discover® - Turkish English Dictionary

discover®

Meanings of "discover®" in Turkish English Dictionary : 1 result(s)

English Turkish
Trade/Economic
discover® n. (abd'de) bir kredi kartı markası

Meanings of "discover®" with other terms in English Turkish Dictionary : 46 result(s)

English Turkish
Common Usage
discover v. keşfetmek
Sometimes we discover a real area that needs legislation and yet we are powerless to act.
Bazen mevzuat gerektiren gerçek bir alan keşfederiz ama yine de harekete geçecek gücümüz yoktur.

More Sentences
General
discover v. farkına varmak
The more you study, the more you discover your ignorance.
Ne kadar çok çalışırsanız, cehaletinizin o kadar çok farkına varırsınız.

More Sentences
discover v. ortaya çıkarmak
Ten years after the end of the conflict, no serious enquiry has been carried out to discover what happened to them.
Çatışmanın sona ermesinden on yıl sonra, onlara ne olduğunu ortaya çıkarmak için ciddi bir soruşturma yürütülmedi.

More Sentences
discover v. anlamak
Tom went outside to discover what all the commotion was about.
Tom bütün kargaşanın ne olduğunu anlamak için dışarı çıktı.

More Sentences
discover v. keşfetmek
Following the disaster, we are discovering serious safety lapses in the chemical industry in other parts of the country.
Felaketin ardından ülkenin diğer bölgelerinde de kimya endüstrisinde ciddi güvenlik açıkları olduğunu keşfediyoruz.

More Sentences
discover v. bulmak
We will have a look at that and try to discover what has gone wrong.
Buna bir göz atacağız ve neyin yanlış gittiğini bulmaya çalışacağız.

More Sentences
discover v. karşılaşmak
If you discover any problems on Tatoeba, you should go ahead and blame Sysko.
Tatoeba'da herhangi bir sorunla karşılaşırsan, Sysko'yu suçlamalısın.

More Sentences
discover v. rastlamak
Cases of SARS have also been discovered in Greece and Finland.
Yunanistan ve Finlandiya'da da SARS vakalarına rastlanmıştır.

More Sentences
discover v. fark etmek
Tom discovered that he had made a mistake.
Tom bir hata yaptığını fark etti.

More Sentences
discover v. tespit etmek
When it was discovered, it was done so fortuitously.
Tespit edildiğinde, bu tesadüfen yapılmıştır.

More Sentences
discover v. çıkarmak
discover v. meydana çıkarmak
discover the fire v. ateşi bulmak
discover again v. yeniden keşfetmek
discover v. bulgulamak
discover pleasure v. zevkine varmak
discover one's mistake v. hatasının farkına varmak
discover one's talent v. yeteneğini keşfetmek
discover v. göstermek
discover different things v. farklı şeyler keşfetmek
discover in time v. zamanında farkına varmak
discover in time v. zamanında keşfetmek
discover the fraud v. sahteciliği keşfetmek
discover v. rast gelmek
discover v. kimliğini ortaya çıkarmak
discover v. ifşa etmek
discover v. örtüsünü kaldırmak
discover v. ilk kez öğrenmek
discover [obsolete] v. bakmak
discover [obsolete] v. ayırt etmek
discover [obsolete] v. itiraf etmek
Colloquial
discover yourself expr. kendini keşfet
Idioms
discover how the land lies v. aslını astarını öğrenmek
discover how the land lies v. işin iç yüzünü öğrenmek
Speaking
I like to discover new places expr. yeni yerler keşfetmeyi seviyorum
I like to discover new places expr. yeni yerler keşfetmek hoşuma gidiyor
discover your dream expr. hayalini keşfetmek
Computer
discover expr. keşfedin
Chess
discover check v. şahla hedef aradaki bir taşı hareket ettirerek şah çekmek
Archaic
discover v. sergilemek
discover v. ortaya koymak
discover v. dışa vurmak
discover v. (birinin eylemlerini) yanlışlıkla açık etmek
discover v. gözlemek
discover v. gözcülük etmek
discover v. casusluk yapmak