pişirmek - Turco Inglés Diccionario

pişirmek

Significados de "pişirmek" en diccionario inglés turco : 18 resultado(s)

Turco Inglés
Common Usage
pişirmek cook v.
I'll come down and cook you something.
Aşağı inip sana bir şeyler pişireyim.

More Sentences
General
pişirmek cook v.
I'll come down and cook you something.
Aşağı inip sana bir şeyler pişireyim.

More Sentences
pişirmek make v.
Mary is in the kitchen making Christmas cookies.
Mary mutfakta Noel kurabiyeleri pişiriyor.

More Sentences
pişirmek brew v.
Tom started the coffee brewing, then checked his email.
Tom kahve pişirmeye başladı, sonra e-postalarını kontrol etti.

More Sentences
Gastronomy
pişirmek cook v.
I'll come down and cook you something.
Aşağı inip sana bir şeyler pişireyim.

More Sentences
General
pişirmek ripen v.
pişirmek mature v.
pişirmek irritate the skin v.
pişirmek fire v.
pişirmek prepare v.
pişirmek boil v.
Phrasals
pişirmek bake up v.
Technical
pişirmek burn v.
pişirmek roast v.
pişirmek boil v.
pişirmek scour v.
pişirmek kier-boil v.
British Slang
pişirmek nuke v.

Significados de "pişirmek" con otros términos en diccionario inglés turco: 228 resultado(s)

Turco Inglés
Common Usage
yemek pişirmek cook v.
All I need is a source of energy so that I can light my house and cook the next meal".
Tek ihtiyacım olan bir enerji kaynağı, böylece evimi aydınlatabilir ve bir sonraki yemeği pişirebilirim".

More Sentences
fırında pişirmek bake v.
This is a pie that Tom baked.
Bu Tom'un fırında pişirdiği bir pasta.

More Sentences
General
pişirmek (kaynama noktasının biraz altında bir derecede) simmer v.
Mackerel tastes good whether you simmer it or grill it.
Uskumruyu ister ızgara yap, ister pişir, tadı güzeldir.

More Sentences
ızgarada pişirmek grill v.
Tom grilled the steak.
Tom bifteği ızgarada pişirdi.

More Sentences
makarna pişirmek cook pasta v.
Cooking pasta is easy.
Makarna pişirmek kolaydır.

More Sentences
pasta pişirmek bake a cake v.
I'm getting ready to bake a cake.
Bir pasta pişirmeye hazırlanıyorum.

More Sentences
kahve pişirmek make coffee v.
I don't like the way Tom makes coffee.
Tom'un kahve pişirme tarzını sevmiyorum.

More Sentences
yemek pişirmek cook v.
All I need is a source of energy so that I can light my house and cook the next meal".
Tek ihtiyacım olan bir enerji kaynağı, böylece evimi aydınlatabilir ve bir sonraki yemeği pişirebilirim".

More Sentences
yemeği pişirmek do the cooking v.
They did the cooking and cleaning in the house.
Onlar evde yemek pişirdi ve temizlik yaptı.

More Sentences
akşam yemeğini pişirmek cook dinner v.
I think it's time for me to start cooking dinner.
Sanırım akşam yemeği pişirmeye başlamamın zamanıdır.

More Sentences
kurabiye pişirmek bake cookies v.
Tom is baking cookies.
Tom kurabiye pişiriyor.

More Sentences
çorba pişirmek cook soup v.
I'm cooking soup in a large pot.
Büyük bir tencerede çorba pişiriyorum.

More Sentences
biraz yemek pişirmek cook some food v.
Lidia, can you cook some food to Magdalena, Ania, Piotr and Lech?
Lidia, Magdalena, Ania, Piotr ve Lech için biraz yemek pişirebilir misin?

More Sentences
fazla pişirmek overcook v.
I overcooked the pasta.
Makarnayı fazla pişirdim.

More Sentences
Idioms
mükemmel pişirmek cook to perfection v.
The steak was cooked to perfection.
Biftek mükemmel pişmişti.

More Sentences
Gastronomy
buharda pişirmek steam v.
She ordered chicken and a side of steamed vegetables.
Tavuk ve yanında buharda pişmiş sebze sipariş etti.

