|
- As a native of Galicia I feel devastated.
- Galiçya'nın bir yerlisi olarak kendimi harap olmuş hissediyorum.
- I refer of course to the Native Americans, and by that I mean the indigenous peoples of this subcontinent.
- Elbette Amerikan yerlilerinden bahsediyorum ve bununla bu alt kıtanın yerli halklarını kastediyorum.
- I'm a native of Boston.
- Ben Boston'un yerlisiyim.
- Native Americans fought with bow and arrow.
- Amerikan yerlileri ok ve yayla savaşırdı.
- Magdalena is a native of Łódź.
- Magdalena Łódź'un yerlisi.
- Timuçin is a native of Yozgat.
- Timuçin Yozgat'ın bir yerlisidir.
- Animals were more sacred than people to the Native Americans.
- Amerikan yerlileri için hayvanlar insanlardan daha kutsaldı.
- His grandfather is a native Liechtensteiner.
- Onun büyükbabası yerli bir Liechtensteinlıdır.
- The Copts are the native Christians of Egypt.
- Kıptiler Mısır'ın yerli Hıristiyanlarıdır.
- Martyna is a native of Wrocław.
- Martyna bir Wrocław yerlisidir.
- I wish there were more Native American languages in the Tatoeba Corpus.
- Keşke Tatoeba Corpus'ta daha fazla Amerikan yerlisi dili olsaydı.
- I'm a native of Moscow.
- Ben Moskova'nın yerlisiyim.
- Most Native Americans in Mexico speak Spanish.
- Meksika'daki Amerikan yerlilerinin çoğu İspanyolca konuşuyor.
- I want to see Native Americans in Brazil.
- Brezilya'daki Amerikan yerlilerini görmek istiyorum.
- The Copts are the native Christians of Egypt.
- Kıptiler Mısırlı yerli Hıristiyanlardır.
- Ali is a native of Istanbul.
- Ali İstanbul'un yerlisi.
- You can see a lot of Native Americans in Alaska.
- Alaska'da çok sayıda Amerikan yerlisi görebilirsiniz.
- I want to help Native Americans to preserve their languages.
- Amerikan yerlilerine dillerini korumaları için yardım etmek istiyorum.
- You're better than a native!
- Bir yerliden daha iyisin!
- I'm a native of Boston.
- Ben Boston'un bir yerlisiyim.
- How many Native American languages died to let English be the main language in North America?
- İngilizce'nin Kuzey Amerika'da ana dil olması için kaç Amerikan yerlisi dili öldü?
- Native Chinese people are working alongside foreigners to change the culture of Shanghai.
- Yerli Çinliler, Şanghay'ın kültürünü değiştirmek için yabancılarla birlikte çalışıyorlar.
- Can we really learn to speak a foreign language like a native?
- Bir yerli gibi yabancı bir dili konuşmayı gerçekten öğrenebilir miyiz?
- Smallpox was unknown to Native Americans.
- Çiçek hastalığı Amerikan yerlileri tarafından bilinmiyordu.
- Sami's grandfather is fully Native American.
- Sami'nin büyükbabası tamamen Amerikan yerlisi.
- It's grammatically correct, but a native would never say it like that.
- Dil bilgisi açısından doğru ama bir yerli asla böyle söylemez.
- Tom is a Native American.
- Tom bir Amerikan yerlisi.
- Tom is a digital native.
- Tom bir dijital yerli.
- I'm a Boston native.
- Boston'un yerlisiyim.
- It's grammatically correct, but a native would never say that.
- Dil bilgisi açısından doğru ama bir yerli bunu asla söylemez.
- I love Native Americans.
- Amerikan yerlilerini seviyorum.
- What did you do with the Native Americans?
- Amerikan yerlileriyle ne yaptınız?
- I want to visit the Amazon forest just to see Native Americans.
- Sırf Amerikan yerlilerini görmek için Amazon ormanlarını ziyaret etmek istiyorum.
