language - Turco Inglés Diccionario

language

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Significados de "language" en diccionario turco inglés : 11 resultado(s)

Inglés Turco
Common Usage
language n. lisan
It's his favorite language.
Bu, onun en sevdiği lisan.

More Sentences
language n. dil
My final two points are again on the language items, firstly regarding full controlled multilingualism.
Değinmek istediğim son iki nokta ise yine dille ilgili; ilk olarak da tam kontrollü çok dillilikle ilgili.

More Sentences
General
language n. lisan
This is an extraordinarily complex language.
Bu son derece karmaşık bir lisandır.

More Sentences
language n. dil
Once again, we will ensure that all the language versions correspond.
Bir kez daha tüm dil sürümlerinin birbiriyle uyumlu olmasını sağlayacağız.

More Sentences
Technical
language n. dil
My final two points are again on the language items, firstly regarding full controlled multilingualism.
Son iki noktam yine dille ilgili, ilk olarak da tam kontrollü çok dillilikle ilgili.

More Sentences
language n. lisan
My language is not on the list!
Benim lisanım listede yok.

More Sentences
Linguistics
language n. dil
The difference between the two was the use of language.
İkisi arasındaki fark dilin kullanımıydı.

More Sentences
General
language n. edebiyat
language n. konuşma kabiliyeti
Linguistics
language n. dilyetisi
language n. dil yetisi

Significados de "language" con otros términos en diccionario inglés turco: 500 resultado(s)

Inglés Turco
Common Usage
foreign language n. yabancı dil
In my own country, the UK, the compulsory teaching of foreign languages is being cut back.
Kendi ülkem olan Birleşik Krallık'ta yabancı dillerin zorunlu öğretimi azaltılıyor.

More Sentences
General
latin language n. latin dili
The Latin language is not entirely unknown to me, but I altogether lack the ability to speak it.
Latin dili benim için tamamen yabancı değil, ancak konuşma yeteneğinden tamamen yoksunum.

More Sentences
language policy n. dil politikası
We recognise that the area of culture and language policy is primarily a national preserve.
Kültür ve dil politikası alanının öncelikle ulusal bir koruma alanı olduğunun farkındayız.

More Sentences
living language n. yaşayan dil
The number of living languages is frequently debated and estimates have varied from five thousand to eight thousand.
Yaşayan dillerin sayısı sıklıkla tartışılmaktadır ve tahminler beş bin ila sekiz bin arasında değişmektedir.

More Sentences
english language n. ingiliz dili
The English language is rich in expressions.
İngiliz dili ifadeler açısından zengindir.

More Sentences
native language n. anadili
I love my native language.
Anadilimi seviyorum.

More Sentences
japanese language n. japon dili
The Japanese language has many distinctive characteristics.
Japon dilinin birçok ayırt edici özelliği vardır.

More Sentences
turkish language n. türk dili
In the Turkish language, there are many Persian words.
Türk dilinde birçok Farsça kelime vardır.

More Sentences
second language n. ikinci dil
Esperanto shouldn't replace native languages, but rather just become the second language for everybody.
Esperanto ana dillerin yerini almamalı, aksine herkes için ikinci dil olmalı.

More Sentences
russian language n. rus dili
The Russian language has no articles.
Rus dili hiçbir artikele sahip değildir.

More Sentences
language and culture n. dil ve kültür
The diversity of languages and cultures is only recognised within the Member States that grant this recognition.
Dillerin ve kültürlerin çeşitliliği sadece bu tanıma yetkisini veren Üye Devletler içerisinde tanınmaktadır.

More Sentences
language teachers n. dil öğretmenleri
The problem with many language teachers is that they underrate new technologies in their teaching methods.
Birçok yabancı dil öğretmeninin sorunu şu ki, onlar öğretim yöntemlerinde yeni teknolojilere hak ettikleri değeri vermiyorlar.

More Sentences
romance language n. roman dili
Let's try to convert German into a Romance language.
Almancayı bir Roman diline çevirmeye çalışalım.

More Sentences
vulgar language n. sokak ağzı
Tom often uses vulgar language.
Tom sık sık sokak ağzı kullanır.

More Sentences
technical language n. teknik dil
Technical language requires great accuracy.
Teknik dil büyük bir doğruluk gerektirir.

More Sentences
german language n. alman dili
There are many long words in the German language.
Alman dilinde birçok uzun sözcük vardır.

