Turkish - English
Turkish - English
German - English
French - English
Spanish - English
English Synonyms
Synonyms
About Us
Tools
Resources
Contact
Login / Register
Turn off the lights
Türkçe
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonyms
Tools
About Us
Resources
Contact
Login / Register
EN-TR
Turkish - English
German - English
Spanish - English
French - English
English Synonyms
Turkish - English
French - English
Spanish - English
German - English
History
karadan
Meanings of
"karadan"
in English Turkish Dictionary : 4 result(s)
Category
Turkish
English
General
1
General
karadan
by land
adv.
2
General
karadan
overland
adv.
Trade/Economic
3
Trade/Economic
karadan
overland
adj.
Military
4
Military
karadan
over-land
adj.
Meanings of
"karadan"
with other terms in English Turkish Dictionary : 70 result(s)
Category
Turkish
English
General
1
General
karadan denize doğru esen rüzgar
land breeze
n.
2
General
karadan yansıma
coastal reflection
n.
3
General
karadan giden
overlander
n.
4
General
karadan istila
land invasion
n.
5
General
sürüyü karadan güden kimse
overlander [australia]
n.
6
General
karadan çok uzakta bulunmak
give the land a wide berth
v.
7
General
sürüyü güderek karadan seyahat etmek
overland [australia]
v.
8
General
sudan ve karadan oluşan yer
terraqueous
adj.
9
General
karadan gelen
offshore
adj.
10
General
karadan esen (rüzgar)
offshore
adj.
11
General
hem denizden hem karadan
by sea and land
adv.
Phrasals
12
Phrasals
karadan biraz açıp demirlemek
stand off
v.
Technical
13
Technical
karadan yansıma
coastal reflection
n.
Radio
14
Radio
denizden karaya veya karadan denize geçerken radyo yer dalgasının yönünün değişmesi
land effect
n.
15
Radio
denizden karaya veya karadan denize geçerken radyo yer dalgasının yönünün değişmesi
shoreline effect
n.
Transportation
16
Transportation
bir su taşıtının karadan taşınması
carry
n.
17
Transportation
bir su taşıtının karadan taşınırken izlediği yol
carry
n.
18
Transportation
karadan birinci sınıf taşıma fiyatlarına göre ödenmiş olup hava yoluyla taşınan
all up
adj.
Aeronautic
19
Aeronautic
karadan kalkan cayroplan
land gyroplane
n.
Marine
20
Marine
karadan dağıtım sistemi
land distribution system
n.
21
Marine
zaman zaman karadan-denizde esen meltem
land-sea breeze
n.
22
Marine
pusula ile geminin karadan ne kadar uzakta olduğuna bakmak
set the land
v.
23
Marine
(karadan uzaklaşarak) kara çizgisinin daha alçakta görünmesini sağlamak
settle the land
v.
24
Marine
karadan uzaklaşmak
bear off
v.
25
Marine
volta yaparak karadan kurtulmak
claw away
v.
26
Marine
volta ederek karadan kurtulmak
claw away
v.
27
Marine
volta yaparak karadan kurtulmak
claw off
v.
28
Marine
volta ederek karadan kurtulmak
claw off
v.
29
Marine
karadan uzağa doğru
off
adv.
30
Marine
bir karaya doğru bir karadan uzağa giderek
off and on
adv.
31
Marine
bir karaya doğru bir karadan uzağa giderek
off-and-on
adv.
Petrol
32
Petrol
karadan uzak uygulamalar
offshore applications
n.
Environment
33
Environment
karadan esen rüzgar
land breeze
n.
Geography
34
Geography
gelgitin buzulun karadan kopmasına neden olduğu çatlak
tide crack
n.
35
Geography
denizin karadan görülebilen en uzak yeri
offing
n.
Meteorology
36
Meteorology
küba'nın güney sahilinde karadan esen güçlü bir rüzgar
bayamo
n.
Geology
37
Geology
karadan sürüklenip denizde çökelen toprakla ilgili
terrigenous
adj.
Military
38
Military
karadan havaya almaç-göndermeç
ground-to-air receiver/transmitter
n.
39
Military
karadan karaya füze sistemi
scud
n.
40
Military
karadan harekat yapan kısım
over-land element
n.
41
Military
karadan karaya füze
ground-to-ground missile
n.
42
Military
karadan havaya füze
ground to air missile
n.
43
Military
karadan karaya füze
surface-to-surface missile
n.
44
Military
karadan fırlatılan güdüm füzesi
ground launched cruise missile
n.
45
Military
karadan karaya füze
surface to surface missile
n.
46
Military
karadan atılan güdüm füzesi
ground launched cruise missile
n.
47
Military
karadan havaya füze
surface to air missile
n.
48
Military
karadan havaya füze
ground-to-air missile
n.
49
Military
karadan havaya füze
surface-to-air missile
n.
50
Military
karadan belirli bir iniş bölgesine inecek uçak ve helikopterlerin trafik kontrolünü sağlayan özel yetişmiş personel
landing zone control party
n.
51
Military
abd ordusunun kullandığı jet tahrikiyle hareket eden karadan karaya füze
matador
n.
52
Military
sovyet yapımı karadan karaya füze türü
scud
n.
53
Military
(abd ordusunda) karadan karaya atılan tek kademeli balistik füze
sergeant
n.
54
Military
(abd donanmasına ait) radarlı karadan havaya füze
standard
n.
55
Military
karadan havaya füze
surface-to-air guided missile
n.
56
Military
karadan havaya füze üssü
surface-to-air missile installation
n.
57
Military
karadan havaya füze sistemi
surface-to-air missile system
n.
58
Military
karadan havaya füze
surface-to-air weapon
n.
59
Military
karadan havaya güdümlü silah
surface-to-air weapon
n.
60
Military
karadan karaya
ground-to-ground
adj.
61
Military
karadan havaya
ground-air
adj.
62
Military
karadan karaya
ground to ground
adj.
63
Military
karadan havaya
ground-to air
adj.
64
Military
karadan havaya (füze)
surface-to-air
adj.
65
Military
karadan karaya (füze)
surface-to-surface
adj.
66
Military
karadan havaya doğru
surface-to-air
adv.
67
Military
karadan karaya doğru
surface-to-surface
adv.
68
Military
karadan havaya füze
sam (surface-to-air missile)
abrev.
69
Military
karadan karaya füze
ssm (surface to surface missile)
abrev.
Reptiles
70
Reptiles
doğu asya ve pasifik adalarındaki nehir ağızlarında bulunmakla beraber karadan çok uzakta da karşılaşılabilen büyük bir timsah
estuarine crocodile (crocodylus porosus)
n.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of karadan
×
Term Options
Correct / Suggest
French English Dictionary
Spanish English Dictionary
German English Dictionary
English Synonyms Dictionary
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy