|
- The European Union is neither a charitable institution nor the champion of prosperity and freedom for the people.
- Avrupa Birliği ne hayırsever bir kurumdur ne de insanlar için refah ve özgürlük şampiyonudur.
- Mr Khanbhai is once again proving to be an effective champion for developing countries.
- Bay Khanbhai bir kez daha gelişmekte olan ülkeler için etkili bir şampiyon olduğunu kanıtlıyor.
- In making out that it is a champion of human rights, the European Union tailors them to its needs.
- Avrupa Birliği, insan hakları şampiyonu olduğunu iddia ederken bu hakları kendi ihtiyaçlarına göre şekillendiriyor.
- Well, maybe after tonight people will look at me as a champion again, not a point- shaver.
- Belki bu geceden sonra insanlar bana yeniden bir şampiyon olarak bakar, şikeci biri olarak değil.
- But only one team returns home as the national champion.
- Ancak yalnızca bir takım ulusal şampiyon olarak ülkesine dönüyor.
- Well, maybe after tonight people will look at me as a champion again, not a point- shaver.
- Belki bu akşamdan sonra insanlar beni yeniden şampiyon olarak görürler, şikeci olarak değil.
- He will fight the heavyweight champion tomorrow.
- Yarın ağırsiklet şampiyonuyla dövüşecek.
- Tom was a champion long-distance swimmer.
- Tom şampiyon bir uzun mesafe yüzücüsüydü.
- He is the champion.
- O, şampiyondur.
- Former Olympic fencing champion Pál Schmitt has been elected President of Hungary.
- Eski olimpiyat eskrim şampiyonu Pál Schmitt Macaristan Cumhurbaşkanı seçildi.
- Tom is a former world triathlon champion.
- Tom eski bir dünya triatlon şampiyonu.
- The challenging boxer defeated the champion.
- Zorlu boksör şampiyonu yendi.
- Tom is a three-time national champion.
- Tom üç kez ulusal şampiyon oldu.
- He was the champion for three years.
- Üç yıl boyunca şampiyon oldu.
- He is a great swimming champion.
- O büyük bir yüzme şampiyonu.
- I faced the champion.
- Şampiyonla yüzleştim.
- She's a soccer champion.
- O bir futbol şampiyonudur.
- The F1 champion Michael Schumacher sustained a serious head injury.
- F1 şampiyonu Michael Schumacher ciddi bir kafa travması geçirdi.
- The sprinting champion is Jamaican.
- Sprint şampiyonu Jamaikalı.
- You're the champion, aren't you?
- Şampiyon sensin, değil mi?
- Keiji Muto is IWGP champion.
- Keiji Muto IWGP şampiyonu.
- He was the champion for three years.
- O, üç yıl boyunca şampiyon oldu.
- Tom wasn't the champion.
- Tom şampiyon değildi.
- After winning all the matches, he got the title of champion.
- Tüm maçları kazandıktan sonra şampiyon unvanını aldı.
- I faced the champion.
- Ben şampiyonla karşı karşıya geldim.
- My mother was once a champion swimmer.
- Annem bir zamanlar bir şampiyon yüzücüydü.
- He is the champion.
- O bir şampiyon.
- Tom is the champion.
- Tom şampiyondur.
- Magnus Carlsen is the world chess champion.
- Magnus Carlsen dünya satranç şampiyonu.
- I played with the champion.
- Şampiyonla oynadım.
- The champion of Eredivisie will be Ajax.
- Eredivisie'nin şampiyonu Ajax olacak.
- Tom is a three-time national champion.
- Tom üç kez ulusal şampiyondur.
- You're the champion, aren't you?
- Şampiyonsun, değil mi?
- Tom is a true champion.
- Tom gerçek bir şampiyon.
- He is a tennis champion.
- O bir tenis şampiyonu.
- Tom is a former champion.
- Tom eski şampiyon.
- The champion was welcomed by large crowds.
- Şampiyon, büyük kalabalıklar tarafından karşılandı.
- He will fight the heavyweight champion tomorrow.
- Yarın ağır siklet şampiyonu ile karşılaşacak.
- Tom isn't the champion.
- Tom şampiyon değil.
- He is a tennis champion.
- O bir tenis şampiyonudur.
- The sprinting champion is Jamaican.
- Kısa mesafe koşu şampiyonu Jamaikalı.
- Tom is the champion.
- Tom şampiyon.
- Keiji Muto is IWGP champion.
- Keiji Muto, IWGP şampiyonudur.
- Tom is a former world triathlon champion.
- Tom eski dünya triatlon şampiyonudur.
- Tom is a former champion.
- Tom eski bir şampiyon.
- My mother was once a champion swimmer.
- Annem bir zamanlar şampiyon bir yüzücüydü.
- She's a soccer champion.
- O bir futbol şampiyonu.
Show More (44)
|