- Ania is a native of Kraków.
- Ania Kraków'un yerlisi.
- There are still people who love eating native rice cakes.
- Hâlâ yerli pirinç keki yemeyi seven insanlar var.
- Layla is a Cairo native.
- Leyla, Kahire'nin bir yerlisidir.
- Getting your message across is much more important than trying to say it exactly like a native speaker would say it.
- Mesajınızı anlatmak bir yerlinin tam olarak söyleyeceği gibi onu söylemeye çalışmaktan çok daha önemlidir.
- He is a Native American.
- O bir Amerikan yerlisi.
- I want to help Native Americans to save their languages from extinction.
- Amerikan yerlilerine dillerini yok olmaktan kurtarmaları için yardım etmek istiyorum.
- Tom is a native of Boston.
- Tom Boston'un yerlisi.
- I found the Japanese sentence weird, but since it was written by a native, I thought that it was probably correct.
- Japonca cümleyi tuhaf buldum, ama bir yerli tarafından yazıldığı için muhtemelen doğru olduğunu düşündüm.
- I'm a native of Kiev.
- Ben Kiev'in yerlisiyim.
- Felicja is a native of Katowice.
- Felicja bir Katowice yerlisidir.
- Take me to the Native Americans.
- Beni Amerikan yerlilerine götür.
- Felicja is a native of Katowice.
- Felicja Katowice'nin yerlisi.
- Timuçin is a native of Yozgat.
- Timuçin Yozgat'ın yerlisi.
- The Native Americans scalped their enemies.
- Amerikan yerlileri düşmanlarının kafa derilerini yüzerlerdi.
- Tom is a digital native.
- Tom dijital bir yerli.
- There are very few Native Americans in Managua.
- Managua'da çok az Amerikan yerlisi vardır.
- My wife is a native of Ürümqi.
- Eşim Ürümçi'nin yerlisidir.
- Tom is a Boston native.
- Tom, Boston'un yerlisidir.
- Tom is a native of Boston.
- Tom Boston'un bir yerlisi.
- The Belo Monte dam in Brazil is a controversial project because of its impact on the environment and native people.
- Brezilya'daki Belo Monte barajı çevre ve yerli halk üzerindeki etkisinden dolayı tartışmalı bir projedir.
- Tom is a Boston native.
- Tom bir Boston yerlisidir.
- I'm a native French speaker.
- Ben yerli Fransızca konuşmacıyım.
- The Belo Monte dam in Brazil is a controversial project because of its impact on the environment and native people.
- Brezilya'daki Belo Monte barajı, çevre ve yerli halk üzerindeki etkisi nedeniyle tartışmalı bir proje.
- Berbers are native to North Africa.
- Berberiler, Kuzey Afrika'nın yerlisidir.
- Layla is a Cairo native.
- Layla bir Kahire yerlisi.
- Do Native Americans still speak in their languages when they meet in festivals?
- Amerikan yerlileri festivallerde bir araya geldiklerinde hala kendi dillerinde mi konuşuyorlar?
- The Native Americans scalped their enemies.
- Yerli Amerikalılar düşmanlarının kafa derisini yüzdüler.
- Martyna is a native of Wrocław.
- Martyna Wroclaw'ın yerlisi.
- Ali is a native of Istanbul.
- Ali, İstanbul'un yerlisidir.
- Native Americans lived in America before the Europeans arrived.
- Amerika'da Avrupalılar gelmeden önce Amerikan yerlileri yaşıyordu.
- His grandfather is a native Liechtensteiner.
- Büyükbabası yerli bir Liechtensteiner.
- Native Americans lived in America before the Europeans arrived.
- Yerli Amerikalılar Avrupalılar gelmeden önce Amerika'da yaşıyordu.
- Native Americans are the indigenous peoples of the United States.
- Amerikan yerlileri Birleşik Devletler'in yerli halklarıdır.
- My wife is a native of Ürümqi.
- Karım Urumçi'nin yerlisidir.
