out - Turkish English Dictionary
History

out

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Meanings of "out" in Turkish English Dictionary : 69 result(s)

English Turkish
Common Usage
out n. çıkış
out adv. dışarıda
out adv. dışarı
General
out n. çözüm
out n. çıkar yol
out n. atlanmış sözcük
out n. kurtuluş
out n. aut
out n. bahane
out n. mazeret
out n. çare
out n. dış
out v. kovmak
out v. ortaya çıkmak
out v. çıkarmak
out v. yanmak
out v. meydana çıkmak
out v. bayılmak
out v. kendini belli etmek
out adj. dışarıdaki
out adj. çıkmış
out adj. anormal
out adj. sönmüş
out adj. bozulmuş
out adj. çizgi dışı
out adj. açığa çıkmış
out adj. kesik
out adj. keyifsiz
out adj. yeni çıkmış
out adj. olanaksız
out adj. yıpranmış
out adj. pratiğini yitirmiş
out adj. uzaktaki
out adj. daha iyi
out adj. eksik
out adj. işe yaramaz
out adj. modası geçmiş
out adj. bitmiş
out adj. fazla
out adj. kalmamış
out adj. eskimiş
out adj. daha çok
out adj. yorulmuş (belirli bir şey yapmaktan)
out adj. uzak
out adj. dışta yer alan
out adj. uzakta olan
out adj. harici
out adv. sesli olarak
out adv. grevde
out adv. uzakta
out adv. açıkta
out adv. yüksek sesle
out adv. tamamen
out adv. dışarıda
out adv. dışarıya
out adv. dışarı
out prep. bazı fiilleri pekiştirmek için kullanılır
out prep. dışında
out prep. -den dışarıya
out prep. -den öteye
Colloquial
out v. eşcinsel olduğunu açıklamak
out v. eşcinsel olduğunu ifşa etmek
out adj. sarhoş
out adj. kafası iyi
out adj. kafası güzel
out adj. kafası yüksek
out adj. kafası kıyak
out adj. demode
Biochemistry
out adj. dış

Meanings of "out" with other terms in English Turkish Dictionary : 500 result(s)

English Turkish
Common Usage
way out n. çıkar yol
time-out n. zaman aşımı
shout out v. haykırmak
make out v. idare etmek
weed out v. ayıklamak
put out v. söndürmek
stretch out v. uzanmak
comb out v. ayıklamak
well out v. fışkırmak (sıvı bir yerden)
find out v. bulmak
fade out v. karartmak
reach out v. uzanmak
cop out v. yan çizmek
find out v. ortaya çıkarmak
go out v. çıkmak
find out v. keşfetmek
stretch out v. uzatmak
wear out v. yıpratmak
get out v. çıkmak
smooth out v. düzlemek
carry out v. yerine getirmek
branch out v. dallanmak
go out for a walk v. yürüyüşe çıkmak
stick out v. çıkıntı yapmak
find out v. anlamak
wear out v. eskitmek
hand out v. dağıtmak
find out v. öğrenmek
watch out v. dikkat etmek
take out v. çıkarmak
carry out v. uygulamak
carry out v. yürütmek
call out to v. seslenmek
thin out v. inceltmek
work out v. işe yaramak
worn out adj. bitap
worn out adj. bitkin
out of order adj. bozuk
out of balance adj. dengesiz
out of order adj. arızalı
out of prep. dışında
General
peter out n. arabanın benzinsizlikten dolayı durması
time out n. zaman dışı
digging out n. oyum
spouting out n. fışkırtma
out on a limb n. zor ve tehlikeli bir durumda desteksiz olma
out of order n. düzeni bozuk
hollowed out n. oyuk
contracting out n. sözleşme dışı
out of wedlock n. evlilik dışı
cop out n. bahane
property rented out n. akaret
print out n. bilgisayar çıktısı
carrying out n. infaz
coming out n. toplum önüne çıkma
leaking out n. sızdırma
cutting out n. biçki
finding out n. anlama
acting out n. rol yapma
carrying out n. yürütme
setting out n. yola çıkma
putting out n. itfa
way out n. çözüm
carrying out n. kılgı
spouting (out) n. fışkırtma
finding out n. öğrenim
setting out n. yolculuğa çıkma
