push up - Turco Inglés Diccionario

push up

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Significados de "push up" en diccionario turco inglés : 11 resultado(s)

Inglés Turco
General
push up v. artırmak
That would push up the price of GM-free goods and put them out of the reach of many consumers.
Bu da GDO'suz ürünlerin fiyatını artıracak ve birçok tüketicinin ulaşamayacağı bir yere koyacaktır.

More Sentences
Trade/Economic
push up v. artmak
A ban might lead to a fuelling of illegal trade and push up the price.
Yasak, yasadışı ticaretin artmasına ve fiyatların yükselmesine neden olabilir.

More Sentences
Sport
push up v. şınav çekmek
The sergeant ordered the private to do push ups.
Çavuş, ere şınav çekmesini emretti.

More Sentences
General
push up n. şınav
push up v. yukarı sürmek
push up v. yükseltmek
push up v. fiyatları yukarı çekmek
push up v. yukarı itmek
push up v. yükseltmek (fiyat)
Trade/Economic
push up v. fiyatları yukarı çekmek
Basketball
push up v. topu çok hızlı şekilde hücum sahasına getirmek

Significados de "push up" con otros términos en diccionario inglés turco: 39 resultado(s)

Inglés Turco
General
push-up n. şınav
He does ten push-ups every morning.
Her sabah on şınav çeker.

More Sentences
Sport
push-up n. şınav
He makes a point of doing ten push-ups before going to bed.
O yatmaya gitmeden önce on şınav yapmayı ihmal etmez.

More Sentences
General
push-up bra n. göğüsleri alttan destekleyerek dik ve yukarda görünmelerini sağlayan sütyen
push-up n. misk sıçanlarının suya erişmek için kullandığı donmuş su bitkisi kütlesi
push up the cost v. maliyeti yükseltmek
push up the cost v. maliyet arttırmak
push up the cost v. maliyet artırmak
push up the cost v. maliyeti artırmak
push someone’s feet up with one’s hands v. elleriyle birini ayaklarından kaldırarak yukarıya doğru itmek
Phrasals
push someone up v. birini yukarı doğru çekmek
push up on v. yukarı doğru kaldırmak
push up against v. sürekli baskı uygulamak
push up against v. sürekli ittirmek
push up against v. birini/bir şeyi bir şeye bastırmak
push up against v. birini/bir şeyi bir şeye yapıştırmak
push up against v. birini/bir şeyi bir şeye dayamak
push up on (someone or something) v. (birini/bir şeyi) yükseltmek
push up on (someone or something) v. (birini/bir şeyi) yukarı doğru itmek
push up on (someone or something) v. (birini/bir şeyi) yukarı doğru kaldırmak
Colloquial
push up the daisies v. ölmek
push up the daisies v. nalları dikmek
Idioms
push someone up against the wall v. birisini çok zor bir duruma sokmak
push up daisies v. nalları dikmek
push up daisies v. ölmek
Speaking
push me up n. beni yukarı it
Trade/Economic
push up the rents n. kiraları yükseltmek (bir bölgedeki)
push up the rents n. kiraları arttırmak (bir bölgedeki)
Computer
push up stack n. ilk giren ilk çıkar yığıtı
Textile
push-up adj. destekli (sütyen)
push-up adj. dolgulu (sütyen)
Sport
push-up v. şınav çekmek
Slang
push up the daisies v. nalları dikmek
push up on (someone) [us] v. (biriyle) flört etmek
push up on (someone) [us] v. (birini) baştan çıkarmaya çalışmak
push up on (someone) [us] v. (birine) cinsel yönden yakınlaşmaya çalışmak
push up on (someone) [us] v. (birine) asılmak
push up on (someone) [us] v. (birine) yavşamak
push up on (someone) [us] v. (birine) yılışmak
push up on (someone) [us] v. (birine) yazmak