disbelief - Turco Inglés Diccionario

disbelief

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Significados de "disbelief" en diccionario turco inglés : 12 resultado(s)

Inglés Turco
Common Usage
disbelief n. inançsızlık
During the movie, I tried to suspend my disbelief, but failed.
Film boyunca inançsızlığımı askıya almaya çalıştım ama başaramadım.

More Sentences
General
disbelief n. inanmama
The Belgian Presidency-in-Office shakes her head in disbelief.
Belçika Dönem Başkanlığı inanamayarak başını sallar.

More Sentences
disbelief n. güvensizlik
During the movie, I tried to suspend my disbelief, but failed.
Film sırasında, güvensizliğimi askıya almaya çalıştım, ama başaramadım.

More Sentences
disbelief n. inanmazlık
They listened to him in disbelief.
Onu inanmadan dinlediler.

More Sentences
disbelief n. inançsızlık
I was in disbelief.
İnançsızlık içindeydim.

More Sentences
disbelief n. şüphe
The small town was in disbelief.
Küçük kasaba şüphe içinde idi.

More Sentences
disbelief n. kuşku
Tom stared in disbelief.
Tom kuşku içinde baktı.

More Sentences
disbelief n. şaşkınlık
Her friend looked at her in disbelief and asked why.
Arkadaşı ona şaşkınlıkla bakar ve neden diye sorar.

More Sentences
disbelief n. inanmayış
disbelief n. hayret
disbelief n. şaşırma
disbelief n. şaşma

Significados de "disbelief" con otros términos en diccionario inglés turco: 8 resultado(s)

Inglés Turco
General
the willing suspension of disbelief n. olunan zaman veya mekandan farklı bir zamanı ve mekanı işleyen bir eser karşısında anlatılan yerde veya zamanda olunmadığının bilinmesine rağmen okurun istemli bir şekilde kendisini orada ve o anda imiş gibi hissederek eseri anlamaya çalışması
suspension of disbelief n. şüpheyi kenara bırakma
suspension of disbelief n. inanmayışı bir süre erteleme
suspend one's disbelief v. inanmayışı bir süre ertelemek
suspend one's disbelief v. şüpheyi kenara bırakmak
Idioms
suspend (one's) disbelief v. mantığını bir kenara bırakmak
suspend (one's) disbelief v. sorgulamayı bir kenara bırakmak
suspend disbelief v. gerçek olmayan bir şeyi olası kabul etmek