- There are very few Native Americans in Managua.
- Managua'da çok az sayıda Amerikan yerlisi var.
- Magdalena is a native of Łódź.
- Magdalena bir Łódź yerlisidir.
- An American Indian is more properly called a Native American.
- Bir Kızılderiliye daha doğru bir ifadeyle Amerikan yerlisi denir.
- Ania is a native of Kraków.
- Ania bir Kraków yerlisidir.
- I'm a Boston native.
- Ben Boston'un yerlisiyim.
- Tom is part Native American.
- Tom kısmen yerli Amerikalı.
Show More (70)
|
|
- The best way to get better at French is to speak French with native speakers.
- Fransızcada daha iyi olmanın en iyi yolu ana dili Fransızca olan kişilerle Fransızca konuşmaktır.
- What makes you think he isn't a native speaker?
- Onun ana dilinin bu olmadığını nereden çıkardın?
- You are definitely a native speaker.
- Sen kesinlikle ana dilini konuşuyorsun.
- Native speakers sometimes make mistakes, but not usually the same kind of mistakes that non-native speakers make.
- Ana dilini konuşanlar bazen hatalar yaparlar fakat genellikle ana dilini konuşmayanların yaptıkları hatalarla aynı türden değildir.
- My French got better after I got married to a native French speaker.
- Ana dili Fransızca olan biriyle evlendikten sonra Fransızcam daha da gelişti.
- I don't often have a chance to speak French with a native speaker.
- Ana dili Fransızca olan biriyle Fransızca konuşma şansım pek olmuyor.
- My father is a native French speaker and my mother is a native English speaker.
- Babamın ana dili Fransızca, annemin ise ana dili İngilizce.
- If you are interested in studying English with a native speaker, please contact me.
- Eğer ana dili İngilizce olan biriyle çalışmak istiyorsanız, lütfen benimle iletişime geçin.
- Tom is a native French speaker.
- Tom'un ana dili Fransızcadır.
- Tom can speak French like a native.
- Tom ana dili gibi Fransızca konuşabilir.
- I'm married to a native French speaker.
- Ana dili Fransızca olan biriyle evliyim.
- He wanted to study English with a native English speaker.
- Ana dili İngilizce olan biriyle İngilizce çalışmak istiyordu.
- Tom wishes he could speak French like a native speaker.
- Tom Fransızcayı ana dili gibi konuşabilmeyi diliyor.
- Tom is a native French speaker.
- Tom'un ana dili Fransızca.
- Tom is a native speaker of French.
- Fransızca Tom'un ana dilidir.
- Mary is a native speaker of Portuguese and fluent in English and Spanish, in addition to having good knowledge of Esperanto.
- Mary'nin ana dili Portekizce ve akıcı bir şekilde İngilizce ve İspanyolca konuşuyor, ayrıca Esperanto dilini de iyi derecede biliyor.
- He wanted to study English with a native English speaker.
- Ana dili İngilizce olan biriyle İngilizce çalışmak istiyor.
- I studied French for three years with a native speaker.
- Ana dili Fransızca olan biriyle üç yıl Fransızca çalıştım.
- It's getting easier to find audio files by native speakers for almost any language you might want to study.
- Çalışmak isteyebileceğiniz hemen her dil için ana dili İngilizce olan kişilerin ses dosyalarını bulmak giderek kolaylaşıyor.
- Hebrew is my native tongue.
- İbranice benim ana dilimdir.
- Every student who has graduated from our university has studied English with a native speaker for at least two years.
- Üniversitemizden mezun olan her öğrenci en az iki yıl ana dili İngilizce olan biriyle İngilizce çalışmıştır.
- If you can't go to an English-speaking country to study, perhaps you can find an English native speaker living nearby that can help you learn English.
- Eğitim almak için İngilizce konuşulan bir ülkeye gidemiyorsanız, belki yakınlarda yaşayan ve İngilizce öğrenmenize yardımcı olabilecek ana dili İngilizce olan birini bulabilirsiniz.
