|
- This intensification has a significant environmental impact and marginalises less productive locations.
- Bu yoğunlaşma önemli bir çevresel etkiye sahiptir ve daha az verimli yerleri marjinalleştirmektedir.
- One point under discussion is the transitional period for the location clause and the question of a review.
- Tartışılan noktalardan biri de yer maddesine ilişkin geçiş dönemi ve gözden geçirme meselesidir.
- The chief danger of the draft text is the withdrawal of the location clause.
- Taslak metnin başlıca tehlikesi, yer maddesinin geri çekilmesidir.
- It will have to declare its intentions in regard to jobs and the location of work.
- İstihdam ve çalışma yeri ile ilgili niyetlerini beyan etmek zorunda kalacaktır.
- A swift decision is therefore needed by the SIS centre on the location, if possible the definitive location.
- Bu nedenle SIS merkezi tarafından yer konusunda, mümkünse kesin yer konusunda hızlı bir karar verilmesi gerekmektedir.
- These measures benefit all types of regions in Europe, also those with a peripheral location.
- Bu tedbirler Avrupa'daki her türlü bölgeye, hatta çevre bölgelerde yer alanlara da fayda sağlayacaktır.
- I would ask you on what you base your ideas for a location?
- Yer konusundaki fikirlerinizi neye dayandırdığınızı sormak isterim.
- It will therefore be possible for Member States to record the locations of the resultant crops.
- Bu nedenle Üye Devletlerin ortaya çıkan mahsullerin yerlerini kaydetmeleri mümkün olacaktır.
- The form of terrorism that now threatens the world has no boundaries, no identifiable location.
- Şu anda dünyayı tehdit eden terörizmin sınırları ve tanımlanabilir bir yeri yoktur.
- Mr Posselt, on the matter of the location for the next European Parliamentary assembly, I think it is still too early.
- Sayın Posselt, bir sonraki Avrupa Parlamentosu toplantısının yeri konusunda, bunun henüz çok erken olduğunu düşünüyorum.
- Furthermore, will Galicia be considered as a location for a European Maritime Safety Agency?
- Ayrıca Galiçya, Avrupa Deniz Güvenliği Ajansı için bir yer olarak değerlendirilecek mi?
- Galicia is the answer to these questions and Galicia must be the proposed location.
- Galiçya bu soruların cevabıdır ve Galiçya önerilen yer olmalıdır.
- An exquisite location in which the beauty of the landscape shines almost as brightly as your love for one another.
- Manzaranın güzelliğinin neredeyse birbirinize olan sevginiz kadar parladığı enfes bir yer.
- Visit the country and check out potential locations.
- Ülkeyi ziyaret edin ve potansiyel yerlere göz atın.
- There are other locations in Paris, but I love this one.
- Paris'te başka yerler de var ama ben burayı seviyorum.
- For this they first discover the location of flowers.
- Bunun için öncelikli olarak çiçeklerin yerlerini keşfederler.
- This is ideal for businesses that have offices in different locations.
- Bu, farklı yerlerde ofisleri olan işletmeler için idealdir.
- This is the perfect location.
- Burası mükemmel bir yer.
- Show me the location of your camp on this map.
- Bana bu haritada kampınızın yerini gösterin.
- She asked about the location of the house.
- O, evin yerini sordu.
- There was a controversy about the location of the new school.
- Yeni okulun yeri ile ilgili anlaşmazlık vardı.
- They decided on the date and location of their wedding.
- Onlar düğünlerinin tarihine ve yerine karar verdi.
- He was executed, taken to a secret location and cremated.
- İdam edildi, gizli bir yere götürüldü ve yakıldı.
- He was executed, taken to a secret location and cremated.
- O idam edildi, gizli bir yere götürüldü ve yakıldı.
- Prices vary by location.
- Fiyatlar yere göre değişir.
- If your orchid has yellowish leaves, it means that it was placed in inappropriate location.
- Eğer orkidenin sarımsı yaprakları varsa, bu onun uygun olmayan bir yere koyulduğu anlamına gelir.
- We should consider moving to a safer location.
- Daha güvenli bir yere taşınmayı düşünmeliyiz.
- There was a controversy about the location of the new school.
- Yeni okulun yeri konusunda bir tartışma yaşandı.
- I suggest we move to a safer location.
- Daha güvenli bir yere taşınmamızı öneriyorum.
- Do you really think this is a good location for a store?
- Gerçekten buranın mağaza için iyi bir yer olduğunu mu düşünüyorsun?
- Our guide misinformed us about the location of the hotel.
- Rehberimiz otelin yeri hakkında bizi yanlış bilgilendirdi.
- The observatory has a good location.
- Rasathanenin yeri güzel.
- Can you email me the location?
- Yeri bana e-posta ile gönderebilir misin?
- Our guide misinformed us about the location of the hotel.
