özel - Turkish English Dictionary

özel

Meanings of "özel" in English Turkish Dictionary : 71 result(s)

Turkish English
Common Usage
özel particular adj.
The second issue of particular importance to my group is universal services provision.
Grubum için özel önem taşıyan ikinci konu ise evrensel hizmetlerin sağlanmasıdır.

More Sentences
özel especial adj.
Ultimately, we regard the full application of Community law as having most especial priority.
Sonuç olarak Topluluk hukukunun tam olarak uygulanmasının en özel önceliğe sahip olduğunu düşünüyoruz.

More Sentences
özel special adj.
This draft also makes provision for special aid for hazelnuts.
Bu taslak aynı zamanda fındığa özel yardım yapılmasını da öngörmektedir.

More Sentences
özel private adj.
The corridors are there specifically for private, informal conversations, not official debates.
Koridorlar, resmi tartışmalar için değil, özel ve gayri resmi görüşmeler içindir.

More Sentences
özel exclusive adj.
This is an exclusive club; they don't let just anyone in.
Burası özel bir kulüp; öyle herkesi içeri almıyorlar.

More Sentences
özel specific adj.
It has a very specific meaning and it is incompatible with the measure before us tonight.
Bunun çok özel bir anlamı var ve bu gece önümüzde duran tedbirle bağdaşmıyor.

More Sentences
özel personal adj.
Can I ask you something very personal?
Sana çok özel bir şey sorabilir miyim?

More Sentences
General
özel privacy n.
I need my privacy.
Özelime ihtiyacım var.

More Sentences
özel specific n.
Some people are in favour of setting up a specific European fund, whilst others prefer to increase the IOPC Fund.
Bazıları özel bir Avrupa fonu kurulmasından yanayken, diğerleri IOPC Fonunun arttırılmasını tercih etmektedir.

More Sentences
özel personal adj.
This letter is personal, and I don't want anyone else to read it.
Bu mektup özel ve kimsenin okumasını istemiyorum.

More Sentences
özel peculiar adj.
Moreover, we wish to abolish the peculiar tobacco derogation granted to Greece.
Ayrıca, Yunanistan'a tanınan özel tütün istisnasının da kaldırılmasını istiyoruz.

More Sentences
özel own adj.
He owns a private jet.
Özel bir jeti var.

More Sentences
özel dedicated adj.
This is the only country with which the EU has a dedicated human rights dialogue.
Bu ülke, AB'nin özel bir insan hakları diyaloğuna sahip olduğu tek ülkedir.

More Sentences
özel exclusive adj.
The granting of nationality is an exclusive competence of the Member States.
Vatandaşlık verilmesi Üye Devletlerin özel yetkisidir.

More Sentences
özel specific adj.
And finally, we then need to look into the specific social and socio-economic aspects of Mediterranean fisheries.
Ve son olarak, Akdeniz balıkçılığının özel sosyal ve sosyo-ekonomik yönlerine bakmamız gerekiyor.

More Sentences
özel proprietary adj.
Each brand of flash drive has its proprietary app for managing files.
Her marka flash sürücünün dosyaları yönetmek için kendi özel uygulaması vardır.

More Sentences
Politics
özel specific adj.
This, however, requires long-term efforts and specific, effective investments in alternatives.
Ancak bu, uzun vadeli çabalar ve alternatiflere özel, etkili yatırımlar gerektirmektedir.

More Sentences
Technical
özel special adj.
We should be able to solve the transit question in a different way, possibly by means of a special passport system.
Transit meselesini farklı bir şekilde, muhtemelen özel bir pasaport sistemiyle çözebilmeliyiz.

More Sentences
özel specific adj.
Did the Commission and the Council take specific action in response to a further breach of the Oslo accords?
Komisyon ve Konsey, Oslo anlaşmalarının bir kez daha ihlal edilmesi karşısında özel bir adım attı mı?

More Sentences
Computer
özel custom adj.
I bought a pair of custom shoes.
Bir çift özel ayakkabı aldım.

More Sentences
özel exclusive adj.
Our denomination practices exclusive psalmody in worship.
Mezhebimiz ibadetlerde özel ilahiler söyler.

More Sentences
Telecom
özel dedicated adj.
Dedicated human rights dialogues offer a particularly valuable opportunity to address the issue.
Özel insan hakları diyalogları, konunun ele alınması için özellikle değerli bir fırsat sunmaktadır.