More Sentences
fırında pişirmek bake v.
This is a pie that Tom baked.
Bu Tom'un fırında pişirdiği bir pasta.

More Sentences
ızgarada pişirmek broil v.
The cook broiled the meat.
Aşçı eti ızgarada pişirdi.

More Sentences
General
kampta yemek pişirmek için kullanılan metal tencere billy [australia] n.
porselen ve emayeyi düşük sıcaklıkta pişirmek için kullanılan iç bölmeli seramik fırını muffle n.
kampta yemek pişirmek, su kaynatmak için kullanılan teneke kap dixie n.
kampta yemek pişirmek, su kaynatmak için kullanılan teneke kap dixy n.
fazla pişirmek overdo v.
kendi suyunda pişirmek stew v.
hafif ateşte pişirmek coddle v.
önceden pişirmek precook v.
yahni pişirmek fricassee v.
barbekü sosuyla pişirmek barbecue v.
kısık ateşte pişirmek stew v.
kendi suyuyla kısık ateşte pişirmek braise v.
tavada pişirmek pan v.
çok pişirmek overcook v.
köri ile pişirmek curry v.
buharda pişirmek cook with steam v.
güveçte pişirmek jug v.
fazla pişirmek cook to rags v.
fazla pişirmek cook to a rag v.
birinin ensesinde boza pişirmek make life miserable for v.
yavaş yavaş pişirmek stew v.
kapağı kapalı ve ağır ateşte pişirmek stew v.
karıştırıp tekrar pişirmek hash v.
ateşte pişirmek cook on fire v.
pişirmek (toprak eşyayı fırında) fire v.
kiremitte pişirmek burn v.
gereğinden fazla pişirmek overdo v.
ensesinde boza pişirmek keep a tight rein on v.
baharatlı ve acılı pişirmek devil v.
açık hava ızgarada pişirmek barbecue v.
(yumurtayı) kırıp kaynar suda pişirmek poach v.
(yumurta) çırpıp yağ ve sütle pişirmek scramble v.
fritözde pişirmek french-fry v.
mangalda pişirmek charbroil v.
sebzeleri veya eti pişirmek için ince ince dilimlemek french v.
mikrodalga fırında ısıtmak/pişirmek nuke v.
lezzetli yemekler pişirmek cook delicious meals v.
az pişirmek undercook v.
kamp ateşinde pişirmek cook over a campfire v.
kahve pişirmek cook coffee v.
sağlıklı bir yemek pişirmek cook a healthy meal v.
yemekleri pişirmek cook the meals v.
yemeği pişirmek cook the meal v.
yahni pişirmek ragout v.
kömür ateşinde pişirmek charcoal v.
mikrodalga fırında pişirmek micro-cook v.
mikrodalga fırında pişirmek microwave v.
mangalda pişirmek broil v.
sosta pişirmek grill [obsolete] v.
yiyeceği ızgaralayarak pişirmek grillade [obsolete] v.
(bir şeyi) gereğinden fazla pişirmek overbake v.
(bir şeyi) fırında gereğinden uzun süre pişirmek overbake v.
ateşte pişirmek roast v.
çömlekte pişirmek pot v.
salamander ızgara kullanarak pişirmek salamander v.
kaynamaya yakın suda pişirmek codle v.
fırında pişirmek oven v.
ızgarada pişirmek oven broil v.
tavada pişirmek oven broil v.
ön pişirmek prebake v.
önden pişirmek prebake v.
düdüklü tencerede pişirmek pressure v.
düdüklü tencerede buhar basıncı ile pişirmek pressure cook v.
biraz yiyecek pişirmek cook some food v.
çevirmede pişirmek stick up v.
çevirerek pişirmek stick up v.
Phrasals
dışarıda/açık havada pişirmek (barbekü vb) cook out v.
fırında pişirmek bake up v.
(bir şeyi) dışarıda/açık havada pişirmek cook (something) out v.
yemek yapmak/pişirmek/hazırlamak cook up v.
içini dışını pişirmek/ısıtmak heat through v.
(bir şeyi) buharda pişirmek/haşlamak steam (something) v.
(bir şeyi bir tarihe) kadar tüketmek/pişirmek use (something) by (some date) v.
