land - Turkish English Dictionary
History

land

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Meanings of "land" in Turkish English Dictionary : 105 result(s)

English Turkish
Common Usage
land n. kara
land n. arazi
land n. arsa
land n. toprak
land v. karaya ayak basmak
land v. karaya çıkmak
land v. kıyıya çıkmak
General
land n. arsa
land n. arz
land n. yerey
land n. yer
land n. arazi
land n. diyar
land n. emlak
land n. kara parçası
land n. vatan
land n. kara
land n. ülke
land n. toprak
land n. memleket
land n. tarla
land n. bir ülkenin halkı
land n. bir ülkede yaşayanlar
land v. yerleştirmek
land v. indirmek
land v. kazanmak
land v. yapmak
land v. vurmak
land v. tutup karaya çıkarmak (balık)
land v. yenmek
land v. karaya çıkarmak
land v. yapıştırmak
land v. durdurmak
land v. aşk etmek
land v. indirmek (gemiden yük/yolcu vb'ni)
land v. durmak
land v. sokmak
land v. karaya çıkartmak
land v. inmek
land v. çakmak
land v. elde etmek
land v. düşmek
land v. boylamak
land v. yere indirmek
land v. indirmek (yumruk)
land v. yere inmek
land v. karaya indirmek
land v. konmak
land v. (yumruk/tokat) indirmek
land v. (yumruk/tokat) geçirmek
land v. varmak
land v. ulaşmak
land v. (bir aracı) karaya indirmek
land v. (bir aracı) zemine indirmek
land v. belirli bir şekilde durmak
land v. belirli bir yerde durmak
land v. (bir şeyi) aktarmak
land v. gemi veya tekneden kıyıya indirmek
land v. kıyıya varmak
land v. uçuştan sonra karaya inmek
land v. (bir şeyi) uçuştan sonra karaya indirmek
land v. sıçrayıştan sonra karaya inmek
land v. (bir şeyi) sıçrayıştan sonra karaya indirmek
land v. belirli bir noktaya gelmek
land v. belirli bir noktaya getirmek
land v. belirli bir hale gelmek
land v. belirli bir hale getirmek
land v. (balıkçılıkta) oltaya gelen balığı sudan çıkarmak
land v. (hava aracını) karaya indirmek
land v. (hava aracını) denize indirmek
land v. iniş
land v. fırsatını kapmak
land v. (balık) tutmak
land v. (uçak vb.) inmek
land interj. şaşkınlık bildiren ifadelerde kullanılan bir kelime
Trade/Economic
land n. arazi
land n. doğal kaynaklar
Law
land n. arazi
land n. gayrimenkul sayılan şey
land n. kara
land n. toprak
Politics
land n. memleket
land n. almanya'da eyalete karşılık gelen bir yerel yönetim birimi
Industry
land n. doğal kaynakları kapsayan üretim faktörü
Technical
land n. arazi ve arsalar
land n. toprak
land n. ülke
land v. yere inmek
Electric
land n. levhada veya çipte kabloları bağlamak için bulunan iletken alan
Mechanic
land n. faz
Construction
land n. arazi
land n. arsa
Automotive
land n. boşluk
land n. segman seti
Aeronautic
land v. iniş yapmak
Marine
land n. bindirmeli geminin levhalarının bindirme kısımları
land n. demir gemilerdeki levhaların bindirme kısımları
land v. boşaltmak
land v. karaya çıkarmak (gemi)
land v. karaya çıkmak
land v. tahliye etmek
land v. yanaşmak (gemi)
Hunting
land n. tüfek namlusunun içindeki yivli yüzeyin girintisiz kısmı
land n. yivli yüzeyin girintisiz kısmı
Sport
land v. (atletik hareketi) ayaklarının üzerine düşerek tamamlamak

Meanings of "land" with other terms in English Turkish Dictionary : 500 result(s)

English Turkish
Common Usage
on land adv. karada
General
unsettled land n. meskun olmayan arazi
promised land n. kutsal ülke
land breeze n. kara yeli
land vehicles n. arazi araçları
parcel of land n. parsel
land plan n. arazi planı
land use plan n. çevre düzenleme planı
investigation of land form n. arazi etüdü
foreign land n. yad eller
land use n. toprak kullanımı
urban land use n. kent toprak kullanımı
no man's land n. çok tehlikeli bölge
the lie of the land n. arazinin engebeleri
the lie of the land n. arazinin dış görünümü
land mile n. kara mili
land surveying n. haritacılık
no man's land n. kimsenin aidiyetinde olmayan toprak
land use survey n. arazi kullanım etüdü
reclamation of land n. toprak ıslahı