More Sentences
body language n. beden dili
Body language is a language you won't find translated in Tatoeba.
Beden dili, Tatoeba'da çevirisini bulamayacağınız bir dildir.

More Sentences
official language n. resmi dil
In our schools, it is inevitable that the mother tongue is the official language, the first language.
Okullarımızda ana dilin resmi dil, birinci dil olması kaçınılmazdır.

More Sentences
programming language n. programlama dili
JavaScript is a programming language.
JavaScript bir programlama dilidir.

More Sentences
french language n. fransızca
She mastered the French language in an eight-week period before shooting.
Çekimden önce sekiz hafta kadar bir sürede Fransızcaya hakim oldu.

More Sentences
language testing n. dil sınavı
I passed a language test.
Dil sınavını geçtim.

More Sentences
kurdish language n. kürt dili
I like the Kurdish language.
Kürt dilini seviyorum.

More Sentences
tatar language n. tatar dili
There are few sites in the Tatar language on the Internet.
İnternette Tatar dilinde çok az site var.

More Sentences
spanish language n. ispanyol dili
The influence of the Arabic language is quite evident in the Spanish language.
İspanyol dilinde Arapçanın etkisi oldukça belirgindir.

More Sentences
language and history n. dil ve tarih
Mary has an interest in Japanese language and history.
Mary'nin Japon dili ve tarihine ilgisi var.

More Sentences
persian language n. fars dili
I am studying the Persian language.
Fars dili okuyorum.

More Sentences
foreign language department n. yabancı dil bölümü
My office is in the Foreign Languages Department.
Ofisim Yabancı Diller Bölümü'nde.

More Sentences
berber language n. berberice
I can't speak the Berber language, but someday I will speak it well.
Berberice konuşamıyorum ama bir gün iyi konuşacağım.

More Sentences
language skills n. dil becerileri
We lack the proper language skills and workspace.
Uygun dil becerilerinden ve çalışma alanından yoksunuz.

More Sentences
language course n. dil kursu
Intermediate and advanced language courses are given in the language being learned.
Orta ve ileri seviye dil kursları öğrenilen dilde verilir.

More Sentences
sign language n. işaret dili
It is very good to see people here tonight providing sign language.
Bu akşam burada işaret dili kullanan insanları görmek çok güzel.

More Sentences
natural language n. doğal dil
Programming languages have gradually started resembling natural languages.
Programlama dilleri yavaş yavaş doğal dillere benzemeye başladı.

More Sentences
native language n. ana dil
Should there be an international language of command or should the country's native language be used?
Uluslararası bir komuta dili olmalı mı yoksa ülkenin ana dili mi kullanılmalı?

More Sentences
mother language n. ana dil
If you consider yourself an Ossetian, you must learn your mother language.
Kendinizi bir Oset olarak düşünürseniz, ana dilinizi öğrenmelisiniz.

More Sentences
slavic language n. slav dili
Russian is a Slavic language.
Rusça bir Slav dilidir.

More Sentences
a hard language n. zor bir dil
Some people think that French is a hard language to learn.
Bazı insanlar Fransızcanın öğrenilmesi zor bir dil olduğunu düşünüyor.

More Sentences
learning a language n. bir dilin öğrenilmesi
I must tell you, it is really fun learning a language.
Size söylemeliyim ki, bir dil öğrenmek gerçekten çok eğlenceli.

More Sentences
sino-tibetan language n. çin-tibet dili
I love Sino-Tibetan languages.
Çin-Tibet dillerini seviyorum.

More Sentences
maternal language n. ana dil
She knows five languages, but when she wants to swear, she does so in her maternal language.
Beş yabancı dil biliyor ama yemin etmek istediği zaman kendi ana dilinde konuşuyor.

More Sentences
language death n. dil ölümü
Language death is loss of precious scientific data.
Dillerin ölümü, değerli bilimsel verilerin kaybı demektir.

More Sentences
baltic language n. baltık dili
Prussian is a Baltic language.
Prusça bir Baltık dilidir.

More Sentences
native language n. ana dil
I'm assuming French isn't your native language.
Fransızcanın senin ana dilin olmadığını sanıyorum.

More Sentences
easy language n. kolay dil
French is definitely not the easiest language to learn.
Fransızca kesinlikle öğrenmesi en kolay dil değil.

