sleep - Turco Inglés Diccionario
Historia

sleep

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Significados de "sleep" en diccionario turco inglés : 48 resultado(s)

Inglés Turco
Common Usage
sleep n. uyku
sleep v. uyumak
General
sleep n. uyku
sleep n. ölüm
sleep n. kış uykusu
sleep n. uyuma
sleep n. uyku hali
sleep n. göz çapağı
sleep n. (gözde) çapak
sleep n. (göz) çapak
sleep n. uyuşukluk
sleep n. hareketsizlik
sleep n. sessizlik
sleep n. dinginlik
sleep n. hissizlik
sleep n. gece
sleep n. … gece kadar süre
sleep v. fırıl fırıl dönmek
sleep v. uyuklamak
sleep v. uyumak
sleep v. kalmak
sleep v. çok hızlı dönmek
sleep v. gecelemek
sleep v. yatmak
sleep v. sevişmek
sleep v. (kararın) bir gece üstüne yatmak
sleep v. kurtulmak
sleep v. göz ardı etmek
sleep v. def etmek
sleep v. uyuyarak harcamak
sleep v. uyuyarak geçirmek
sleep v. uyuyarak (belirli bir hale) gelmek
sleep v. uyuyacak yer vermek
Irregular Verb
sleep v. slept - slept
Law
sleep v. ertelenmek
sleep v. askıya alınmak
Informatics
sleep n. eylemsizlik durumu
Physiology
sleep n. kurumuş göz akıntısı
Botanic
sleep n. bitki uykusu
sleep n. bitkilerin gece yapraklarını kapaması
sleep v. (özellikle gece) yapraklarını kapatmak
Archaic
sleep v. hissizleşmek
sleep v. hissini yitirmek
sleep v. aldırmamak
sleep v. takmamak
sleep v. boş vermek
sleep v. önemsememek
Slang
sleep v. birini yere sermek

Significados de "sleep" con otros términos en diccionario inglés turco: 500 resultado(s)

Inglés Turco
Common Usage
winter sleep n. kış uykusu
go to sleep v. yatmak
sleep with v. sevişmek
go to sleep v. yatmaya gitmek
go to sleep v. yatağa yatmak
go to sleep v. uyumak üzere uzanmak
go to sleep v. uyumaya gitmek
go to sleep v. uyumak
General
unprotected sleep n. alarmın çalmasından sonra sürekli kalkmak zorunda olduğunu bilerek uyuma durumu
short sleep n. kısa uyku
sound sleep n. deliksiz uyku
talking in one's sleep n. sayıklama
dead sleep n. derin uyku
deep sleep n. ağır uyku
beauty sleep n. güzellik uykusu
very light sleep n. tavşan uykusu
sound sleep n. derin uyku
a wink of sleep n. bir gıdım uyku
a good night's sleep n. iyi geceler öpücüğü
sleep deprivation n. uykusunu alamama
sleep deprivation n. uyku eksikliği
regular sleep pattern n. uyku düzeni
regular sleep routine n. uyku düzeni
brumal sleep n. kış uykusu
state of sleep n. uyku hali
a deep sleep n. derin bir uyku
sleep mask n. uyku maskı
sleep mask n. uyku maskesi
sleep mask n. uyku bandı
sleep mask n. göz bandı
polyphasic sleep n. çok fazlı uyku
polyphasic sleep n. da vinci uykusu
irregular sleep n. düzensiz uyku
afternoon sleep n. öğleden sonra uykusu
deep sleep n. derin uyku
lack of sleep n. uykusuzluk
eternal sleep n. ebedi uyku
sleep expert n. uyku uzmanı
healthy sleep n. sağlıklı uyku
natural sleep cycle n. doğal uyku döngüsü
sleep attack n. uyku krizi
cat sleep n. şekerleme
cat sleep n. kestirme
cat sleep n. kısa hafif uyku
regular sleep n. düzenli uyku
endless sleep n. sonsuz uyku
sleep hygiene n. uyku hijyeni
sleep hygiene n. kaliteli uyku için takip edilen uygulamalar
sleep-in n. çalıştığı yerde yatan kimse
sleep-learning n. uykuda öğrenme
sleep on v. kararı ertesi güne bırakmak
be overcome by sleep v. uyku basmak
put to sleep v. yatırmak
lull someone to sleep v. birini ninni söyleyerek uyutmak
make somebody sleep v. uyutmak
sleep in v. uykudan geç kalkmak
sleep with v. ilişkiye girmek
not to sleep a wink v. gözünü kırpmamak
be unable to get to sleep v. uyku tutmamak
get to sleep v. uyumak
rock to sleep v. sallayarak uyutmak
talk in one's sleep v. sayıklamak
sleep like a baby v. bebek gibi uyumak