- Rehberimiz bize otelin yeriyle ilgili yanlış bilgi verdi.
- I'll look up the location of the town on my map.
- Haritamdan kasabanın yerine bakacağım.
- The observatory has a good location.
- Gözlemevinin yeri güzel.
- Many locations, despite being situated near coastlines, have fairly extreme climates.
- Birçok yer, kıyı şeridine yakın olmasına rağmen, oldukça aşırı iklimlere sahiptir.
- However, the amount of wind available varies with the location and the season of the year.
- Bununla birlikte, mevcut rüzgar miktarı yere ve yılın mevsimine göre değişir.
- The location has changed.
- Yer değişti.
- They decided on the date and location of their wedding.
- Düğün tarihini ve yerini kararlaştırdılar.
- Give me your location.
- Yerinizi söyleyin.
- If your orchid has yellowish leaves, it means that it was placed in inappropriate location.
- Orkidenizin yaprakları sararmışsa, uygun olmayan bir yere yerleştirilmiş demektir.
- He was obsessed with the idea of travelling to exotic locations.
- O egzotik yerlere seyahat etme fikrine saplantılıydı.
- There was a controversy about the location of the new school.
- Yeni okulun yeri hakkında bir tartışma vardı.
- Our house is in a convenient location.
- Evimiz uygun bir yerde.
- She asked about the location of the house.
- Evin yerini sordu.
- Please tell me your location.
- Lütfen bana yerinizi söyleyin.
- Our house is in a convenient location.
- Evimiz ulaşım sıkıntısı olmayan bir yerde.
- We should move to a safer location.
- Daha güvenli bir yere taşınmalıyız.
- They refused to disclose the location of the hostages.
- Rehinelerin yerini açıklamayı reddettiler.
- The exact location wasn't disclosed.
- Tam yeri açıklanmadı.
- We know everything about your activity at this location.
- Bu yerdeki faaliyetleriniz hakkında her şeyi biliyoruz.
- He was obsessed with the idea of travelling to exotic locations.
- Egzotik yerlere seyahat etme fikrine kafayı takmıştı.
- That observatory stands in a good location.
- Bu gözlemevi iyi bir yerde duruyor.
- We should think about moving to a safer location.
- Daha güvenli bir yere taşınmayı düşünmeliyiz.
- Elite soldiers might be trained in secret locations.
- Elit askerler gizli yerlerde eğitilebilir.
- The location isn't the problem.
- Sorun yer değil.
- There was a controversy about the location of the new school.
- Yeni okulun yeriyle ilgili ihtilaf vardı.
- I prefer a quieter, even boring, location for our next meeting.
- Bir sonraki buluşmamız için daha sessiz, hatta sıkıcı bir yeri tercih ederim.
- Many locations, despite being situated near coastlines, have fairly extreme climates.
- Birçok yer, kıyı şeridine yakın olmalarına rağmen oldukça ekstrem iklimlere sahiptir.
Show More (57)
|
|
- Issues of the enterprise’s location and the security of jobs are also involved.
- İşletmenin konumu ve iş güvenliği gibi konular da söz konusudur.
- Issues of the enterprise’s location and the security of jobs are also involved.
- İşletmenin konumu ve işlerin güvenliği konuları da işin içine giriyor.
- The chief danger of the draft text is the withdrawal of the location clause.
- Taslak metnin en büyük tehlikesi, konum maddesinin geri çekilmesidir.
- Lastly, in the present case, even the advertisement for the theme park explains how to find the location from abroad.
- Son olarak mevcut davada tema parkının reklamı bile yurtdışından konumun nasıl bulunacağını açıklamaktadır.
- Why withdraw the location clause and the concept of territory?
- Konum maddesi ve bölge kavramı neden geri çekildi?
- Finally, we have also called for more objective criteria for the location.
- Son olarak, konum için daha objektif kriterler getirilmesi çağrısında da bulunduk.
- One of the most important elements of our new system is the prohibition of use of the location clause.
- Yeni sistemimizin en önemli unsurlarından biri de konum klozunun kullanımının yasaklanmasıdır.
- Our house is in a convenient location.
- Evimizin konum olarak ulaşımı rahat.
- What's your precise location.
- Tam konumunuz nedir?
- Prices vary by location.
- Fiyatlar konuma göre değişir.
- What is your present location?
- Şu anki konumunuz nedir?
- What is your present location?
- Mevcut konumunuz nedir?
- What's their location?
- Konumları nedir?
- What's their location?
- Onların konumu nedir?
- The observatory has a good location.
- Gözlemevinin iyi bir konumu var.
- That observatory stands in a good location.
- O gözlemevi iyi bir konumda bulunuyor.
- This room's location is great.
- Bu odanın konumu harika.
- What's your precise location.
- Kesin konumun nedir?
- The location has changed.
- Konum değişti.
Show More (16)
|