More Sentences
learn a language v. dil öğrenmek
You can't do anything wrong with learning a language.
Dil öğrenerek yanlış bir şey yapamazsınız.

More Sentences
Idioms
use foul language v. küfürlü konuşmak
He uses foul language whenever he gets angry.
Ne zaman sinirlense küfürlü konuşur.

More Sentences
Trade/Economic
official language n. resmi dil
There are so many languages in Europe that could become official languages when Europe is closer to its people.
Avrupa'da, Avrupa halklarına daha yakın olduğunda resmi dil haline gelebilecek pek çok dil var.

More Sentences
Law
official language n. resmi dil
Hopefully, it will very soon be one of the official languages of the European Union.
Umarım çok yakında Avrupa Birliği'nin resmi dillerinden biri olur.

More Sentences
Politics
official language n. resmi dil
Thirdly, the documents to be transmitted must be translated into all official languages of the Executing State.
Üçüncü olarak, iletilecek belgeler Yürütücü Devletin tüm resmi dillerine tercüme edilmelidir.

More Sentences
Common Usage
balkar language n. balkarca
General
hittite language n. hitit dili
european language n. frenkçe
sanskritic language n. sanskrit dili
native language n. doğal dil
mongolian language n. moğol dili
church slavic language n. kilise slavcası
dead language n. ölü dil
language and education n. dil ve eğitim
scandinavian language n. iskandinavya dili
tupi language n. amazon dili
azerbaijani language n. azeri dili
search language n. araştırma dili
strong language n. sert dil
khazar language n. hazarca
language barrier n. dil barajı
final language n. son dil
hungarian language n. macarca
assembler language n. çevirici dil
written language n. yazı dili
etymology latin language n. etimoloji latin dili
mediating language n. aracı dil
caucasian language n. kafkas dili
american indian language n. kızılderili dili
pompous language n. tumturak
second language acquisition n. ikinci dil kazanımı
multidimensional language n. çok boyutlu dil
khorezmian turkic language n. harezm türkçesi
street language n. sokak ağzı
zaza language n. zazaca
dutch language n. hollanda dili
mayan language n. maya dili
private language n. özel dil
native language and education n. doğal dil ve eğitim
body language n. beden işaretleri
street language n. sokak dili
hindi language n. hint dili
mongolic language n. moğol dili
caribbean language n. karayib dili
strong language n. ağır söz
latinian language n. latin dili
language and expression n. dil ve anlatım
strong language n. küfür
yiddish language n. eskenazi dili
hellenic language n. eski yunan dili
assembly language n. donanım dili
primitive language n. anadil
second language acquision n. ikinci dil kazanımı
language games n. dil oyunları
turkic language n. türk dili
colloquial language n. konuşma dili
polish language n. leh dili
language processor n. dil işleyicisi
language and languages n. dil ve diller
language research n. dilcilik
iranian language n. iran dili
recipient language n. alıcı dil
scientific language n. bilim dili
target language n. erek dil
hybrid language n. karışık dil
plain language n. açık dil
language revolution n. dil devrimi
language laboratory n. dil laboratuvarı
syntax language n. sözdizim dili
the scythian language n. iskitçe
assembly language n. çeviri dili
test of english as a foreign language n. yabancı dil olarak ingilizce testi
slavonic language n. slav dili
tonal language n. perdeli konuşma dili
colloquial language n. halk dili
high level language n. yüksek dereceli dil
language requirement n. lisan gerekliliği
strong language n. üslup
kirghiz language n. kırgız dili
natural language processing n. doğal dil işleme
nonprocedural language n. yordamsal olmayan dil
afghan language n. afganca
purple language n. küfür
language acquisition n. dil kazanımı
tibeto burman language n. tıbet burman dili
literary language n. yazı dili
kipchak language n. kıpçak dili
language arts n. dil sanatları
machine oriented language n. makine yönelimli dil
plain language n. sade dil
korean language n. korece
central european language support n. orta avrupa dil desteği
dutch language n. felemenkçe
balkarian language n. balkarca
the pomak language n. pomakça
the uzbek language n. özbekçe
czech language n. çekçe
language awareness n. dil bilinci
kyrgyz language n. kırgız dili
mass media and language n. kitle iletişim araçları ve dil