sleep together v. geceyi birlikte geçirmek
sleep over v. gecelemek
go to sleep v. uyumak
walk in one's sleep v. uykuda gezmek
put to sleep v. uyutmak
sing a baby to sleep v. bebeği ninni söyleyerek uyutmak
talk in one's sleep v. uykuda sayıklamak
sleep with v. biriyle düşüp kalkmak
go to sleep v. uyuşmak
sink into a deep sleep v. derin bir uykuya dalmak
sleep in v. uyuyakalmak
sleep soundly v. rahat uyumak
sleep through v. derin uyumak
sleep well v. rahat uyumak
cause to sleep v. uyumasına neden olmak
read someone to sleep v. kitap okuyarak birini uyutmak
be unable to sleep v. uykusuz kalmak
sleep with v. cinsel ilişkiye girmek
start from one's sleep v. uykusundan sıçrayarak uyanmak
sleep through something v. bir şey olup biterken uyumak
put someone to sleep v. birine uyku vermek
sleep like a log v. leş gibi uyumak
sleep the night through v. uykusunu almak
sleep with v. yatmak
get some sleep v. kestirmek
sleep like a log v. deliksiz uyumak
lose one's sleep v. uykusu kaçmak
put someone to sleep v. birini uyutmak
sleep in the car v. arabada uyumak
put an animal to sleep v. hayvanı iğneyle verilen ilaçla öldürmek
put the baby to sleep v. bebeği uyutmak
put to sleep v. bayıltmak
put to sleep v. uyutarak öldürmek
put to sleep v. iğne ile öldürmek
lose one's sleep v. uykuları kaçmak
awake from sleep v. uykusundan kalkmak
awake from sleep v. uykudan kalkmak
can't sleep v. uyuyamamak
drift into sleep v. uykuya dalmak
be unable to sleep v. uyuyamamak
awake from sleep v. uykudan uyanmak
awaken from sleep v. uykudan uyanmak
awaken from sleep v. uykudan kalkmak
awake from sleep v. uykusundan uyanmak
awaken from sleep v. uykusundan kalkmak
fall into sleep v. uykuya dalmak
awaken from sleep v. uykusundan uyanmak
not go to sleep v. yatmamak
wake from sleep v. uykudan uyanmak
not sleep v. yatmamak
wake somebody from sleep v. uykusundan uyandırmak
sleep late v. geç yatmak
sink into sleep v. uykuya dalmak
sleep naked v. çıplak yatmak
sleep away v. uyuyarak geçirmek
wake from sleep v. uykusundan uyanmak
wake from sleep v. uykudan kalkmak
sleep hungry v. aç yatmak
not get a wink of sleep v. bir gıdım uyumamak
go to sleep v. uykuya dalmak
sleep off v. uyuyarak kurtulmak
sleep off v. uyuyarak gidermek
go beyond sleep v. uykunun ötesine geçmek
sleep away v. uykuda geçirmek
not get enough sleep v. uykusunu alamamak
sleep together v. birlikte yatmak
sleep together v. birlikte uyumak
sleep late v. geç uyumak
sleep well v. iyi uyumak
lose sleep over someone or something v. birisi ya da bir şey için uykusu kaçmak
get off to sleep v. uykuya dalmak
sleep with v. beraber olmak (cinsel)
need to sleep v. uykusu gelmek
need to sleep v. uykusu olmak
try to sleep v. uyumaya çalışmak
drive sleep away v. uykuyu açmak
(sleep) to come v. uyku bastırmak
drive sleep away v. uyku açmak
sleep with peace of mind v. yatağa girince huzurlu uyumak
sleep with a clear conscience v. vicdanen rahat olmak
sleep with a clear conscience v. başını yastığa rahat koymak
sleep with peace of mind v. başını yastığa rahat koymak
sleep with a clear conscience v. yatağa girince huzurlu uyumak
sleep with peace of mind v. vicdanen rahat olmak
sleep off v. uyuyarak atlatmak
have no place to sleep v. yatacak yeri olmamak
get back to sleep v. tekrar uykuya dalmak
sleep face up v. sırtüstü uyumak
sleep alone v. yalnız uyumak
get enough sleep v. uykuyu almak
have enough sleep v. uykusunu almak
have enough sleep v. uykuyu almak
get enough sleep v. uykusunu almak
have some sleep v. biraz uyumak
sleep face down v. yüzükoyun uyumak
sleep on the streets v. sokakta uyumak/yatmak
sleep on the sidewalk v. kaldırımda yatmak
