's street
expr.
52
Idioms
tam (isteğe) uygun olan
just up somebody's street
expr.
Trade/Economic
53
Trade/Economic
bir kurumdaki işlerin uygun yeteneklere sahip olan insanlarla doldurulması
staffing
n.
Politics
54
Politics
belirlenmiş olan plana, görüşe, fikre uygun/uymayan
on/off message
expr.
Industry
55
Industry
sağlık bilinci olan kimselere uygun (ürün)
health-conscious
adj.
Tourism
56
Tourism
mümkün olan en uygun fiyat
best possible price
n.
Marine
57
Marine
yatacak yeri bulunmayıp kısa gezilere uygun olan küçük yelkenli
day sailer
n.
Psychology
58
Psychology
narkotik ilaç uygulanışını takiben bilinç uyuşukluğu meydana getirilen hastada ruhsal çatışmaya sebep olan faktörlerin öğrenilmesini psikoanalist tarafından uygun telkinler yapılması esasına dayanan psikoterapi yöntemi
narcotherapy
n.
59
Psychology
beynin uygun vücut hareketi ve uzay algısı için ön şart olan impulslara bilinçsizce uyum sağlaması
schema
n.
Food Engineering
60
Food Engineering
taze domuz eti üretimi için uygun olan hafif ama iyi işlenmiş domuz
yorker
n.
Biochemistry
61
Biochemistry
organizma içindeki karmaşık maddelerin enerji salınımıyla atılım için uygun olan daha basit bileşenlerine ayrılması
disassimilation
n.
Marine Biology
62
Marine Biology
ayakları yüzmeye uygun olan deniz omurgasızı
heteropod
n.
Zoology
63
Zoology
yumurta yapmaya uygun olan
nidamental
adj.
Breeding
64
Breeding
ırk tipine uygun hayvanların yanı sıra ebeveynleri belli olan hayvanların kaydedilmesine izin veren
open
adj.
Tobacco
65
Tobacco
tek seferde çiğnemek için uygun olan tütün miktarı
chaw (of tobacco)
n.
Social Sciences
66
Social Sciences
modaya uygun bir toplumun özelliği olan
mondain
adj.
67
Social Sciences
modaya uygun bir toplumun özelliği olan
mondaine
adj.
Education
68
Education
birinci sınıf öğrencilerine uygun olan
freshman
adj.
Religious
69
Religious
yaşamını allah'ın emirlerine uygun sürdürmüş olan ölü kimse
shaheed
n.
70
Religious
yaşamını allah'ın emirlerine uygun sürdürmüş olan ölü kimse
shahid
n.
Military
71
Military
gözetleme için uygun olan yer
vantage point
n.
72
Military
nükleer silah yapmak için uygun kalitede olan
weapons-grade
adj.
Hunting
73
Hunting
omuzdan atış yapmaya uygun olan
shoulder-fired
adj.
Card
74
Card
kart istemeye ve kozsuz oynamaya uygun olan el
no-trumper
n.
Art
75
Art
anıtsal ve diğer tür yazıtlara uygun olan tarz
lapidary style
n.
Music
76
Music
uygun ve rahat tempoda çalınacak olan
commodo
adj.
Cinema
77
Cinema
(sinema filmi) 17 yaşından küçükler için sadece bir yetişkin eşliğinde uygun olan
r-rated
adj.
Archaic
78
Archaic
gözetleme için uygun olan yer
mount
n.
79
Archaic
beyaz ekinler yetiştirmek için uygun olan (toprak)
white
adj.
Ornithology
80
Ornithology
(kuş) ayakları tünemeye uygun olan
insessorial
adj.
Slang
81
Slang
bir kişinin karakterine veya isteklerine uygun olan (şey)
speed
n.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of uygun olan
×
Term Options
Übersetzung Vorschlagen / Korrigieren
Französisch Englisch Wörterbuch
Spanisch Englisch Wörterbuch
Deutsch Englisch Wörterbuch
Englisch Synonyme Wörterbuch
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy