our - Turkish English Dictionary
History

our

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Meanings of "our" in Turkish English Dictionary : 2 result(s)

English Turkish
Common Usage
our pron. bizim
General
our pron. bizim

Meanings of "our" with other terms in English Turkish Dictionary : 359 result(s)

English Turkish
General
through our high quality service n. kaliteli hizmet anlayışımızla
our species n. insanlık
our species n. insan soyu
our difference n. farkımız
our glorious flag n. şanlı bayrağımız
our lives n. yaşamlarımız
our lives n. hayatlarımız
our elders n. büyüklerimiz
our side n. tarafımız
our party n. tarafımız
present situation of our country n. ülkemizin şu anki hali
our team n. takımımız
our national heritage n. ulusal mirasımız
our offices n. ofislerimiz
our knowledge of the external world n. dış dünya bilgimiz
our teachers n. öğretmenlerimiz
our food culture n. yemek kültürümüz
our products n. ürünlerimiz
our city walls n. şehrimizin duvarları
our nation's capital n. ulusumuzun başkenti
our completed projects n. biten projelerimiz
a part of our culture n. kültürümüzün bir parçası
our story n. hikayemiz
our age n. çağımız
our (national) oath/pledge n. andımız
our dishes n. bizim yemeklerimiz
our brands n. markalarımız
our leader n. bizim liderimiz
our values n. değerlerimiz
our body n. vücudumuz
our purchasers n. satın almacılarınız
our nation n. ulusumuz
our love n. bizim aşkımız
our five sense organs n. beş duyu organımız
our company n. bizim şirket
our company n. şirketimiz
our country n. ülkemiz
one of our students n. öğrencilerimizden biri
problem of our age n. çağımızın sorunu
our first year n. birinci yılımız
our first year n. birinci senemiz
parts of our body n. vücudumuzun bölümleri
our mother n. annemiz
our stay n. konaklamamız
wipe our debt v. borç silmek
keep the flame alive in our hearts v. kalplerimizde ateşi canlı tutmak
in our time(s) adv. bu günlerde
in our country adv. ülkemizde
in our time adv. zamanımızda
by straining our capabilities adv. şartlarımızı zorlayarak
in our midst adv. aramızda
with our high quality service adv. kaliteli hizmet anlayışımızla
in our times adv. bu zamanlarda
in our times adv. zamanımızda
by pushing our limits adv. şartlarımızı zorlayarak
in our time adv. bu günlerde
to the best of our ability adv. şartlarımızı zorlayarak
in our midst adv. içimizde
within our organization adv. bünyemizde
within our constitution adv. bünyemizde
in our world adv. dünyamızda
due to circumstances beyond our control adv. elimizde olmayan sebeplerle
due to reasons beyond our control adv. elimizde olmayan nedenlerle
due to circumstances beyond our control adv. elimizde olmayan nedenlerle
due to reasons beyond our control adv. elimizde olmayan sebeplerle
below is the list of our employees adv. personel listemiz aşağıdaki gibidir
to the best of our ability adv. elimizden geldiğince
to the best of our ability adv. elimizden geldiği kadar
under our sole responsibility adv. sadece bizim sorumluluğumuzda
under our sole responsibility adv. tek sorumlusu biz olarak
under our sole responsibility adv. bizim yegane sorumluluğumuzda
in our neighbourhood adv. bizim oralarda
with our devotedness to providing high-quality services adv. kaliteli hizmet anlayışımızla
at our absolute discretion adv. mutlak takdir hakkımızla
at our absolute discretion adv. mutlak yetkimizle
for reasons beyond our control adv. elde olmayan nedenlerle
due to reasons beyond our control adv. elde olmayan nedenlerle
based on our experience adv. tecrübemize dayanarak
based on our experiences adv. tecrübelerimize dayanarak
at our previous meeting adv. geçen buluşmamızda
at our last meeting adv. geçen buluşmamızda
on our behalf adv. bizim adımıza
in our own adv. kendi kendimize
gold is our business interj. altın bizden sorulur!
Phrases
indispensable part of our lives n. hayatımızın değişmez bir parçası
birds fly not into our mouth ready roasted expr. armut piş ağzıma düş
in order to achieve our target expr. amacımıza ulaşmak için
in order to achieve our goal expr. amacımıza ulaşmak için
in order to achieve our objective expr. amacımıza ulaşmak için
in our case expr. bizim durumumuzda/örneğimizde
in our society expr. bizim toplumumuzda
from our point of view expr. bizim açımızdan
our findings show that expr. bulgularımıza göre
to the best of our knowledge expr. bilgimiz dahilinde
forgive us our trespasses expr. bizim günahlarımızı bağışla
under the coordinatorship of our municipality expr. belediyemiz koordinatörlüğünde
in our body expr. bünyemizde
within our structure expr. bünyemizde
within our physical structure expr. bünyemizde
in our name expr. bizim adımıza
in our line of work expr. bizim meslekte
right under our noses expr. burnumuzun dibinde
to the best of our knowledge expr. bildiğimiz kadarıyla
in our opinion expr. bize göre
in our opinion expr. bizce
within our knowledge expr. bilgimiz dahilinde
in our era expr. çağımızda
keep our environment clean expr. çevremizi temiz tutalım
in our age expr. çağımızda
due to circumstances beyond our control expr. elimizde olmayan nedenlerden
on our way back to the airport expr. havaalanına dönerken
in order to achieve our target expr. hedefimize ulaşmak için
due to reasons beyond our control expr. elimizde olmayan nedenlerden
in today's our modern world expr. günümüzün modern dünyasında
due to circumstances beyond our control expr. elimizde olmayan sebeplerden
with reference to our conversation expr. görüşmemize istinaden
in order to achieve our objective expr. hedefimize ulaşmak için
due to reasons beyond our control expr. elimizde olmayan sebeplerden
in order to achieve our goal expr. hedefimize ulaşmak için
in today's our modern world expr. günümüz modern dünyasında
in our current world expr. içinde bulunduğumuz zamanda
based on our relationship expr. ilişkimize dayanarak
thank you for obeying our rules expr. kurallarımıza uyduğunuz için teşekkür ederiz
thank you for following our rules expr. kurallarımıza uyduğunuz için teşekkür ederiz
as per our conversation expr. konuşmamıza istinaden
thank you for abiding by our rules expr. kurallarımıza uyduğunuz için teşekkür ederiz
per our conversation expr. konuşmamıza istinaden
our quality and environmental policy expr. kalite ve çevre politikamız
first of all please accept our apologies expr. öncelikle özür dileriz
year of our lord expr. milattan sonra
the year of our lord jesus christ expr. milattan sonra
as a small token of our gratitude expr. minnettarlığımızın küçük bir nişanesi olarak
our presentation is over expr. sunumumuz bitti
our beloved ones expr. sevdiklerimiz
within our plans expr. planlarımız dahilinde
within the structure of our company expr. şirketimizin bünyesinde
the tides are turning in our favor expr. rüzgar arkamızdan esiyor
welcome to our restaurant expr. restaurantımıza hoş geldiniz
save our souls expr. ruhlarımızı kurtarın
martyrs are immortal our land is indivisible expr. şehitler ölmez vatan bölünmez
below you can find our offer expr. teklifimizi aşağıda bulabilirsiniz
below you can find our offer expr. teklifimiz aşağıda yer almaktadır
we hope our offer meets your expectations expr. teklifimizin ihtiyaçlarınızı karşılayacağını ümit ederiz
under our sole responsibility expr. tek sorumluluk sahibi taraf olarak
under our sole responsibility expr. tüm sorumluluğu üstlenerek
according to our estimation expr. tahminimize göre
according to our estimate expr. tahminimize göre
we must be on our way expr. yolcu yolunda gerek
after much effort on our part expr. uzun uğraşlarımız sonucunda
our true mentor in life is science expr. hayatta en hakiki mürşit ilimdir
Colloquial
due to reasons beyond our control n. elimizde olmayan nedenlerden dolayı
our best hope n. en büyük umudumuz
our mission n. görevimiz
a big part of our lives n. hayatımızın büyük bir parçası
a great part of our lives n. hayatımızın büyük bir parçası
our little secret n. küçük sırrımız
our primary focus n. önceliğimiz
our final hope n. son umudumuz
our feathered friends n. kuşlar
our feathered friends n. tüylü dostlarımız
our sad loss expr. acı kaybımız
sorry for our loss expr. başımız sağolsun
due to reasons beyond our control expr. elimizde olmayan nedenler yüzünden
remember our last day at home expr. evdeki son günümüzü hatırla
due to reasons beyond our control expr. elimizde olmayan nedenlerden ötürü
on our first date expr. ilk buluşmamızda
our early guess is that expr. ilk tahminlerimize göre
at our place expr. mahallimizde
in our place expr. mahallimizde
to our regret expr. maalesef
our fears came true expr. korkulan oldu
to our regret expr. ne yazık ki
renting is our business expr. kiralama bizim işimiz
our worst fears came true expr. korkulan oldu
our worst fears came true expr. korktuğumuz başımıza geldi
considering our current situation expr. şu anki durumumuzu düşününce
considering our current situation expr. şu anki durumumuzu dikkate alınca
at our place expr. yerimizde
with our minds expr. zihnimizle
our eyes met expr. göz göze geldik
it is in our hands to keep our items organized expr. eşyalarımızı düzenli tutmak bizim elimizde
(well,) I'll go to the foot of our stairs! [uk] exclam. bak sen
(well,) I'll go to the foot of our stairs! [uk] exclam. vay canına
(well,) I'll go to the foot of our stairs! [uk] exclam. vay vay
(well,) I'll go to the foot of our stairs! [uk] exclam. yok artık
(well,) I'll go to the foot of our stairs! [uk] exclam. nutkum tutuldu
(well,) I'll go to the foot of our stairs! [uk] exclam. vay be
(well,) I'll go to the foot of our stairs! [uk] exclam. hadi canım
(well,) I'll go to the foot of our stairs! [uk] exclam. vay anasını
(well,) I'll go to the foot of our stairs! [uk] exclam. çok şaşırdım
Idioms
another nail in the coffin of our friendship n. arkadaşlığımıza vurulan son darbe
the final nail in the coffin of our friendship n. arkadaşlığımıza vurulan son darbe
bang your/their/our heads together v. birilerini haşlamak
bang your/their/our heads together v. birilerinin kafalarını birbirine vurmak
bang your/their/our heads together v. birilerinin aklını başına getirmek
bang your/their/our heads together v. birilerinin kafasına vura vura gerekeni yaptırmak
bang your/their/our heads together v. birilerine ders vermek
bang your/their/our heads together v. birilerini paylamak
bang your/their/our heads together v. birilerine gününü göstermek
bang your/their/our heads together v. birilerini hizaya getirmek
bang your/their/our heads together v. birilerinin kulağını çekmek
bang your/their/our heads together v. birilerinin canına okumak
lay (our/your/their) heads together v. kafa kafaya verip düşünmek
lay (our/your/their) heads together v. kafa kafaya vermek
put our heads together v. kafa kafaya vermek
our hands are tied expr. elimiz kolumuz bağlı
up to our necks expr. boğazımıza kadar
up to our necks expr. gırtlağımıza kadar
(let us) fold our tents expr. toplanıp gidelim
(let us) fold our tents expr. kalkıp gidelim
(let us) fold our tents expr. sessizce gidelim
(let us) fold our tents expr. pılımızı pırtımızı toplayıp gidelim
(let us) fold our tents expr. sessiz sedasız gidelim
Speaking
our song n. bizim şarkımız
our teacher n. bizim öğretmenimiz
we're on our way from the airport v. hava limanından eve doğru dönmek/yol üzerinde olmak
it's our best chance expr. bu bizim elimizdeki en iyi fırsat
it's our song expr. bu bizim şarkımız
this is our life expr. bu bizim hayatımız
our time has passed expr. bizim zamanımız geçti
computers make our lives easier expr. bilgisayarlar hayatımızı kolaylaştırır
it's our best shot expr. bu bizim elimizdeki en iyi fırsat
forgive our sins expr. bizim günahlarımızı bağışla
it's in our blood expr. bu bizim kanımızda var
it just got me to thinking maybe our guy got his tattoo from a parlor in the neighborhood expr. bu bana adamımızın dövmesini mahalledeki salonlardan birinde yaptırmış olabileceğini düşündürdü
don't tell us how to do our job expr. bize işimizi nasıl yapacağımızı öğretmeyin
this is our comeback expr. bu bizim geri dönüşümüz
we have to do this on our own expr. bunu kendi başımıza yapmak zorundayız
it'll be our little secret expr. bu bizim küçük sırrımız olacak
this is our song expr. bu bizim şarkımız
that's our secret expr. bu bizim sırrımızdır
this is our class expr. bu bizim sınıfımız
is she aware of our presence here? expr. buradaki varlığımızın farkında mı?
that's our thing expr. bizim olayımız bu
protect our environment! expr. çevremizi koruyalım!
since our birth expr. dünyaya geldiğimiz andan itibaren
our prayers are with you expr. dualarımız seninle
we should keep our environment clean expr. çevremizi temiz tutmalıyız
we didn't finish our conversation yesterday expr. dün konuşmamız yarım kalmıştı
our prayers are with you expr. dualarımız sizinle
we must protect our natural resources expr. doğal kaynaklarımızı korumalıyız
since our birth expr. hayata gözümüzü açtığımız andan itibaren
can we pack our things now? expr. eşyalarımızı şimdi toplayabilir miyiz?
nothing can stand in our way expr. hiçbir şey yolumuza çıkamayat
we did our best expr. elimizden geleni yaptık
welcome to our house expr. evimize hoş geldiniz
he slipped out of our grasp expr. elimizden kaydı gitti
we are trying our best expr. elimizden geleni yapıyoruz
we're just doing our best expr. eimizden gelenin en iyisini yapıyoruz
we're just doing our best expr. eimizden geleni yapıyoruz
everything is in our hands expr. her şey bizim elimizde
there's a mosque near our house expr. evimizin yakınlarında bir cami var
our lives are in danger expr. hayatlarımız tehlikede
despite all our efforts she/he failed to respond expr. her şeyi denedik ancak tedaviye cevap vermedi
we must go our separate ways expr. herkes kendi yoluna gitsin
it's been three months since our last meeting expr. görüşmeyeli üç ay oldu
nothing will stand in our way expr. hiçbir şey yolumuza çıkamayacak
let's just go our separate ways expr. herkes kendi yoluna gitsin
we can have our meeting some other time expr. görüşmemizi başka bir zamana erteleyebiliriz
we should go our separate ways expr. herkes kendi yoluna gitsin
since our birth expr. hayata gözlerimizi açtığımız andan itibaren
you don't even know our names expr. isimlerimizi bile bilmiyorsun
they don't know our names expr. isimlerimizi bilmiyorlar
what percentage of our brains do we use? expr. insan beyninin yüzde kaçını kullanır?
we make our own destinies expr. kaderimizi kendimiz çizeriz
we make our own fate expr. kaderimizi kendimiz çizeriz
our daughter is growing up expr. kızımız büyüyor
our neighbor's car was stolen expr. komşumuzun arabası çalındı
we have burnt our boats expr. ölmek var dönmek yok
we have to assess our clients very carefully expr. müşterilerimizi çok dikkatli değerlendirmeliyiz
accept our apologies expr. özürlerimizi kabul edin
what are our options? expr. önümüzdeki seçenekler neler?
we never saw our son again expr. oğlumuzu bir daha hiç görmedik
you can't tell anyone it's our secret expr. kimseye söyleyemezsin bu bizim sırrımız
we missed our bus expr. otobüsümüzü kaçırdık
I was thinking about our conversation the other night expr. önceki geceki konuşmamızı düşünüyordum
keep our forests green expr. ormanlarımızı yeşil tutalım
our teacher expr. öğretmenimiz
quality is our job expr. kalite bizim işimiz
our hard work paid off expr. sıkı çalışmamızın karşılığını aldık
since our last meeting expr. son toplantımızdan/buluşmamızdan beri/bu yana
what's our next move? expr. sıradaki hamlemiz ne olacak?
what's our next move? expr. sıradaki hamlemiz ne?
