walk around - Türkisch Englisch Wörterbuch

walk around

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Bedeutungen von dem Begriff "walk around" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 11 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
Common Usage
walk around v. dolaşmak
This entails reception and a document entitling them to walk around freely.
Bu, kabul edilmeyi ve serbestçe dolaşma hakkı veren bir belgeyi gerektirir.

More Sentences
General
walk around v. etrafını dolaşmak
Tom is walking around.
Tom etrafta dolaşıyor.

More Sentences
walk around v. amaçsızca dolanmak
I walked around aimlessly.
Amaçsızca dolaştım.

More Sentences
walk around v. gezinmek
He's walking around in his underwear.
İç çamaşırlarıyla geziniyor.

More Sentences
walk around v. etrafta gezinmek
Armstrong walked around.
Armstrong, etrafta gezindi.

More Sentences
walk around v. dolaştırmak
walk around v. gezdirmek
walk around v. etrafta dolanmak
Idioms
walk around v. enine boyuna düşünmek
walk around v. farklı açılardan düşünmek
walk around v. dikkatle değerlendirmek

Bedeutungen, die der Begriff "walk around" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 10 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
(have a) walk around v. çevreyi dolaşmak
He walked around to see the town.
Kenti tanımak için çevrede dolaştı.

More Sentences
walk around naked v. çıplak dolaşmak
Even if it's your own house, please stop walking around naked.
Kendi eviniz bile olsa, lütfen etrafta çıplak dolaşmayı bırakın.

More Sentences
walk around on the street v. sokakta dolaşmak
walk around with a gun v. cebinde silahla dolaşmak
walk around together v. birlikte gezmek
Speaking
let's take a little walk around expr. hadi biraz dolaşalım
you can't walk around with all that money expr. o kadar parayla etrafta dolaşamazsın
why do you let him walk around here like that? expr. neden ortalıkta böyle dolaşmasına izin veriyorsun?
Technical
walk around inspection n. makine çevresinde dolaşarak yapılan kontrol
Aeronautic
walk around check n. uçağın etrafında dolaşarak yapılan göz kontrolü