building land n. arsa
land nationalization of n. toprak istimlakı
land resources n. toprak kaynakları
land bank n. arazi bankası
land reclamation n. arazi kazanma
land of promise n. erek
land reclamation n. arazi kazanımı
land transport n. kara taşımacılığı
a land measure of about 920 square metres n. dönüm
land arrangement n. arazi düzenlemesi
range land n. hayvan otlatılan arazi
native land n. vatan
land improvement n. arazi ıslahı
land register n. arazi tapu sicili
foreign land n. gurbet
dry land n. kurak bölge
land law n. arazi hukuku
land college n. ziraat okulu
bottom land n. ovalık arazi
fruitful land n. verimli arazi
native land n. anavatan
holy land n. kutsal diyar
rural land use n. kırsal arazi kullanımı
flat for land n. kat karşılığı
land register n. tapu kaydı
land reclamation n. toprak kazanma
land development n. arazi ıslahı
management of land n. arazi idaresi
land measure n. kara ölçüsü
a piece of land n. arazi parçası
land agent n. emlakçı
promised land n. hedef
land rover n. kara korsanı
land bank n. emlak bankası
piece of land n. toprak parçası
land mass n. kıta gibi tek parçadan oluşan kara parçası
land subdivision n. arazi parselleme
land allocation n. arazi tahsisi
cultivated land n. ekenek
land leveler n. arazi tesviye makinesi
marshy land n. bataklık arazi
deserted land n. cebel
no man's land n. iki cephe arasındaki sahipsiz toprak
land and sea breeze n. kara ve deniz meltemi
common land n. umumi arazi
flat for land method n. kat karşılığı
land forces n. kara kuvvetleri
land leveling n. arazi düzlemesi
land registry n. tapu sicili
piece of land n. kara parçası
land breeze n. kara meltemi
land title n. tapu
level land n. düz arazi
land plane n. kara uçağı
land development n. arsa üretimi
land forms n. yeryüzü şekilleri
land mass n. büyük kara parçası
land tenure n. icar
gondwana land n. gondwana kıtası
trenching of land n. kirizma
uncultivated land n. cebel
land survey n. arazi etüdü
land mass n. kara kütlesi
land phone n. sabit telefon
land registration n. arazi tescili
land wind n. kara rüzgarı
land law n. toprak hukuku
municipally owned land n. belediye arazisi
range land n. çiftlik arazisi
confiscated land n. haczedilmiş arsa
flat for land basis n. kat karşılığı
land grant n. hükümet tarafından okul binası yapımı gibi işler için verilen toprak
land of promise n. hedef
barren land n. kıraç arazi
brownfield land n. terkedilmiş endüstri bölgesi
land hemisphere n. kara yarıküresi
native land n. anayurt
land titles n. toprak mülkiyeti
land settlement n. toprak iskanı
land tenure n. arazi kullanım hakkı
land mine n. kara mayını
urban land use n. şehir toprak kullanımı
the holy land n. kutsal topraklar (israil ve ürdün'deki)
land ownership n. arazi mülkiyeti
land reclamation n. arazi ıslahı
land and agriculture reform n. toprak ve tarım reformu
land conservation n. arazi koruma
land tax n. toprak vergisi
promised land n. cennet
land phone n. ev telefonu
land breeze n. karadan denize doğru esen rüzgar
land drainage n. arazi drenajı
grazing land n. haymana
fertile land n. verimli arazi
land leasing n. arazi kiralama
land fog n. kara sisi
promised land n. erek
land clearing n. tarla açma
land survey n. kadastro
turkish land registry and cadastre information system n. tapu ve kadastro bilgi sistemi
land journey n. kara yolculuğu
land lord n. mülk sahibi
land use n. arazi kullanımı
land settlement n. toprağa yerleşme
land reform n. toprak reformu
land value taxation n. arazi vergilendirmesi
empty land n. boş arsa
unused land n. boş arsa
vacant land n. boş arsa
land measure n. arazi ölçüm
land conditions n. arazi şartları
land control n. saha kontrolü
land works n. arazi çalışmaları
land vehicle n. kara taşıtı
the land n. kırsal bölge
forested land n. ormanlık alan
forest land n. orman alanı
forestry land n. orman arazisi