language services n. dil hizmetleri
sumerian language n. sümer dili
game language n. oyun dili
language transfer n. dil transferi
language and logic n. dil ve mantık
language and ethics n. dil ve ahlak
romanian language n. romen dili
korean language n. kore dili
english literature and language n. ingiliz dili ve edebiyatı
norwegian language n. norveç dili
old turkic language n. eski türk dili
cuna language n. kuna dili
uighur language n. uygur dili
test of english as a foreign language n. toefl
second foreign language n. ikinci yabancı dil
mexican language n. meksika dili
turkish language n. türkçe dili
certificate in english language teaching to adults n. yetişkinlere ingilizce öğretme sertifikası
software language n. yazılım dili
diplomacy language n. diplomasi dili
european language portfolio n. avrupa dil portfolyosu
daily language n. günlük dil
daily language n. günlük konuşma
language of music n. müziğin dili
artificial language n. yapay dil
authoring language n. yazarlık dili
business oriented language n. işe yönelik dil
declarative language n. bildirim dili
body language n. lisan-i hal
cross-language information retrival n. dillerarası bilgi geri alma
karachay-balkar language n. karaçay-balkar dili
serbo-croatian language n. sırp-hırvat dili
prison-house of language n. dil hapishanesi
obscene language n. küfürlü konuşma
foul language n. küfürlü konuşma
agreed language n. sözleşilen dil
malagasy language n. madagaskarca
lezgian language n. lezgince
intensive language training n. yoğun dil eğitimi
source language n. kaynak dil
object language n. açıklama dili
plain language n. açık ifade
object language n. amaç dil
language science n. dil bilimi
fifth mostly spoken language n. en çok konuşulan beşinci dil
profane language n. küfürlü dil
profane language n. kaba dil
descriptive language n. betimsel dil
modern foreign language n. modern yabancı dil
castilian language n. kastilyan dili
standardized language n. standardize edilmiş dil
standardised language n. standardize edilmiş dil
standardized language n. standartlaştırılmış dil
standardised language n. standartlaştırılmış dil
gipsy language n. çingene dili
weight of language n. dilin ağırlığı
vulgar language n. küfürlü ve argo dil
language of logic n. mantığın dili
language of logic n. mantık dili
language pair n. dil çifti
laz language n. laz dili
laz language n. lazca
gutter language n. baka/bayağı dil
language learning ability n. dil öğrenme yeteneği
language learning ability n. dil öğrenme becerisi
professional language n. mesleki dil
non-medical language n. tıbbi olmayan dil
i language n. ben dili
non-verbal language n. (dille olmayan) sözcüklerle değil mimik ve jestlerle gerçekleştirilen konuşma/iletişim şekli
vernacular language n. anadil
the language he/she speaks n. konuştuğu dil
language of education n. eğitim dili
language service provider n. dil hizmeti sağlayıcısı (çeviri şirketi/bürosu vb)
language service provider n. dil servis sağlayıcısı
sacred language n. kutsal dil
definition of language n. dilin tanımı
the best way to learn language n. dil öğrenmenin en iyi yolu
international mother language day n. uluslararası anadil günü
international mother language day n. dünya anadil günü
importance of foreign language n. yabancı dilin önemi
learning a language n. bir dil öğrenme
abusive language n. küfürlü/kaba dil
deaf and dumb language n. sağır ve dilsizlere özgü dil
negotiation language n. müzakere dili
building language n. dil oluşturma
language rules n. dil kuralları
strong language n. küfürlü konuşma
bad language n. küfürlü konuşma
adult language n. küfürlü konuşma
emotive language n. duygu odaklı/yüklü dil/konuşma
loaded language n. duygu odaklı/yüklü dil/konuşma
high-inference language n. duygu odaklı/yüklü dil/konuşma
visual language n. görsel dil
countries where English is an official language n. ingilizcenin resmi olduğu ülkeler
list of countries where english is an official language n. ingilizcenin resmi olduğu ülkeler listesi
list of countries where english is an official language n. İingilizcenin resmî dil olduğu ülkelerin listesi
language summaries n. dil özetleri
knowledge of foreign language n. yabancı dil bilgisi
vocational foreign language n. mesleki yabancı dil
professional foreign language n. mesleki yabancı dil
ornamental language n. süslü dil
aztec language n. aztek dili
literary language n. edebi dil
press language n. basın dili
