bağlılık - Turc Anglais Dictionnaire

bağlılık

Sens de "bağlılık" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 71 résultat(s)

Turc Anglais
Common Usage
bağlılık commitment n.
Most companies have a commitment to quality and customer service.
Çoğu şirket, kalite ve müşteri hizmetlerine bağlılık gösterir.

More Sentences
bağlılık loyalty n.
Instead, widespread corruption flourishes based on clan loyalties and mafia domination.
Bunun yerine, aşiret bağlılıkları ve mafya hakimiyetine dayanan yaygın yolsuzluk gelişmektedir.

More Sentences
bağlılık adherence n.
The closest possible attention is being paid to Nigeria's adherence to the principles of the Cotonou Agreement.
Nijerya'nın Cotonou Anlaşması ilkelerine bağlılığına mümkün olduğunca yakından ilgi gösteriliyor.

More Sentences
General
bağlılık attachment n.
He has a great attachment to this town.
Bu kasabaya büyük bir bağlılığı var.

More Sentences
bağlılık devotion n.
Yet again we see the European Union's devotion to the interests of big business.
Yine Avrupa Birliği'nin büyük şirketlerin çıkarlarına olan bağlılığını görüyoruz.

More Sentences
bağlılık engagement n.
We will miss your engagement, your visions and your good sense of humour.
Bağlılığınızı, vizyonunuzu ve iyi mizah anlayışınızı özleyeceğiz.

More Sentences
bağlılık allegiance n.
That perhaps the police have allegiance to something other than the truth.
Belki de polisin dürüstlükten başka bir şeye bağlılığı vardır.

More Sentences
bağlılık loyalty n.
Tom gained the respect and loyalty of his employees.
Tom çalışanlarının saygı ve bağlılığını kazandı.

More Sentences
bağlılık adhesion n.
We can imagine the result in terms of adhesion to the Community project.
Topluluk projesine bağlılık açısından sonucu hayal edebiliriz.

More Sentences
bağlılık dedication n.
I welcome this report's dedication to a policy to vaccinate to live.
Bu raporun yaşamak için aşı politikasına olan bağlılığını memnuniyetle karşılıyorum.

More Sentences
bağlılık loyalty n.
I only demand your complete loyalty.
Ben sadece senin tam bağlılığını talep ediyorum.

More Sentences
Trade/Economic
bağlılık attachment n.
He has a great attachment to this town.
Onun bu şehre büyük bir bağlılığı var.

More Sentences
bağlılık adherence n.
Secondly, adherence to the principle that women researchers should have equal opportunities.
İkinci olarak kadın araştırmacıların eşit fırsatlara sahip olması gerektiği ilkesine bağlılık.

More Sentences
Law
bağlılık adherence n.
The Commission is very wrong to put adherence to the rules side by side with political judgment.
Komisyon, kurallara bağlılığı siyasi kararlarla yan yana koymakla büyük bir hata yapmaktadır.

More Sentences
Medical
bağlılık adherence n.
Secondly, adherence to the principle that women researchers should have equal opportunities.
İkinci olarak, kadın araştırmacıların eşit fırsatlara sahip olması gerektiği ilkesine bağlılık.

More Sentences
Common Usage
bağlılık dependence n.
bağlılık dependance n.
General
bağlılık faithfulness n.
bağlılık attachment for n.
bağlılık interdependency n.
bağlılık devotedness n.
bağlılık constancy n.
bağlılık cementation n.
bağlılık inseparableness n.
bağlılık faith n.
bağlılık correlation n.
bağlılık cohesion n.
bağlılık troth n.
bağlılık singleness n.
bağlılık obedience n.
bağlılık involvement n.
bağlılık interdependence n.
bağlılık subordination n.
bağlılık homage n.
bağlılık fidelity n.
bağlılık dependence n.
bağlılık alliance n.
bağlılık loyalism n.
bağlılık dependance n.
bağlılık affinity n.
bağlılık troggs [scottish] n.
bağlılık trogs [scottish] n.
bağlılık allegeance [obsolete] n.
bağlılık appendence n.
bağlılık appendance n.
bağlılık knot n.
bağlılık vassalage n.
bağlılık loyalness n.
bağlılık obeisance [obsolete] n.
bağlılık conjointness n.
bağlılık devotement n.
bağlılık devout [obsolete] n.
bağlılık piety n.
bağlılık fay [obsolete] n.
bağlılık fealty n.
bağlılık feeling n.
bağlılık corelation n.
bağlılık co-relation n.
bağlılık subordinacy n.
bağlılık subordinance n.
bağlılık subordinancy n.
bağlılık syndesis n.
Trade/Economic
bağlılık adherency n.
bağlılık cohesiveness n.
Law
bağlılık adherency n.
Politics
bağlılık alignment n.
bağlılık alinement n.
Medical
bağlılık adherency n.
Zoology
bağlılık correlation n.
Archaic
bağlılık truth n.
bağlılık society n.