- I don't get very many opportunities to talk with native speakers.
- Ana dili İngilizce olan kişilerle konuşmak için çok fazla fırsatım olmuyor.
- Grammatically, it's correct, but native speakers wouldn't say something like that.
- Dilbilgisel olarak doğru ama ana dili bu olanlar böyle bir şey demez.
- My parents usually speak to each other in French, even though my mother is a native English speaker.
- Annemin ana dili İngilizce olmasına rağmen annemle babam birbirleriyle genellikle Fransızca konuşurlar.
- Getting your message across is much more important than trying to say it exactly like a native speaker would say it.
- Mesajınızı iletmek, ana dili İngilizce olan birinin söyleyeceği gibi söylemeye çalışmaktan çok daha önemlidir.
- Hebrew is my native tongue.
- İbranice benim ana dilim.
- To improve your fluency, you should try speaking with native speakers as often as you can.
- Akıcılığınızı geliştirmek için, mümkün olduğunca sık ana dili İngilizce olan kişilerle konuşmayı denemelisiniz.
- Tom speaks French like a native speaker.
- Tom ana dili gibi Fransızca konuşuyor.
- If you'd like to study French with a native speaker, please contact me.
- Ana dili Fransızca olan biriyle Fransızca çalışmak isterseniz, lütfen benimle iletişime geçin.
- You can listen to audio files by native speakers on our website.
- Web sitemizde ana dili İngilizce olan kişilerin ses dosyalarını dinleyebilirsiniz.
- Does this sentence sound like something a native speaker would say?
- Bu cümle ana dili İngilizce olan birinin söyleyeceği bir şeye benziyor mu?
- I don't get that many opportunities to talk with native speakers.
- Ana dili İngilizce olan kişilerle konuşmak için çok fazla fırsatım olmuyor.
- If you were a spy trying to pass as a native speaker and said it that way, you'd likely get caught.
- Eğer ana diliniz gibi konuşmaya çalışan bir casus olsaydınız ve bunu bu şekilde söyleseydiniz, muhtemelen yakalanırdınız.
- Tom is a native speaker of French.
- Tom'un ana dili Fransızca'dır.
- I wish I could speak French like a native speaker.
- Keşke ana dilim gibi Fransızca konuşabilseydim.
- Tom speaks French like a native.
- Tom ana dili gibi Fransızca konuşuyor.
- His biggest dream is being able to speak like a native speaker.
- En büyük hayali ana dili gibi konuşabilmek.
- Even native speakers of a language don't know all of its words.
- Bir dili ana dili olarak konuşanlar bile tüm kelimeleri bilmezler.
- Tom seems to be unwilling to accept advice from native speakers who try to help him with his translations.
- Tom, çevirilerinde kendisine yardımcı olmaya çalışan ana dili İngilizce olan kişilerin tavsiyelerini kabul etmek istemiyor gibi görünüyor.
- All the English teachers at my son's school are native speakers.
- Oğlumun okulundaki tüm İngilizce öğretmenlerinin ana dili İngilizce.
- Most people say that the best way to learn a foreign language is to learn from a native speaker.
- Çoğu insan yabancı dil öğrenmenin en iyi yolunun ana dili İngilizce olan birinden öğrenmek olduğunu söyler.
- She is a native speaker of French.
- Ana dili Fransızca.
- Are you a native speaker of French?
- Ana diliniz Fransızca mı?
- My father is a native French speaker and my mother is a native English speaker.
- Babamın ana dili Fransızcadır ve annemin ana dili İngilizcedir.
- I'm not a native speaker.
- Ben ana dil konuşuru değilim.
- You don't need to sound like a native speaker in order to be understood.
- Anlaşılmak için ana dili İngilizce olan biri gibi konuşmanıza gerek yok.
- Do native Japanese speakers think that English is hard to learn?
- Ana dili Japonca olanlar İngilizce öğrenmenin zor olduğunu mu düşünüyor?