More Sentences
Common Usage
özel confidential adj.
General
özel one-off n.
özel pvt n.
özel single adj.
özel esoteric adj.
özel esoterical adj.
özel privy adj.
özel distinctive adj.
özel intimate adj.
özel state adj.
özel extraordinary adj.
özel sole adj.
özel closet adj.
özel express adj.
özel individual adj.
özel teteatete adj.
özel exceptional adj.
özel specifical adj.
özel rarefied adj.
özel ad hominem adj.
özel rarified adj.
özel extra-special adj.
özel white-glove adj.
özel boon adj.
özel boutique adj.
özel homely [dialect] [uk] adj.
özel hushed adj.
özel heart-to-heart adj.
özel offscreen adj.
özel fancy adj.
özel internal adj.
özel intrinsic [obsolete] adj.
özel pearly adj.
özel postern adj.
özel corporal adj.
özel singular [obsolete] adj.
özel snooty adj.
özel sotto voce adj.
özel sub-rosa adj.
özel excl (exclusive) abrev.
Idioms
özel closed-door adj.
Trade/Economic
özel proper adj.
Law
özel proper adj.
Latin
özel ad hominem adj.
özel ad hoc adj.
Archaic
özel home-felt adj.
Slang
özel office n.
özel hellacious adj.
British Slang
özel spesh expr.

Meanings of "özel" with other terms in English Turkish Dictionary : 500 result(s)

Turkish English
Common Usage
özel öğretmen tutor n.
I don't need a tutor!
Özel öğretmene ihtiyacım yok!

More Sentences
özel dedektif private detective n.
Tom needs to hire a private detective.
Tom'un bir özel dedektif kiralaması gerekiyor.

More Sentences
General
özel araştırmacı private investigator n.
Sami is a private investigator.
Sami bir özel araştırmacı.

More Sentences
özel durum special case n.
The proposal allows operating aid of 6% and, in special cases, of up to 14%.
Teklif, %6 ve özel durumlarda %14'e kadar işletme yardımına izin vermektedir.

More Sentences
özel sekreter private secretary n.
He is the boss's private secretary.
Patronun özel sekreteridir.

More Sentences
özel ulak special delivery n.
Please send this special delivery.
Lütfen bu özel ulağı gönder.

More Sentences
özel araba yolu driveway n.
Tom's car is still in the driveway.
Tom'un arabası hâlâ özel araba yolunda.

More Sentences
özel hak special right n.
A political group cannot have special rights to which MEPs outside the groups do not also have access.
Bir siyasi grup, grup dışındaki milletvekillerinin de erişemediği özel haklara sahip olamaz.

More Sentences
özel durum special occasion n.
I only wear a tie on special occasions.
Ben sadece özel durumlarda kravat takarım.

More Sentences
özel hak exclusive right n.
We have exclusive rights to Tom's invention.
Tom'un icadı üzerinde özel haklarımız var.

More Sentences
özel eğitim öğretmenleri special education teachers n.
Tom used to be a special education teacher.
Tom eskiden özel eğitim öğretmeniydi.

More Sentences
özel ürün speciality n.
What's the restaurant's speciality?
Restaurantın özel ürünü nedir?

More Sentences
özel yaşam privacy n.
I value my privacy.
Özel yaşamıma önem veririm.

More Sentences
özel okul private school n.
Tom's parents worked hard to send him to private school.
Tom'un ebeveynleri onu özel okula göndermek için çok çalıştı.

More Sentences
özel toplantı conclave n.
The world leaders gathered for a secret conclave.
Dünya liderleri, gizli bir özel toplantı için bir araya geldi.

More Sentences
özel teşebbüs private enterprise n.
When it comes to practical action, citizens' rights are subordinated to the interests of private enterprise.
Pratik eylem söz konusu olduğunda vatandaşların hakları özel teşebbüsün çıkarlarına tabi kılınmaktadır.

More Sentences
tesis (özel bir hizmet için yapılmış) facility n.
The hotel we booked has an excellent wellness facility.
Rezervasyon yaptırdığımız otelde harika bir sağlıklı yaşam tesisi var.

More Sentences
özel dedektifler private investigators n.
Here's to European private investigators, then, and let us hope we will soon be able to vote for such a directive.
O halde Avrupalı özel dedektiflere içelim ve yakında böyle bir yönerge için oy kullanabileceğimizi umalım.

More Sentences
özel oda boudoir n.
She retreated to her luxurious boudoir to relax.
Kadın, dinlenmek için lüks özel odasına çekildi.