being sorted out n. ayıklanma
bawling out n. azarlama
being out of sorts n. keyifsizlik
a way out n. çözüm yolu
count out n. sayma
giving out smoke n. tütme
finding out n. öğrenme
taking out n. çıkarma
out of kindness n. nezaketten
parcelling out n. ifraz
lead out groove n. çıkış yivi
contracting out n. sözleşme akteden
carrying out n. ifa
hollowed out n. oylum
ten out of ten n. on üzerinden on
time out of mind n. öteden beri
crossing out n. karalama
wipe out n. kayaktan düşme veya snowboard yaparken yaralanma
rising out n. yükselme
finding out n. tahsil
out tray n. giden evrak tepsisi
pulling out n. sökme
white out n. özellikle tipi nedeniyle havada ve yerde kardan başka hiçbir şey görememe hali
putting out n. söndürme
calling out n. sesleniş
lock out n. dışarda bırak
time out of mind n. eskiden beri
in and out n. giriş çıkış
carrying out n. icra
opening out n. açılım
wearing out n. yıpranma
page out n. sayfa dışı
sharing out n. paylaştırma
going out n. çıkma
person out of work n. işsiz
wipe out n. sörf yapanların karşılaştıkları kaza
sorting something out n. ayıklama
way out n. çıkış yolu
roll out n. bir uçağın halka ilk tanıtımı
way out n. çıkış
time out n. zaman aşımı
out of the contract n. anlaşma dışı
step out n. dışarı adım
wash out n. boyanın çıkması
(battery) giving out n. pil bitmesi
(battery) running out n. pil bitmesi
a bolt out of the blue n. hiç umulmayan bir iş
a bolt out of the blue n. hiç umulmayan bir haber
a bolt out of the blue n. hiç beklenmedik bir iş
a bolt out of the blue n. hiç beklenmedik bir olay
a bolt out of the blue n. hiç beklenmedik bir haber
a bolt out of the blue n. hiç umulmayan bir olay
black out n. hafıza kaybı
pointing out n. belirtme
pointing out n. gösterme
college drop out n. üniversite terk
university drop out n. üniversite terk
high school drop out n. lise terk
chewing out n. azarlama
bawling out n. paylama
chewing out n. paylama
black-out n. bilinç kaybı
black-out n. geçici hafıza kaybı
blow-out n. patlama
a knock-down drag-out fight n. meydan kavgası
blow-out n. eğlence
a knock-down drag-out fight n. şiddetli ağız kavgası
all-out effort n. üstün gayret
blow-out n. alem
blow-out n. cümbüş
cut-out n. devreden çıkma
gross-out humour n. belden aşağı tuvalet şakaları
contract close-out n. sözleşmenin kapatılması
grow-out n. büyüme
fall-out n. nükleer atık
look-out n. ümit
check-out counter n. çıkış tezgahı
lock-out n. lokavt
fall-out n. döküntü
close-out n. tasfiye
fall-out n. radyoaktif çökelek
check-out n. ayrılma
etched-out pattern n. yakma deseni
cop-out n. bahane
check-out n. çıkış
etched-out pattern n. aşındırma deseni
look-out n. gözetleme
fade-out n. salınım
fall-out n. radyoaktif tortu
hand-out n. dağıtım
gross-out humour n. insanın tuvalet ihtiyacı ile ilgili yapılan şakalar
fall-out n. yan ürün
close-out inspection n. en sonda yapılan denetim
freak-out n. uçma
drop-out n. yitim
fade-out n. titreşim
look-out n. gözcü
hide-out n. barınak
chucker-out n. fedai
look-out n. sorun
check-out counter n. süpermarketteki gibi alınan malların hesabının yapılıp ödendiği tezgah
going-out-of-business sale n. tasfiye satışı
gross-out humour n. tuvalet ile ilgili yapılan belden aşağı şakalar
fall-out n. atık
out-of-wedlock n. evlilik dışı
wash-out n. sel nedeniyle kara veya demiryolunda meydana gelen çöküntü
shoot-out n. silahlı çatışma
take-out n. paketlenmiş olarak hazırlanan (sıcak yemek)
