minutes - Turkish English Dictionary
History

minutes

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Meanings of "minutes" in Turkish English Dictionary : 15 result(s)

English Turkish
General
minutes n. zabıt
minutes n. mazbata
minutes n. dakika
minutes n. tutanak
Trade/Economic
minutes n. mazbata
minutes n. müzekkere
minutes n. protokol
minutes n. tutanaklar
minutes n. tutanak
minutes n. toplantı zabıtları
minutes n. zabıt
Law
minutes n. tutanak
Computer
minutes n. tutanak
minutes expr. dakika bekle
Automotive
minutes n. dakika

Meanings of "minutes" with other terms in English Turkish Dictionary : 162 result(s)

English Turkish
General
a couple of minutes n. birkaç dakika
ten minutes by the clock n. tam on dakika
meeting minutes n. toplantı tutanağı
minutes of a meeting n. toplantı tutanağı
minutes of the proceedings n. tutanak
minutes of general meeting n. genel kurul tutanağı
the minutes of the meeting n. toplantı tutanağı
the minutes of the meeting n. toplantı zaptı
free airtime minutes n. hediye kontör
bonus airtime minutes n. bedava kontör
airtime minutes n. telefon kontörü
airtime minutes n. kontör
free airtime minutes n. bedava kontör
bonus airtime minutes n. hediye kontör
take minutes v. zabıt tutmak
take the minutes v. tutanak tutmak
take the minutes down v. tutanak tutmak
take the minutes down v. zabıt tutmak
take the minutes v. zabıt tutmak
write minutes v. tutanak tutmak
take the minutes down v. zabıt tutturmak
make the minutes taken v. zabıt tutturmak
record into minutes v. zapta geçirmek
sign minutes v. tutanak imzalamak
run out of minutes on one's cell v. kontörü azalmak
take someone a couple of minutes v. birkaç dakikasını almak
be 30 minutes late v. 30 dakika geç kalmak
be ... minutes behind schedule v. programın ... dakika gerisinde kalmak
extend the time by 5 minutes v. zamanı beş dakika daha uzatmak
after a couple of minutes adv. birkaç dakika sonra
in two minutes flat adv. tam iki dakikada
few minutes later adv. birkaç dakika sonra
a few minutes ago adv. birkaç dakika önce
in a matter of minutes adv. hemencecik
in a matter of minutes adv. çabucak
in a matter of minutes adv. birkaç dakika içinde
in a matter of minutes adv. çok çabuk
within minutes adv. dakikalar içinde
for minutes adv. dakikalardır
for minutes adv. dakikalarca
for another 30 minutes adv. bir yarım saat daha
in these minutes adv. bu dakikalarda
a couple of more minutes adv. bir kaç dakika daha
five minutes later adv. 5 dakika sonra
in the first minutes of prep. ilk dakikalarında
the bus runs every twenty minutes expr. otobüs her yirmi dakikada bir geçer
Phrases
after minutes expr. dakikalar sonra
in two minutes flat expr. sadece iki dakika içinde
in two minutes flat expr. tam iki dakika içinde
a committee is a group of men who keep minutes and waste hours expr. komite, dakikaları sayıp saatleri harcayan bir grup adam demektir
Proverb
a committee is a group of men who keep minutes and waste hours komisyonların bir işi başarması çok uzun zaman alır
a committee is a group of men who keep minutes and waste hours komisyonların bir karara varması çok uzun sürer
Colloquial
5 white-knuckled minutes n. gergin geçen beş dakika
5 white-knuckled minutes n. korku dolu beş dakika
last more than twenty minutes v. 20 dakikadan uzun sürmek
famous for 15 minutes adj. 15 dakikalığına ünlü (andy warhol'un "bir gün herkes 15 dakikalığına ünlü olacak" sözüne istinaden kullanılan bir ifade)
famous for fifteen minutes adj. 15 dakikalığına ünlü (andy warhol'un "bir gün herkes 15 dakikalığına ünlü olacak" sözüne istinaden kullanılan bir ifade)
forty minutes ago expr. kırk dakika önce
fifteen minutes ago expr. on beş dakika önce
wait 10 minutes expr. on dakika bekle
in the next few minutes expr. sonraki birkaç dakikada
in three minutes expr. üç dakika içinde
fifteen minutes ago expr. 15 dakika önce
wait 10 minutes expr. 10 dakika bekle
15 minutes of fame expr. geçici şöhret
15 minutes of fame expr. geçici ünlülük
15 minutes of fame expr. kısa süreli ünlülük
15 minutes of fame expr. 15 dakikalığına ünlülük (andy warhol'un "bir gün herkes 15 dakikalığına ünlü olacak" sözüne istinaden kullanılan bir ifade)
in two minutes flat expr. tam iki dakikada
in two minutes flat expr. tam iki dakika içinde
Idioms
15 minutes of fame n. geçici ünlülük
famous for 15 minutes n. geçici ünlülük
famous for fifteen minutes n. geçici ünlülük
15 minutes of fame n. kısa süreli şöhret
famous for 15 minutes n. kısa süreli şöhret
famous for fifteen minutes n. kısa süreli şöhret
15 minutes of fame n. 15 dakikalık ünlülük
famous for 15 minutes n. 15 dakikalık ünlülük
famous for fifteen minutes n. 15 dakikalık ünlülük
a committee is a group of men who keep minutes and waste hours n. heyetler, boşa zaman harcamaktan başka bir işe yaramaz
forty minutes of hell [us] n. kırk dakikalık dişe dişe mücadele (basketbol)
forty minutes of hell [us] n. kırk dakikayı karşı takımın burnundan getirme