More Sentences
özel güvenlik hizmetleri private security services n.
I regret, however, not being able to vote for a directive to organise private security services in Europe.
Ancak Avrupa'da özel güvenlik hizmetlerinin düzenlenmesine yönelik bir yönergeye oy veremeyeceğim için üzgünüm.

More Sentences
özel yaşam private life n.
The crimes in question can have long-term consequences, and they have direct effects upon people's private lives.
Söz konusu suçların uzun vadeli sonuçları olabilir ve insanların özel yaşamları üzerinde doğrudan etkileri vardır.

More Sentences
özel hayat private life n.
This can only be a reference to his private life.
Bu sadece onun özel hayatına bir gönderme olabilir.

More Sentences
özel gün special day n.
You can experience your special day in a green, natural environment.
Siz de özel gününüzü yemyeşil, doğal bir ortamda yaşayabilirsiniz.

More Sentences
özel durumlar exceptions n.
We'll have some exceptions.
Bazı özel durumlarımız olacak.

More Sentences
özel dikkat particular attention n.
On that point, I should also like to call once more for particular attention to the shrimp sector.
Bu noktada bir kez daha karides sektörüne özel dikkat gösterilmesi çağrısında bulunmak istiyorum.

More Sentences
özel bilgi private information n.
Making intimidation attempts with the use of private information by way of telephone, Internet, etc.?
Telefon, internet vb. yollarla özel bilgileri kullanarak yıldırma girişimlerinde bulunmak?

More Sentences
özel şirketler private companies n.
Private companies must make a profit or else face their demise.
Özel şirketler kar etmeli, aksi takdirde yok olmakla yüz yüze kalırlar.

More Sentences
özel araç private car n.
In some states, these vehicles make up over 50% of private cars.
Bazı eyaletlerde bu araçlar özel araçların %50'sinden fazlasını oluşturmaktadır.

More Sentences
özel dikkat special attention n.
Special attention needs to be given to the situation of the most vulnerable people, such as women and children.
Kadınlar ve çocuklar gibi en savunmasız kişilerin durumuna özel dikkat gösterilmesi gerekmektedir.

More Sentences
özel ilgi special attention n.
I welcome the cooperation you have outlined and the special attention which will be given to nuclear installations.
Belirttiğiniz iş birliğini ve nükleer tesislere gösterilecek özel ilgiyi memnuniyetle karşılıyorum.

More Sentences
özel koşul special condition n.
It may also be useful to indicate that special conditions apply, of which I should like to mention two.
Özel koşulların geçerli olduğunu belirtmek de yararlı olabilir, bunlardan ikisinden bahsetmek istiyorum.

More Sentences
özel hastane private hospital n.
Also, it's a private hospital.
Ayrıca, burası özel hastane.

More Sentences
özel düzenleme special arrangement n.
They require special schools and special arrangements, to name but one example.
Sadece bir örnek vermek gerekirse, özel okullar ve özel düzenlemeler gerektirirler.

More Sentences
özel ders private lesson n.
Private lessons are also available.
Özel dersler de mevcuttur.

More Sentences
özel mülk private property n.
Anything can become private property and be used for somebody's personal gain.
Her şey özel mülk haline gelebilir ve birilerinin kişisel kazancı için kullanılabilir.

More Sentences
özel iş private matter n.
I heard you had private matters to attend to.
İlgilenmeniz gereken özel işleriniz olduğunu duydum.

More Sentences
özel risk special risk n.
The Commission recognises the special risk characteristics associated with home loans.
Komisyon, konut kredileriyle ilişkili özel risk özelliklerinin farkındadır.

More Sentences
özel arkadaş special friend n.
I thought she was my special friend.
Onun özel arkadaşım olduğunu düşündüm.

More Sentences
özel oturum special session n.
Finally, the Commission played an active role in the UN General Assembly special session on children.
Son olarak Komisyon, BM Genel Kurulu'nun çocuklarla ilgili özel oturumunda aktif bir rol oynamıştır.

More Sentences
özel yetenekler special abilities n.
Tom has special abilities.
Tom'un özel yetenekleri var.

More Sentences
özel günler special occasions n.
Tom likes to dress up on special occasions.
Tom özel günlerde giyinmeyi sever.

More Sentences
özel istek special request n.
Got a special request for this next song.
Bir sonraki şarkı için özel istek geldi.

More Sentences
özel haber special news n.
Is there any special news in today's paper?
Bugünkü gazetede herhangi bir özel haber var mı?