sleep on the streets v. sokaklarda uyumak
sleep on the streets v. sokaklarda yatmak
sleep on the sidewalk v. kaldırımda uyumak
disrupt one's sleep v. uykusu bölünmek
interrupt one's sleep v. uykusu bölünmek
disrupt one's sleep v. uykusunu bölmek
interrupt one's sleep v. uykusunu bölmek
sleep on the couch v. divanda uyumak
sleep on the ground v. yerde yatmak
talk in one’s sleep v. uykusunda konuşmak
lose an hour's sleep v. uykusu kaçmak/bölünmek
sleep for an hour v. bir saat uyumak
sleep on the boat v. teknede uyumak
sleep with a director to get a part v. rol kapmak için bir yönetmenle yatmak
sleep little v. az uyumak
die in one's sleep v. uykusunda ölmek
not sleep enough v. yeteri kadar uyumamak
sleep all day v. tüm gün uyumak
sleep apart v. ayrı uyumak
sleep with one eye open v. bir gözü açık uyumak
sleep with one eye open v. tek gözü açık uyumak
sleep naked v. çıplak uyumak
sleep in the nude v. çıplak uyumak
sleep in the raw v. çıplak uyumak
sleep in the buff v. çıplak uyumak
sleep in the altogether v. çıplak uyumak
sleep on the couch v. kanepede uyumak
sleep on the chair v. koltukta uyumak
sleep on the chair v. sandalyede uyumak
sleep in class v. derste uyuya kalmak
arise from sleep v. uykudan kalkmak
arise from sleep v. uyanmak
cuddle and sleep v. sarılıp uyumak
sleep on time v. zamanında uyumak
sleep in the hammock v. hamakta uyumak
be put to sleep v. uyutulmak
sleep late v. geç uyanmak
sleep late v. geç saate kadar uyumak
sleep on something v. bir şeyin üzerinde uyumak
sleep in v. geç saatlere kadar uyanık kalmak
sleep in v. geç yatmak
sleep in v. geç uyumak
put to sleep v. yormak
put to sleep v. içini baymak
put to sleep v. sıkmak
ready to sleep adj. uyumaya hazır
sleep-deprived adj. uyku mahrumu
sleep-deprived adj. uyukudan mahrum kalmış
sleep-deprived adj. uykusuz
sleep-charged adj. ağır uykulu
sleep-charged adj. kolay uyanmayan
sleep-charged adj. uykusu ağır
sleep-in adj. iş yerinde yatan
sleep-in adj. çalıştığı yerde yatan
Phrasals
sleep over (with someone) (some place) v. başkasında uyumak
sleep something away v. belirli bir zamanı uyuyarak geçirmek
sleep something off v. bir şeyi (sıkıntıyı/üzüntüyü vb) uyuyarak atlatmak
sleep together v. beraber uyumak
sleep together v. birbirleriyle yatmak
sleep out v. dışarıda uyumak
sleep over v. geceyi başkasının evinde geçirmek
sleep through something v. süresince/boyunca uyumak
sing someone to sleep v. şarkı/ninni söyleyerek uyutmak
sleep something away v. (bir olay/gelişme sırasında) uyuyor olmak
sleep something off v. uyuyarak bir şeyden kurtulmak
sleep in v. çalıştığı yerde uyumak
sleep in v. çalıştığı yerde kalmak
sleep in v. yatılı çalışmak
sleep in v. yatılı çalışan
sleep in v. fazla uyumak
sleep in v. geç uyanmak
sleep in v. geç kalkmak
drop off (to sleep) v. uyuyup kalmak
drop off (to sleep) v. uyuyakalmak
drop off (to sleep) v. uykuya dalmak/dalıvermek
sleep out v. (gece) işten eve gitmek
sleep out v. evden uzakta uyumak
sleep out v. evden uzakta kalmak
Phrases
one hour's sleep before midnight is worth two after expr. gece yarısından önceki bir saatlik uyku sonrasındaki iki saate bedeldir
one hour's sleep before midnight is worth two after expr. erken yatan sağlık bulur
one hour's sleep before midnight is worth two after expr. uyku uykunun mayasıdır
good night, sleep tight, don't let the bedbugs bite expr. iyi geceler, iyi uykular
Proverb
those who sleep with dogs will rise with fleas itle yatan bitle kalkar
those who sleep with dogs will rise with fleas körle yatan şaşı kalkar
you sleep in the bed you make kendi düşen ağlamaz
