| 1 |
get carried away |
kendini kaptırmak |
v. |
|
- Let us not get carried away here.
- Burada kendimizi kaptırmayalım.
- He doesn't like tennis much, but he really gets carried away with football.
- Tenisi pek sevmez ama futbola kendini kaptırır.
- Don't get carried away.
- Kendini kaptırma.
- I got carried away.
- Kendimi kaptırdım.
- Let's not get carried away here.
- Kendimizi kaptırmayalım.
- Let's not get carried away here.
- Burada kendimizi kaptırmayalım.
- I guess I just got carried away.
- Sanırım kendimi kaptırdım.
- Let's not get carried away.
- Kendimizi kaptırmayalım.
- Tom just got carried away.
- Tom kendini kaptırdı.
- We're not going to get carried away.
- Kendimizi kaptırmayacağız.
- She tends to get carried away when arguing about that matter.
- Bu konu hakkında tartışırken kendini kaptırma eğilimindedir.
Show More (8)
|
| 2 |
get carried away |
kendinden geçmek |
v. |
|
- He doesn't like tennis much, but he really gets carried away with football.
- O tenisi çok sevmez ama o gerçekten futbolla kendinden geçer.
- Let's not get carried away here.
- Burada kendimizden geçmeyelim.
- Let's not get carried away.
- Kendimizden geçmeyelim.
Show More (0)
|
| 3 |
get carried away |
coşmak |
v. |
|
- She tends to get carried away when arguing about that matter.
- O mesele hakkında tartıştıklarında o, coşma eğilimindedir.
Show More (-2)
|
| 4 |
get carried away |
kendini kaybetmek |
v. |
|
- I got carried away.
- Kendimi kaybettim.
Show More (-2)
|
| 5 |
get carried away |
kontrolünü kaybetmek |
v. |
|
- We're not going to get carried away.
- Kontrolümüzü kaybetmeyeceğiz.
Show More (-2)
|
| 6 |
get carried away |
gaza gelmek |
v. |
|
- We're not going to get carried away.
- Gaza gelmeyeceğiz.
Show More (-2)
|