More Sentences
özel konuk special guest n.
Ladies and gentlemen, please put your hands together for tonight's special guest!
Bayanlar ve baylar, lütfen bu gecenin özel konuğu için ellerinizi birleştirin!

More Sentences
özel dedektif shamus n.
He's a shamus.
O bir özel dedektif.

More Sentences
özel bir mesele a private matter n.
It was a private matter.
Özel bir meseleydi.

More Sentences
özel durum particular case n.
And an equal footing, in this particular case, means parity.
Ve eşitlik, bu özel durumda, denklik anlamına gelir.

More Sentences
özel etkinlikler special events n.
Special events require additional fees.
Özel etkinlikler ek ücret gerektirir.

More Sentences
özel ihtiyaç special need n.
How then would the special needs of people with disabilities be affected?
Bu durumda engelli insanların özel ihtiyaçları nasıl etkilenecektir?

More Sentences
Common Usage
özel bir amaç için ad hoc adv.
özel bir amaç için kurulmuş ad hoc adv.
General
lordların yerel anlaşmazlıklar sebebiyle yargılanmış oldukları altı aylık veya bir senelik özel mahkeme leet n.
özel emniyet kuralları special safety rules n.
özel ilaç specific n.
özel göreve verme detail n.
özel yetenek flair n.
özel oda snuggery n.
özel klinik nursing home n.
özel oda kadın bower n.
özel müşteri kasası safe deposit box n.
özel ilişki private corporation n.
özel bir görevle gönderilen kişi emissary n.
özel hayatın gizliliği right of privacy n.
özel mülk peculiar n.
özel müfettiş private instructor n.
erkeklere özel parti stag party n.
özel durum incident n.
ağaçları özel saksılar içinde özel tekniklerle budayarak estetik bir görüntü kazandırma sanatı bonsai n.
özel olma exclusivity n.
özel imkanlar private facilities n.
özel baskı excerpt n.
özel statü special statute n.
özel hoca coach n.
özel işlenmiş peynir process cheese n.
özel bilgi Proprietary information n.
özel şoför chauffeur n.
özel sayı special n.
özel daimi komite special standing committee n.
özel ses tonu timbre n.
özel baskı special n.
özel ihtiyat funded reserve n.
özel ulak courier n.
özel kütüphaneler special libraries n.
bilimsel olarak özel öneme sahip görülen ve bu nedenli girişin kısıtlandığı alan site of special scientific interest n.
özel görüşme tete a tete n.
indirimli fiyattan eşlik eden kişiye çıkarılan özel tarife partner fare n.
özel etiket private label n.
özel güvenlik kuvveti private security force n.
gizli ve kişiye özel bilgiler confidential and privileged information n.
erkeklere özel parti stag n.
özel bir tren (normal tarifede bulunmayan) special n.
kadının küçük özel odası boudoir n.
garaj ile cadde arasındaki özel yol driveway n.
koleje hazırlayan özel okul prep school n.
özel alan private sphere n.
özel güç kaynağı dedicated power supply n.
çok özel hava koşullarında güneş veya ay etrafında ışık çemberi halo n.
özel hoca governess n.
özel indirim special n.
uzun yolculuk (özel bir amaçla yapılan) expedition n.
özel gözlem alanı area of special observation n.
özel baskı special edition n.
özel eşya peculiar n.
özel durum occasion n.
engelliler için özel eğitim special education for handicapped n.
özel ev private house n.
özel alan preserve n.
reklam için kullanılan özel cihaz gimmick n.
özel durum spirit n.
özel zevk hobby n.
özel tim görevlileri special team members n.
özel doku parenchyma n.
özel bilgi privately owned knowledge n.
özel okul müdiresi headmistress n.
özel ortaokul ve lise prep school n.
hakimin özel odası camera n.
çaygillerden bir ağaççık türünün özel işlemlerle kurutulan yaprağı stream n.
özel yetenekleri olan kişi wiz n.
kutlama (özel bir günü) observance of n.
özel çevre koruma alanı special environmental area n.
özel ortaokul ve lise preparatory school n.
dini bir kuruluş veya grubun yönetimindeki özel okul parochial school n.
özel satış override n.
özel mülkiyetteki bilgi proprietary information n.
özel eşyalar paraphernalia n.
özel görevi olan memur envoi n.
özel anlaşma specialty n.
özel operasyonlar special operations n.
özel sevgi partiality n.
özel jüri kararı special verdict n.