one hour's sleep before midnight is worth two after gece yarısından önceki bir saatlik uyku sonrasındaki iki saate bedeldir
fire and gunpowder do not sleep together ateşle barut bir yerde durmaz
fire and gunpowder do not sleep together ateşle barut yanyana durmaz
Colloquial
some sleep n. biraz uyku
get some sleep n. biraz uyu
a good night's sleep n. iyi bir gece uykusu
sleep fest n. uyku partisi
sleep fest n. zamanı uyuyarak geçirme
sleep fest n. uzun bir süreyi uyuyarak geçirme
sleep fest n. insanın uykusunu getiren olay/durum
sleep fest n. çok sıkıcı olay/durum
sleep fest n. bayık olay/durum
sleep fest n. uyku şöleni
sleep orgasm n. ıslak rüya
sleep orgasm n. uykuda boşalma
not get more than two hours of sleep a night v. gecede iki saatten fazla uyuyamamak
sleep with the light on v. ışık açıkken uyumak
cannot sleep from fear v. korkudan uyuyamamak
lull someone to sleep v. ninni ile uyutmak
sleep it off v. sızmak
lull someone to sleep v. uyumasına neden olmak
catch up on sleep v. uykusunu alabilmek
lull to sleep v. gevşeyip/rahatlayıp uyumasını sağlamak
lull to sleep v. ninni gibi gelmek
sleep with (one) v. (biriyle) yatmak
sleep with (one) v. (biriyle) seks yapmak
try and get some sleep expr. gidip biraz uyumaya çalış
go get some sleep expr. git biraz uyu
night, night sleep tight expr. iyi geceler, tatlı rüyalar
go to sleep now expr. şimdi uyu
sleep on it expr. sabah ola hayır ola
sleep on it expr. sabah ola hayrola
go back to sleep expr. uykuna devam et
time to sleep expr. uyku vakti
don't sleep on (someone or something) expr. (birini/bir şeyi) hafife alma
don't sleep on (someone or something) expr. (birinin/bir şeyin) değerini/önemini küçümseme
got to go home and get my beauty sleep expr. eve gidip yatmam/uyumam lazım
let me sleep on it expr. bir üzerinde düşüneyim
Idioms
big sleep n. ölüm için kullanılan bir hüsnütabir
big sleep n. büyük uyku
big sleep n. son uyku
sound sleep n. deliksiz uyku
somebody's beauty sleep n. güzellik uykusu
beauty sleep n. güzellik uykusu
fox's sleep n. tilki uykusu
the sleep of the just n. derin ve rahat uyku
the sleep of the just n. huzurlu uyku
big sleep n. ebedi uyku
big sleep n. ölüm
be able to (do something) in (one's) sleep v. bir şeyi gözü kapalı yapabilmek
be able to (do something) in (one's) sleep v. bir şeyi büyük kolaylıkla-hiç zorlanmadan yapabilmek
sob oneself to sleep v. ağlamaktan uyuyakalmak
sob oneself to sleep v. ağlarken içi geçmek
cry oneself to sleep v. ağlaya ağlaya uyuyakalmak
put somebody to sleep v. birini baymak
put somebody to sleep v. birini çok sıkmak
rock the baby to sleep v. bebeği sallayarak uyutmak
sleep the clock round v. bütün gün aralıksız uyumak
get some sleep v. biraz uyumak
get some sleep v. biraz kestirmek
put somebody to sleep v. birini uyutmak
sleep in the raw v. çırılçıplak uyumak/yatmak
sleep in the nude v. çırılçıplak uyumak/yatmak
sleep in the buff v. çırılçıplak uyumak/yatmak
sleep around the clock v. çok uzun bir süre uyumak
sleep in the altogether v. çırılçıplak uyumak/yatmak
sleep like a top v. horul horul uyumak
not sleep a wink v. gözünü bile kırpmamak
not to get a wink of sleep v. gözünü bile kırpmamak
not sleep a wink v. gözünü kırpmamak
not to get a wink of sleep v. gözüne uyku girmemek
lay someone to sleep v. ebedi istirahatgahına yerleştirmek
not sleep a wink v. gözüne uyku girmemek
sleep like a log v. kütük gibi uyumak
read oneself to sleep v. kitapla/okuyarak uyumak
drop off to sleep v. küt diye uyumak
cry oneself to sleep v. kendinden geçinceye kadar ağlamak
sleep like a lamb v. kuzu gibi uyumak
sleep around (with someone) v. onla bunla yatmak
lay someone to sleep v. son uykusuna yatırmak