language complexity n. dil karmaşası
ancestral language n. ata dili
whole language theory n. tüm dil kuramı
language department student n. dil bölümü öğrencisi
cornish language n. kernevekçe
cornish language n. güneybatı ingiltere'de konuşulan bir kelt dili
corsican language n. korsikaca
common language equipment identifier (clei) code n. ortak dil ekipman tanımlayıcı (clei) kodu
functional language n. işlevsel dil
foreign language teacher n. yabancı uyruklu dil öğretmeni
turkish as a foreign language n. yabancı dil olarak türkçe
welsh language n. galler dili
(someone) who speaks the same language n. dildaş
aramaic language n. aramice
angry language n. kızgın dil
angry language n. sinirli dil
balto-slavic language n. slav ve baltık dillerini içeren hint-avrupa dilleri ailesi
tanoan language n. abd'nin güneybatısında konuşulan bir dil ailesi
afroasiatic language n. afro-asyatik dil
academic language n. akademik dil
language arts n. konuşma sanatları
language barrier n. dil bariyeri
language teaching n. lisan öğretimi
hand language n. işaret dili
hand language n. sağırların el işaretleri ile konuşma dili
balkar language n. balkarca
use a pompous language v. edebiyat yapmak
use a pompous language v. lügat paralamak
pick up a language v. kulaktan kapmak
use bad language v. ağzını bozmak
use bad language v. küfür etmek
speak a language v. dil bilmek
have the command of a language v. dile hakim olmak
know a language v. dil bilmek
speak the language that he understands v. anladığı dilde konuşmak
talk the same language v. aynı dili konuşmak
speak the same language v. aynı dili konuşmak
speak the language that he understands v. anlayacağı dilde konuşmak
have a full command of a language v. bir dile tam anlamıyla hakim olmak
have a command of a language v. dile hakim olmak
utter profane language v. küfürlü dil kullanmak
coin a new word into the language v. bir dile kelime kazandırmak
introduce a new word into the language v. bir dile kelime kazandırmak
go to a language school v. dil okulununa gitmek
learn the language better v. dili daha iyi öğrenmek
improve language v. dil geliştirmek
use bad language v. kötü söz söylemek
speak in sign language v. işaret dili ile konuşmak
speak in sign language v. işaret dilinde konuşmak
speak in sign language v. işaret dili kullanarak konuşmak
speak in sign language v. el hareketleri ve yüz mimikleri kullanılarak oluşturulan görsel dilde konuşmak
speak a foreign language v. yabancı bir dil konuşmak
foreign language intensive adj. yabancı dil ağırlıklı
language-conscious adj. dile duyarlı
single-language adj. tek dilli
in colloquial language adv. halk ağzıyla
in colloquial language adv. halk ağzında
in colloquial language adv. halk dilinde
in plain language adv. basit bir dille
in plain language adv. yalın bir dille
watch your language! interj. ağzını topla!
Phrases
we all smile in the same language expr. hepimiz aynı dilde gülümsüyoruz
Colloquial
strong language n. küfürlü konuşma
strong language n. küfür
plaza language n. plaza dili
csl (computerese as a second language) n. yüksek teknoloji terimlerini gündelik hayatta fazla ve gelişigüzel kullanma
must-learn language expr. öğrenilmesi gerekli dil
language! exclam. diline/ağzına hakim ol!
Idioms
language that would fry bacon n. ağza alınmayacak söz/küfür
language that would fry bacon n. kaba söz
language that would fry bacon n. kavgada bile söylenmeyecek söz
language that could fry bacon n. ağza alınmayacak söz/küfür
language that could fry bacon n. kaba söz
language that could fry bacon n. kavgada bile söylenmeyecek söz
language that could fry bacon n. terbiyesiz dil
language that could fry bacon n. kaba dil
language that could fry bacon n. saldırgan dil
language that could fry bacon n. saygısız bir dil
language that would fry bacon n. ağza alınmayacak söz/küfür
language that would fry bacon n. kaba söz
language that would fry bacon n. kavgada bile söylenmeyecek söz
language that would fry bacon n. terbiyesiz dil
language that would fry bacon n. kaba dil
language that would fry bacon n. saldırgan dil
language that would fry bacon n. saygısız bir dil
language that would make a sailor blush n. ağza alınmayacak söz/küfür
language that would make a sailor blush n. kaba söz
language that would make a sailor blush n. kavgada bile söylenmeyecek söz
language that would make a sailor blush n. terbiyesiz dil