özel olaylar special events n.
özel dil private language n.
özel tim special team n.
özel izin (kuraldışı bir şeyin yapılması için verilen) dispensation n.
özel bir program special n.
özel eşya personalty n.
bilimsel açıdan özel öneme sahip alan site of special scientific interest n.
büro içerisinde kişiye özel masalar olmaksızın serbestçe çalışılması hoteling n.
konukların yemeklerini hazırladığı özel gün potluck n.
kızlara özel olan ve genellikle erkeklerin anlam veremediği durum girl thing n.
özel girişimci private enterprise n.
küçük özel oda cabinet n.
özel şart special condition n.
özel isim proper name n.
avuç içi ve ayak tabanlarındaki deri çizgilerinin kıvrımlar yaparak oluşturdukları özel şekil dermatoglyphic n.
özel ürün specialty n.
özel eşya personal effects n.
özel oda retiring room n.
özel ev partisi private house party n.
özel görevli emissary n.
özel bölgeler tasarımı designation of specific areas n.
özel okul müdürü headmaster n.
gala öncesi özel gösterim preview n.
özel eğitime muhtaç özürlü çocuklar handicapped children who need special education n.
özel jüri special jury n.
özel olma exclusiveness n.
özel öğretmenlik tutorship n.
özel tren special n.
özel nitelik speciality n.
özel istihdam bürosu private employment office n.
özel ad (bir ürüne ait) brand n.
özel baskı extra n.
özel dil jargon n.
özel oda chamber n.
küçük özel hastane nursing home n.
özel şey specialty n.
özel ulak express n.
hizmet (özel bir) facility n.
özel ad proper name n.
papazlara özel bölme presbytery n.
iki nokta arasında bu amaçla özel olarak kurulmuş olan bir şirket tarafından yapılan taşıma işi carriage n.
özel polis private police n.
özel yol private road n.
sahibine özel bilgi proprietary information n.
üst veya özel sınıfa giren her şey için kullanılan sözcük posh n.
il özel idareleri provincial special administrations n.
özel savunma special pleading n.
özel ilkokul prep n.
yokuştan aşağı kayılan veya bunun için özel hazırlanmış parklarda yapılan bir çeşit kızak etkinliği tubing n.
özel üniversite private university n.
özel hoca tutor n.
düşmana saldırmaya izinli özel ticaret gemisi privateer n.
özel teşebbüs yatırımı private enterprise n.
özel oda sanctum n.
doğuştan gelen özel yetenek endowment n.
özel ilgi speciality n.
özel meclis privy council n.
özel dil argot n.
özel alet aracılığıyla herhangi bir boşlukta bulunan havayı boşaltma exsufflation n.
reklamı etkili kılan özel sunuş gimmick n.
özel bölüm private parts n.
özel ders süresi tutorial n.
bir azizin bedeninden artakalan parça veya özel eşya relic n.
bir ürüne ait özel ad brand name n.
özel giriş yetkisiyle ziyaret visit with special right of access n.
özel iş firmaları private business firms n.
özel ilgi alanı specialty n.
özel kalem müdürü executive assistant n.
özel bir indirim (fiyatta) special n.
özel öğretmen coach n.
özel istihdam bürosu employment agency n.
özel üniforma livery n.
özel sekreter girl friday n.
özel sembol wildcard n.
evin yanındaki özel araba park yeri driveway n.
özel depo key depot n.
ingiliz adalarında seyahat eden irlandalılar kullandığı özel bir lisan shelta n.
özel eğitim tutoring n.
özel sekreter famulus n.
sumo güreşçilerinin giydiği özel giysi mawashi n.
özel çarter uçağı executive air charter n.
özel marka private label n.
özel durum exception n.
özel eğitmenlik tutorage n.
özel eğitmenlik tutorhood n.
özel eğitmenlik tutory n.
özel oda (kadınlar için) bower n.
devletler özel hukuku states' private law n.
kişiye özel ruhsatlar exclusive licenses n.
özel mülkiyet personal property n.
özel araba private car n.
özel mesele personal matter n.
özel şirket privately held company n.
özel haller special situations n.
özel durum special condition n.
özel lise private high school n.
özel lise college n.
özel fen lisesi private science high school n.
özel günler special days n.
özel elbise habiliments n.
özel ayarlama special arrangement n.
özel üretim special production n.
özel istisna special exception n.
özel görev komitesi taskforce n.
jüri özel ödülü jury’s special award n.