time-out n. ara
throw-out n. ayırma
pull-out n. çıkma
time-out n. mola
out-and-outer n. tamamı
take-out menu n. paket menü
try-out n. deneme
throw-out n. ıskarta
take-out menu n. eve servis menüsü
out-tray n. giden evrak tablası
pull-out n. çekme
pull-out n. çekilme
sell-out n. kapalı gişe
take-out n. sıcak yemeklerin paket halinde satıldığı (dükkan)
working-out n. çözme
worn-out clothes n. çul çaput
thinking out loud n. sesli düşünme
lock out n. eşzamanlama yitimi
out of memory n. yetersiz bellek
out of sight n. gözden uzak
out of focus film n. bulanık film
out of focus film n. flu film
expected sell-out rate n. beklenen yok satma miktarı
swap out n. götürme
try-out n. sınama
way out n. yol çıkışı
fight broke out n. çıkan kavga
crossing out n. çizme
crossing out n. bozma
crossing out n. silme
one out of every three n. her üç kişiden biri
odd-one-out n. tuhaf tip
odd-one-out n. gruptan dışlanan tip
odd-one-out n. garip tip
three out of four n. dörtte üçü
two out of five n. beşte ikisi
year out n. hayatın belirli evrelerinde verilen (genellikle) bir yıllık mola
feathering out n. lekenin yayılması
hanging out with friends n. arkadaşlarla takılma
throw someone out of the house n. evden kovmak
night out n. gececi otel görevlisinin boş günü
all-out slaughter n. kitlesel katliam
all-out slaughter n. kitlesel kıyım
a worn out tire n. ömrünü tamamlamış lastik
one out of three of the patients n. hastaların üçünden bir tanesi
child born out of wedlock n. evlilik dışı dünyaya gelmiş çocuk
tip-out n. gaz pedalını hafifçe bırakma
films out this week n. bu hafta vizyona giren filmler
a well-thought-out phrase n. iyi düşünülmüş bir söz
chucker-out n. barda olay çıkaran müşterileri dışarı atmakla görevli koruma görevlisi
black out n. elektrik arızası
black out n. karanlıkta bırakma/bırakılma
black out n. bilinç kaybı
black out n. elektrik kesilmesi
black out n. güç kesintisi
black out n. ışıkların sönmesi/söndürülmesi
out-toeing n. parmaklar dışa dönük vaziyette yere basma
out-and-outer n. bir işte mükemmel
blow-out n. inceleme
set-out n. süs
blow-out n. araştırma
cut-out n. şalter
wipe-out n. yok etme
sell-out n. elde bulunanı satma
set-out n. parti
blow-out n. kolay zafer
sell-out n. ele verme
blow-out n. soruşturma
cut-out n. siluet
blow-out n. lastik patlağı
set-out n. başlangıç
sell-out n. ihanet
blow-out n. kolay galibiyet
cut-out n. kesici
wipe-out n. ortadan kaldırma
blow-out n. elektrik sigortasının erimesi
sell-out n. elden çıkarma
set-out n. eğlence
blow-out n. kuyudan petrol/gaz fışkırması
blow-out n. delik
blow-out n. rahat zafer
blow-out n. lastik patlaması
beat your neighbour out of doors n. bir kağıt oyunu
beat jack out of doors n. bir kağıt oyunu
beat your neighbour out of town n. bir kağıt oyunu
sending out n. gönderme
sending out n. sevketme
out-of-course n. rötar yapmış tren
out-of-course n. üniversitede okul uzatma
chucker-out n. bar güvenlik elemanı
lock-out tool n. kilit açma aleti
view out n. görünüm
view out n. dış görünüş
coming-out party n. sosyeteye tanıtma partisi
chill out n. temposu düşük bir elektronik müzik türü
call-out n. ihbar/arama sonucu gidilen kurtarma/yardım olayı
phasing out n. kullanımdan kaldırma
out of school time n. okul dışı zaman
finding out n. saptama
all-out attack n. topyekün saldırı
counting-out game n. sayışmaca
counting-out game n. sayışmaca oyunu