language that would make a sailor blush n. kaba dil
language that would make a sailor blush n. saldırgan dil
language that would make a sailor blush n. saygısız bir dil
speak someone's language v. birinin dilinden/anlayacağı dilden (basit ve anlaşılır şekilde) konuşmak
use foul language in front of the children v. çocukların önünde küfürlü konuşmak
use strong language in front of the children v. çocukların önünde küfürlü konuşmak
use foul language v. küfürlü/kaba konuşmak
use strong language v. küfürlü/kaba konuşmak
use foul language v. küfür etmek
tone down the language v. üslubunu yumuşatmak
be in plain language v. dobra dobra olmak
be in plain language v. açık olmak
be in plain language v. açık bir dilde olmak
be in plain language v. anlaşılır bir dilde olmak
be in plain language v. herkesin anlayabileceği dilde olmak
be in plain language v. düz bir dilde olmak
mind (one's) language v. sözlerine dikkat etmek
mind (one's) language v. söylediklerine dikkat etmek
mind (one's) language v. kibar konuşmak
mind (one's) language v. ağzını bozmamak
mind (one's) language v. terbiyeli konuşmak
put (something) into plain language v. (bir şeyi) basit bir dille ifade etmek/anlatmak
put (something) into plain language v. (bir şeyi) yalın bir dille ifade etmek/anlatmak
put (something) into plain language v. (bir şeyi) anlaşılır bir dille ifade etmek/anlatmak
put (something) into plain language v. (bir şeyi) düz bir dille ifade etmek/anlatmak
put (something) into plain language v. (bir şeyi) açıkça ifade etmek/anlatmak
put (something) into plain language v. (bir şeyi) herkesin anlayabileceği bir dille ifade etmek/anlatmak
say (something) in plain language v. (bir şeyi) açıkça/açık bir dille söylemek
say (something) in plain language v. (bir şeyi) basit/anlaşılır bir dille anlatmak
say (something) in plain language v. (bir şeyi) düz bir dille anlatmak
speak language v. dilinden/anlayacağı dilden konuşmak
speak a different language v. farklı fikirde olmak
speak a different language v. farklı dilden konuşmak
speak a different language v. aynı dilden konuşmamak
speak a different language v. aynı fikirde olmamak
talk a different language v. farklı fikirde olmak
talk a different language v. farklı dilden konuşmak
talk a different language v. aynı dilden konuşmamak
talk a different language v. aynı fikirde olmamak
speak the same language v. farklı fikirde olmak
speak the same language v. farklı dilden konuşmak
speak the same language v. aynı dilden konuşmamak
speak the same language v. aynı fikirde olmamak
talk the same language v. farklı fikirde olmak
talk the same language v. farklı dilden konuşmak
talk the same language v. aynı dilden konuşmamak
talk the same language v. aynı fikirde olmamak
speak the different language v. farklı fikirde olmak
speak the different language v. farklı dilden konuşmak
speak the different language v. aynı dilden konuşmamak
speak the different language v. aynı fikirde olmamak
talk the different language v. farklı fikirde olmak
talk the different language v. farklı dilden konuşmak
talk the different language v. aynı dilden konuşmamak
talk the different language v. aynı fikirde olmamak
watch (one's) language v. diline hakim olmak
watch (one's) language v. sözlerine dikkat etmek
watch (one's) language v. ağzını toplamak
write (something) in plain language v. daha basit bir dille yazmak
write (something) in plain language v. sade bir dille yazmak
write (something) in plain language v. herkesin anlayabileceği şekilde/bir dille yazmak
speak the same language v. anlaşmak
nasty language adj. müstehcen dil
Formal
high order language n. üst düzey dil
high-level language n. üst düzey dil
high order language n. yüksek düzeyli dil
high-level language n. yüksek düzeyli dil
Speaking
watch your language! interj. ağzına/diline hakim ol!
I speak his language expr. anladığı dilden konuşacağım
watch your language! expr. ağzını bozma!
what language do they speak in brazil? expr. brezilya'da hangi dili konuşurlar?
the best way to learn a foreign language expr. bir yabancı dili öğrenmenin en iyi yolu
what language do they speak in brazil? expr. brezilyalılar hangi dili konuşur?
what language do they speak in brazil? expr. brezilya'da hangi dil konuşulur?
what language do they speak in brazil? expr. brezilya'da hangi dil konuşuluyor?
watch your language! expr. doğru konuş!
watch your language expr. diline hakim ol
