öff - Turc Anglais Dictionnaire

öff

Sens de "öff" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 240 résultat(s)

Anglais Turc
Common Usage
off adj. kapalı
The lights are now off.
Işıklar artık kapalı.

More Sentences
off adv. dışında
Lorries are at their most environmentally friendly when they are off the road.
Kamyonlar yol dışında olduklarında en çevre dostu hallerini alırlar.

More Sentences
General
off n. başlangıç
Things did indeed get off to a promising start.
Her şey gerçekten de umut verici bir başlangıç yaptı.

More Sentences
off v. indirmek
Please let me off in front of that building.
Lütfen şu binanın önünde beni indirin.

More Sentences
off v. kalkmak
Tom helped Mary up off the floor.
Tom, Mary'nin yerden kalkmasına yardım etti.

More Sentences
off v. uzaklaşmak
Tom put the car in gear and drove off.
Tom arabayı vitese taktı ve uzaklaştı.

More Sentences
off v. yırtmak
They tore off their clothes.
Kıyafetlerini yırttılar.

More Sentences
off v. gitmek
Where are they off to?
Nereye gidiyorlar?

More Sentences
off adj. bozuk
It seems my clock is slightly off.
Saatim biraz bozuk gibi görünüyor.

More Sentences
off adj. kopuk
Only the people cut off from the harsh reality of the grass roots could have any doubt about that.
Sadece tabandaki sert gerçeklikten kopuk insanlar bu konuda herhangi bir şüpheye sahip olabilir.

More Sentences
off adj. kesik
The power has been off since this morning.
Bu sabahtan beri elektrik kesik.

More Sentences
off adj. kötü
We all have our off days.
Hepimizin kötü günleri olur.

More Sentences
off adj. yanlış
She's way off.
Çok yanlış yolda.

More Sentences
off adj. ters
Something seems off.
Bir şeyler ters görünüyor.

More Sentences
off adj. çıkmış
The paint is off.
Boyası çıkmış.

More Sentences
off adj. uzak
He missed out 'keep off the grass' and 'a miss is as good as a mile'.
"Çimlerden uzak durun" ve "Bir ıska bir mil kadar iyidir" sözlerini atladı.

More Sentences
off adj. kesilmiş
Charles I had his head cut off.
I. Charles'ın kafası kesilmişti.

More Sentences
off adj. yok
Tom is off today.
Tom bugün yok.

More Sentences
off adj. indirim
What we would like to see is over 30% off the tariffs, and in 30% less time.
Bizim görmek istediğimiz şey, tarifelerde %30'un üzerinde bir indirim ve %30 daha kısa bir süre.

More Sentences
off adj. açık
The phone was off the hook.
Telefonun ahizesi açık kalmıştı.

More Sentences
off adj. iptal edilmiş
Tom and Mary have called the wedding off.
Tom ve Mary düğünü iptal ettiler.

More Sentences
off adj. yola çıkan
We were off in the morning, headed somewhere new.
Sabah yola çıktık, yeni bir yere gidiyorduk.

More Sentences
off adj. düşmüş
Quite a few shingles flew off the roof during the storm.
Fırtınada çok sayıda kiremit çatıdan yere düştü.

More Sentences
off adv. uzakta
If the EU feels a long way off, they at least are not to blame.
Eğer AB kendini çok uzakta hissediyorsa, en azından bunun suçlusu onlar değildir.

More Sentences
off adv. açıkta
I saw a fishing boat about a mile off the shore.
Kıyıdan yaklaşık bir mil açıkta bir balıkçı teknesi gördüm.

More Sentences
off prep. ötede
I saw a fishing boat about a mile off the shore.
Ben, kıyıdan yaklaşık bir mil ötede bir balıkçı teknesi gördüm.

More Sentences
off prep. açıklarında
Those were my very words when the Erika sank off the coast of Brittany.
Erika Brittany açıklarında battığında bu sözleri ben söylemiştim.