our guns expr. silahlarımız
since our last meeting expr. son görüşmemizden beri
since our last meeting expr. son görüşmemizden bu yana
overstraining our limits expr. şartlarımızı zorlayarak
it's our turn expr. sıra bizde
when we say paris the first thing that comes to our mind is the eiffel tower expr. paris denilince akla ilk eyfel kulesi gelir
when we say paris the first thing that comes to our mind is the eiffel tower expr. paris denince akla ilk eyfel kulesi gelir
referring to our conversation expr. telefon görüşmemize istinaden
we can have our meeting some other time expr. toplantımızı/görüşmemizi başka bir zaman yapabiliriz
on the last day of our holiday expr. tatilimizin son gününde
we would like to express our gratitude to you expr. teşekkürü bir borç biliriz
if you are interested in our offer expr. teklifimizle ilgilenmeniz durumunda
on the last day of our vacation expr. tatilimizin son gününde
we would like to express our thanks expr. teşekkürlerimizi sunarız
regarding our (phone) conversation expr. telefon görüşmemize istinaden
we would like to express our gratitude to you expr. teşekkür etmeyi bir borç biliriz
we begin our walk in front of buckingham palace expr. yürüyüşümüze buckingham sarayının önünden başlayacağız
I hope our friendship lasts long expr. umarım arkadaşlığımız uzun sürer
our country has got many problems expr. ülkemizin birçok sorunu var
our country has many problems expr. ülkemizin birçok sorunu var
thank you for being our voice expr. sesimiz olduğun için teşekkür ederiz
thank you for being our voice expr. sesimiz olduğunuz için teşekkür ederiz
Trade/Economic
our ideal person n. bizim idealimizdeki insan
our account n. işletmenin başka bir işletme nezdindeki hesabı
our current production n. mevcut üretimimiz
our mission and vision n. misyonumuz ve vizyonumuz
our prices include vat expr. fiyatlarımıza kdv dahildir
our prices do not include vat expr. fiyatlarımıza kdv dahil değildir
our prices exclude vat expr. fiyatlarımıza kdv dahil değildir
in an environment of cautious capital spending by our customers expr. müşterilerimizin yatırım harcamalarına dikkat ettiği bir ortamda
please see below the list of our employees expr. personel listemiz aşağıdaki gibidir
Law
initiate and execute and finalize all activating within the ambit of our corporate charter of incorporation n. şirketimiz ana sözleşmesi ile belirlenen şirketin amaç konusuna giren tüm işlemleri ifa ve ikmale
cancel, amend, alter or otherwise modified the contracts signed by our company n. şirketimizce imzalanmış her türlü akitleri feshetmeye tadil ve tashih etmeye
prepare applications on our behalf and to finalize the matters therein specified expr. adımıza dilekçe tanzimine, neticelerini istihsale
Politics
bolivarian alliance for the peoples of our america n. amerikalar için bolivarcı ittifak
report of our common future n. ortak geleceğimiz raporu
our common future report n. ortak geleceğimiz raporu
report on our common future n. ortak geleceğimiz raporu
Computer
our services n. hizmetlerimiz
our references n. referanslarımız
our order n. sipariş numaramız
our site is under construction expr. sitemiz yapım aşamasındadır
Botanic
our lady's mild thistle n. bostan otu
our lady's mild thistle n. kolgan
our lady's mild thistle n. mübarek dikeni
our lady's mild thistle n. peygamber dikeni
our lady's mild thistle n. şevketibostan
our lady’s bedstraw n. yoğurt otu
our lady’s bedstraw n. boyalık
our lord’s candle (yucca whipplei) n. güneybatı abd ve meksika'da yetişen beyaz çiçekli bir yuka
Religious
our lady n. meryem ana'ya verilmiş olan unvanlardan biri
the our father n. isa mesih'in müritlerine öğrettiği dua
the order of the visitation of our lady n. 1610'da günümüzde italya'nın yer aldığı coğrafyada, 1808'de ise amerika'da kurulan bir rahibe topluluğu
epiphany of our lord n. üç bilge adamın bebek isa'ya ziyaretinin kutlandığı gün
our lord n. isa peygamber
our lady n. kutsal meryem
our lady n. meryem ana
Military
we are on our way hold tight expr. geliyoruz dayanın
Sport
our national team players n. millilerimiz
our national players n. millilerimiz
Abbreviation
save our souls abrev. sos
British Slang
our kid n. küçük kardeş
I'll go to the foot of our stairs! expr. hadi ya!
go to the foot of our stairs! expr. harika!
I'll go to the foot of our stairs! expr. hadi be!
go to the foot of our stairs! expr. mükemmel!
Modern Slang
age of our founding fathers n. amerika'nın kurucularının yaşadığı çağ
age of our founding fathers n. amerika'nın kuruluş çağı
aioh (always in our hearts) expr. her zaman kalbimizde
aioh (always in our hearts) expr. daima kalbimizde
alright our kid exclam. kardeşim
alright our kid exclam. arkadaşım
alright our kid exclam. dostum
Star Wars
safe in our hands n. elimizde güvende
assure our victory! expr. zaferimizi güvenceye al!
keep our republic secure expr. cumhuriyetimizi güvende tut