Sens de "bağlılık" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 242 résultat(s)

Turc Anglais
General
körü körüne bağlılık blind allegiance n.
Regrettably its blind allegiance is paradoxically damaging to Israel's cause.
Ne yazık ki körü körüne bağlılığı paradoksal bir şekilde İsrail'in davasına zarar veriyor.

More Sentences
bağlılık yemini etmek swear allegiance to v.
The Sunday papers are full of articles swearing allegiance to culture, but nothing ever comes of it.
Pazar gazeteleri kültüre bağlılık yemini eden makalelerle dolu ama hiçbir şey çıkmıyor.

More Sentences
birbirine bağlılık interdependence n.
üsluba bağlılık mannerism n.
bağlılık yemini oath of allegiance n.
geleneklere bağlılık conventionality n.
kilise prensip veya usullerine tam bağlılık ecclesiasticum n.
bağlılık yemini fealty n.
örtük bağlılık faceless commitment n.
başkasına bağlılık apron strings n.
bağlılık kurma subordination n.
görünür bağlılık facework commitment n.
sekse bağlılık sex linkage n.
yaşama bağlılık conduct of life n.
içten bağlılık devotion n.
sahte bağlılık lip service n.
bağlılık yemini loyalty oath n.
aşırı bağlılık apron strings n.
aşırı bağlılık fixation n.
bağlılık andını içmeyi reddeden kimse nonjuror n.
bağlılık duygusu faithfulness n.
bağlılık duygusu loyalty n.
tam bağlılık full commitment n.
tam bağlılık complete dedication n.
vatana bağlılık patriotism n.
vatana bağlılık loyalty to country n.
sözde bağlılık lip services n.
mutlak bağlılık absolute dependence n.
sözde bağlılık lip service n.
karşılıklı bağlılık mutual attachment n.
duygusal bağlılık affective attachment n.
duygusal bağlılık emotional commitment n.
duygusal bağlılık devotion n.
aşırı bağlılık overdependence n.
başlangıç durumuna hassas bağlılık sensitive dependence on initial condition n.
duygusal/manevi bağlılık emotional attachment n.
karşılıklı bağlılık interconnectedness n.
evine bağlılık domesticity n.
dışsal bağlılık external commitment n.
törelere ve geleneklere katı bir şekilde bağlılık babbittism n.
kanada' ya ve kanada kültürüne bağlılık canadianism n.
bağlılık yemini loyalty oath n.
bir davaya, ülküye aşırı bağlılık chauvinism n.
bir şeye bağlılık eksikliği noncommitment n.
doğal olana bağlılık naturalism n.
ilkel ve demode görüşlere ve eylemlere bağlılık gösterme veya savunma neanderthalism n.
bağlılık yemini troth n.
körü körüne bağlılık gerektiren şey jagannath n.
(orta doğu'da) prense bağlılık yemini bayat n.
gerçeğe bağlılık literality n.
mahalle, okul ve kiliseye karşı hissedilen gurur veya bağlılık matriotism n.
orta çağ düşüncelerine bağlılık medievalism n.
körü körüne bağlılık messianism n.
adaletli ve sorumlu davranışlara bağlılık honor n.
adaletli ve sorumlu davranışlara bağlılık honour n.
yanlış bağlılık misdevotion n.
anneye aşırı bağlılık ve adanmışlık momism n.
bağlılık besleyen kimse reverer n.
amaca sıkı sıkıya bağlılık obstinacy n.
fransız ihtilaline duyulan bağlılık civism [obsolete] n.
ibsen oyunlarına bağlılık ibsenism n.
aşırı bağlılık idolatry n.
aşırı bağlılık overcommitment n.
davranış veya düşünce kurallarına inatla bağlılık rubricism n.
dine bağlılık devotionality n.