- Tom wishes he could speak French as well as a native speaker.
- Tom Fransızcayı ana dili gibi konuşabilmeyi diliyor.
- She is a native speaker of French.
- Fransızca ana dilidir.
- Is there any English native speaker here?
- Burada ana dili İngilizce olan biri var mı?
- I have a lot of friends who are native speakers, so I've had a lot of experience speaking with native speakers.
- Ana dilini konuşan bir sürü arkadaşım var, bu yüzden ana dilini konuşanlarla konuşarak bir sürü deneyimim oldu.
- If you heard her speaking English, you would never guess that she wasn't a native speaker.
- İngilizce konuştuğunu duysanız, ana dili olmadığını asla tahmin edemezsiniz.
- She is a native speaker of Serbian.
- Onun ana dili Sırpçadır.
- I'm a native speaker of French.
- Benim ana dilim Fransızca.
- What's your native dialect?
- Ana lehçeniz nedir?
- She is a native speaker of Russian.
- Ana dili Rusça.
- Some people think that it is difficult for a native speaker of English to learn Chinese, but I disagree.
- Bazı insanlar ana dili İngilizce olanların Çince öğrenmelerinin zor olduğuna inanmaktadır fakat ben aynı fikirde değilim.
- Tom speaks French as if he were a native speaker.
- Tom Fransızca'yı ana dili gibi konuşuyor.
- Tom can speak English like a native.
- Tom ana dili gibi İngilizce konuşabiliyor.
- Many people who hear Tom speaking French think he's a native speaker.
- Tom'un Fransızca konuştuğunu duyan pek çok kişi onun ana dili olduğunu düşünüyor.
- I suggest you have a native speaker read over your report to make sure there are no errors.
- Herhangi bir hata olmadığından emin olmak için raporunuzu ana dil konuşan birine okutmanızı öneririm.
- I think it's a shame that some foreign language teachers were able to graduate from college without ever having studied with a native speaker.
- Bazı yabancı dil öğretmenlerinin ana dili İngilizce olan biriyle hiç çalışmadan üniversiteden mezun olabilmelerinin utanç verici olduğunu düşünüyorum.
- Are native English speakers used to learning other languages?
- Ana dili İngilizce olanlar başka dilleri öğrenmeye alışkın mı?
- If your company primarily does business with America, then you should be studying English with a native speaker from America.
- Eğer şirketiniz ağırlıklı olarak Amerika ile iş yapıyorsa, o zaman Amerika'dan ana dili İngilizce olan biriyle İngilizce çalışmalısınız.
- The first native speaker of Esperanto was born in 1904; today there are several thousand Esperanto native speakers.
- Ana dili Esperanto olan ilk kişi 1904'te doğdu. Günümüzde ise ana dili Esperanto olan birkaç bin kişi var.
- I hate my native tongue.
- Ana dilimden nefret ediyorum.
- Many native English speakers make errors in English.
- Ana dili İngilizce olan birçok kişi İngilizcede hatalar yapar.
- Most people who hear Tom speaking French would never guess that he wasn't a native speaker.
- Tom'un Fransızca konuştuğunu duyan çoğu insan onun ana dili Fransızca olmadığını asla tahmin edemez.
- If you are interested in studying English with a native speaker, please contact me.
- Ana dili İngilizce olan biriyle İngilizce öğrenmek istiyorsanız, lütfen benimle iletişime geçin.
- I'm not a native speaker.
- Ana dilim bu değil.
- Native speakers sometimes make mistakes, but not usually the same kind of mistakes that non-native speakers make.
- Ana dilini konuşanlar bazen hata yapar fakat genellikle ana dilini konuşmayanların yaptıkları hatalarla aynı türden değil.
- Tom sought advice from a native speaker before putting the sentence on Tatoeba.
- Tom, cümleyi Tatoeba'ya koymadan önce ana dili İngilizce olan birinden tavsiye aldı.
Show More (70)
|