lose sleep over something v. (üzüntü/düşünce yüzünden) uykusu kaçmak
sleep around the clock v. yirmi dört saat uyumak
lose sleep over something v. (üzüntü/düşünce yüzünden) uykuları kaçmak
sob oneself to sleep v. uyuyana kadar ağlamak
lose sleep about something v. (üzüntü/düşünce yüzünden) uykusundan olmak
drift off to sleep v. yavaş yavaş uykuya dalmak
could do something in their sleep v. (kolay olduğundan) bir şeyi gözü kapalı/zorlanmadan yapmak
lose sleep about something v. (üzüntü/düşünce yüzünden) uykusu kaçmak
lay someone to sleep v. (ölüyü) gömmek
cry oneself to sleep v. yorgun düşünceye kadar ağlamak
lose sleep about something v. (bir şeyi) kafaya takmak/hakkında çok düşünmek
drop off to sleep v. uykuya dalmak
lose sleep over something v. (bir şeyi) kafaya takmak/hakkında çok düşünmek
drift off to sleep v. uykuya dalmak
lose sleep about something v. (üzüntü/düşünce yüzünden) uykuları kaçmak
read oneself to sleep v. uyumak/uykuya dalmak için birşey okumak
lose sleep over v. uykusu kaçmak
drink (oneself) to sleep v. şuurunu kaybedene kadar içmek
drink (oneself) to sleep v. kendinden geçene kadar içmek
drink (oneself) to sleep v. sızana kadar içmek
drink (oneself) to sleep v. içip sızmak
sleep on something v. kararı ertesi güne bırakmak
sleep on something v. kararı bir gece düşünmek
sleep on something v. kararı bir gün ertelemek
sleep the sleep of the just v. başını yastığa rahat/huzurlu koymak
sleep the sleep of the just v. gece (içi) rahat/huzurlu uyumak
sleep the sleep of the just v. yaptığından/kendinden memnun başını yastığa rahat koymak
sleep the sleep of the just v. içinde hiçbir şüphe olmadan huzurlu uyumak
sleep the sleep of the just v. rahat/huzurlu bir uyku uyumak
not lose (any) sleep (over someone or something) v. (biri/bir şey) için pek endişelenmemek
not lose (any) sleep (over someone or something) v. (biri/bir şeyle) ilgili pek endişe duymamak
not lose (any) sleep (over someone or something) v. (biri/bir şey) için çok endişelenmemek
not lose (any) sleep (over someone or something) v. (biri/bir şey) için hiç endişelenmemek
not lose (any) sleep (over someone or something) v. (biri/bir şeyle) ilgili çok endişe duymamak
not lose (any) sleep (over someone or something) v. (biri/bir şeyle) ilgili hiç endişe duymamak
not lose (any) sleep (over someone or something) v. (biri/bir şeyle) ilgili uykuları kaçmamak
not lose (any) sleep (over someone or something) v. (biri/bir şey) yüzünden uykuları kaçmamak
not lose any sleep over something v. bir şey için pek endişelenmemek
not lose any sleep over something v. bir şeyle ilgili pek endişe duymamak
not lose any sleep over something v. bir şey için çok endişelenmemek
not lose any sleep over something v. bir şey için hiç endişelenmemek
not lose any sleep over something v. bir şeyle ilgili çok endişe duymamak
not lose any sleep over something v. bir şeyle ilgili hiç endişe duymamak
not lose any sleep over something v. bir şeyle ilgili uykuları kaçmamak
not lose any sleep over something v. bir şey yüzünden uykuları kaçmamak
not lose any sleep over somebody/something v. biri/bir şey için pek endişelenmemek
not lose any sleep over somebody/something v. biri/bir şeyle ilgili pek endişe duymamak
not lose any sleep over somebody/something v. biri/bir şey için çok endişelenmemek
not lose any sleep over somebody/something v. biri/bir şeyle ilgili çok endişe duymamak
not lose any sleep over somebody/something v. biri/bir şeyle ilgili uykuları kaçmamak
not lose any sleep over somebody/something v. biri/bir şey yüzünden uykuları kaçmamak
not lose any sleep over somebody/something v. biri/bir şey uykularını kaçırmamak
