Turkish | English | |
---|---|---|
General | ||
General | söylenen şey | noise n. |
Turkish | English | |
---|---|---|
General | ||
General | bir konu için ilk yapılan ya da ilk söylenen şey | first mentioned n. |
General | işaret olarak söylenen veya yapılan şey | gesture n. |
General | üstü kapalı söylenen şey | implication n. |
Colloquial | ||
Colloquial | rahatlamak için söylenen ancak işe yaramayan şey | cold comfort n. |
Idioms | ||
Idioms | birinin araması söylenen ama aslında var olmayan bir şey | bucket of steam n. |
Idioms | (bir şey) olduğu söylenen | cracked up as (something) adj. |
Idioms | bir şey olduğu söylenen | cracked up to be something expr. |
Idioms | bir şey olduğu söylenen | cracked up as something expr. |
Speaking | ||
Speaking | çocukların bir şey isterken lütfen kelimesini söylemeyi unuttukları zaman onlara annesi/babası tarafından nezaket kurallarını hatırlatmak için söylenen burada ne söylüyorduk anlamına gelen ifade | what's the magic word? expr. |
Latin | ||
Latin | söylenen her şey kulağa önemli gibi gelir | quidquid latine dictum sit, altum sonatur expr. |