(siyasi sistem, din) yerleşik kurumlara güçlü bağlılık institutionalism n.
krala bağlılık yemini court n.
körü körüne bağlılık fanaticalness n.
kontrolsüz bağlılık fanaticalness n.
körü körüne bağlılık fanaticism n.
(özel anlamda) bağlılık fancy n.
yükümlülüklerine bağlılık piety n.
aileye bağlılık piety n.
bağlılık duygusu constance [obsolete] n.
fetiş derecesinde bağlılık cult n.
külte bağlılık cultism n.
vasalın derebeyine bağlılık yemini fealty n.
özel bağlılık peculiarity n.
liberal ideolojilere bağlılık correctness n.
doktrine bağlılık doctrinism n.
aşırı bağlılık fetishism n.
bağlılık sembolü oriflamme n.
coşkulu bağlılık schwärmerei n.
yabancı milletlere bağlılık semicolonialism n.
sevilen kadına duyulan bağlılık service n.
hedefe bağlılık goal commitment n.
bağlılık sözü vermeksizin sevişme free love n.
bağlılık sözü vermeden seks yapan kimse free lover n.
bağlılık sözü vermeden yapılan seks free-love n.
bağlılık sözü vermeden seks yapan kimse free-lover n.
bağlılık sözü vermeden seks yapma free-lovism n.
taşraya bağlılık provincialism n.
eyalet özerkliği sistemine bağlılık provincialism n.
bağlılık duygusu sympathy n.
sisteme bağlılık systematism n.
birisine aşırı bağlılık göstermek carry a torch v.
sözde bağlılık göstermek pay lip service v.
bağlılık yemini etmek swear allegiance v.
bağlılık yemini etmek pledge loyalty to v.
bağlılık yemini etmek swear fealty v.
bağlılık bildirmek pay allegiance v.
güçlü bağlılık yaratmak wed v.
sonsuz bir manevi bağlılık sunmak moor v.
bağlılık nedeniyle sunmak give v.
(sevilen kıza) bağlılık sözü olarak kardeşlik rozeti vermek pin v.
(sevilen kadına) bağlılık sözü olarak kardeşlik rozeti vermek pin v.
bağlılık göstermek follow v.
arada ciddi bir bağlılık sözünün olmadığı (seks, ilişki) casual adj.
(mecazi olarak) aşırı bağlılık ve özveri sergileyen married adj.
kendi bölgesine, milletine, partisine vb. aşırı bağlılık gösteren particularist adj.
bağlılık göstererek tributarily adv.
ilkeye bağlılık anlamı veren son ek -ism suf.
Phrasals
(birine/bir şeye) bağlılık yemini etmek bow to (someone or something) v.
Proverb
cömertlik bağlılık getirir generosity breeds attachment
Colloquial
bir bağlılık sembolü a gesture of devotion n.
piskoposluk idaresine bağlılık prelatism [obsolete] n.
Idioms
ekonomi yönünden bağlılık/zorunluluk golden handcuffs n.
köklü bağlılık rooting interest [uk] n.
ekonomi yönünden bağlılık/zorunluluk velvet handcuffs n.
birine bağlılık yemini etmek bow down before (someone) v.
saygı ve bağlılık sunmak pay court to someone v.
bir ilkeye sözde bağlılık göstermek bow down in the house of rimmon v.
Trade/Economic
bağlılık primi loyalty bonus n.
bağlılık kartı loyalty card n.
bağlılık raporu affiliation report n.
bağlılık yaratıcı pazarlama loyalty marketing n.
bölünmüş bağlılık divided loyalty n.
geriye doğru bağlılık backward linkage n.
grup üyelerinin birbirlerine karşı duydukları bağlılık cohesiveness n.
işe bağlılık work engagement n.
işe bağlılık work commitment n.
işe bağlılık bondage n.
karşılıklı bağlılık mutual attachment n.
markaya bağlılık brand loyalty n.
normatif bağlılık normative commitment n.
örgütsel bağlılık organizational commitment n.