I am studying language expr. dil eğitimi görüyorum
I don't understand your language expr. dilini anlamıyorum
what language do you speak expr. hangi dili konuşuyorsun
in what language? expr. hangi dilde?
I wish I could understand your language expr. keşke dilinizi anlayabilsem
I wish I could understand your language expr. keşke dilinizden anlayabilsem
what is their official language? expr. onların resmi dili ne?
what is their official language? expr. onların resmi dili nedir?
in what language? expr. nece?
what is their official language? expr. resmi dilleri ne?
watch the language expr. sözlerine dikkat et
watch your language! expr. sözlerine dikkat et!
what is their official language? expr. resmi dilleri nedir?
what language do you speak? expr. sen neyce konuşuyorsun?
mind your language expr. sözlerine dikkat et
mind your language expr. söylediklerine dikkat et
watch your language expr. sözlerine dikkat et
I don't know your language expr. sizin dilinizi bilmiyorum
watch your language! expr. söylediklerine dikkat et!
Trade/Economic
plain language n. açık dil
working language n. çalışma lisanı
common business oriented language n. cobol
language allowance n. dil tazminatı
economics language n. iktisat dili
business oriented language n. işe yönelik dil
body language n. kişiler arası ilişkilerde insanların vücut hareketleriyle anlaşmaları
commercial language n. ticari dil
body language n. vücut dili
foreign language correspondent n. yabancı dilde yazışma görevlisi
Law
language correctness n. dil doğruluğu
correctness of language n. dil doğruluğu
language law n. dil kanunu
correctness of language n. lisan doğruluğu
language correctness n. lisan doğruluğu
Politics
common european framework of reference for language n. avrupa konseyi ortak dil kriterleri
common european framework of reference for language n. avrupa birliği ortak dil kriterleri
common european framework of reference for language n. avrupa ortak dil kriterleri
european language label n. avrupa dil etiketi
european language label award n. avrupa dil etiketi ödülü
language and politics n. dil ve siyaset
diplomatic language n. diplomatik dil
coofficial language n. eş resmi dil
co-official language n. eş resmi dil
khakass language n. hakasça
khakas language n. hakasça
community of portuguese language countries n. portekizce konuşan ülkeler topluluğu
Institutes
atatürk supreme council for culture, language and history n. atatürk kültür dil ve tarih yüksek kurumu
state language centre n. başbakanlık devlet personel başkanlığı devlet memurları yabancı diller eğitim merkezi
language institute n. dil enstitüsü
the institute of language and history n. dil tarih kurumu
institute of language and history n. dil tarih kurumu
turkish language society n. türk dil kurumu
turkish language research society n. türk dili araştırma kurumu
turkish language association n. türk dil kurumu (tdk)
Advertising
foreign language advertising n. yabancı dilde reklam
Technical
low level language n. alt düzey dil
target language n. amaç dil
ada programming language n. ada programlama dili
assembly language n. assembler dili
assembly language n. assembly dili
specification language n. belirtim dili
hypertext markup language n. bağlantılı metin dili
computer language n. bilgisayar dili
block-structured language n. blok yapılı dil
computer-independent language n. bilgisayardan bağımsız dil
translation language n. çevirme dili
tabular language n. çizelgesel dil
control language n. denetim dili
compiler-level language n. derleyici düzeyli dil
control language interpreter n. denetini dili yorumlayıcısı
control language interpreter n. denetim dili yorumlayıcısı
compiler level language n. derleyici düzeyli dil
low-level language n. düşük düzeyli dil
indexing language n. dizinleme dili
language translator n. dil çevirici
language processors n. dil işlemciler
language specifications manuals n. dil belirtimleri el kitapları
language bindings n. dil bağlantıları
language monitor n. dil monitörü
language processors n. dil işleyiciler
language conversion programs n. dil dönüştürme programları
language interpreter n. dil yorumlayıcı
conversational language n. etkileşimli dil
interactive language n. etkileşim dili
requirements language processor n. gereklilikler dil işleyicisi
extensible language processor n. genişletilebilir dil işlemci
general-purpose language n. genel amaçlı dil