(bir şeyi bir tarihten) önce tüketmek/pişirmek use (something) by (some date) v.
Colloquial
yemek yapmak/pişirmek burn v.
işi pişirmek get it on with v.
(birinin) ensesinde boza pişirmek be all over (one) v.
bir şeyi temizlemek, pişirmek do something up v.
(biriyle) işi pişirmek have it away (with someone) v.
ile işi pişirmek have it away with v.
ile işi pişirmek have it off with v.
Idioms
(birinin) ensesinde boza pişirmek get (one) by the short and curlies v.
(birinin) ensesinde boza pişirmek get someone by the short and curlies v.
(birinin) ensesinde boza pişirmek have someone by the short and curlies v.
(birinin) ensesinde boza pişirmek get someone by the short hairs v.
(birinin) ensesinde boza pişirmek have someone by the short hairs v.
çok miktarda şeyi istekle pişirmek bake up a storm v.
ensesinde boza pişirmek put someone through the mill v.
ensesinde boza pişirmek keep a tight rein on v.
ensesinde boza pişirmek find fault with v.
işi pişirmek make out v.
işi pişirmek seal the deal v.
mükemmel pişirmek cook something to perfection v.
(birinin) ensesinde boza pişirmek breathe down someone's neck v.
ensesinde boza pişirmek be on at v.
eline ne geçerse pişirmek bake up a storm v.
bir dolu yemek pişirmek bake up a storm v.
(birinin) ensesinde boza pişirmek be breathing down (one's) neck v.
birinin ensesinde boza pişirmek be breathing down someone's neck v.
(bir şey yapması için) birinin ensesinde boza pişirmek be on at somebody (to do something) v.
(bir şey yapması için) birinin ensesinde boza pişirmek go on at somebody (to do something) v.
(bir şey yapması için) birinin ensesinde boza pişirmek keep on at somebody (to do something) v.
birinin ensesinde boza pişirmek be on at someone [uk] v.
birinin ensesinde boza pişirmek be on somebody's case v.
işi pişirmek make beautiful music together v.
(birinin) ensesinde boza pişirmek breathe down (one's) neck v.
ensesinde boza pişirmek breathe down neck v.
hamburgerleri pişirmek/çevirmek flip burgers v.
(birinin) ensesinde boza pişirmek have (one) by the short and curlies v.
pişirmek için for the pot expr.
Speaking
pişirmek hoşuna gider mi? do you enjoy baking? expr.
Technical
kağıt hamuru ve kağıt yapımında odun yongalarını pişirmek üzere asit hazırlayıp bir kuleye dolduran işçi towerman n.
yemek pişirmek için kullanılan yer cookhouse n.
fırında kurutmak yakmak veya pişirmek kiln v.
kaynatarak pişirmek seethe v.
(seramik) pişirmek bake v.
(seramik) sırlama öncesi pişirmek prefire v.
(özellikle yemek pişirmek için) şömine kullanımıyla ilgili open-hearth adj.
Textile
kazanda pişirmek kier-boil v.
Food Engineering
torbada pişirmek cook in bag v.
Gastronomy
yemek pişirmek ve servis etmekte kullanılan toprak kap terrine n.
genellikle çorba pişirmek için kullanılan kapaklı küçük bir toprak kap petite marmite n.
balık pişirmek için kullanılan dikdörtgen bir buhar tenceresi fish kettle n.
yahnisini pişirmek için genellikle küçük parçalar halinde kesilen sığır inciği shin n.
yeniden pişirmek recoct [obsolete] v.
tekrar pişirmek recook v.
yeniden pişirmek recook v.
badem ile pişirmek amandine v.
ağır ateşte pişirmek braise v.
az yağda pişirmek pan fry v.
buharda pişirmek cook in a double boiler v.
buğuda pişirmek cook in a double boiler v.
fritözde pişirmek deep fry v.