give someone forty minutes of hell [us] v. cehennemi yaşatmak
give someone forty minutes of hell [us] v. hayatlarını zindan etmek
give someone forty minutes of hell [us] v. burunlarından getirmek
a committee is a group of men who keep minutes and waste hours expr. heyetler, boş beleş insan topluluğudur
Speaking
they'll be there in a few minutes n. birkaç dakikaya orada olacaklar
take a seat for a few minutes please interj. birkaç dakika oturun lütfen
do you have five minutes to spare? expr. ayıracak beş dakikan var mı?
we will be there in five minutes expr. beş dakika içinde oradayız
he'll be here in five minutes expr. beş dakikaya burada olacak
we will be there in five minutes expr. beş dakika içinde orada olacağız
it just takes a few minutes expr. bu sadece birkaç dakika sürer
you have five minutes expr. beş dakikanız var
you have 5 minutes expr. beş dakikan var
you have 5 minutes expr. beş dakikanız var
you have five minutes expr. beş dakikan var
you have five minutes expr. beş dakikanız var
we will be there in five minutes expr. beş dakikaya kadar oradayız
it takes just a few minutes expr. bu sadece birkaç dakika sürer
I'm almost there I'll be two minutes expr. geldim sayılır iki dakika sonra oradayım
I'll be back in 30 minutes tops expr. en fazla yarım saate dönerim
give him a few minutes expr. ona birkaç dakika ver
please give me five minutes expr. lütfen bana beş dakika verin
the teacher will be here in ten minutes expr. öğretmen on dakikaya burada olacak
I saw him five minutes ago expr. onu beş dakika önce gördüm
you're due in court in ten minutes expr. on dakika sonra mahkemede olmalısın
I saw her five minutes ago expr. onu beş dakika önce gördüm
do you mind if I have a couple of minutes alone with him/her? expr. onunla birkaç dakika yalnız kalmam mümkün mü?
give her a few minutes expr. ona birkaç dakika ver
the library will be closing in five minutes expr. kütüphane beş dakika içinde kapanacaktır
find out how many minutes left expr. kaç dakika kaldığını öğrenmek
how many minutes expr. kaç dakika
your table will be ready in a few minutes expr. masanız birkaç dakika içinde hazır olacak
do you mind if I have a couple of minutes alone with him/her? expr. onunla birkaç dakika yalnız kalmamın bir mahsuru var mı?
the teacher will be here in ten minutes expr. öğretmen on dakikaya buraya gelecek
been thirty minutes expr. otuz dakika oldu
it only takes 5 minutes expr. sadece 5 dakika sürer/sürüyor
you have five minutes expr. 5 dakikan var
you have five minutes expr. 5 dakikanız var
you have 5 minutes expr. 5 dakikanız var
you have 5 minutes expr. 5 dakikan var
can you spare 5 minutes? expr. 5 dakikanızı ayırabilir misiniz?
15 minutes later expr. 15 dakika sonra
I missed it by a few minutes expr. (uçağı vb) kıl payı kaçırdım
Chat Usage
bbiaf (be back in a few minutes) expr. birazdan dönerim
bbiaf (be back in a few minutes) expr. az sonra döneceğim
bbiaf (be back in a few minutes) expr. birazdan geri geleceğim
bbiaf (be back in a few minutes) expr. birkaç dakikaya dönerim
bbiafm (be back in a few minutes) expr. birazdan dönerim
bbiafm (be back in a few minutes) expr. az sonra döneceğim
bbiafm (be back in a few minutes) expr. birazdan geri geleceğim
bbiafm (be back in a few minutes) expr. birkaç dakikaya dönerim
Trade/Economic
official minutes book n. resmi karar defteri
minutes of company meeting n. şirket toplantı tutanağı
minutes clerk n. toplantı yazmanı
minutes of meeting n. toplantı tutanakları
minutes of meeting n. toplantı zabıtları
mom minutes of the meeting n. toplantı tutanakları
director of minutes and decisions n. zabıt ve kararlar müdürü
board minutes n. yönetim kurulu tutanağı
Law
minutes of the court meeting n. duruşma tutanağı
minutes of the hearing n. duruşma tutanağı
auction minutes n. müzayede zabıtları
errors and omissions in the minutes n. tutanaklara yansıyan hatalar
extract of minutes n. tutanak özeti
Politics
minutes of general meeting n. genel kurul tutanağı
parliamentary minutes n. meclis tutanakları
minutes of the meeting n. toplantı tutanağı
Computer
meeting minutes n. toplantı tutanakları
meeting minutes n. toplantı defteri
meeting minutes n. toplantı tutanağı
minutes between retries n. yinelemeler arasındaki süre
add meeting minutes to notes pages expr. toplantı tutanağını not sayfalarına ekle
include minutes expr. tutanakları içer
please wait 39 minutes to download expr. yüklemek için lütfen 39 dakika bekleyiniz
more than 30 minutes expr. 30 dakikadan fazla
Telecom
mou (minutes of use) abrev. müşterinin cep telefonunun günlük, aylık veya yıllık kullanım miktarının dakika cinsinden toplamı
Transportation
the train is running ten minutes late expr. tren on dakika geç kalkıyor/geliyor
the train is running ten minutes late expr. tren on dakika rötar yapıyor
Sport
pim (penalties in minutes) abrev. penaltı dakikaları
Football
give 2 minutes extra time v. 2 dakika kayıp zaman işaret etmek