forest land n. orman arazisi
an attribute of land n. arsa vasfı
adjacent land n. mücavir arsa
land vehicle n. arazi aracı
assigned land n. tahsisli alan
land planning n. arazi planlaması
land price n. arsa değeri
land price n. arsa fiyatı
land value n. arsa değeri
directorate of land registry n. tapu müdürlüğü
land surrounded by water on its three sides n. üç tarafı denizlerle çevrili
stretch of land along the seashore n. kıyı şeridi
stretch of land along the seashore n. kıyı kuşağı
commercial forest land n. iyi nitelikli orman sahası
land clearing n. arazi temizleme
land clearance n. arazi temizleme
land clearing n. arazi boşaltma
cloud-cuckoo-land n. hayal alemi
cloud-cuckoo-land n. ütopik ülke
land-rover n. arazi arabası
far-away land n. yad eller
cloud-cuckoo-land n. hayal ürünü
land-owning family n. varlıklı aile
never-never land n. periler ülkesi
no-man's-land n. karşılıklı iki düşman kuvvetin cephe hatları arasında kalan arazi şeridi
land route n. karayolu
land allocation n. arazi ayırma
commercial land n. ticaret imarlı arsa
land accretion n. arazi kazanımı
land allocation n. arazi tahsis etme
land ablation n. yüzeysel toprak erimesi
land bank n. toprak bankası
country's land n. vatan toprağı
land registry office director’ n. tapu sicil müdürü
(land) registry office manager n. tapu sicil müdürü
public land n. kamu arazisi
public land mobile network n. kamusal kara gezgin ağı
steep and uneven piece of land n. engebeli arazi parçası
a promised land n. vaadedilmiş toprak
a land of milk and honey n. bolluk bereket ülkesi
a promised land n. vaadedilmiş ülke
the promised land n. vaadedilmiş ülke
the promised land n. vaadedilmiş toprak
virgin land n. eldeğmemiş arazi
land occupation n. toprak işgali
land transport vehicle n. kara nakil vasıtası
land transport vehicle n. kara nakil aracı
land rehabilitation n. arazi rehabilitasyonu
land freight vehicle n. kara nakil aracı
country's land n. ülke toprağı
land freight vehicle n. kara nakil vasıtası
land transport n. kara ulaşımı
motor land vehicles n. motorlu kara taşıtları
land animals n. kara hayvanları
land hunger n. toprak hırsı
land hunger n. toprak elde etme hırsı
legal land n. yasal arazi
settled land n. yerleşik hayat yaşayanların üzerine yerleştikleri arazi
settled land n. yerleşik arazi
building land n. bina arazisi
native land n. memleket
land mail n. geleneksel posta
land mail n. normal posta
head of land registry office n. tapu sicil müdürü
land baron n. toprak ağası (bir köyün/kırsal bir bölgenin)
hatti-land n. asur kaynaklarına göre anadoluya verilen isim
the true value of the land n. arazinin gerçek değeri
structure of land n. arazi yapısı
land structure n. arazi yapısı
dry land n. kurak alan
filled land n. dolgu arazi
filled land n. dolgu zemin
mosquito-infested land n. sivrisinek kaynayan arazi
arid land n. çorak arazi
a land of contrasts n. karşıtlıklar ülkesi
van demen's land n. tazmanya
no man's land n. (cepheler arasındaki) tarafsız bölge
land share n. arsa paylaşımı
land invasion n. kara istilası
land invasion n. karadan istila
arid land n. verimsiz toprak
land border n. kara sınırı
land of nod n. uyku/uyuyanlar ülkesi/diyarı
land cover n. dünya yüzeyindeki fiziksel madde
public land n. hazine arazisi
land of opportunity n. fırsatlar ülkesi
never-never land n. masal alemi
holy land n. kutsal toprak
foundation land n. vakıf arazisi
land area n. arsa alanı
land of snow n. karlar ülkesi
land of plenty n. bolluk ülkesi
urban land use n. kentsel arazi kullanımı
land view n. arazi manzarası
land view n. manzara
land view n. arazi görünümü
fairy tale land n. masal dünyası
land pollution n. toprak kirliliği
land rover n. arazi gezgini
hazelnut land n. fındık diyarı
infertile land n. verimsiz arazi
fruitless land n. verimsiz arazi
journey to the holy land n. kutsal topraklara yolculuk