counting-out rhyme n. sayışmaca
acting out n. eyleme dökme
white-out [us] n. daksil
time out n. mola
call-out n. kavga ya da düello için meydan okuma
call-out n. bir metin içerisinde dikkat çekmek için belirginleştirilmiş bölüm
caller-out n. dans sırasında adım değişikliği için seslenen kişi
acting out n. taşkınlık yapma
carry-out n. yolluk
carry-out n. eve götürülmek üzere bardan alınan içki
carry-out [scotland] n. paket servis
clean out v. para sızdırmak
stake out a claim v. hak iddia etmek
carry out v. gerçekleştirmek
wash out v. iptal etmek
stretch out v. alabildiğine uzatmak (uzuvlarını)
seek out v. araştırmak
be out v. yapraklanmak (bitki vb)
run out v. dışarı atmak
check out v. hesaplamak
draw somebody out about something v. söyletmek
spread out v. yayılmak
copy out v. aynısını kopyalamak
deck out v. donatmak
take out v. yola çıkmak
go out v. dışarı gitmek
find a way out v. yolunu bulmak
hollow out v. kazmak
share out v. paylaşmak
pull out v. uzatmak
give out v. bildirmek
bloat out v. kabarmak
push someone out v. safdışı etmek (birini)
fling out v. atmak
fag someone out v. birinin turşusunu çıkarmak
hold out v. ayak diremek
branch out v. gelişmek
shine out v. parlamak
gross out v. iğrenmek
toss something out v. bir şeyi çöpe atmak
be out of work v. işsiz olmak
wipe out v. öldürmek
thrust out one's hand v. elini uzatmak
pour out one's heart v. içini dökmek
smell out v. sezmek
sing out v. ötmek
show out v. uğurlamak
blurt out v. söyleyivermek
share out v. taksim etmek
burn something out v. yakıp kül etmek
scratch out v. çizmek
rout out v. bulmak
belt out v. nakavt etmek
let out v. ihale etmek
eke out v. uzatmak
turn inside out v. tersyüz etmek
weed out v. tırpan atmak
wear out v. tükenmek
rub out v. dökülmek
be out v. yayımlanmak
cop out v. kaçamak yapmak
be out of spirits v. keyfi kaçmak
sort out v. seçip ayıklamak
elbow out v. kovmak
round out v. şişmanlamak
pull out v. silah çekmek
spread out v. yaymak
spew out v. püskürtmek
be out of the woods v. hasta hayati tehlikeyi atlatmış olmak
puff out v. üflemek
carry out v. misilleme yapmak
pace out v. adımla ölçmek
wipe something out v. ortadan kaldırmak
be out of one's mind v. aklını kaçırmış olmak
hang out v. sarkmak
let out a yell v. nara atmak
phase out v. safha safha bitirmek
go out v. sönmek
roll out dough v. hamur açmak
leak out v. ifşa olunmak
lay out v. sermek
blunder out v. ağzından kaçırmak
light out v. sıvışmak
bottom out v. azalmak
lose out v. kaybetmek
pull out v. uzamak
go out of order v. arıza vermek
chicken out v. kaçınmak
get something out of the way v. bir şeyi kenara çekmek
shriek out v. çığlık atmak
skin out v. sıvışmak
hire out v. kiraya vermek
roll out v. açmak
flush out v. saklandığı yerden çıkarmak
get out of v. arabadan inmek
ferret out v. ortaya çıkarmak
put out to loan v. ödünç vermek
come out of one's shell v. açılmak
turn out v. çıkmak
walk out v. greve gitmek
let out v. ses çıkarmak
wear somebody out v. birini yormak
wipe out v. çıkarmak
send out v. neşretmek
grind out v. eziyet etmek
dig out v. kürekleyerek çıkarmak (gömülmüş birini/bir şeyi)
carry out v. başarmak
leave out v. geçmek
be cut out v. biçilmek
peg out v. zıbarmak
ray out v. ışın yaymak
shell out v. ödemek
grow out of v. doğmak
hang out v. sürtmek
be out of order v. düzensiz olmak
draw out v. uzatmak
carry out a biopsy v. biyopsi yapmak
get someone out of the way v. etkisiz hale getirmek
