Türkisch | Englisch | |
---|---|---|
Idioms | ||
Idioms | yapmak için can atmak | one's fingers itch v. |
Türkisch | Englisch | |||
---|---|---|---|---|
Colloquial | ||||
Colloquial | (bir şey yapmak) için can atmak | be dying to (do something) v. | ||
Tom has been dying to tell someone about being accepted into Harvard. Tom, Harvard'a kabul edildiğini birine söylemek için can atıyordu. More Sentences |
||||
Colloquial | (bir şey yapmak) için can atmak | be down to (do something) v. | ||
Colloquial | bir şey/bir şey yapmak için can atmak | be dying for something/to do something v. | ||
Idioms | ||||
Idioms | bir şeyi yapmak için can atmak | be dying to do something v. | ||
Idioms | bir şey yapmak için can atmak | be bursting to do something v. | ||
Idioms | aptalca, tehlikeli bir şey/bir şey yapmak için can atmak | be hell-bent on something/on doing something v. |