la-la land n. saçma sapan şeylerin yapıldığı, gerçeklikten uzak yer
la-la-land n. saçma sapan şeylerin yapıldığı, gerçeklikten uzak yer
the land league n. 1879'da irlanda'nın dublin kentinde kiracıların menfaatlerini korumak üzere kurulmuş bir dernek
land-holder n. toprak sahibi
land [scotland] n. ortak bir girişi olup her birinde bir ailenin yaşadığı birden fazla daire barındıran bina
land grab n. ülke sınırlarını genişletmek veya nüfuzu artırmak için askeri güçle alınan toprak parçası
land site n. üzerine bir şey kurulu toprak parçası
land site n. üzerine bir şey kurulması planlanan toprak parçası
worn land n. işleme nedeniyle aşınmış arazi
worn land n. işleme gibi nedenlerle verimliliğini kaybetmiş arazi
moss land n. su bitkilerinin birikimiyle oluşup az veya çok kıvamlı tuba bataklıkları oluşturan arazi
glebe land n. bölge kilisesine ait arazi
glebe land n. bölge kilisesine gelir getiren arazi
glebe land n. arpalık
glebe land n. bahşedilen kişiye kazanç getiren kilise mülkü (tarla)
grass land n. otlak olarak tutulup ekilmeyen arazi
sanitary land fills n. sıhhi şehir çöplükleri
dry land n. kara toprak
dry land n. kuru arazi
land of privation n. mahrumiyet ülkesi
foster land n. ikinci vatan
land in prison v. deliğe girmek
land up v. sonunda varmak
land on water v. suya indirmek
be located on the land of v. alan üstüne kurulmak
assign some land to v. arazi tahsis etmek
be in a foreign land v. gurbete düşmek
land on one's feet v. şansı yaver gitmek
land in v. boylamak
land on v. inmek
see how the land lies v. işlerin ne durumda olduğuna bakmak
land in v. düşmek
make land v. karaya çıkmak
be located on the land of v. alan üstünde kurulu olmak
land at the airport v. alana inmek
assign a land to v. arazi tahsis etmek
land on one's feet v. dört ayak üzerine düşmek
measure a land v. arazi ölçmek
see how the land lies v. nabız yoklamak
give the land a wide berth v. karadan çok uzakta bulunmak
go to the land of nod v. uyuklamak
land troops v. asker çıkarmak
land off v. alana inmek
step on to land v. karaya ayak basmak
clear land v. arazi açmak
land on the moon v. aya çıkmak
land a job v. iş bulmak
make a land survey v. zemin etüdü yapmak
land a job v. işe girmek
buy a land v. arsa almak
reach the land v. karaya ulaşmak
clear a piece of land (in order to grow crops) v. tarla açmak
crash-land v. hasarlı indirmek
crash-land v. hasarlı inmek
crash-land v. zorunlu iniş yaptırmak
crash-land v. mecburi iniş yapmak
buy up land v. arazi kapatmak
be celebrated throughout the country the foster-land and legations v. tüm yurtta yavru vatan ve dış temsilciliklerde törenlerle kutlanmak
have the title to the land (property) registered in one’s name v. tapuyu üzerine geçirmek
have the title to the land (property) registered in one’s name v. tapuyu üzerine almak
land on v. konmak
land up v. sonuca ulaşmak
land with v. sorumluluk yüklemek
land on one's feet v. dört ayak üstüne düşmek
land up v. işin sonuna gelmek
land up v. son noktaya kadar gitmek
land on v. yere konmak
land on v. yere inmek
(a bird) to land on a branch v. (kuş vb.) dala konmak
reclaim the land v. araziyi ıslah etmek
reclaim the land v. arsayı ıslah etmek
live off the land v. gıdasını tarladan temin ederek yaşamak
land on the moon v. aya ayak basmak
land a contract v. sözleşme yapmak
land a sale v. satış elde etmek/gerçekleştirmek
land in the water v. suya iniş yapmak
keep the land aboard v. kıyı yakınından gitmek
rib land v. çift sürerken karıklar arasında bozulmamış alanlar bırakmak
shut in the land v. karayı gizlemek
shut in the land v. kara etrafındaki görüşü kısıtlamak
land [uk] v. zor durumda kalmak
land [uk] v. zora girmek
land-damne v. (birine) dünyayı dar etmek
soft-land v. yumuşak iniş yapmak
soft-land v. yumuşak iniş yaptırmak
land-poor adj. yeteri kadar araziye sahip olup nakit para sıkıntısı çeken kişi