fırında pişirmek cook by baking v.
hafif ateşte pişirmek simmer v.
fırında pişirmek roast v.
kaynar su içinde pişirmek poach v.
köride pişirmek curry v.
kısık ateşte pişirmek cook something over a low heat v.
kısık ateşte pişirmek cook at a low heat v.
kapalı kapta ve ağır ateşte pişirmek braise v.
orta harlı ateşte pişirmek cook at a medium heat v.
orta ateşte pişirmek cook something over a medium heat v.
suda % 50 pişirmek parboil v.
sıvıda pişirmek cook in liquid v.
suda pişirmek poach v.
şişte pişirmek cook on skewers v.
sıcak suda pişirmek poach v.
tencerede pişirmek braise v.
yağsız pişirmek pan-broil v.
yağda pişirmek scramble v.
üstüne ekmek kırıntıları serpip sos içinde pişirmek scallop v.
yumurtayı kabuksuz pişirmek poach v.
yumurtayı ufalanmış ekmek ile yağda pişirmek shirr v.
yağsız tavada pişirmek pan-broil v.
yüksek ateşte pişirmek cook something over a high heat v.
mangalda pişirmek barbeque v.
eti barbekü sosla pişirmek barbeque v.
sos içinde galeta unu ile pişirmek escallop v.
(yeşillikleri) yumuşamaya başlayana kadar pişirmek wilt v.
wok tavayla doğu mutfağına özgü yemekler pişirmek wok v.
(yumurtayı) tam pişirmek hard-boil v.
(yemek) pişirmek build v.
japon mangalında pişirmek hibachi v.
maltızda pişirmek hibachi v.
yiyeceği açık kahverengi olana kadar ateşte pişirmek gold v.
tereyağlı ekmek kırıntıları veya rendelenmiş peynirler kaplayıp üzeri çıtır çıtır olana kadar pişirmek gratinate v.
ekmek kırıntıları ile kaplayıp ızgarayla veya fırında pişirmek gratinee v.
döküm ızgarada pişirmek griddle v.
fazla pişirmek overroast v.
sıcak köz, kül, kum veya taşlarla çevreleyerek pişirmek roast v.
çevirme mangalında pişirmek rotisserie v.
turta kalıbını dolgu eklemeden önce fırında pişirmek bake blind v.
turta kalıbını dolgu eklemeden önce fırında pişirmek blind-bake v.
lapa olarak pişirmek congee v.
lapa olarak pişirmek conjee v.
etki kendi suyu veya başka soslarla pişirmek baste v.
suyunu çekinceye kadar pişirmek concentrate v.
(yumurtayı) kırıp kaynar suda pişirmek drop v.
bol yağda kızartarak pişirmek drop v.
ızgarada pişirmek drop v.
kısmen pişirmek parbake v.
bir kısmını pişirmek parbake v.
kapaksız tavada pişirmek panbroil v.
açık sıcak metal yüzeyde pişirmek panbroil v.
kızartma tavasında pişirmek pan-fry v.
tencerede pişirmek pot-roast v.
fırında pişirmek ovenbake v.
iyice pişirmek percoct v.
kahverengileşene kadar kızartarak pişirmek french fry v.
(eti) parçalara ayırıp salça veya sosta pişirmek fricassee v.
düdüklü tencerede pişirmek pressure-cook v.
düdüklü tencerede pişirmek pressurize v.
düdüklü tencerede pişirmek pressurise v.
(et, sebze) kısık ateşte pişirmek smother v.
(et, sebze) demlendirerek pişirmek smother v.
(yumurtayı) alakok pişirmek soft-boil v.
(ekmeği) iyice pişirmek soak v.
yüksek ateşte pişirmek stir-fry v.
Slang
ensesinde boza pişirmek bust (one's) hump v.
ensesinde boza pişirmek ride (someone's) ass v.
ensesinde boza pişirmek bust (one's) butt v.
ensesinde boza pişirmek bust (one's) hump v.
ensesinde boza pişirmek ride (someone's) butt v.
işi pişirmek make out v.
işi pişirmek do the deed v.
işi pişirmek do what comes naturally v.
biriyle işi pişirmek mack on someone v.
(birinin) ensesinde boza pişirmek break (one's) stones v.
ensesinde boza pişirmek bust butt v.