More Sentences
off prep. serbest
The policeman let him off with a warning.
Polis onu uyararak serbest bıraktı.

More Sentences
off interj. uzak dur!
Get off the lawn!
Çimlerden uzak dur!

More Sentences
Computer
off kapattı
Layla turned the water off.
Layla suyu kapattı.

More Sentences
General
off n. kapalı olma
off v. öldürmek
off v. soğutmak
off v. azalmak
off v. çıkarmak
off v. yanılmak
off v. çekip gitmek
off v. defolup gitmek
off v. ayrılmak
off v. çıkmak
off v. çıkarmak
off v. olmamak
off adj. sağdaki
off adj. sapa
off adj. zayıf
off adj. baş
off adj. yorgun
off adj. anormal
off adj. kesat (iş)
off adj. olası
off adj. yanlış (ölçü)
off adj. az (bir olasılık)
off adj. geçersiz
off adj. çıkarılmış
off adj. izinli
off adj. çalışmayan
off adj. cansız
off adj. ayrılan
off adj. soğumuş
off adj. dış
off adj. kokmuş
off adj. isteksiz
off adj. açık olmayan
off adj. bağlı olmayan
off adj. gevşek
off adj. normal seviyenin altında olan
off adj. tatmin edici seviyenin altında olan
off adj. çılgın
off adj. acayip
off adj. görevde olmayan
off adj. çalışmayan
off adj. sağdaki hayvan olan
off adj. sağdaki araç olan
off adj. doğal renkte olmayan
off adj. kaba
off adj. ertelenmiş
off adj. belirli bir durumda olan
off adj. tatmin etmeyen
off adj. heves kırıcı
off adj. moral bozucu
off adj. bozulmuş (yemek)
off adj. ekşimiş (yemek)
off adj. bozulmuş
off adj. kötü
off adj. ayrılan
off adj. fiyatı düşük
off adj. haklı
off adj. doğru
off adj. harekete geçen
off adj. yolda olan
off adj. hareket eden
off adj. (briçte) kaybetmiş
off adj. (briçte) kaybetmeye mahkum olan
off adj. empasın kaybetmesine neden olan
off adj. inceliğin kaybolmasına neden olan
off adj. akmayan
off adj. gerçeğe uygun olmayan
off adj. en iyi halinde olmayan
off adj. akli dengesi yerinde olmayan
off adj. tuhaf
off adj. acayip
off adj. tanıdık olmayan
off adj. yabancı
off adj. bilinmeyen
off adj. başka bir renk tonu ile hafifçe renklendirilmiş
off adj. gri ile hafifçe renklendirilmiş
off adj. kalitesi düşen
off adj. kusurlu
off adj. lekelenmiş
off adj. lekeli
off adj. kötü durumda olan (yarış pisti)
off adj. hızlı olmayan
off adj. ideal olmayan (briç eli)
off adj. yetersiz olan (briç eli)
off adj. baskı işlemi tamamlanmış olan
off adj. şartlandırılmış
off adj. koşullu
off adj. bina dışında tüketilecek olan işçi satışına ilişkin
off adv. haricinde
off adv. dışarı
off adv. uzağa
off adv. öteye
off adv. ileriye
off adv. dışarda
off adv. tamamen
off adv. ileride
off adv. dışarıya
off adv. bir yerden
off adv. bir konumdan
off adv. belirli bir mesafede
off adv. belirli bir zamanda
off adv. bilinçsizleşerek
off adv. bilinçsiz bir duruma doğru
off adv. bağlantısı kesilerek
off adv. teması kesilecek şekilde
off adv. bölünecek şekilde
off adv. çıkartılacak şekilde
off adv. bitirilecek şekilde
off adv. ortadan kaldırılacak şekilde
off adv. ani ve şiddetli bir faaliyette olacak şekilde
off adv. ani ve gürültülü bir faaliyette olacak şekilde
off adv. küçülerek
off adv. azalarak
off adv. daha az olacak şekilde