lose no sleep over somebody/something v. biri/bir şey için pek endişelenmemek
lose no sleep over somebody/something v. biri/bir şeyle ilgili pek endişe duymamak
lose no sleep over somebody/something v. biri/bir şey için çok endişelenmemek
lose no sleep over somebody/something v. biri/bir şeyle ilgili çok endişe duymamak
lose no sleep over somebody/something v. biri/bir şeyle ilgili uykuları kaçmamak
lose no sleep over somebody/something v. biri/bir şey yüzünden uykuları kaçmamak
lose no sleep over somebody/something v. biri/bir şey uykularını kaçırmamak
sleep the sleep of the just v. başını yastığa rahat/huzurlu koymak
sleep the sleep of the just v. gece (içi) rahat/huzurlu uyumak
sleep the sleep of the just v. yaptığından/kendinden memnun başını yastığa rahat koymak
sleep the sleep of the just v. içinde hiçbir şüphe olmadan huzurlu uyumak
sleep the sleep of the just v. rahat/huzurlu bir uyku uyumak
be able to do something in your sleep v. bir şeyi çok rahat yapabilmek
sleep with the fishes v. öldürülüp suya atılmak
sleep with the fishes v. öldürülüp denizin, nehrin, okyanusun, gölün dibini boylamak
sleep with the fishes v. öldürülüp suyun dibini boylamak
sleep with the fishes v. öldürülüp nehre, okyanusa, denize, göle atılmak
sleep with the fishes v. öldürülüp balıklara yem edilmek
sleep with the fishes v. denizin, okyanusun, nehrin dibinde balıklara yem olmak
eat, breathe, and sleep (something) v. (bir şeyle) yatıp kalmak
eat, breathe, and sleep (something) v. gecesi gündüzü (bir şey) olmak
eat, breathe, and sleep (something) v. kendini/tüm zamanını (bir şeye) adamak
could (do something) in (one's) sleep v. (bir şeyi) gözü kapalı yapabilmek
could (do something) in (one's) sleep v. (bir şeyi) kolayca/rahatça yapabilmek
could (do something) in (one's) sleep v. (bir şeyi) hiç zorlanmadan yapabilmek
get (one's) beauty sleep v. güzellik uykusunu almak
get (one's) beauty sleep v. güzellik uykusuna yatmak
get your beauty sleep v. güzellik uykusuna yatmak
get your beauty sleep v. güzellik uykusunu almak
get your beauty sleep v. erken yatıp uykusunu almak
lose sleep v. uykuları kaçmak
lose sleep v. çok endişe duymamak
lose sleep about (someone or something) v. (biriyle/bir şeyle) ilgili uykuları kaçmak
lose sleep about (someone or something) v. (biri/bir şey) için uykusu kaçmak
lose sleep about (someone or something) v. (biriyle/bir şeyle) ilgili çok endişe duymamak
lull (one) to sleep v. (birinin) gevşeyip/rahatlayıp uyumasını sağlamak
lull (one) to sleep v. (birine) ninni gibi gelmek
put (one) to sleep v. (birini) uyutmak
put (one) to sleep v. (birine) uyku vermek
put (one) to sleep v. (birinin) uykusunu getirmek
put (one) to sleep v. (birini) sıkıntıdan uyutmak
put (one) to sleep v. (birinin) sıkıntıdan uykusunu getirmek
put (one) to sleep v. (birini) sıkıntıdan bayıltmak
put (one) to sleep v. (birini) anesteziyle uyutmak/bayıltmak
put (one) to sleep v. (bir hayvana) ötenazi yapmak
put (one) to sleep v. (bir hayvanı) uyutmak
put (something) to sleep v. (bir hayvanı) uyutmak
put (something) to sleep v. (bir hayvana) ötenazi yapmak
put (something) to sleep v. (bir hayvanı) acısını dindirmek/ıstırabına son vermek için öldürmek
put (something) to sleep v. (bir cihazı) bekleme moduna almak
sleep like a rock v. ölü gibi uyumak
sleep like a rock v. çok derin uyumak
sleep like a rock v. kütük gibi uyumak
sleep like a rock v. yattığı yeri beğenmek
eat, sleep, and breathe v. vazgeçilmezi olmak
to sleep adv. uyuyana dek
in a sound sleep expr. derin uykuda
how can you sleep at night? expr. geceleri nasıl uyuyorsun?