özel yol private street n.
kişiye özel veri confidential data n.
özel amaçlı yol dedicated street n.
özel işaret special sign n.
(film vb) özel gösterim preview n.
özel bir görevle gönderilmiş memur emissary n.
özel gayret special effort n.
özel program special program n.
özel gider private expense n.
özel masraf private expense n.
kamu-özel sektör işbirliği public-private sector cooperation n.
özel süreç eğitimi process-specific training n.
özel şirketler one-person companies n.
özel olarak yapılan one-off n.
özel olma intimacy n.
özel gönderilmiş memur emissary n.
özel izin dispensation n.
normal kasap bıçağıyla alanımayıp özel yöntemlerle alınan et recovered meat n.
özel telefon (hattı) private line n.
özel işaretler legend n.
özel mahkeme private court n.
özel görev mission n.
özel sağlık yurdu nursing home n.
özel yol occupational road n.
özel konut private house n.
özel ad proper noun n.
özel demiryolu private railway n.
özel mülkiyet private ownership n.
özel hak privilege n.
özel isim proper noun n.
özel hal special condition n.
özel yetenekleri olan abled n.
özel önlemler special measures n.
özel yol private alley n.
özel koruma görevlisi personal protection officer n.
özel dedektif private eye n.
dini özel gün religious holiday n.
özel amaçlı elektrikli ürünler special-purpose electrical goods n.
özel ihtiyaçların giderilmesi fulfilling the special needs n.
özel ihtiyaçların giderilmesi satisfying the special needs n.
özel onay special approval n.
özel bir amaç için üretilmiş araç purpose built vehicle n.
özel üretim araç purpose built vehicle n.
özel otel dedektifi house dick n.
özel otel dedektifi hotel detective n.
özel otel dedektifi house detective n.
özel maksat special purpose n.
özel durumlar special cases n.
özel dikkat special consideration n.
özel durum special consideration n.
özel ilgi particular interest n.
özel örf ve adet kuralları particular customs n.
özel mevki particular situation n.
özel durum particular situation n.
özel idare special administration n.
özel savunma special defense n.
özel tren special train n.
özel arkadaşlar personal friends n.
gizlice birinin özel hayatını araştıran kimse snooper n.
gizlice birinin özel hayatını araştıran kimse snooping n.
özel mülakatlar personal interviews n.
özel ürünler special products n.
özel görev assignment n.
özel nitelik special quality n.
özel arşiv personal archive n.
özel arşiv private archive n.
özel rica personal request n.
özel organizasyon special organization n.
özel organizasyon special organisation n.
özel şeyler private things n.
park için ayrılmış özel alan parking bay n.
özel ihtiyaçları olan insanlar people with special needs n.
küçük/özel oda snug n.
özel ricası one's express wish n.
özel tasarım haute couture n.
özel koleksiyon private collection n.
özel isteği one's express wish n.
kişinin özel beğenisine göre tasarlanmış haute couture n.
soruşturmadan sorumlu özel ajan special agent in charge of the investigation n.
özel gözetleme birimi special surveillance unit n.
devlet tiyatroları ve özel tiyatrolar state and private theatres n.
özel hizmetler the special services n.
tanrı'nın özel bir ismi jehovah n.
özel ilgi concernment n.
özel güvenlik elemanı private security guard n.
özel kullanım exclusive use n.
eski ahit'te tanrı'nın özel adı jehovah n.
özel ifade subjective expression n.
özel inceleme/araştırma private investigation n.
özel dedektiflik private investigation n.
özel dedektif private investigator n.
özel projeler bölümü special projects division n.
özel sertifika programı special certificate program n.
özel proje special project n.
özel kadın şoför chauffeuse n.
özel hakim odası chamber n.
özel ders coaching n.
katolik rahiplerin ayinlerinde diz çöküp dua ederken üstüne yaslandıkları özel bir çeşit tabure faldstool n.
özel muayenehane private practice n.
özel yetenek sınavı special talent exam n.
özel benlik private self n.
il özel yönetimi special provincial administration n.
özel gösterim private view n.
en özel kişisel duygular innermost thoughts n.
özel dedektif pi n.