off adv. işten uzakta olacak şekilde
off adv. görevde olmayacak şekilde
off adv. aracılığıyla
off adv. yolculukta
off adv. yarışta
off adv. gezide
off adv. tamamen yok olarak
off adv. tükenerek
off adv. yorularak
off adv. gelecekte
off adv. bir şeyle temasını keserek
off adv. tümüyle
off adv. sınırlandırılarak
off adv. bölünerek
off adv. paylaştırılarak
off adv. uyuyarak
off adv. uykuya dalarak
off adv. ayrılarak
off adv. orgazm ile rahatlayarak
off adv. eylemin aniliğini belirtmek için kullanılan bir ifade
off adv. eylemin doğrudanlığını belirtmek için kullanılan bir ifade
off adv. konuşmacıdan uzağa doğru
off adv. nesneden uzağa doğru
off adv. hızlı performansla
off adv. hazır performansla
off adv. yokluğa doğru
off adv. hiçliğe doğru
off prep. -den
off prep. -den uzak
off prep. görev dışında
off prep. izinli
off prep. çekirge ve balla beslenen
off prep. çekirge ve bal tüketen
off prep. sağlanan imkanlarla geçinen
off prep. (bir şeyden) çıkan
off prep. (bir şeyden) dallanan
off prep. her zamanki durumunda olmayan
off prep. her zamanki standartlarına uymayan
off prep. uzak duran
off prep. (ana yoldan) sapan
off prep. dışında yer alan
off prep. dışında gerçekleşen
off prep. (ticaret, mühendislik) bir sayıdan sonra yerleştirilen
off prep. (bakış, göz) sabitlenmemiş
off prep. (bakış, göz) yöneltilmemiş
off interj. çık git!
off interj. defol git!
off interj. uzaklaş!
Colloquial
off v. birinden/bir şeyden kurtulmak
off v. temizlemek (öldürmek)
off v. ortadan kaldırmak
off v. ölmek
off v. ölüp gitmek
off prep. (belirli bir kaynaktan) itibaren
off prep. (belirli bir kaynak) '-tan beri
off prep. (belirli bir kaynak) '-tan
off prep. zevkini inkar eden
off prep. arkadaşlığını inkar eden
off prep. uygulamasını inkar eden
Trade/Economic
off adj. … kadar parça gerekerek
Technical
off adj. çalışmaz
off adj. devre dışı
off adj. çalışmayan (frenleme cihazı)
off adj. serbest (frenleme cihazı)
off adj. akışı engellenmiş
off adj. akmayan
off adv. dışta
off adv. dış
off işlemez durumda
Computer
off expr. devre dışı
off kapalı yok
Marine
off adj. kıyıdan uzakta olan
off adj. denize doğru giden
off adv. kıyıdan uzağa doğru
off adv. karadan uzağa doğru
off adv. rüzgardan uzağa doğru
off adv. rüzgarın tersi yönünde
off prep. denize doğru
Marine Biology
off n. alarga
off v. açığa çıkmak
Zoology
off adj. belirli bir yaştan büyük olan (hayvan)
Sport
off n. (kriket) sahanın vurucunun sopasını salladığı kısmı
off n. (kriket) sahanın vurucunun sopasını salladığı kısmındaki pozisyon
off adj. (kriket) sahanın vurucunun karşısındaki tarafına doğru
Theatre
off adv. sahne arkasına doğru
Slang
off adj. sarhoş
off adj. kafası iyi
off adj. kafası güzel
off adj. kafası yüksek
off adj. kafası kıyak
off adj. kafası dumanlı
off adj. alkol/uyuşturucu etkisi altında
off adj. alkollü
off adj. kendinden geçmiş
off adj. zom olmuş
off adj. uçmuş

Sens de "öff" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 3 résultat(s)

Turc Anglais
General
öff ho-hum interj.
öff pox interj.
Speaking
öff posh interj.