canlandırıcı - Turkish English Dictionary

canlandırıcı

Meanings of "canlandırıcı" in English Turkish Dictionary : 44 result(s)

Turkish English
Common Usage
canlandırıcı refreshing adj.
New Age ideas are a refreshing alternative to the staid orthodoxy of traditional Christianity.
Yeni Çağ fikirleri, geleneksel Hıristiyanlığın katı ortodoksluğuna karşı canlandırıcı bir alternatif.

More Sentences
General
canlandırıcı refreshing adj.
A walk before breakfast is refreshing.
Kahvaltıdan önce yürüyüş yapmak canlandırıcıdır.

More Sentences
canlandırıcı invigorating adj.
The water was cold but invigorating.
Su soğuktu ama canlandırıcıydı.

More Sentences
canlandırıcı exhilarating adj.
He took an exhilarating walk.
O canlandırıcı bir yürüyüş yaptı.

More Sentences
canlandırıcı uplifting adj.
It is possible to launder language to make it more appealing and uplifting.
Dili daha çekici ve canlandırıcı hale getirmek için aklamak mümkün.

More Sentences
canlandırıcı galvanic adj.
The politician's speech had a galvanic effect on the crowd.
Politikacının konuşması kalabalık üzerinde canlandırıcı bir etki yarattı.

More Sentences
canlandırıcı stiffener n.
canlandırıcı exhilarant n.
canlandırıcı animator n.
canlandırıcı stimulus n.
canlandırıcı activator n.
canlandırıcı quickener n.
canlandırıcı enlivener n.
canlandırıcı resuscitator n.
canlandırıcı renewer n.
canlandırıcı reviver n.
canlandırıcı drink n.
canlandırıcı exhilarative adj.
canlandırıcı hearty adj.
canlandırıcı restorative adj.
canlandırıcı regenerative adj.
canlandırıcı crispy adj.
canlandırıcı zinging adj.
canlandırıcı stirring adj.
canlandırıcı revitalizing adj.
canlandırıcı enlivening adj.
canlandırıcı stimulant adj.
canlandırıcı bracing adj.
canlandırıcı tonic adj.
canlandırıcı living adj.
canlandırıcı vivifiant adj.
canlandırıcı revitalising adj.
canlandırıcı recreative adj.
canlandırıcı regeneratory adj.
canlandırıcı refreshful adj.
canlandırıcı resuscitative adj.
canlandırıcı chirping adj.
canlandırıcı comfortable [obsolete] adj.
Technical
canlandırıcı regenerator n.
canlandırıcı regenerative adj.
Computer
canlandırıcı activator n.
Medical
canlandırıcı acopic adj.
Cinema
canlandırıcı animator n.
Slang
canlandırıcı goose n.

Meanings of "canlandırıcı" with other terms in English Turkish Dictionary : 29 result(s)

Turkish English
General
canlandırıcı bir şekilde refreshingly adv.
Esperanto is refreshingly different.
Esperanto canlandırıcı bir şekilde farklı.

More Sentences
canlandırıcı içki bracer n.
canlandırıcı içki pickup n.
canlandırıcı içki pick-me-up n.
canlandırıcı içecek regmaker [south african] n.
canlandırıcı şey refreshener n.
canlandırıcı etki revivement [obsolete] n.
canlandırıcı etki galvanization n.
canlandırıcı etki galvanisation n.
yeni ve canlandırıcı faktörlere karşı oluşan dirençten kaynaklanan çürüme ve dağılma dry rot n.
canlandırıcı madde invigorator n.
canlandırıcı unsur seasoning n.
canlandırıcı veya hoş bir şeyin akılda yer etmesi drink v.
canlandırıcı ilaç cordial adj.
canlandırıcı olmayan unrefreshing adj.
canlandırıcı bir şekilde invigoratingly adv.
canlandırıcı olarak cordially adv.
canlandırıcı bir şekilde regeneratively adv.
canlandırıcı bir şekilde refreshfully adv.
Colloquial
canlandırıcı şey pepper-upper n.
canlandırıcı bir şey yapmak have a pick-me-up v.
Idioms
canlandırıcı kimse spark plug [us] n.
canlandırıcı (içki) a pick-me-up expr.
Politics
canlandırıcı politikalar stimulative policies n.
Technical
operatör tarafından çalıştıran canlandırıcı operator-powered resuscitator n.
Medical
insanlar üzerinde canlandırıcı etkisi olduğu söylenen kuyruksuz maymun veya maymun testisi monkey gland n.
Archaic
adını kermes böceğinden alan ve şekerlemeye benzeyen canlandırıcı bir ilaç alkermes n.
canlandırıcı ilaç corroborant n.
canlandırıcı ilaç corroborative n.