özel dedektif inquiry agent n.
özel dedektif operative n.
özel dedektif sherlock n.
özel tarife special rate n.
özel gün special occasion n.
özel maliyetler special costs n.
her kilidi açabilen özel anahtar lock pick n.
özel ilgi gerektiren olay event of special interest n.
tatil/özel gün kutlamaları season's greetings n.
özel emniyet mensupları special constables (uk) n.
özel çözüm tailored solution n.
özel dayet special party n.
özel davet special invitation n.
özel dayet special call n.
özel davetli special guest n.
özel çağrı special call n.
özel parti special party n.
özel ödül special prize n.
özel ödül special award n.
özel öğretim yöntemleri special teaching methods n.
özel bölge intimate area n.
özel iletişim vergisi (öiv) special communication tax n.
özel koruma görevlisi personal security guard n.
özel sipariş halı custom-bound carpet n.
genelde şehir dışına kurulmuş olan özel klüp country club n.
özel araç private vehicle n.
özel yetenek sınavı special talent test n.
özel yetenek sınavı special talent examination n.
özel eğitim kurumu private teaching institution n.
özel şoförlü araba chauffeur- driven car n.
özel yapım takım elbise tailor-made suit n.
özel hazırlanmış takım elbise tailor-made suit n.
boyu kısa ve özel güçleri olan hayali bir yaratık pixie n.
kişisel/özel alan personal boundary n.
özel getiri private return n.
özel üniforma special uniform n.
özel yetenek special ability n.
özel çözüm dedicated solution n.
kişiye özel eğitim hizmetleri tailor-made training services n.
özel belirleyici nitelik special characteristic n.
1940 ve 50'lerde, amerika'daki eyaletler arası otobanlarda motorcular için açılmış, genellikle odaların hemen önünde motorlar için özel bir alanı bulunan otel motor court n.
özel eğitmen private instructor n.
ingiliz kraliçesi ya da kral tarafından her yıl paskalya öncesi perşembe günü geleneksel bir törenle fakirlere verilen özel paralar maundy money n.
özel davetiye special invitation n.
özel sayı special issue n.
özel emeklilik sigortası annuity n.
özel kıyafetle yapılan bir tür serbest uçuş wingsuit flying n.
özel kıyafetle yapılan bir tür serbest uçuş wingsuiting n.
küçük ve özel oda cabinet n.
özellikle özel günlerde birinin başka birine ilettiği genellikle kostümlü olan müzikal gösteri singing telegram n.
insanlara özel hissettirecek ek hizmetler personal touch n.
duvara özel olarak işlenmiş bölüm table n.
özel bir evde yüksek kesimin toplantısı racquette n.
içine çikolata koyulan özel dekoratif kutu ballotin n.
özel konu specific topic n.
belirli bir alanda eğitim veren özel eğitim kurumu academy n.
kanarya adalarına özel ağaçlardan elde edilen kereste canary wood n.
kadınların özel odalarına sıklıkla yolu düşen çapkın kimse carpetmonger [obsolete] n.
partide parayla içki satışı yapılan özel bar cash bar n.
özel ilgi red carpet n.
(evin hanımına hizmet eden) özel hizmetçi ladys maid n.
kadın dansçıları veya striptizcileri olan erkeklere özel gece kulübü gentleman’s club n.
özel kesinti special deduction n.
özel papaz/vaiz chaplain n.
özel papazlık chaplainship n.
özel rahiplik chaplainship n.
özel din adamlığı chaplainship n.
özel vaizlik chaplainship n.
insanları çeken, ilham veren veya büyüleyen özel niteliklere sahip kimse charismatic n.
özel/ayrıcalıklı grup charmed circle n.
içki ruhsatı olan özel kulüp chartered club [new zealand] n.
özel oda chaumer [scottish] n.
özel gece night n.
bir azizin bedeninden artakalan parça veya özel eşya relict [obsolete] n.
bir azizin bedeninden artakalan parça veya özel eşya relik [obsolete] n.
(yapım aşamalarını göstermek amacıyla) tabağın kenarına konulan özel işaret remarque n.
özel işaretli tabak remarque n.
özel bir faaliyete ayrılmış bina temple n.
akciğer boşluğunu incelemekte kullanılan özel bir endoskop tipi thorascope n.
özel yöntemlerle süslenmiş kesik kafa tsantsa n.
çömlekçilikte kullanılan demir içermeyen özel bir çamur potter's clay n.
özel sevgi acceptance of persons n.
özel sevgi acception of persons n.
(özel kadın) iç çamaşırı underthings n.