land-poor adj. toprağı verimsiz olup bunu geliştirmek için yeterince nakde sahip olmayan
land-based adj. yerleşik
land based adj. karada konuşlu
land-based adj. karada yaşayan
towards land adv. karaya doğru
towards the land adv. karaya doğru
by sea and land adv. hem denizden hem karadan
in a foreign land adv. yad elde
by land adv. karadan
by land adv. kara yolu ile
land ahoy interj. kara göründü
Phrasals
land someone with something v. başına dert açmak
land someone with something v. birine bir angarya vermek
land someone with something v. zora sokmak
land up with (someone) v. (birine) denk gelmek
land up with (someone) v. (biriyle) birlikte olmak
land up with (someone) v. birine kalmak
land up with (something) v. (bir şeye) konmak
land up with (something) v. bir şeyin sonucu olarak (bir şeye) sahip olmak
land up with (something) v. (bir şey) birine kalmak
land up with (something) v. sonuç olarak eline (bir şey) kalmak
land in v. bir hava koşulunda uçağı indirmek
land in v. kendini bir durumun içinde bulmak
land in v. bir durumun içine girmek
land in v. sonu bir durumda bitmek
land in v. bir durumun içine düşmek
land in something v. bir yere inmek
land in something v. bir yere uçakla iniş yapmak
land in something v. kendini bir şeyin içinde bulmak
land in something v. bir şeyin içine girmek
land in something v. sonu bir şeyde bitmek
land in something v. bir şeyin içine düşmek
land in something v. bir hava koşulunda uçağı indirmek
land in v. -e varmak
land in v. -de bitmek
land in v. ile sonuçlanmak
land up v. -e varmak
land up v. -de bitmek
land up v. ile sonuçlanmak
land in v. içine düşmek
land in v. bir duruma vardırmak
land in v. bir şeye uğratmak
land in v. sonunu bir şekilde bitmesine neden olmak
land in on v. damdan düşer gibi gelmek/ortaya çıkmak
land in on v. yersiz ve zamansız ziyarette bulunmak
land in on v. habersiz rahatsızlık vermek
land in on v. çat kapı gelmek
land in on v. davetsiz gelmek
land up in v. kendini bir durumun içinde bulmak
land up in v. bir durumun içine girmek
land up in v. sonu bir durumda bitmek
land up in v. bir durumun içine düşmek
land at v. piste/alana inmek
land at v. uçakla bir yere inmek
land at v. limana/kıyıya yanaşmak
land at v. gemiyle bir yere/karaya yanaşmak
land at v. karaya inmek
land at v. karaya yanaşmak
land at v. bir hava ya da deniz aracını bir yere indirmek ya da yanaştırmak
land at v. karaya indirmek/yanaştırmak
land something at v. bir şeyi -e indirmek
land something at v. bir şeyi -e yanaştırmak
land something at v. bir hava ya da deniz aracını bir yere indirmek/yanaştırmak
land at v. -e yanaşmak
land at v. limana yanaşmak
land at v. karaya yanaşmak
land at v. bir yere yanaşmak (deniz aracı)
land at v. -e inmek
land at v. havaalanına inmek
land at v. yeryüzüne/karaya inmek
land at v. bir yere inmek (hava aracı)
land upon v. havadan birinin/bir şeyin üstüne imek
land upon v. '-in üstüne inmek
land upon v. '-in üstüne iniş yapmak
land upon v. '-in üstüne konmak
land upon v. (havadan gelip) -in üstüne düşmek
land (someone) one v. (birine) bir tane geçirmek
land (someone) one v. (birine) bir tane patlatmak
land (someone) one v. (birine) bir tane yumruk atmak
land (someone) one v. (birine) bir tane indirmek
land up (some place) v. (bir yere) varmak
land up (some place) v. kendini (bir yerde) bulmak
land up (some place) v. sonu (bir yerde) bitmek
land up (some place) v. beklenmedik şekilde (bir yere) gitmek
land up at (some place) v. (bir yere) varmak
land up at (some place) v. kendini (bir yerde) bulmak
land up at (some place) v. sonu (bir yerde) bitmek
land up at (some place) v. beklenmedik şekilde (bir yere) gitmek
land up in (something) v. (bir yere/bir şeye) varmak
land up in (something) v. kendini (bir yerde/bir durumun içinde) bulmak