be out of fashion v. modası geçmek
iron out v. orta noktada buluşmak
puzzle something out v. bir şeyi çözmeye çalışmak
rule something out v. elemek
filter out v. süzmek
steal out of v. sessizçe sıvışmak
be out of breath v. soluğu kesilmek
let out v. azad etmek
pour out v. akmak
pop out v. ağızdan kaçmak
rule out v. ortadan kaldırmak
cut out v. gölgede bırakmak
be out of question v. olanaksız olmak
be out of step with v. ayak uydurmamak
be out of a job v. işsiz olmak
work out at v. denk gelmek
get out of the wrong side v. ters tarafından kalkmak
come out v. sonuçlanmak
fizzle out v. hayal olmak
even out v. düzleşmek
hit out v. yumruk atmak
hustle someone out of v. birini apar topar bir yerden çıkarmak
bail someone out v. birine kefalet ederek tahliyesini sağlamak
serve out v. dağıtmak
get out of v. kaçmak
fill something out v. doldurmak
turn out v. katılmak
thin out v. seyreltmek
trick out v. süslemek
stub something out v. söndürmek
jolly someone out of v. tatlı sözlerle birini bir şeyden vazgeçirmek
be out of line v. sıradan çıkmış olmak
draw out v. açmak
swell out v. yükseltmek
pull out v. yola çıkmak
shadow out v. belli etmek
flush someone out v. birini saklandığı yerden çıkarmak
fray out v. yıpranmak
opt out of v. yapmamaya karar vermek
draw out v. söyletmek
put out v. bir uzvun yerinden çıkması
strike out v. gitmek
flesh out v. ayrıntılı hale getirmek
work out v. tasarlamak
single out v. belirlemek
scream out v. bağırmak
chisel somebody out of something v. madik atmak
take out v. içerden çıkartmak
make a mountain out of a molehill v. habbeyi kubbe yapmak
set out v. dizmek
go out v. sokağa çıkmak
drive out v. kovmak
speak out against v. aleyhinde konuşmak
bale out v. paraşütle atlamak
tog out v. süslenmek
let out v. genişletmek
kick out v. işten atmak
keep out v. dışarıda tutmak
turn something out v. kesmek
go out v. flört etmek
trig out v. süslemek
dish out v. yutturmak
be out v. auta çıkmak
close out v. indirimli satmak
turn inside out v. içini dışına çıkarmak
spurt out v. sıçramak
pull out v. çekip çıkarmak
be out of line v. yakışık almamak
chisel somebody out of something v. mantarlamak
puzzle something out v. bir şeyin anlamını bulmak
break out into a sweat v. ter basmak
turn inside out v. içini dışına çevirmek
bawl out v. azarlamak
vote out v. aleyhde oy vermek
straighten out v. doğrulmak
give out a sound v. ses vermek
wear something out v. eskitmek
rough out v. kabataslak yapmak
keep out of mischief v. yaramazlıktan kaçınmak
pass out v. dağıtmak
work out the kinks v. bir plan veya sistemdeki ufak tefek pürüzleri düzeltmek
call out v. devreye sokmak
cut out v. biçmek (giysi)
wheedle out v. koparmak
clear out v. yıkılmak
sort something out v. bir şeyi halletmek
put somebody out of temper v. sinirlendirmek
push out v. dışarı itmek
pink out v. kenarını oyalamak
break out v. fırtına koparmak
turn out v. otlatmak için dışarıya çıkarmak
be out of luck v. şanssız olmak
burst out v. söyleyivermek
fall out in the end v. külahları değişmek
argue someone out of something v. tartışarak birini bir şeyden vazgeçirmek
speak out of turn v. sırası gelmeden konuşmak
throw out v. geçerli saymamak
stand out v. göze çarpmak
opt out v. çekilmek
ooze out v. sızdırmak
make out v. yazmak
sketch out v. karalamak
set out v. dikmek
hunt out of season v. av mevsimi dışında avlanmak
stick something out v. uzatmak