olağandışı şeylere özel ilgisi olan kimse anomalist n.
özel banyolu ve mini mutfaklı, stüdyo benzeri küçük daire efficiency apartment [us] n.
özel yolculuk special journey n.
özel ilgi, yetki veya beceri alanı bailiffwick n.
geniş özel arazi barony n.
özel şeyler esoterica n.
özel konuşmaları gizlice dinleyen kimse evesdropper n.
zor veya argo sözcüklerin olduğu özel bir jargon jive n.
(özellikle new orleans'ta) mardi gras karnavalı kapsamındaki balo ve geçit töreni gibi etkinlikleri finanse eden özel sosyal kulüp krewe n.
kralın vekilharcı ve teşrifatçısının özel yetkisi altındaki iki eski ingiliz mahkemesinden biri verge [obsolete] n.
özel çıkar elde ettikleri mevcut bir sistemi sürdürmeyi veya kontrol etmeyi amaçlayan gruplar vested interest n.
özel girişim voyage [obsolete] n.
bir kitabın özel baskısına olan düşkünlük bibliophilism n.
özel ve çeşitli ihtiyaçlara göre değiştirilme ve uyumlanma yetisi malleability n.
özel ticari tekliflerin geçersiz olduğu bir süre blackout n.
üye kontenjanından bir kurumda özel statü verilen üye adayı legacy n.
özel karşılık veya ayrıcalıklar için onaylanmış kişi veya kuruluşlar listesi whitelist n.
ekonomik bir süreci ortadan kaldıran veya devam etmesini engelleyen özel bir durum margin n.
özel bir göreve atanmış beş temsilciden biri quinquevir n.
özel grup quorum n.
bazı ingiliz özel okullarında üniforma olarak giyilen kıyafet tarzı bluecoat n.
ingiliz kraliçesi ya da kral tarafından her yıl paskalya öncesi perşembe günü geleneksel bir törenle fakirlere verilen özel paralar maundy n.
şifa çemberi ile ilişkili olarak taşları dört yöne doğru özel bir desen oluşturacak şekilde dizerek inşa edilen taş anıt medicine-wheel n.
hükümetin sunduğu sağlık hizmetlerinin kapsamını bütünleyici özel sağlık sigortası medigap n.
(bir şeyi) hatırlamak için gösterilen özel çaba mental note n.
erkek izcilere özel projelerde verilen başarı madalyası merit badge n.
kısıtlı okuyucu kitlesine, genellikle abonelik sistemi ile özel bilgi akışı sağlayan online yayıncılık micropublishing n.
özel dosya special file n.
piskoposların taht veya katedral dışındayken kullandıkları özel bir çeşit tabure faldstool n.
özel tasarım kıyafetler haute couture n.
özel nitelik miniature n.
özel konut homestead n.
küçük ve özel konferans huddle n.
küçük ve özel toplantı huddle n.
bazı özel hizmetler için teçhiz edilmiş tekerlekli bir ünite mobile unit n.
üniversitelerde özel etkinliklerde takılan üst kısmı kare ve düz olan bir tür şapka mortar-board n.
özel mülkiyet movable n.
at arabasından daha üstün nitelikli olup günlük veya kısa süreliğine kiralanan ve kişiye özel taşıma yapan fayton glass coach n.
özel bir köpek eğitimi sistemi obedience n.
bm komitesinin duruma ilişkin bilgi toplayıp raporlamak üzere özel bir bölgeye gönderdiği yetkili observer n.
özel köşe by-corner n.
özel avantaj by-interest n.
özel yol by-lane n.
özel yol bypath n.
özel yol by-path n.
özel yer byplace n.
özel yer by-place n.
özel amaç by-respect n.
özel avantaj by-respect n.
özel sokak bystreet n.
özel sokak by-street n.
kaptanın özel kullanımı için tasarlanmış tekne gig n.
özel işler occasions n.
(mülk) özel kullanım occupancy n.
kumarda özel kullanım için bir veya daha fazla deste kartını saklama holdout n.
özel yakınlık gossipry n.
güçlü birinin yaptığı özel iyilik grace n.
aşılamada kullanılan özel bir alet grafting iron n.
(gizli cemiyetin) birbirlerini tanımak için kullandıkları özel tokalaşma şekli grip n.
özel toprak ground n.
özel grupların psikolojik danışmanlık ve rehberlik yoluyla topluma uyum sağlaması için verilen program veya hizmet guidance n.
belirli bir kişiye özel yakınlık duyduğuna inanılan melek guardian spirit n.
özel ilgi alanı hobby n.
özel muamele odds n.
özel ilgi odds n.
özel sevgi odds n.
özel yol road n.
özel gereksinim special need n.
özel ayrıcalık immunity n.
özel yiyecek oyster n.
özel avantajı olan kimse insider n.
özel etkisi olan kimse insider n.
özel uygulamalar métier n.
özel durum distinction n.
özel gönüllü kuruluş private voluntary organization n.
mesleğe özel giysi cloth n.