how can you sleep at night? expr. gece kafanı yastığa rahat koyabiliyor musun?
how can you sleep at night? expr. gece için rahat uyuyabiliyor musun?
how can you sleep at night? expr. hiç vicdan azabı duymuyor musun?
how can you sleep at night? expr. geceleri nasıl uyuyorsunuz?
how can you sleep at night? expr. gece başınızı yastığa rahat koyabiliyor musunuz?
how can you sleep at night? expr. gece içiniz rahat uyuyabiliyor musunuz?
how can you sleep at night? expr. hiç vicdan azabı duymuyor musunuz?
(I've) got to go home and get my beauty sleep expr. eve gidip yatmam/uyumam lazım
a wink of sleep expr. hiç uyku
a wink of sleep expr. biraz bile uyku
a wink of sleep expr. azıcık bile uyku
go to sleep expr. git işine ya
go to sleep expr. saçmalamayı bırak
go to sleep expr. ya bi siktir git
sleep on it expr. karar vermeden önce dikkatlice düşün
someone could do something in their sleep expr. biri bir şeyi gözü kapalı yapar
someone could do something in their sleep expr. biri bir şeyi zorlanmadan yapar
someone could do something in their sleep expr. biri bir şeyi havada karada yapar
someone could do something in their sleep expr. biri bir şeyi şıp diye yapar
Speaking
sleep tight expr. allah rahatlık versin
have a nice sleep expr. allah rahatlık versin
have some sleep expr. biraz uyu
this is where you sleep expr. burası uyuduğun yer
I'm going to sleep now expr. ben şimdi uyuyacağım
try to get some sleep expr. biraz uyumaya çalışın
try to get some sleep expr. biraz uyumaya çalış
I'm trying to sleep here expr. burada uyumaya çalışıyorum
I've got to go home and get my beauty sleep expr. çok geç oldu gitmem lazım anlamında bir ifade
sleep late expr. geç yat
I didn't sleep a wink expr. hiç uyumadım
can you sleep at night? expr. geceleri uyuyabiliyor musunuz?
let's get some sleep expr. haydi biraz uyuyalım
how many hours do you sleep each night? expr. her gece/geceleri kaç saat uyursun?
how many hours do you sleep at night? expr. gece kaç saat uyursun?
sleep tight expr. iyi uykular
did you sleep well? expr. iyi uyudunuz mu?
night night sleep tight expr. iyi uykular
I can't sleep with the lights on expr. ışıklar açıkken uyuyamam
have a nice sleep expr. iyi uykular
I can't sleep with the light on expr. ışıklar açıkken uyuyamam
does jack sleep a lot? expr. jack çok uyur mu? jack çok uyuyor mu?
did you sleep well? expr. iyi uyudun mu?
I can't sleep with the light on expr. ışık açıkken uyuyamam
why don't you sleep for a while? expr. neden biraz uyumuyorsun?
why don't you sleep for a while? expr. neden bir süre uyumuyorsun?
where does he sleep? expr. nerede uyuyor?
what time did you go to sleep? expr. kaçta yattın?
what time did you go to sleep? expr. ne zaman yattın?
I gave her something that will help her sleep expr. ona uyumasına yardımcı olacak bir şey verdim
I can't sleep in the dark expr. karanlıkta uyuyamam
why don't you sleep? expr. neden uyumuyorsun?
may he/she sleep in heavenly light expr. nur içinde yatsın
why do you sleep early? expr. niye erken uyuyorsun/yatıyorsun?
what time did you go to sleep? expr. saat kaçta yattın?
you just need to get some sleep expr. sadece biraz uykuya ihtiyacın var
did you sleep well? expr. rahat uyudun mu?
did you sleep well? expr. rahat uyudunuz mu?
when will you sleep? expr. sen ne zaman uyuyacaksın?
sleep tight expr. tatlı rüyalar
I can't sleep expr. uyuyamıyorum
don't sleep expr. uyuma
I should sleep expr. uyumalıyım
I could not get to sleep expr. uyuyamadım
because I don't have enough sleep expr. uykumu alamadığım için
aren't you going to sleep? expr. uyumayacak mısın?