sendikal bağlılık union loyalty n.
sendikal bağlılık union commitment n.
şarta bağlılık katsayısı coefficient of contingency n.
şarta bağlılık tablosu contingency table n.
tam bağlılık firm commitment n.
Law
tarafların talepleriyle bağlılık ilkesi ultra petita prohibition n.
(ingiliz hukukunda) bağlılık yemini gibi maddi hizmetlerle elde edilen topraktan alınan kira rent service n.
Politics
bölgeye bağlılık regionalism n.
bağlılık yemini oath of abjuration n.
bağlılık yemini pledge of allegiance n.
belirli bir topluluğa bağlılık particularism n.
bağlılık yemini oath of loyalty n.
bağlılık yemini an oath of allegiance n.
bağlılık yemini oath of allegiance n.
doğuştan vatanına bağlılık natural allegiance n.
örgütsel bağlılık organizational commitment n.
politik bağlılık political loyalties n.
politik bağlılık political loyalty n.
sıkı sıkıya bağlılık inflexibility n.
ulusal bağlılık national loyalty n.
ülke ideallerine bağlılık loyalty to the nation's ideals n.
che guevara'nın ilkelerine bağlılık guevarism n.
kiliseyi devletten ayırma ilkesine bağlılık disestablishmentarianism n.
hindistan'da mihracenin ona bağlılık sözü veren tebaası için verdiği yemekli şenlik durbar n.
fidel castro'nun ilkelerine bağlılık fidelism n.
orangemen örgütünün ilkelerine bağlılık orangeism n.
bağlılık yemini etmek pledge allegiance v.
Psychology
yaşama güçlü bir bağlılık duyan kimse biophile n.
aşırı bağlılık stickiness n.
Chemistry
bağlılık ölçümü measure of association n.
Biology
yere bağlılık place attachment n.
farklı organizma bölümleri arasındaki bağlılık consensus n.
Social Sciences
kast sistemine olan inanç ve bağlılık casteism n.
bağlılık ilkesi principle of supervenience n.
bağlılık ilkesi supervenience principle n.
davranışsal bağlılık behavioral commitment n.
tutumsal bağlılık attitudinal commitment n.
(ilişkide) bağlılık/bağlı olma supervenience n.
abd'nin gelenek, çıkar veya ideallerine bağlılık americanism n.
eski adet veya geleneklere bağlılık antediluvianism n.
eski geleneklere olan ritüelistik bağlılık archaeolatry n.
yerel örf ve adetlere bağlılık localism n.
alman kültürüne veya geleneklerine bağlılık germanism n.
ruslara veya rusyaya duyulan ilgi ve bağlılık russianism n.
kişinin toplumun genel çıkarı yerine kendi etnik grubunun çıkarlarına gösterdiği bağlılık communalism n.
yerleşik kurumlara bağlılık institutionalism n.
Education
bilişsel bağlılık cognitive engagement n.
Literature
fantastik türe bağlılık fantasticism n.
george bernard shaw'ın eserlerine veya toplumsal kuramlarına bağlılık shavianism n.
Linguistics
dilsel bağlılık language loyalty n.
içsel bağlılık cohesion n.
History
napolyon'un ve hanedanının doktrinlerine bağlılık napoleonism n.
eski dönemlerde suçluların yargılanırken kiliseye bağlılık kanıtlayarak af dilemek için okuduğu ayet neck verse n.
eski dönemlerde suçluların yargılanırken kiliseye bağlılık kanıtlayarak af dilemek için okuduğu ayet neckverse n.
(birinin) bağlılık ve hizmetine sahip derebeyi liege n.
(birinin) bağlılık ve hizmetine sahip olan derebeyi liege lord n.
orta çağ'da italya'daki aristokratik partinin politika ve ilkelerine bağlılık ghibellinism n.