land up in (something) v. sonu (bir yerde/bir durumda) bitmek
land up in (something) v. beklenmedik şekilde (bir yere) gitmek/(bir duruma) varmak
land up somehow or somewhere v. kendini bir şekilde/bir yerde bulmak
land up somehow or somewhere v. sonu bir durumda/bir yerde bitmek
Phrases
martyrs are immortal our land is indivisible expr. şehitler ölmez vatan bölünmez
Proverb
never fight a land war in asia expr. boyundan büyük bir çekişmeye girme
never fight a land war in asia expr. altından kalkamayacağın bir mücadeleye girme
never start a land war in asia boyundan büyük bir çekişmeye girme
never start a land war in asia altından kalkamayacağın bir mücadele başlatma
Colloquial
land lubber n. acemi denizci
land of enchantment n. new mexico'nun takma adı
land of lincoln n. illinois'in takma adı
land of steady habits n. connecticut'un takma adı
land [ireland] n. korku
land [ireland] n. dehşet
land [ireland] n. ürküntü
land of the midnight sun n. kuzey kutup dairesi'nin kuzeyinde yaz boyunca günün her saati güneş ışığı alan ülke
land of the midnight sun n. laponya
land upon v. şamar oğlanı yapmak
land on v. şamar oğlanı yapmak
land (something) v. (bir şey) elde etmek
land (something) v. (bir şey) edinmek
land (something) v. (bir şey) ele geçirmek
land (something) v. (bir şey) bulmak
land (something) v. (bir şeye) kapağı atmak
land sakes alive! expr. aman tanrım!
land o' goshen! expr. aman tanrım!
land sakes! exclam. aman tanrım!
land sakes! exclam. vay canına!
Idioms
no-man's-land n. ne olduğu tam bilinemeyen faaliyet veya düşünce alanı
no-man's-land n. sahipsiz veya üzerinde hak iddia edilmemiş toprak parçası
no-man's-land n. çözülmemiş konu
no-man's-land n. tehlikeli husus
never-never land n. ideal durum
never-never land n. hayali koşullar
lie of the land (brit) n. arazinin/toprağın özellikleri
lay of the land (us) n. arazinin/toprağın özellikleri
cloud cuckoo land n. aşırı iyimser
a blight on the land n. bela/felaket/musibet
lie of the land (brit) n. bir şeyin durumu/hali
lay of the land (us) n. bir şeyin durumu/hali
the land of milk and honey n. bolluk bereket ülkesi
land too poor to raise a racket on n. çorak arazi
land so poor it wouldn't even raise a fuss n. çorak arazi
land so poor it wouldn't even raise a fuss n. çorak toprak/arazi
land too poor to raise a racket on n. çorak toprak/arazi
land-office business n. karlı iş
land-office business n. kazançlı iş
land-office business n. kısa sürede çok kazandıran karlı iş
land too poor to raise a racket on n. verimsiz toprak
land of nod n. uyku
land of nod n. uyku hali
land so poor it wouldn't even raise a fuss n. verimsiz toprak
the land of milk and honey n. (bir anlamda) fırsatlar ülkesi
land fish n. sudan çıkmış balık
land fish n. ait olmadığı bir yerde olan kimse
land fish n. uygunsuz yerde bulunan kimse
the land of opportunity n. amerika birleşik devletleri
the land of opportunity n. arkansas eyaleti
land pirate [obsolete ] n. eşkıya
land pirate [obsolete ] n. şehir eşkıyası
land pirate [obsolete ] n. soyguncu
land pirate [obsolete ] n. yol kesici
land pirate [obsolete ] n. gaspçı
land pirate [obsolete ] n. haydut
a land of milk and honey n. bolluk bereket ülkesi
a land of milk and honey n. güllük gülistanlık yer
a land of milk and honey n. fırsatlar ülkesi
the land of milk and honey n. bolluk bereket ülkesi
the land of milk and honey n. güllük gülistanlık yer
the land of milk and honey n. fırsatlar ülkesi
blight on the land n. bela
blight on the land n. felaket
blight on the land n. musibet
blight on the land n. etrafa zararlı şey
cloud cuckoo land n. hayal dünyası
cloud cuckoo land n. düşler ülkesi
cloud-cuckoo land n. hayal alemi
cloud-cuckoo land n. ütopik ülke
cloud-cuckoo land n. hayal dünyası
cloud-cuckoo land n. pembe bulutların üstü
cloud-cuckoo land n. hayal ürünü
cloud-cuckoo land n. hayal alemi