(14 ve 15. yüzyıllarda ingiltere ve iskoçya'da) ilahiyatçı john wycliffe öğretilerine bağlılık lollardism n.
(14 ve 15. yüzyıllarda ingiltere ve iskoçya'da) ilahiyatçı john wycliffe öğretilerine bağlılık lollardry n.
(14 ve 15. yüzyıllarda ingiltere ve iskoçya'da) ilahiyatçı john wycliffe öğretilerine bağlılık lollardy n.
(14 ve 15. yüzyıllarda ingiltere ve iskoçya'da) ilahiyatçı john wycliffe öğretilerine bağlılık wycliffism n.
Religious
kilise kurallarına bağlılık canonical obedience n.
jainizm (caynacılık) dininin doğru bilgi, bağlılık ve davranış ilkeleri ratnatraya n.
dini kurallara körü körüne bağlılık nomism n.
(başta incil olmak üzere) metne bağlılık textualism n.
kilise geleneklerine takıntı derecesinde bağlılık ecclesiolatry n.
birtakım aşırı geleneksel teolojik kavram ve yorumlara bağlılık kabbalism n.
bebek isa'ya bağlılık yemini etmek üzere doğu'dan gelen üç bilge adam the three magi n.
hinduizmde kutsal metinlere bağlılık vedaism n.
hinduizmde kutsal metinlere bağlılık vedism n.
(roma katolik kilisesi'nde) dini hayata bağlılık sözü veren kadın vowess n.
tartışmalı veya doğru kabul edilene aykırı olan görüşlere bağlılık heresy n.
kilisenin dogmalarına aykırı olan bir dini görüşe bağlılık heresy n.
mormon kilisesi'nin doktrinlerine bağlılık mormonism n.
musa tarafından konan yasalara bağlılık mosaism n.
(yaratıcıya gösterilen) bağlılık hareketi love n.
ritüele bağlılık ritualism n.
kiliseye fanatik bağlılık churchianity n.
kiliseye fanatik bağlılık churchanity n.
kilise ilkelerine bağlılık churchism n.
kiliseye bağlılık churchliness n.
(roma katolik kilisesi'nde) kilise'nin kutsallığı inancına bağlılık consecration n.
dine bağlılık devotionalism n.
yanılmazlık yasasına bağlılık infallibilism n.
selamet ordusuna bağlılık salvationism n.
iskenderiyeli origenes'in öğreti ve ilkelerine bağlılık origenism n.
reform ilkelerine bağlılık protestantism n.
(benedikten tarikatında) manastıra bağlılık yemini stability n.
(manastıra bağlılık için okunan) yemin metni stability n.
Philosophy
insanın sübjektif yapısına veya bireylerin kendine özgü özellik veya sınırlamalarına bağlılık relationism n.
insanların birbirlerine bağlılık ve ilişkilerine odaklanan hümanist felsefe ubuntu n.
ahlaki ilkelere bağlılık ethicism n.
hermetik doktrine bağlılık hermeticism n.
hermetik doktrine bağlılık hermetism n.
insanın sübjektif yapısına veya bireylerin kendine özgü özellik veya sınırlamalarına bağlılık ile ilgili relationist adj.
Environment
nükleer bağlılık nuclear commitment n.
Military
birliğe bağlılık loyalty to unit n.
Art
klasik sanat, edebiyat ve müziğin evrensel olarak geçerli olan karakteristik ve ilkelerine bağlılık neoclassicism n.
antik yunan ve roma sanatında benimsenen estetik değerlere bağlılık classicalism n.
antik yunan ve roma sanatında benimsenen estetik değerlere bağlılık classicism n.
romantik doktrin veya varsayımlara bağlılık romanticism n.
Music
aralarında bağlılık bulunan birkaç müzik periode n.
Archaic
ahlak kurallarına sıkı bağlılık religion n.
körü körüne bağlılık fanatism [obsolete] n.
kontrolsüz bağlılık fanatism [obsolete] n.
Slang
duygusal bir bağlılık olmadan zaman zaman yapılan seks friendship with benefits n.